Sakli arkadaşımız kapanan konuda hangi siyasi parti iyidir onu sormuştu
bende o soruya cevap verirken konu kapatılmıştı.
şimdi o soruya cevabı başka bi alıntıyla cevaplıyacağım
Amerikalı siyaset bilimciler bu durumun ‘sistem’in nasıl işine geldiğini yazıp çizmişlerdi… Tek bir parti halk direnişiyle karşılaştığı zaman yıkılır. Ama ikili üçlü teşkilatlar kurar ve bunları birbirine yaslarsanız, o zaman bu yapılar halktan direnç geldiğinde birbirilerine yaslanırlar. Yani sistem içinde iktidar ve muhalefet birbirlerini ayakta tutar… Buradaki hassas durum halkın partiler arası dayanışmayı hissetmemesidir. Muhalefetin ‘sahteliği’ anlaşılırsa oyun bozulur… O zaman sistemin içine başka sanal muhalifler de oturtulur...
Lampedusa’nın ünlü bir sözü vardır: Hiçbir şey değişmesin diye bir şeyler değişmeli!’ Sistem böyle işliyor… İktidara geçen her parti ‘sistem’ içinde kalacak şekilde oluşturulur… Partilerde yükselen kişiler seçilmiş değil, atanmış kişilerdir. Seçimler medya gücünü elinde tutan erkler tarafından şekillendirilir. O nedenle bir kukla tiyatrosudur... Halkı gerçekten temsil eden kimse Meclislere adım atamaz… Kazara giren olursa onlar da pasifize edilir ya da bir ikisi bağırsın diye bırakılır ki halk gerçek temsilcisi orada var zannetsin.
İktidar zorba yönetimiyle metal yorgunluğuna girip artık eteklerini toplayamaz hale gelince, birden bire karşınıza bir adam çıkarılır, gerekli şekilde allayıp pullanır. Halkın görmek duymak isteyeceği ne varsa söyletilir, ona göre giydirilir, yürütülür konuşturulur... Halk ona biat eder. Mıknatıs gibi bütün muhalif dalgayı tek bir kişi toplar. Bu aslında bir sisteme eklemlenmiş bir yapıdır. Ama siz ortada bir tane adam görürsünüz. Oysa arkasında koca bir ağ vardır... Bütün medya ve sivil toplum ağları onun için çalışır… Bu adamın arkasına kitleleri takarak fareli köyün kavalcısındaki gibi toplumsal muhalefeti yönlendirir, yanıltır, toplumun Sistem içinde kalarak oyalanmasını sağlar.
Paylaş