turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


1. sayfa - 2 sayfa var 12 SonuncuSonuncu
16 sonuçtan 1 ile 10 arası
  1. #1
    Senior Member tybet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    1.462
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    495 Toplam

    Standart Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Erdinç Akkoyunlu /eakkoyunlu@stargazete.com
    Uluç Özülker: Rusya, Esad’sız Suriye’yi İstanbul’da kabul etti. NATO da muhaliflere El Kaide’ye verilmemek şartıyla silahlar verdi. Asıl savaş şimdi başladı.


    SURİYE İÇİN ESASLI ÇÖZÜM ESAD’SIZ OLACAK

    DIŞİŞLERİ Bakanlığı’nda bulunduğu 41 yıl boyunca Trablus, Bonn ve Paris’te büyükelçilik, AB, OECD Türkiye Daimi Temsilciliği gibi görevler yapan Uluç Özülker, Orta Doğu ve AB’yi en iyi bilen isimler arasında... Özülker, Rusya’nın Esad’a tam destek politikasından, ‘Muhalefete yeniliyor, gidişi hızlanıyor’a dönen üslubunun arkasında İstanbul’daki Erdoğan-Putin görüşmesinin yattığını söyledi. ”

    Türkiye’den vazgeçemez

    - Putin’in Türkiye ziyaretini nasıl okumak lazım?

    Putin, niye Türkiye’ye geldi, bu çok önemli. Türkiye ile stratejik ortak olmak istiyor. Bu konuda ABD ile yarışıyor. Çünkü Türkiye, dünyada ekonomik anlamda gerçek gelişme gösteren ender ülkelerden biri. Enerji konusunda Rusya Türkiye ilişkileri iyi. Rusya’da iş yapan Türk mütehaitleri de var. Karşılıklı vize kaldırılmış ve Rusya’dan Türkiye’ye büyük turist gelişi var. İki ülke de birbirine göbek bağı ile bağlanmış. Dış ticaret dengesi Rusya’nın lehine gelişiyor. Putin’in ilişkileri daha da güçlendirecek adımlar atması menfaatine.

    Esad gibi sadık lider arıyor

    - Suriye meselesinde anlaşma sağlandı mı Türkiye - Rusya arasında?

    Rusya olmadan Suriye meselesinin çözülmeyeceği ortada. Batı da bunu kabullendi. Rusya, Akdeniz’deki tüm üstlerini kaybetti, bir Suriye kaldı. O da kalsın istiyor. Esad, bu bağımlılığı sağlayan en önemli faktör. Başından itibaren Rusya’nın güttüğü politika şu, ‘Suriye’yi bizden uzaklaştırmayacak, Esad kadar sadık bir lider’... Rusya, bunu arıyor. Mesele de bu lideri bulmakta. Yoksa Erdoğan, Putin’i Esad’sız Suriye’ye ikna etti.

    Türkiye tek başına girmez

    - Esad’sız Suriye tamam ama Esad hala orada?

    Türkiye’nin bu noktada bir çözüme ihtiyacı var. Uluslararası meşruiyet çerçevesinde, uluslar arası müdahale dışında bir seçeneği de yok Esad’ın gitmesi için. Ama Türkiye, füze de düşse bir defa Suriye’ye giremez. Zaten Esad, Türkiye’ye saldırdığı an bir kendi iktidarını kaybeder, iki Rusya’yı kaybeder. Bunu yapmaz. Yani ne bizim girmemiz ne de onların saldırması mümkün görünmüyor. Fakat ABD, Türkiye’yi girsin diye teşvik ve tahrik ediyor, Batı da öyle... Ancak karşılıklı olarak savaşa girmeyi kimse düşünemez, Türkiye de Suriye de düşünmez. Suriye’ye Türkiye ancak NATO ile girer ki o da zor görünüyor... En nihayetinde Suriye ve Türkiye için esaslı çözüm Esad’sız olacak. Fakat bunun için de Rusya’nın Esad’sızlığı görmesi gerekiyordu. Putin, bunu İstanbul’da gördü. Ama isimi bulamadılar.

    Batı Türkiye’nin liderliğini istemiyor

    - Türkiye’nin Orta Doğu’daki konumu nasıl etkilendi Suriye konusunda?

    Başbakan Erdoğan’ın ‘one minute’ çıkışından sonra Orta Doğu’da büyük bir gücü oldu. Ama bu ağırlık Türkiye’ye istediği aradığı nüfuz kabiliyetini ve gücünü getirir mi, bundan emin değilim. İsrail’in Orta Doğu dengesindeki yerini inkar ederek Türkiye bir yere gidemez. Türkiye Orta Doğu’da en son İsrail ile Hamas arasında arabuluculuk rolüne soyundurulmadı. Batı da bu anlamda bir Müslüman Kardeş olmasına rağmen Mursi’yi öne çıkarttı. Batı Mısır’ı daha kolay kontrol edebildiği için Türkiye’nin bu rolünü istemiyor.”

    Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda ne düşünüyorsunuz?

    Türkiye AB’ye üye olabildiği ölçüde Orta Doğu’daki gücünü arttırır. Irak’ın kuzeyinde fiilen bir Kürt devleti kuruldu. Irak’ın gelecekte bölüneceği görülüyor. O zaman Irak’taki Kürtler Türkiye’ye mahkum. AB’ye üye olan bir Türkiye tutulmaz, Orta Doğu’nun en başat ülkesi olur. Orta Doğu’yu da kendisiyle birlikte AB’ye taşır. ABD ve Rusya arasında üçüncü güç olur.

    MUHALİFLERE SİLAH VERİLİYOR

    NATO yeni bir şey deniyor. Muhaliflere ‘Size yeni uçaksavarlar ile füze vereceğim, El Kaide’ye vermeyeceksiniz’ diyor. NATO taşeronu muhalif ordusu gerçek savaşı başlatacak.

    RUSYA TÜRKİYE İLE STRATEJİK ORTAK OLMAK İSTİYOR Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Rusya’nın Türkiye ile stratejik ortak olmak istediğini söyledi, “Rusya bu konuda ABD ile yarışıyor. Çünkü Türkiye dünyada ekonomik anlamda gelişme gösteren ender ülkelerden biri. Putin’in Türkiye ile ilişkileri daha da güçlendirecek adımlar atması menfaatinedir” dedi.
    habere bak hizaya gel aslında tüm suriye sorunu meğerse esedmiş
    yav libyada tüm dert kaddafiydi ne oldu ?
    ya mısırda mubarek gitti ne oldu? yeni gelen in mubarekten tek farkı adı


    yukarda kırmızıyla yazdığım yer böyle bir haberdeki en can alıcı nokta abd ile göbek bağımız
    sahi bizim abd ile ticaretimiz nekadar?
    “Biz Yahudiler orta doğuda yıkılmaz denen devleti ( OSMANLI’ yı ) yıkıp iki tane devlet kurduk. ( birisi israil öteki?......)
    Onlara ( yani israil ve ismini bildirmediği öteki devlet)
    öyle güzel sistem inşa ettik’ki, TÜRKLER bize filistini vermeyen ABDULHAMİT’e en az 200 sene daha
    söverler”.


