Kimse farkında değil Futbolla kapı aralanıyor KKTC adım adım Rumların kucağına itiliyor

[Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]


KKTC’li Türk gençlere uygulanan spor ambargosunu sözümona delmek için önceki gün Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) Başkanı Hasan Sertoğlu ile Rum Futbol Federasyonu (KOP) Başkanı Kostakis Kutsokumnis bir anlaşma imzaladı. Zürih’te, FIFA ve UEFA Başkanlarının huzurunda atılan imzaya göre; KTFF, Rumların belirlediği kurallar çerçevesinde KOP’un üyesi, Türk takımları ise KOP’un dolaylı üyesi olarak Rum bayrağı altında müsabakalara katılacak. KKTC’nin bağımsızlığının Rumlara devri anlamına gelen anlaşmanın Türk Dışişleri Bakanlığı’nın izni ve bilgisi olmadan imzalanmayacağı düşünüldüğünde yaşanılan skandalın boyutları daha iyi anlaşılıyor.

BM, AB, FIFA’yı bırakın, KKTC’yi tanıtmaya bakın!

Yıllarca Rumlarla Federe Tek Devlet yerine adada bölünmüş iki ayrı devleti, hatta Kıbrıs’ın tamamında tek bir bağımsız Müslüman Türk Devleti’ni savunan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin İslam ülkelerine tanıtılmasını, maddi manevi güçlendirilmesini her fırsatta dile getiren Kıbrıs Fatihi Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın politikaları yerine, BM ve AB’nin ağzının içine bakan politikaların izlenmesi KKTC’nin varlığını tehdit ediyor. Türkiye’yi yönetenlerin BM, Annan Planı ve AB süreçleriyle Kıbrıs’ı getirdikleri son nokta Rum bayrağı altında arka bahçede futbol oynamak oldu. Türkiye’yi yöneten iktidar Kıbrıs’ın tarihi, dini, stratejik önemini ve bağımsızlığını özümsemiş olsaydı, başta D-8’ler olmak üzere 57 İslam ülkesine ve diğer ülkelere KKTC’yi tanıtmak için çaba harcardı.

Rumlar Bu Gelişmeden Memnun

RUMLAR bu gelişmeden mutlu. Rum lider Nikos Anastasiadis, “Kıbrıslı Türklerin, KOP’a katılması olumlu ve umut verici bir gelişme” olduğunu söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise, “Gençlerimiz spor ambargolarına maruz kalmamalıdır. Ama bunun yolu Rum tarafının bizi yönetmesini kabul etmek değildir” dedi. Rumların kanlı örgütü EOKA’nın 1955 yılında ‘Türkler ve köpekler giremez’ pankartı açarak maç yapmasına izin vermediği Kıbrıslı Türklerin en eski futbol takımı Çetinkaya’nın Başkanı Cemal Bulutoğluları da, “Rum federasyonu KOP’a gidip üye olmaya onay vermemiz mümkün değil. 2003 yılında ‘KOP’a gelin Rum takımlarıyla oynayın’ dediler kabul etmedik. Bize katkı payları olan 4 milyon Euro (10 milyon lira) teklif edildi” diyerek anlaşmaya karşı çıktı.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan: Verilecek tavizlerden hiçbirini kabul etmeyeceğiz

Kıbrıs zaferinin mimarı Milli Görş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan: “Bizim Kıbrıs’ta bağımsız bir devletimiz var. Ne yapacağız biz Kıbrıs’a? Derhal federe devlet görüşmelerine son vereceğiz. Bizim ‘Kıbrıs meselesi’ diye bir meselemiz yoktur. Kıbrıs’taki tek meselemiz, bağımsız KKTC’nin önce Müslüman ülkelere tanıtılması ve KKTC’nin, manen ve maddeten güçlenmesini temindir. Kim olursa olsun, aksine hareket edecek olursa, ondan hesap sormak, onu Yüce Divan’a sevk etmek, bizim için bir görevdir. Kim bu yola tevessül edecek olursa, sadece bugünkü nesiller değil, bütün gelecek nesiller ve 40 bin 500 şehit tarafından da lanetlenecektir. Verilecek tavizlerden hiçbirini kabul etmeyeceğiz. 1974’ten beri Kıbrıs’ı koruduk.”



