Bir network çok sayıda insan yada nesnenin karmaşık bir biçimde bir araya gelmesi ile oluşmuş sistemler bütünüdür. Günlük hayatta çevremizde çok farklı türlerde network'ler ile karşılaşabileceğimiz gibi, kendi vücudumuzda da çeşitli network'ler bulunmaktadır. İnsan vücudunda yer alan network'lere örnek olarak sinir sistemi, kalp damar sistemi ve sindirim sistemini gösterebiliriz. Çevremizde karşılaşabileceğimiz network'ler ise şehir içme suyu şebekesi, telefon hatları ile santralleri, şehir içi taşıma sistemi ve benzerleridir. Aşağıda yer alan Şekil-1'de çeşitli network türleri gösterilmiştir.
Şekil-1 Network Çeşitleri
Bilgisayar veya bir başka deyişle veri network'leri bilgisayarların işletmeler ve üniversiteler tarafından yaygın bir biçimde kullanılması ile ortaya çıkmış ve gelişmiştir. İlk başlarda geliştirilen uygulamalar sadece bulundukları bilgisayarlar üzerinde çalışmaktaydı. Yani her bir uygulama sadece kendi bulunduğu bilgisayar üzerinde çalışıyor ve diğerlerinden bağımsız olarak işletimini sürdürüyordu. Ancak çoğu işletmede bir ürünü ortaya koyabilmek için birden fazla uygulamanın çalışması gerekmekteydi. Bu uygulamaların her biri bir diğerinin ürettiği sonucu kullanmak durumundaydı.
İşte bütün bu sorunları çözmek için ilk önceleri insanlar bir bilgisayarda üretilen sonuçları diğerlerine taşımak için disket ve bant türü veri saklama ünitelerini kullandılar. Bunun anlamı çok açıktı, uygulamalardan bir tanesi bir sonuç ürettiğinde bu sonuçlar önce bir disket üzerine kopyalanıyor ve daha sonra bu verilere ihtiyacı olan bir diğer uygulamanın çalıştığı bilgisayara yine insanlar tarafından elle ***ürülüyordu. Bu durum hem çok zaman alıcı hem de işletme içersindeki verimin düşmesine neden oluyordu. Ayrıca her bir bilgisayar için tek tek bütün yazılımların satın alınması maliyet açısından çok büyük sıkıntılar oluşturuyordu. Ayrıca kurum içindeki iletişim sorunun da daha kolay yollardan halledilebilmesi gerekiyordu.
İşte bu sıkıntılı durumlardan kurtulabilmek için şu üç soruya cevap bulunması gerekiyordu:
1. Gereksiz yazılım ve donanım israfından nasıl kaçılabilirdi?
2. En verimli şekilde uygulamalar ve kurum içi iletişim nasıl sağlanabilirdi?
3. Bilgisayarlar ortak bir hedef için birleştirilebilirmiydi? Bu nasıl yapılabilirdi?
Bütün bu soruların cevabı tek bir kelimede cevap buluyordu "network". İşletmeler ve üniversiteler bu konu üzerine yoğun araştırmalar ve çalışmalar yaptılar ve nihayet 1970'li yıllarda ilk veri network'leri kurulmaya başlandı. İşletmeler network'lerin getirdiği kolaylıkları, verimi ve maliyet açısından karlılığı görünce, hızlı bir şekilde bilgisayarlarını birleştirmeye ve kendi network'lerini oluşturmaya başladılar.
1980'li yıllara gelindiğinde network teknolojileri oldukça gelişmeye başlamış ve çok sayıda firma kendilerine göre network cihazları üretmiş, network yazılımları oluşturmuştu. Çünkü bu pazar hem hızla büyüyor, hem de çok fazla kar getiriyordu. Bu durum çok uzun sürmedi ve 80'li yılların ortalarına gelindiğinde bir çok işletmeden feryatlar yükselmeye başladı.
Sorun her bir üretici firmanın network cihaz ve yazılımlarını kendi kafasına göre üretmesi ve bir üreticinin ürettiği ürünün diğeri ile iletişim kuramamasıydı. Bu duruma çözüm olarak ilk etapta Yerel Alan Ağları (LAN-Local Area Network) geliştirildi. Yerel Alan Ağları bir bina veya bir ofis içersinde bulunan birbiri ile bağlantılı tüm network ürünlerinin oluşturduğu network'lerdir. Yerel alan ağları aynı bina içersinde dosya paylaşımı, yazıcı paylaşımı ve veri paylaşımı sağlasa da, zamanla işletmelere yetersiz gelmiştir. İşletmeler farklı işletmelerle ve farklı sektörlerle kendi Yerel Alan Ağlarını birleştirmek istemişlerdir. Bu durum sonucunda Geniş Alan Ağları (WAN-Wide Area Network) geliştirilmiştir. Geniş Alan Ağları Yerel Alan Ağlarını birbirlerine bağlamıştır. Daha sonraları bunlarda büyüyerek şehirleri, ülkeleri ve kıtaları birbirine bağlayacak kadar genişlemiştir.
Paylaş