    İSRAİL’İN İLK CUMHURBAŞKANI CHAİM WEİZMAMN
    AlıntıAlıntı

  2. #2
    TDW Team-S-Mod. berkenkey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Mesajlar
    11.961
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    30.053 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Daha önce de yazdım ancak bazıları
    ( akılları ermediğinden olsa gerek )
    "hayal görmek" gibi tuhaf ithamlarda bulundular.


    Tekrar yazıyorum:

    Artık Yahudi'nin Planlarının sonuna gelindi,
    Yeni Planlar çoktan yapıldı ve
    Yeni Dünya Düzeni aşağıdaki gibi şekillenecek:

    - Uzak doğu ve Güney Amireka : ABD ye
    - Avrupa ve Yakın Asya : Rusya ya
    - Ortadoğu ve Kuzey Afrika : Türkiye ye ait olacaktır.


    Önümüzdeki 10 -20 yıl içinde olacaklardan bir kaçı:

    - Avrupa Ekonomik ve siyasi gücünü yitirecek, AB dağılacaktır.

    - İsrail son yıllarını yaşıyor olacaktır.

    - İslam ekonomik birliği ve ortak ordusu kurulacaktır.

    .
    .
    .



    Bu güne kadar size ezberletilenleri kafanızdan silin atın.
    Dünya artık Yahudinin parmaklarında oynattığı Dünya değil.


    Hazır olun, 2013 de Türkiye de ve Dünya da yer yerinde oynayacak,
    asıl kıyamet o zaman kopacak .
    AlıntıAlıntı

  3. Teşekkür edenler:

    SSD (22.12.2012)

  4. #3
    Senior Member tybet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    1.462
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    495 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    yav berkenkey konuyu yazan star gazetesi biz haberle dalga geçmişiz sen gerçek algılayıp yorum yazmışın.

    bugün haberlere baksanız şunu görürdünüz bu patriotlar çevremizdekileri komşularımızla ilişkilerimizi zedeliyor.

    bekleyin bir yazı koyacağım. gerekli düzenlemeleri yapıp

    Rothschild hanedanlığının ilk büyük sermayesi, 2 kez el değiştirilen bir dolandırıcılık öyküsüne uzanır.
    Rothschild ailesinin o tarihten günümüze kadarki "servet edinme" yöntemi hiç değişmemiş, sadece update edilmiştir. Mantık daima aynıdır ve bu mantık spekülasyon yaratma, kriz oluşturma, savaş başlatma, astronomik faizler ile borçlandırma gibi ahlaksız temeller üzerine kuruludur. Rothschild ailesinin bu "hesaplanamaz" miktardaki serveti, hep buna benzer entrikalar ve savaşlardan beslenmiştir. (In devastation, there is opportunity = Yıkımda fırsat vardır)

    M. A. Rothschild, edindiği servet ile Avrupa'nın 5 büyük şehrinde şubeler açar ve bu şubelerin başına oğullarını atar. Çok gerekli değil ama söyleyeyim, bu şehirler Napoli, Frankfurt, Viyana, Paris ve Londra'dır. En önemli olan şehri kasıtlı olarak sona bıraktım ki aklınızda daha bir yer edinsin.

    Zira baba M. A. Rothschild, oğlu Nathan Rothschild'i Londra'ya tayin eder. Nathan, en az babası Mayer kadar deha bir bankerdir. Şimdi lütfen buradan sonrasını dikkâtle okuyun.

    İngiltere-Prusya ittifakı ile Fransa arasında gerçekleşen Waterloo savaşının sonlarına doğru, İngiliz-Alman ittifakının Fransızları yeneceği neredeyse kesin bir hâl alır. Ki zaten bu savaşın sonucunda Napolyon önderliğindeki Fransızlar bozguna uğramıştır. Nathan o dönem sadece yahudilere tanınan ayrıcalıklar sayesinde bu savaşa gözlemci olarak katılmış ve savaşı İngilizlerin kazanacağını anlar anlamaz Londra'ya doğru yol almıştır.

    Peki neden?

    Borsa, Rothschild tarafından kurulmuş bir piyasadır.

    Küçük oğul Nathan Rothschild, Londra Borsası'na girerek Waterloo Savaşı'nı İngiltere'nin kaybettiği söylentisini yayar. Tabi ki Rothschild ailesinin bir üyesi, yeterince güvenilir bir kaynaktır dönemin piyasası için. Gerçi hâlâ öyle ya neyse ehehe.

    Bunun üzerine Londra Borsası'nda hisse sahibi olan herkes, olabildiğince ucuz fiyatlarla hisselerini satmış, elinden çıkarmıştır. Peki bu çok ucuzdan satılan hisseleri, doğal olarak satın alan da birilerinin olması gerekir değil mi? Kimdir bu hisseleri ucuzdan satın alan şahıs?

    Tabi ki Nathan Rothschild.

    Radyo, telefon, telgraf gibi haberleşme mekanizmalarının henüz olmadığı o günlerde İngilizler, Nathan'ın hisselerin çoğunu toplamasına yetecek bir süre boyunca savaşı kaybettiklerine inanmıştır. Ardından Waterloo Harbi'ni İngiltere'nin kazandığı ortaya çıkar ve iki gün önce "aman zarar etmeyelim" diye adeta çöp fiyatına satılan hisseler aşırı oranda değer kazanır. Bu hisselerin sahibi ise çoktan Nathan Rothschild olmuştur.

    Sonuç olarak Nathan Rothschild, Avrupa'nın her yerine yayılmış olan ailesinin toplam servetini, sadece İngiltere üzerinden "binlerce" kez katlamıştır.

    Bu aile sadece bu spekülasyon ile değil, öte yandan sahip oldukları sermaye sayesinde savaşa giren ülkelere kredi vererek de servetine servet katmıştır. Kredi vermek, tefeciliğin kanuna ve kitaba uydurulmuş halinden başka bir şey değildir. Yani bir insana kredi vermek; "ben sana para vereceğim, fakat bunu faiziyle senden geri alırım, aksi takdirde boklu bezlerini yıkayan annene bile el koyma hakkına sahip olurum" demektir. Bunu bir insana değil de İngiltere, ABD veya Türkiye gibi bir ülkeye kredi vermek olarak değerlendirirseniz elde edeceğiniz kârı varın siz düşünün. Günümüzde işleyen "borçlandırma" sistemi de aynen bu şekilde işler. Ödediğiniz borç, ilk başta aldığınızdan borçtan daima fazladır, zira işin içine faizler girer. Bu kredi tanımım yüzünden topa tutulabilirim, fakat bankacılık "kitabına uydurulmuş haksız kazanç yöntemi"nden başka bir şey değildir. Bu sistemin kurucularının ve önderlerinin başında da son 200 yıldır Rothschild vardır.