KKTC’Lİ sporcuların, Rum Bayrağı altında uluslar arası spor müsabakalarına katılacak olması, Türkiye’nin Kıbrıs Politikasını boşa çıkardı. 2004 yılında Annan Planı doğrultusunda, iki ayrı bağımsız devlet yerine Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Avrupa’ya peşkeş çekilmeye çalışılan, ancak Rum tarafının vetosuyla karşılaşarak bağımsızlığını kurtaran KKTC için bu sefer başka yollarla Avrupa’nın, dolayısıyla Rumların egemenliği altına alma çabaları son sürat devam ediyor.

KKTC’li sporcular, Rum bayrağı altında sahaya çıkacak!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayan Avrupa ve Batı ülkeleri, dolayısıyla KKTC’nin uluslar arası siyasi, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerine de ambargo uyguluyor. KKTC’li Türk gençlere uygulanan spor ambargosunu sözde delmek için; önceki gün Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KKTF) Başkanı Hasan Sertoğlu ile Rum Futbol Federasyonu (KOP) Başkanı Kostakis Kutsokumnis bir anlaşma imzaladı. İsviçre’nin Zürih kentinde Uluslar arası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Sepp Blatter ile UEFA Başkanı Michel Platini’nin huzurunda atılan imzaya göre, KTFF, Rumların belirlediği kurallar çerçevesinde KOP’un üyesi, Türk takımları ise Rum Futbol Federasyonu’nun dolaylı üyesi olarak Rum Bayrağı altında müsabakalar katılacak.

İşte bağımsızlığın Ruma devri anlaşması!

Belgeye göre, “KKTF, Adada yapılacak bir siyasi çözüme kadar KOP çatısı altında faaliyetlerini sürdürecek.” Anlaşmayı hayat geçirmek için Türk ve Rum federasyonlarından 4’er üye olacak şekilde Kalıcı Ortak Organizasyon Komitesi kurulacak. Ortak yönetim kurulu, müsabakalardan futbolcu transferlerine ve antrenörlük lisanslarına kadar futbolla ilgili tam sorumlu ve yetkili olacak. Avrupa Birliği ülkeleri nasıl ki, KKTC ve Rum Kesimi yerine adayı ‘The Republic of Cyprus’ şeklinde Rumların temsilinde tek bir Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıyorlarsa, FIFA ve UEFA da, Kıbrıs’ın resmi federasyonu olarak KOP’u tanımaya devam edecek. FIFA’nın internet sitesinde övgüler dizilen anlaşmayla ilgili olarak Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu ise, “Bu metni Genel Kurulumuzdan zor geçiririm. Kıbrıs tarafının beklentilerini karşılamıyor. FIFA Başkanı Blatter’den iyileştirme istedim” diyerek Kıbrıs’ta gelinen sürecin vahametini itiraf etti. Bağımsızlığın Rumlar’a devri olarak algılanan anlaşma metninde öne çıkan başlıklar ise şöyle: KOP’a üye olan KTFF, Ada’da FIFA ve UEFA kuralları çerçevesinde organizasyonlar yapma hakkına sahip olacak. Kıbrıs Türk futboluyla ilgili kararlar, ortak komite tarafından alınacak. KTFF, KOP’un genel kurulunda ve yönetim kurulunda belirlenecek kurallar çerçevesinde temsil edilecek. Rumlar ise KTFF’nda gözlemci olacak.

Ya taksim ya ölüm!

