Havza Tarihine Sahip çikiyor

MİLLİ MÜCADELEMİZİN ERGENEKONU,

KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN HÜRRİYET İÇİN ŞAHLANAN BELDESİ HAVZA

YILLARDIR YOKSAYILAN TARİHİNE SAHİP ÇIKIYOR;

“Mustafa Kemal’in doğum yeri, Selanik;

ATATÜRK’ün doğum yeri Havza’dır”

Atatürk’ün Milli Mücadele yıllarında izlediği yol üzerinde bulunan ve Kurtuluş Savaşımızı başlatan çalışmalar yaptığı kentlerimiz arasında hiç kuşkusuz en müstesna yere sahip olan HAVZA ilçesi, bir kısım Tarihçi, medya, bürokrat ve siyaset adamlarınca bu süreçte varlığı yok sayılan bir ilçe durumuna düşürülmektedir.

19 Mayıs 1919’da Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsun’da karaya ayak basışı ile başlayan Milli Mücadele sürecinin en önemli halkasını ve adeta Kurtuluş Savaşımızın kaderini tayin eden yaşamsal bir dönüm noktasını ifade eden 25 Mayıs – 13 Haziran 1919 tarihleri arasında yaşanmış ATATÜRK’ün Havza günleri ve Havza’da yaptığı çalışmalar, –artık bunun bilinçli ve maksatlı bir şekilde yapıldığını düşünmemize neden olacak kadar ısrarlı bir tutumla- yok sayılamaya çalışılmaktadır.

Nitekim Milli Mücadele Tarihimizi ve Kurtuluş Savaşımızı anlatan eserlerin hemen-hemen hiç birinde “Havza” adına neredeyse hiçbir şekilde rastlanılmamakta, “Havza”dan söz eden bazı eserlerde ise ; “Havza” , sanki Atatürk’ün Samsun’dan Amasya’ya geçerken birkaç saat konakladığı bir mola yeri durumuna düşürülmektedir.

Oysa Havza ilçesi biraz önce de ifade ettiğimiz gibi; Türk Kurtuluş Savaşı’nın kaderini tayin eden en önemli çalışmalara sahne olmuş olması nedeni ile kelimenin tam anlamı ile “Milli Mücadelemizin Ergenekonu” olma özelliği taşır.

Büyük Türk Ulusu’nun ebedi önderi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışından 6 gün sonra karargahını taşıyarak Kurtuluş Savaşımızın “İlk Kıvılcım”ını burada yaktığı Havza İlçesi ;

20. yüz yılın başında Anadolu’yu kuşatan emperyalist işgale, Rum azgınlığına ve Yunan zulmüne karşı “özgür ve Bağımsız Türkiye” şiarı ile ATATÜRK tarafından ilk isyan bayrağının burada açılmış olması gibi büyük bir şerefe sahiptir.

25 Mayıs 1919’da Havza’ya gelen ATATÜRK, burada bulunduğu 13 Haziran 1919’a değin geçen 18 gün içinde Türk Kurtuluş Savaşı ve Büyük Türk Devrimi ile ilgili ilk somut girişimlerini Havza’da başlatmış ;

Milli Mücadelemizin “İlk Genelge”lerini burada yayınlamış,

“İlk Teşkilat”larının kuruluşuna ve,

“İlk Miting”in düzenlenmesine Havza’da öncülük etmiştir.

Yine bu çalışmaları kapsamında ATATÜRK’ün Kurtuluş Savaşımızın kaderine etki eden görüşmelerinden;

Halkla ilk temasları,

Civar il ve ilçelerden gelen heyetleri kabulü,

İleri aylarda Kurtuluş Savaşımıza Sovyet yardımı sağlanmasına öncelik teşkil eden Mustafa Kemal Paşa – General Budenni görüşmesi ve

Giresunlu Topal Osman Ağa’nın “Asi” konumundan çıkarılarak Milli Mücadelemize kazanılmasını sağlayan “Giresunlu Topal Osman Ağa – Mustafa Kemal Paşa” buluşması da tarihte ilk Havza’da gerçekleşmiştir.

Daha onlarca örneğini sıralayabileceğimiz Kurtuluş Savaşımızın en önemli “ilk”lerine sahne olan Havza ilçesini şimdiye kadar bu süreçte sürekli atlayan ve dahası adeta yok sayan işte bu tutum ve yaklaşım, sadece biz Havzalıların tepkisine konu olan bir olay değil; bunun ötesinde ve öncesinde Tarih Bilimi açısından da çok büyük bir handikaptır.

Dolayısıyla biz sadece yıllardır yok sayılan bir yerel tarihe sahip çıkmakla kalmıyor, genel olarak Kurtuluş Savaşı tarihimizin yeterince ve doğru anlaşılmasının önündeki bir engeli ortadan kaldırarak ulusumuzun ve özellikle gelecek nesillerin bu şanlı geçmişe ilişkin doğru bilgilenmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Ülkemizde başta Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Araştırma Merkezi olmak üzere bütün ilgili kurumlarımızı ve bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi bürokratlarımızı ve tüm Üniversitelerimizi ve Tarih Akademisyenlerimizi “Milli Mücadelemizin ATATÜRK ve Havza Kesiti” konusunda duyarlı ve doğru hareket etmeye davet ediyor;

Bu serzenişimizi/şikâyetimizi ve talebimizi büyük Türk Ulusunun bilgisine sunuyoruz.

Mustafa Kemal’in “Kahraman Havzalılar”ı