    Neredeyse 200 yıldır ödediğimiz her faizde, aldığımız hemen hemen her üründe, Rothschild ailesinin cebine katkı sağlarız.

    Rockefeller, Morgan, Warburg aileleri, Rothschild'in yan kollarından sadece birkaçını oluşturur. Rockefeller ailesini finanse eden ve piyasaya sürenler, Rothschild ailesinden başkası değildir.

    Günümüzde ABD merkez bankası (Federal Rezerv), başını Rothschild'lerin çektiği yahudi ve siyonist bankerler tarafından yönetilir. Yani ABD'nin merkez bankası, kişilere ait özel bir kuruluştur. İngiliz Merkez Bankası yani Bank of England da yine Rothschild'ler tarafından uzun süre yönetilmiştir. Alman Merkez Bankası da önemli oranda Rothschild'e aittir zira 1. ve 2. Dünya Savaşı'nda Almanya'ya verdikleri kredilerin Almanya tarafından karşılanamamasının bedeli, Alman Merkez Bankası'na el koymaları olmuştur.

    Şu göstereceğim rakamlar 2007'ye aittir:


    Rank Order
    Rank Country External debt
    ($)
    1 United States 12,250,000,000,000
    2 United Kingdom 10,450,000,000,000
    3 Germany 4,489,000,000,000


    Dünyada en fazla dış borcu olan 3 ülke sırasıyla ABD, İngiltere ve Almanya'dır. Bu ülkeler, dünyadaki ekonomik bağımsızlıktan en uzak ülkelerdir. Tabi ABD ve İngiltere'nin son 12 yıldır Körfez Savaşı'na, Afganistan ve Irak savaşlarına yağdırdıkları paralar da bunda etkilidir. Sonuç olarak sırf bu 3 devletin toplam dış borcu, 27 trilyon dolardan fazladır. 27 trilyon dolar diyorum bak.


    Sadece bu 3 ülke değil, dünyadaki çoğu merkez bankasının önemli miktardaki hisseleri de yine Rothschild ailesine aittir.

    Şaşıracağınız bir şey söyleyeyim, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bile %15'i İngilizlere aittir.

    Bunun sebebini ise bana değil, İsmet İnönü'ye sormak gerekir. İsmet İnönü hakkında konuşmamı engelleyen bir şey varsa eğer, o da 2. Dünya Savaşı'na girmemizi önlemiş olmasıdır. Fakat Atatürk'ün ekonomik bağımsızlık uğruna verdiği mücadeleler, İsmet İnönü ve ardından gelen Adnan Menderes'in yaptığı gizli anlaşmalar ile adeta "heba" edilmiştir. İnsanları "niyet" açısından değerlendirmenin insana göre bir iş olmadığını düşünüyorum ben, kimsenin kalbini açıp göremeyiz neyi amaçladığını. Fakat İsmet İnönü de, Adnan Menderes de "muhtemelen" iyi niyetli olmalarına karşın, bu ekonomik köleleştirme oyunlarına mağlup gelmişlerdir. Neyse konuyu küçültmeyelim, evrensel gidiyorduk.

    Şimdi "merkez bankalarına sahipler veya hissedarlar, peki bu neyi ifade ediyor?"

    Merkez bankaları tarafından basılan paraları, kağıt parçası olmaktan ayıran şey, o basılan paranın değeri kadar altın, elmas, değerli maden, petrol, tahvil vesairenin devlet hazinesine koyulmasıyla gerçekleşir.

    Bugün ABD merkez bankası olan Federal Rezerv 100 dolar basıyorsa, 100 dolar değerinde tahvil yahudi bankerlerin cebine girmektedir. Her ABD vatandaşı, harcadığı her 1 dolarda, siyonist bankerlere para kazandırmaktadır. Bunun da tek bir adı vardır: Köleleştirme.

    Bu işin önemini vurgulayan yegâne söz ise Rothschild ailesi lideri Mayer Amschel Rothschild tarafından söylenmiştir:

    "Bana bir ülkenin para kontrolünü verin, kanunları kimin koyduğu umurumda bile olmaz."

    Sistemleri ve ekonomik olarak neyi amaçladıkları ortadadır.

    Peki akıllara şöyle bir soru gelecektir: Neden?

    Neden bu kadar büyük bir hırsla tüm dünyaya böyle bir bankacılık ağı kurmuşlardır? Neden böylesine büyük miktarlarda borçlar ile devletleri kendilerine bağımlı hale getirip köleleştirmişlerdir?
    1929 ekonomik buhranı, 1948 krizi, 1974 petrol krizi ve başta Dünya Savaşları olmak üzere son yüzyıldaki diğer savaş ve krizleri biraz deştiğimizde, bu işten kazançlı çıkanların başında yine Rothschild ailesinin geldiğini göreceksiniz, tüm bunlar belki de diğer yazıların konusu olacaktır.

    Bu kişilerin "neyi amaçladıklarını" öğrenebilmek için ise dünyanın "bugün geldiği hâli" gözlemlemek ve bu kişilerin "inançlarını, emellerini" öğrenmek gereklidir.

    Buradan sonra anlatacaklarımı "yahudi düşmanlığı" olarak yorumlamayın lütfen, Fakat önyargı ile yaklaşırsanız, sizin ortada duran gerçeği kabul etmeniz zorlaşır, zira içinde "Rothschild icraatleri"nin anlatılmadığı ders ve tarih kitapları size gerçeği değil, gerçeğin "bilmeniz gereken kadarını" anlatmaktadır yıllardır. Ders kitaplarına giremeyen bu tarihi gerçekler ise yine ota boka "komplo teorisi" yaftası yapıştıran kişiler tarafından "alternatif tarih" etiketini alır. Önemli değil, ben sadece üzerime düşeni yapıp anlatmak istiyorum, gerisi size kalmış.

