bakın arkadaşlar burda sorun şu ben hayatın yükünü 6 yaşından itibaren taşıdım. simit satmak boyacılık yapmak 13 yaşında amelelik yaptım.
bizim sülaleden ilk okuyanda ben çıktım 4 kardeşiz 4 ümüzde okuduk.
dediğim gibi herşey kafada biter siz okumak istiyorsanız imkanlarınız ne olursa olsun okursunuz siz okumak istemiyorsanız isterseniz en iyi koleje gidin yine okumazsınız.
bizim zamanımızda ilkokul sabahçı öğlenci ayırımı vardı. ben öğleye kadar simit satar yada ayakkabıboyacılığı yapardım ellerim boyalı
çok okula gitmişliğim oldu çokta simit kaldığı için okula geç gitmişliğim.
ben bundan hiç gocunmadım utanmadım.
taaaa ki ortaokulda beni boyacılık yaparken gören tarih öğretmenim beni sınıfın ortasında aşağılayana kadar.
ve o yüzdendirki ilkokul da en başarılı bitiren ben ortaokulda sessiz sedasız yetiştim derslere çalışmazdım sadece hocalardan dinlediklerimle sınavlara girerdim bu bir bakıma iyi olmuştu.
benim annem babam cahil benim ödevimi gösterebileceğim yaptırabileceğim kimsem olmadı.
tüm bunları niye yazıyorum içinizdeki arzu olması gerek okumak için
bugün dersaneye gitseniz yada gitmesenizde üniversitelerde akşam okulu denilen bir paralı bölüm açıldı siz 1 net çıkartsanız bile mutlaka parasıyla okuyacağınız bir bölüm bulabilirsiniz.
bakın üniversiteyi okumakta birşey değil ben mesela üniversiteyi okudum ama yine çaresizlik ve kimsesizlik peşinizi bırakmadıysa bırakmıyor.
düşünün ben en yüksek puanla bir üniversiteye yerleşiyorum tesadüfe bakın üniversiteyi bitirdiğim yıl pkk olaylarından dolayı iş bulamıyorum.
ve sonra devlet memurluğu sınavına giriyorum. onuda kazanıyorum hemde türkiye 7. si olarak ama yine aksilik peşinizi bırakmıyor gittiğiniz üniverrsite sizin öğrenci olduğunuza dair belgeyi göndermediği için asker kaçağı durumuna düşüyorsunuz ve doğru askere.
neyse bizim hayat roman gibi
Paylaş