Ne zaman hayatında bazı şeyler
taşınamaz hale gelirse, ne zaman 24 saat kısa gelmeye başlarsa, O zaman
*mayonez kavanozu ve 2 fincan kahveyi* hatırlayiniz! Bir gün bir profesör,
masasının üzerinde birkaç kutu olduğu halde felsefe
dersindedir.Dersbaşladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir
mayonez kavanozunu
alır ve içerisini tenis topları ile doldurur.Ve öğrencilere kavanozun dolup
dolmadığını sorar, Öğrenciler ittifakla kavonozun dolduğunu ifade ederler,Bu
sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını,
çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının
aralarındaki boşlukları doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup
dolmadığını sorar,Onlar da evet' doldu derlerTekrar profesör masanın
üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza
döker. Tabii
ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar
öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar,Öğrenciler de koro halinde
'evet' derler.Bu sefer profesör masanın *altında* hazır bekleyen 2 fincan
kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de kumların arasında kalan
boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler! Profesör öğrencilerin gülüşünü
destekleyerek 'eveet' diyerek; ben 'Bukavanozun sizin hayatınızı
simgelediğini ifade etmeye çalıştım' der.Şöyle ki; Bu tenis topları
hayatınızdaki önemli şeylerdir;dininiz,ibadetleriniz, aileniz, çocuklarınız,
sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için *önemli olan şeylerdir*/. /Şayet
diğer şeyleri kaybetseniz de, bu *önemli şeyler* kalır ve hayatınızı
doldurur.O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz,
eviniz, arabanız vs.Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.'Şayet kavanoza önce
kum doldurursanız...' diye,anlatmaya devam eder, 'çakıl taşlarına ve
özellikle de tenis toplarına yeterli) yer kalmaz.Aynı şey hayatımız için de
geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf
ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz
için önem arzeden şeylere çevirin.Çocuklarınızla oynayın. Sıhhatinize dikkat
edin. Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın.*Öncelikle
tenis toplarını kavanoza yerleştirin.Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.
Gerisi hep kumdur.*Bu ara bir öğrenci parmağını kaldırır ve sorar; 'Pekiyii,
o iki fincan kahve nedir?'Profesör gülerek: 'Bu soruyu sorduğuna sevindim.
Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman *dostlarınız ve
sevdiklerinizle* bir fincan kahve içecek kadar vakit ayırın!'*
saygilar..!
Paylaş