    Yahudiler tarih boyunca en çok zulme uğramış millet olmuşlardır. Asurlular, Babilliler, Romalılar, İspanyollar ve son olarak da Hitler (bu da çoğul isim gibi durdu lan), yahudileri katletmiştir. Bunları söylememin sebebi "dur Yahudilere giydirmeden önce biraz onlara hak vereyim de tarafsızmışım gibi gözükeyim" düşüncesinden kaynaklı değildir. Bu biraz övüp ardından "ama" ile başlayan tonlarca karalama yazısı yazan çapulcu gazeteci taktiğidir, işim olmaz. Fakat ben gerçekten Yahudilerin de olanı biteni görmelerini, gözlerini açmalarını istiyorum. Olur da üç-beş tanesi denk gelir belki... Zira siyonizm ve yahudilik bambaşka şeyler.

    Fizikteki etki-tepki yasası toplumlar için de geçerlidir. Bir millete ne kadar baskı uygular, zulüm eder ve köleleştirirseniz, aynı büyüklükte bir tepki ve isyan ile karşılaşırsınız. İsrail'in politikasını destekleyen Yahudiler var ise, bu da yahudilerin tarihteki ezilmişliklerinden ve zulme uğramalarından kaynaklıdır.

    Hatta şöyle bir örnek daha vereyim, Almanlar en son Hristiyanlaştırılan millettir ve bu sebeple tarih boyunca pek çok katliama uğramışlardır. Alman halkının 1. ve 2. Dünya Savaşları'nda neredeyse tüm dünyaya karşı tek başlarına meydan okuması da aynı durumdan kaynaklıdır.

    Etki ve tepki.

    Bu tabi ki bu milletlerin sonradan veya şu an yaptıkları katliamları ve zulümleri haklı çıkarmaz, fakat psikolojik sebebi budur.

    Tıpkı askerde acemi birliğindeyken kıdemliler tarafından ezilen askerlerin, daha sonra kendileri usta birliğine geçtiklerinde kendilerini diğer acemilerden üstün görmeleri ve kendi gördükleri muamelenin aynısını diğer acemilere yapmaları gibi.

    İşte Rothschild hanedanlığı da halkların bu psikolojisinden beslenmiştir. 2. Dünya Savaşı öncesi ve esnasında "yahudilere ölüm, Alman ırkı tüm dünyaya hükmetmelidir" naraları atan Hitler'i hipnotize olmuşçasına destekleyen bir Alman halkı olmuştur. Halkının bu desteği olmasa, Hitler bunları yapamazdı. Halkının bu desteği olmasa, Rothschild ailesi Hitler'i savaş boyunca finanse etmezdi. Zira Rothschild, kaybedeceği bir kumara girmez.

    Evet, yahudileri katleden Hitler'in finansörü, yine bir yahudi olan Rothschild'di.

    Zira Rothschild sadece bir musevi değil, siyonisttir, siyonist emelleri vardır. Yahudilerin katledilmesinin Rothschild için manen hiçbir önemi yoktur, bugüne kadar olmamıştır da. Rothschild sadece kendi cebine ve emeline hizmet eder.

    Şimdi bu kişilerin "neye inandıklarını" incelemeye başlayabiliriz. Kendiniz bir dini inanca bağlı olmayabilirsiniz, fakat kendinizin bir dini inanca bağlı olmaması, diğer insanların hatta günümüz elit bankerlerinin sapık bir dini inanca sahip olmadıkları anlamına gelmez. Lütfen kendinizi kısıtlamayın, zira bugün Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan savaşların, tıraş Arap devrimlerinin, iç savaşların sebebini "petrol" veya "para" gibi basit objelere indirgeyerek, aklınıza zincir vurmuş olursunuz.

    Durum o kadar basit değil, keşke öyle olsa.

    Rothschild'ler, tarih boyunca siyonistlerle yakın ilişkiler ve ahbaplıklar kurmuşlardır. Misal modern siyonizmin kurucusu olan Teodor Herzi'nin Lord Rothschild II ile yakın dostluğu herkesçe bilinir. Şimdi tarihleri 1. Dünya Savaşı'na çekelim
    Balfour Deklarasyonu, Lord Rothschild'e gönderilmiş bir mektuptur ve gayet bilinen bir gerçek olup zamanında İngiltere'de çok tepki toplamıştır. Arthur Balfour 1917 yılında İngiltere dışişleri danışmanlığı yapmaktaydı, bir siyonist olan Arthur Balfour, siyonist ahbabı Rothschild'e bir mektup gönderir. Bu mektup, Filistin topraklarında bir yahudi devleti kurulması gerektiğini, bu toprakların yahudilerin doğal yurdu olduğunu belirtir. Bu Filistin'de kurulacak olan yahudi devletinin İngiltere tarafından destekleneceğini bildiren Balfour, bu konunun Rothschild tarafından "Siyonist Federasyon"a iletilmesini rica eder.



    Bu deklarasyon yalnızca 1948'de kurulacak olan İsrail Devleti'nin temellerini atmakla kalmamış, 1920'de bize imzalattırılacak olan Sevr Antlaşması'na da zemin hazırlamıştır, buna birazdan değineceğim.

    Siyonizmin maksadının ne olduğunu anlamak için, inançlarını incelemek gerek demiştim. Şimdi sizlere kaynak da belirterek bazı Talmud ayetleri göstereceğim. Talmud, bizdeki hadis kaynakları gibi bir şeydir. İnsanlar tarafından yazılmış olmasına rağmen Talmud'un Adem ve Musa'ya öğretildiğine inanırlar ve tüm yahudiler tarafından kabul edilir Talmud.

    Filistin Talmudu ve Babil Talmudu olmak üzere iki Talmud vardır. Esasında piyasadaki bu Talmudların birçoğu sansürlüdür, fakat kendileri tarafından piyasaya sürülen sansürsüz versiyonlarında dahi siyonizmin amacının ne olduğunu görebilirsiniz.

    Bu adresten Talmud'un birçok bölümüne erişebiliyoruz, ben alıntı yaptığım bölümleri göstereceğim, kıçımdan salladığımı düşünen ilgili bölüme girerek durumu kendi gözleriyle de görebilir. İsterseniz bir Talmud edinerek ilgili bölümleri siz de bulabilirsiniz zaten.

    The property of a heathen is on the same footing as desert land; whoever first occupies it acquires ownership. - Baba Bathra 54b (kaynak link'i)

    Meali: Yahudi olmayanın malı ve mülkü, boş arazi gibidir. Onu ilk kim işgal edirse, mülkiyetin sahipliği ona geçer.

    Ek olarak Yahudi Ansiklopedisi - 270'e de bakabilirsiniz bunun doğruluğunu teyid ettirmek için.

    Yani Talmud'a göre, Yahudi olmayan birisi mülk edinme hakkına sahip değildir, bir Yahudi bu malı ve mülkü gasp edebilme hakkına sahiptir.