Kıbrıs’ın1570 yılında, Lala Mustafa Paşa komutasındaki bir orduyla 40 bin şehit verilerek kurtarılmasından sonra, Osmanlı’nın zayıflaması ile Ada zamanla İngilizlerin eline geçti. İngilizlerin, 1950’lerde Kıbrıs’tan çekilerek, Adayı Rumlara teslim etme çabaları sonucu Kıbrıslı Türkler yıllarca zulüm ve katliamlar altında inledi. 1960 sonrası iki kere müdahale söz konusu olmasına rağmen ABD’nin Jonhson mektubu ile durdurulmaya çalışılan Türkiye’nin Batı bağımlılığı zincirlerini, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Mili Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan kırdı.

Milli Görüş, KKTC’nin Bağımsız Devlet Statüsünü Destekliyor

Milli Görüşün Barış Harekâtındaki Kıbrıs zaferiyle katliamların durdurulup, adaya huzurun gelmesi ve 1983’te KKTC’nin ilan edilmesinden sonra Batı dünyası, Adada bağımsız Türk Devletinin varlığını asla kabullenmedi. BM, ABD ve Avrupa Birliği; Akdeniz’de adeta yüzen gemi gibi dünyanın merkezindeki ve Türkiye ve İslam dünyasının güvenliği için stratejik önemdeki Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlığı ve KKTC’nin bağımsızlığını iptal ettirmek için türlü çeşitli oyunlar sergilemekten geri durmadı. KKTC’nin de Rumların eline geçip, Türkiye’nin elinden çıkması için her şey yapıldı. Butros Gali, Kofi Annan gibi BM Genel Sekreterleri, Kıbrıs Davasının sembol ismi ve KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, yeniden Rumlarla Federe Devlet olmak üzere müzakereye oturtmak için baskı ve oyunlarını hiç eksiltmedi. Oysa Türkiye’de Milli Görüş bayrağını açan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Kıbrıs’ta Türklerin Rumlarla birleşerek katliam ve huzursuzluğa geri dönülmesini değil, Kıbrıs Zaferiyle barışın sağlandığı ve sonrasında Ada’nın Anadolu’ya bakan kuzeyinde kurulan KKTC’nin ayrı bir devlet olarak tanıtılmasını istedi. Türkiye’yi yöneten iktidarlar yılardır Kıbrıs’ın tarihi, dini, stratejik önemini ve bağımsızlığını önce kendisi özümsemiş olsaydı, başta D-8’ler olmak üzere 57 İslam ülkesine ve hatta etkisi altındaki diğer ülkelere onaylatmış olurdu. Yıllarca Türkiye’de “Kıbrıs’ta ya Taksim, Ya Ölüm” denilerek Rumlarla Federe Tek Devlet yerine adada bölünmüş iki ayrı devleti, hatta mümkünse Kıbrıs’ın tamamında tek bir bağımsız Müslüman Türk Devletini savunan Türkiye’de Kıbrıs’ın Zaferinin Mimarı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın konuya yaklaşımı Kıbrısı Müslüman ülkelere tanıtmak?

Erbakan: Türkiye’nin Tek Görevi KKTC’yi Müslüman Ülkelere Tanıtmaktır

Bizim Kıbrıs’ta bağımsız bir devletimiz var. Ne yapacağız biz Kıbrıs’a? Derhal federe devlet görüşmelerine son vereceğiz. Bizim “Kıbrıs meselesi” diye bir meselemiz yoktur. Kıbrıs’taki tek meselemiz, bağımsız KKTC’nin önce Müslüman ülkelere tanıtılması ve KKTC’nin, manen ve maddeten güçlenmesini temindir. Kim olursa olsun, aksine hareket edecek olursa, ondan hesap sormak, onu Yüce Divana sevk etmek, bizim için bir görevdir. Kim bu yola tevessül edecek olursa, sadece bugünkü nesiller değil, bütün gelecek nesiller ve 40 bin 5 yüz şehit tarafından da lanetlenecektir. Verilecek tavizlerden hiçbirini kabul etmeyeceğiz. 1974’ten beri Kıbrıs’ı koruduk.