    "Heathen", kelime anlamı olarak putperest veya dinsiz demektir, fakat Talmud'a göre Yahudi olmayan herkes zaten "heathen"dır. Bu durumu "o zamanlar Yahudilerden başka Allah'a inanan yoktu, diğer herkes putperestti, orada putperestleri kast ediyor" şeklinde açıklamaya çalışanlar vardır ve bu tamamen saçmalıktır. Putperest bir insanın toprağını gasp edebilme hakkı bile zaten etik değildir, fakat Talmud zaten İsa'dan çok sonra yazılmıştır. Talmud'da İsa ve Meryem'den bahseden ve onları kötüleyen bölümler de vardır, örneğin Talmud'a göre Meryem bir bakire değildir, birçok kişiyle ilişki kurmuştur. Bu kısımların bölümlerini vermeyeceğim, benim maksadım Talmud'un vahşiliğinden dem vurmak değil, felsefelerini anlatmaktır. Yani Talmud'a göre, Hristiyanlar da "heathen"dır ve arazileri gasp edilebilir. Tabi ki Müslümanlar da, tıpkı Filistin örneğinde gördüğümüz üzere.


    Yukarıdaki resimde 1946'dan 2000'e kadarki Filistin ve İsrail toprakları değişimi gösterilmektedir.

    Siyonistler, "vadedilmiş topraklar"dan yahudi olmayan herkes gidene kadar katliama devam edeceklerdir.

    Balfour Deklarasyonu ile emellediklerini, 1948'den itibaren başarıyla uygulamaya koymuştur siyonistler.

    1930-1945 arası dönem Musevilerin, 1948 ve sonrası ise Filistinli Müslümanların katliamıyla geçmiştir İsrail Devleti'nin kurulabilmesi için.

    1917'de Balfour Deklarasyonu ile emelledikleri İsrail Devleti'ni kurmak için neden 1948'e kadar beklemişlerdir?

    Rothschild, bir yahudi devleti kuracak servete ve güce zaten sahipti. 1. Dünya Savaşı'nda Filistin ve Hicaz da zaten Osmanlı Devleti'nin elinden alınmıştı. Para var, toprak var, neden helva yok? Neden 1920'li yıllarda kurulmadı Yahudi devleti?

    Filistin 1948'e kadar İngiliz mandası olmuştur ve ardından Rothschild bu toprakları satın almıştır. Fakat bir sorun vardı, Filistin'de kurulacak olan bu siyonist Yahudi devletinde yaşayacak Yahudilere ihtiyaç vardı. Birçok Yahudi bu nedenle Filistin'e çağrılmıştır, fakat Yahudiler Avrupa'da refah içinde yaşamaktaydılar. Göç etmelerini, düzenlerini ve rahatlarını bozmalarını gerektiren hiçbir gerekçe yoktu ortada Yahudiler için. İşte bu nedenle devreye, Yahudi düşmanı Thule örgütünün ortaya sürdüğü Hitler girdi.

    Siyonistler, toplumları emelledikleri oyuna yöneltmek için her zaman "sahte düşmanlar" yaratmışlardır.

    Siyonistler ABD'nin Afganistan ve Irak'a girmesi için "İslami Terör" adında bir fake düşman yaratmış ve 11 Eylül'ü planlamışlardır. Mağarada yaşayan Arapların önce İkiz Kuleleri daha sonra Pentagon'u vurduğuna medya yolu ile insanları inandırmışlardır. Ardından ABD uyduruk belgeler ile Birleşmiş Milletler'i sözüm ona ikna ederek "kitle imha silahları var Saddam'ın" diyerek Irak'a girmiştir. Savaşın ardından George Bush, "Irak'ta kitle imha silahları yokmuş, 11 Eylül ile bir alakaları da yokmuş" açıklamasını yapar, buyrun balık hafızalı olmayın: [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız] 1:14 ve sonrasına özellikle dikkat. Tek bu değil, diğer açıklamalarını da görebilirsiniz biraz araştırırsanız. Zaten Bush'un bu açıklamayı yapmasına gerek de yok, zira Irak'taki kitle imha silahları asla bulunamadı. Çünkü hiçbir zaman var olmadılar. ABD, olmayan bir düşmanın peşine düştü ve 2 milyondan fazla sivilin ölümüne yol açtı. Bunun tek sebebi o bölgede "savaşın olması ve sürmesi"ydi. ABD'nin Irak'ta bozguna uğradığı, istediğini alamadığı düşünülür insanlar tarafından. Oysaki global bankerler o bölgedeki savaşların süresini uzatarak istediklerini almıştır. Zira savaş demek, silah kaçakçılığı yapmak, savaşa girecek olan hükümetlere kredi vermek, uyuşturucu pazarını kontrol altına almak, ilaç ve inşaat firmalarına yeni pazarlar oluşturmak demektir. Ve tüm bu saydıklarım, dünyadaki en kârlı para kazanma yöntemleridir ve buralardan kazanılan paralar yine siyonist bankerlerin kasasına girer. Zira silah, uyuşturucu ve ilaç sektörleri neredeyse tamamen onların elindedir.

    Buna benzer olarak, Yahudilerin Filistin'e göç etmelerini sağlamak için Hitler adında bir Yahudi düşmanı piyasaya sürülür ve siyonist Rothschild tarafından finanse edilir. Hitler önce Yahudilere yaptırımlar uygulamaya, sonra onları gettolarda yaşamaya mecbur etmeye ve gaz odalarına doldurup öldürmeye başlar. Yahudiler düzenli olarak soykırıma uğrarlar ve mecburen 1948'de Filistin'e göç ederek İsrail Devleti'nin kurulmasını sağlarlar.

    İsrail Devleti, Rothschild'in özel mülküdür.

    Ve Mayer Amschel Rothschild oğullarına bir Yahudi hükümdarlığı kurulması vasiyetinde bulunmuştur. Bunu sağlamanın yegâne yolu ise, ülkeleri ekonomik olarak kendilerine bağımlı hale getirmekti. Bu siyonist hedef uğruna yahudi olsun olmasın, kaç insanın öldüğü hiç de önemli değildir onlar açısından.

    Evet Filistin topraklarını parasıyla almıştır Rothschild ve İsrail'in "hukuken haklı" olduğunu söylemektedir kendilerini "aydın ve objektif" adleden kişiler.

    "İsrail parasıyla satın aldı" denilen Filistin toprakları şöyle satın alınmıştır Filistinlilerin elinden: 1. Dünya Savaşı sonrası Filistin, İngiliz mandasına girer. İngiltere ise Filistin'e "nasıl ki eskiden Osmanlı'ya vergi ödüyordunuz, şimdi de bize ödeyeceksiniz" diyerek astronomik vergiler dayar. Bu vergiler o kadar ağırdır ki, Filistin'in bu vergiyi karşılayabilme şansı dahi yoktur. Sonuç olarak Balfour Deklarasyonu'nda belirtildiği üzere bir Yahudi devleti kurulmasını destekleyen İngiltere hükümeti ve Rothschild, bu Filistin topraklarına el koyar.

    İşte kimileri tarafından "parasıyla satın almışlar, aslında İsrail'in toprağı orası, adamlar haklı" şeklinde dayatılan "satın alma" hikâyesinin aslı budur.

    Kanununa uydurulmuş gasptan başka bir şey değildir.

    Ayrıca bu, ABD'nin çorak Alaska topraklarını parasını bastırarak alması gibi bir olay değildir.

    "Parasını vermiş, almış adamlar" denilen yer, bir milletin hâlen üzerinde yaşamakta olduğu vatanıdır.

    Şimdi konuyu başka bir yere çekerek sizden azıcık saksıyı çalıştırmanızı isteyeceğim.

    Bizim liderlerimiz de Sevr Antlaşmasını imzalamışlardı ve isterseniz tarih dersinden aklınızda kalanları tekrar canlandırayım gözünüzde:



    Sevr ile bize layık görülen topraklar bunlardı ve üzerinde İngiliz, İtalyan, Yunan, Fransız bayrağı bulunan bölgelerde ve Doğu'da Ermeni devleti için ayrılan topraklarda Osmanlı Devleti vatandaşları yaşamaktaydı.

    Biz Sevr'i millet olarak kabul etmedik, "başımızdakilerin yediği bok bizi bağlamaz, burası bizim vatanımız" dedik ve Türk, Kürt, Laz herkes mücadele verdi bunlara karşı. Kuvay-ı Milliye birlikleriyle gerilla savaşı yaptık, ardından Atatürk bu birlikleri ve cemiyetleri birleştirdi, Kurtuluş Savaşı'nı başlattık ve galip geldik.

    İyi de, bir şey soracağım, adamlar Osmanlı heyetini Sevres'e getirip bu antlaşmayı imzalatmışlardı. Hukuken haklılardı yani. Şimdi biz vatanımızı savunmakla suçlu mu olduk?

    Kurtuluş Savaşı'nı kazandığımız için bizler kahraman olduk, Filistinliler ise İsrail'e üstünlük sağlama gibi bir şanslarının bulunmayışından dolayı "terörist" oldular.
    Eklenen Resim Ön İzlemesi Eklenen Resim Ön İzlemesi
      Mesaja cevap vermeden eklentiyi indiremessiniz
    Konu tybet tarafından (23.12.2012 Saat 00:23 ) değiştirilmiştir.
    “Biz Yahudiler orta doğuda yıkılmaz denen devleti ( OSMANLI’ yı ) yıkıp iki tane devlet kurduk. ( birisi israil öteki?......)
    Onlara ( yani israil ve ismini bildirmediği öteki devlet)
    öyle güzel sistem inşa ettik’ki, TÜRKLER bize filistini vermeyen ABDULHAMİT’e en az 200 sene daha
    söverler”.


    İSRAİL’İN İLK CUMHURBAŞKANI CHAİM WEİZMAMN
    AlıntıAlıntı

  5. #4
    Senior Member tybet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    1.462
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    495 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Tek dünya devleti'nin var olabilmesi için, dünya parça parça ülkelere bölünmelidir. Zira yap-boz oyunu değil bu, daha büyük parçalar, tek dünya devletinin oluşmasına hizmet etmez, tam aksine zararınadır. Ülkeler olabildiğince gerek iç savaşlarla, mezhep ayrılıklarıyla, çok uluslu bir ülkeyse millet farklılıklarından doğan anlaşmazlıklarla bölünmelidir tek bir dünya devletinin kurulabilmesi için.

    Zira ne kadar çok sayıda ve farklı ülke olursa, halkların birlik olup tek dünya devletine karşı çıkma şansları ve güçleri de o oranda azalır.
    Birlik olamadığın sürece, hiçbir şeysindir. Zira güçsüzsündür ve kolaylıkla bastırılabilirsin


    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Bu Sovyetler Birliği haritasıdır, Sovyetler Birliği'nden tam 15 farklı ülke çıkmıştır, Estonya'sından Ukrayna'sına..

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Bu da bir zamanların Yugoslavya'sıdır. Yugoslavya'dan tam 6 farklı ülke çıkmıştır ve 7.si ile 8.si de yoldadır zira Sırbistan da 3'e bölünmek üzeredir. Kosova ve Voyvodina yakında kopacaktır Sırbistan'dan.

    Farklı dine, farklı mezhepe, farklı millete sahip insanların aynı ülke içerisinde yaşamayacakları fikrini dayatan ve bu ayrılıkçı örgütleri destekleyen, Yeni Dünya Düzeni'nin tasarımcılarından başkası değildir.
    PKK'yı kimler destekliyor, kimler silahlandırıyor?
    Özgür Suriye Ordusu denilen çapulcular roketi nereden buluyorlar?
    Tunus ve Libya neden bölünmek üzere?
    Peki Rockefeller böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Eş başkanı olduğumuz BOP, Ortadoğu için işte bunu amaçlar.

    Elbette Kuzey Afrika için de buna benzer bir senaryo geçerli.

    "Transforming the Middle-East" (Ortadoğunun Dönüşümü) adlı makalesinde Ortadoğu'daki 22 ülkenin yönetim biçimlerinin ve sınırlarının değişeceğini söyleyen kişi, dönemin ABD dışişleri bakanı Condoleezza Rice'tan başkası değildir.

    "Ülke sayısı gelecekte 1000'leri geçecektir" diyen kişi de yine pek muhterem David Rockefeller'dan başkası değildir.

    Bundan 400 yıl evvel bir toprağı ele geçirmek için, oraya orduların ve donanman ile sefere çıkman gerekirdi.

    Fakat Fransız İhtilali'nden beri bir bölgeyi yok etmenin ve ele geçirmenin en etkili yolu, o bölgedeki insanları birbirine kırdırmak olmuştur.

    Sözde Arap devrimleri, Suriye'deki iç savaş, Irak'taki iç savaşlar da işte bu sebeple yaşanmışlar ve hepsi de dış destek, örgütleme ve finansmanla sağlanmışlardır.

    Dediğim gibi, bu anlattıklarımın en büyük belgesi, bugün yaşananlardır. Bugün yaşanan olayları kimin ateşlediğini ve bu olaylarda kimlerin parmağı olduğunu görmek için de, bu yaşananlardan kimin kazançlı çıktığına bakmak yeterli olacaktır:

    Global bankerler.

    Evet maalesef ki dünyada mutlak otorite kurmak isteyen insanlar emellerine emin adımlarla ilerliyorlar, fakat bilmeniz gereken en önemli şey, bu işin sadece maddiyat kaynaklı olmadığıdır.

    - Para için yapıyorlar işte abi yaeae

    Evet, doğru, para için yapıyorlar elbette. Fakat para bu insanlar için nihai emellerine ulaşmak üzere gerekli olan bir "araç"tan başkası değil. Yalnızca araç.
    Konu tybet tarafından (23.12.2012 Saat 00:09 ) değiştirilmiştir.
    “Biz Yahudiler orta doğuda yıkılmaz denen devleti ( OSMANLI’ yı ) yıkıp iki tane devlet kurduk. ( birisi israil öteki?......)
    Onlara ( yani israil ve ismini bildirmediği öteki devlet)
    öyle güzel sistem inşa ettik’ki, TÜRKLER bize filistini vermeyen ABDULHAMİT’e en az 200 sene daha
    söverler”.


    İSRAİL’İN İLK CUMHURBAŞKANI CHAİM WEİZMAMN
    AlıntıAlıntı

  6. #5
    Senior Member tybet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    1.462
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    495 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Alıntı berkenkey Nickli Üyeden Alıntı [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Daha önce de yazdım ancak bazıları
    ( akılları ermediğinden olsa gerek )
    "hayal görmek" gibi tuhaf ithamlarda bulundular.


    Tekrar yazıyorum:

    Artık Yahudi'nin Planlarının sonuna gelindi,
    Yeni Planlar çoktan yapıldı ve
    Yeni Dünya Düzeni aşağıdaki gibi şekillenecek:

    - Uzak doğu ve Güney Amireka : ABD ye
    - Avrupa ve Yakın Asya : Rusya ya
    - Ortadoğu ve Kuzey Afrika : Türkiye ye ait olacaktır.


    Önümüzdeki 10 -20 yıl içinde olacaklardan bir kaçı:

    - Avrupa Ekonomik ve siyasi gücünü yitirecek, AB dağılacaktır.

    - İsrail son yıllarını yaşıyor olacaktır.

    - İslam ekonomik birliği ve ortak ordusu kurulacaktır.

    .
    .
    .



    Bu güne kadar size ezberletilenleri kafanızdan silin atın.
    Dünya artık Yahudinin parmaklarında oynattığı Dünya değil.


    Hazır olun, 2013 de Türkiye de ve Dünya da yer yerinde oynayacak,
    asıl kıyamet o zaman kopacak .
    sahi 2013 ekimde ne olacak berkenkey sende mayalar gibi ortaya bi tarih attın
    @ ssd de attığın mesajı beğenmiş acaba neyi beğendi.

    tekrar yazıyorum benim kimsenin ne bir karış toprağında gözüm var nede birilerine hakimiyet gibi bir fikrim var benim amacım bağımsız bir ülke olabilmek.

    bu arada @ berkenkey senin fkirlerinde hafiften Fettullah Gülen fikiri görüyorum ama
    son zamanlarda cemaat ile AKP arasında bir çekişme olduğu kesin.

    ve sizler daha cemaat nedir bilmezken bizler onun temelleriyle uğraşıyorduk. şuanda gelinen noktayı boşverin.
    Konu tybet tarafından (23.12.2012 Saat 00:15 ) değiştirilmiştir.
    “Biz Yahudiler orta doğuda yıkılmaz denen devleti ( OSMANLI’ yı ) yıkıp iki tane devlet kurduk. ( birisi israil öteki?......)
    Onlara ( yani israil ve ismini bildirmediği öteki devlet)
    öyle güzel sistem inşa ettik’ki, TÜRKLER bize filistini vermeyen ABDULHAMİT’e en az 200 sene daha
    söverler”.


    İSRAİL’İN İLK CUMHURBAŞKANI CHAİM WEİZMAMN
    AlıntıAlıntı

  7. #6
    TDW Team-S-Mod. berkenkey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Mesajlar
    11.961
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    30.053 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Alıntı tybet Nickli Üyeden Alıntı [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    sahi 2013 ekimde ne olacak berkenkey sende mayalar gibi ortaya bi tarih attın
    @ ssd de attığın mesajı beğenmiş acaba neyi beğendi.

    tekrar yazıyorum benim kimsenin ne bir karış toprağında gözüm var nede birilerine hakimiyet gibi bir fikrim var benim amacım bağımsız bir ülke olabilmek.

    bu arada @ berkenkey senin fkirlerinde hafiften Fettullah Gülen fikiri görüyorum ama
    son zamanlarda cemaat ile AKP arasında bir çekişme olduğu kesin.

    ve sizler daha cemaat nedir bilmezken bizler onun temelleriyle uğraşıyorduk. şuanda gelinen noktayı boşverin.

    Dostum, doğru şeyler okuyup, yazıp,
    Yanlış sonuçlar çıkarıyorsun.

    Kristof Kolomb un, Darvin in, Rothschild lerin, Rockefeller ların, Yedi Kızkardeşlerin kim olduğunu,
    İngiliz kraliçesinin firavunlar soyundan geldiğini,
    şimdi yahudi olarak bildiklerimizin çoğunun şeytana tapan kabalacılar olduğunu,
    masonları, lionsları, stk ları kimlerin desteklediğini
    .
    .
    .
    bunları artık herkes biliyor.



    Fetullah Gülen in neden Amerika ya gönderildiğini ve neden bir daha geri gelemeyeceğini,
    Evren'i, Özal'ı, Erdoğan'ı geldikleri yere kimin getirdiğini,
    Ali Balkaner'in "biz 18 aileyiz" dediği ailelerin kimler olduğunu,
    Boğazda toplantılar yapıp, Sarıgül ü alternatif olarak getirmeye uğraşan 41 kişilik baronlar konseyini,
    .
    .
    .
    bunları da artık herkes biliyor.


    Şeytana tapanların parasının newyorkta,
    aklının Londrada,
    soyunun fransa da,
    tapınaklarının İstanbulun yer altı mağralarında olduğunu
    .
    .
    .
    da artık herkes biliyor.


    40 yıl önce Türkiye de başlatılan mücadelenin sonuna gelindiğini,
    sıranın Amerika, Rusya ve İranda olduğunu,
    ve mücadelenin çok titizlikle ve derinden yürütülmesinin sebebinin
    şeytana tapanların son koz olarak kendileri ile birlikte
    dünyayı da beraberlerinde yakıp kül etmemeleri için yapıldığını
    .
    .
    .
    da yakında herkes biliyor olacak....
    AlıntıAlıntı

  8. #7
    Senior Member tybet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    1.462
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    495 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Şeytana tapanların parasının newyorkta,
    aklının Londrada,
    soyunun fransa da,
    tapınaklarının İstanbulun yer altı mağralarında olduğunu
    .
    .
    .
    da artık herkes biliyor.


    40 yıl önce Türkiye de başlatılan mücadelenin sonuna gelindiğini,
    sıranın Amerika, Rusya ve İranda olduğunu,
    ve mücadelenin çok titizlikle ve derinden yürütülmesinin sebebinin
    şeytana tapanların son koz olarak kendileri ile birlikte
    dünyayı da beraberlerinde yakıp kül etmemeleri için yapıldığını
    .
    @berkenkey kasrdeşim ya sen çok saf veya iyi niyetlisin ya ben çok kötümserim
    diyorsunki bu adamlar fransada doğar londrada eğitim görür newyorkta çalışır istanbuldada ibadet eder.
    hadi 3 şehri yoksay ya istanbul?
    hani istanbul müslümanlar tarafından fethedilmişti o yüzden fatih olmuştu sultan mehmet?

    bugün tüm kutsal yerlere bakalım vatikan hristiyan kabe müslüman budist budistlerin ülkeside
    nasıl oluyordda bu insanların kutsal tapınakları müslüman bir ülkede?
    geriye tek ihtimal kalmıyormu sence?
    türkiye müslüman görünümlü bi yahudi ülkesi
    adamlar tapınaklarını yapmışlar korumasınıda türklere vermişler.

    diğer konu rusya ve iran bu oluşuma karşı tamamıyla karşı iken senin onları hedef göstermen biraz garip.
    “Biz Yahudiler orta doğuda yıkılmaz denen devleti ( OSMANLI’ yı ) yıkıp iki tane devlet kurduk. ( birisi israil öteki?......)
    Onlara ( yani israil ve ismini bildirmediği öteki devlet)
    öyle güzel sistem inşa ettik’ki, TÜRKLER bize filistini vermeyen ABDULHAMİT’e en az 200 sene daha
    söverler”.


    İSRAİL’İN İLK CUMHURBAŞKANI CHAİM WEİZMAMN
    AlıntıAlıntı

  9. #8
    TDW Team-S-Mod. berkenkey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Mesajlar
    11.961
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    30.053 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Alıntı tybet Nickli Üyeden Alıntı [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    @berkenkey kasrdeşim ya sen çok saf veya iyi niyetlisin ya ben çok kötümserim
    diyorsunki bu adamlar fransada doğar londrada eğitim görür newyorkta çalışır istanbuldada ibadet eder.
    hadi 3 şehri yoksay ya istanbul?
    hani istanbul müslümanlar tarafından fethedilmişti o yüzden fatih olmuştu sultan mehmet?

    bugün tüm kutsal yerlere bakalım vatikan hristiyan kabe müslüman budist budistlerin ülkeside
    nasıl oluyordda bu insanların kutsal tapınakları müslüman bir ülkede?
    geriye tek ihtimal kalmıyormu sence?
    türkiye müslüman görünümlü bi yahudi ülkesi
    adamlar tapınaklarını yapmışlar korumasınıda türklere vermişler.

    diğer konu rusya ve iran bu oluşuma karşı tamamıyla karşı iken senin onları hedef göstermen biraz garip.
    Biraz daha okumanızda ve araştırmanız da fayda var diye düşünüyorum.
    Aşağıdaki haberle başlayabilirsiniz:
    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    AlıntıAlıntı

  10. #9
    Senior Member tybet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    1.462
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    495 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Alıntı berkenkey Nickli Üyeden Alıntı [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Biraz daha okumanızda ve araştırmanız da fayda var diye düşünüyorum.
    Aşağıdaki haberle başlayabilirsiniz:
    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    dönüp dolaşıp aynı kapıya varıyoruz.


    akla şu soru geliyor hep

    Türkiye kimlerin?


    sayıları yaklaşık 6 milyonu bulan bizler gibi görünen ama bizden olmayan ve ülke yönetiminde bulunanlarınmı?
    yoksa geriye kalanlarınmı?


    bugün siyasetinden sanatına ticaretinden futboluna ülkenin heryerindeki üst kesimi bu 6 milyon kişiden birileri yaparken geriye kalan 65 milyon u kullanmaları ve arkalarından sürüklemelerine daha nekadar göz yumacağız?
    “Biz Yahudiler orta doğuda yıkılmaz denen devleti ( OSMANLI’ yı ) yıkıp iki tane devlet kurduk. ( birisi israil öteki?......)
    Onlara ( yani israil ve ismini bildirmediği öteki devlet)
    öyle güzel sistem inşa ettik’ki, TÜRKLER bize filistini vermeyen ABDULHAMİT’e en az 200 sene daha
    söverler”.


    İSRAİL’İN İLK CUMHURBAŞKANI CHAİM WEİZMAMN
    AlıntıAlıntı

  11. #10
    TDW Team-S-Mod. berkenkey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Mesajlar
    11.961
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    30.053 Toplam

    Standart Cevap: Putin, Esad’ın gidişine Dolmabahçe’de ikna oldu

    Alıntı tybet Nickli Üyeden Alıntı [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    dönüp dolaşıp aynı kapıya varıyoruz.


    akla şu soru geliyor hep

    Türkiye kimlerin?


    sayıları yaklaşık 6 milyonu bulan bizler gibi görünen ama bizden olmayan ve ülke yönetiminde bulunanlarınmı?
    yoksa geriye kalanlarınmı?


    bugün siyasetinden sanatına ticaretinden futboluna ülkenin heryerindeki üst kesimi bu 6 milyon kişiden birileri yaparken geriye kalan 65 milyon u kullanmaları ve arkalarından sürüklemelerine daha nekadar göz yumacağız?
    10-20 yıl önce akla bu sorular gelmiyordu bile

    Çoktan beri ticaret yahudilerin, sanat ermenilerin elindedir.
    Buna herzaman müsamaha gösterilmiştir.

    Ne zaman ki ticaret ve sanat kullanılarak ülke zimmete geçirilmeye başlanmıştır, o zaman dur denmiştir.
    O kadar da uzun boylu değildir.
    Hiç kimse hayale kapılmasın.
    AlıntıAlıntı

 

 
1. sayfa - 2 sayfa var 12 SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. Kulaklık ‘cep’te radyasyon riskini 10’da 1’e düşürüyor
    Von himm im Forum Hatlar ve Genel Konular, Tools, etc.
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.07.2010, 08:13
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 1.11.2009, 12:28
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.08.2007, 06:59
  4. TV’den sonra DVD’de de ’Yüksek Çözünürlük’ dönemi başlıyor
    Von KiMeRa im Forum Video, HiFi ve Diğer Konular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 8.02.2007, 00:15

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.719.318.603.42471 seconds with 23 queries Sayfa Boyutu (267363)