Hepimizin başına gelmiştir uyuduğumuz ya da uyukladığımız sırada kolumuzun, bacağımızın istem dışı hareket etmesi. Peki bunun sebebini biliyor musunuz?
Uykuya dalmaya başladıktan sonra beynimizden gelen ani seğirme emirleri, kolumuzun ya da bacağımızın istem dışı olarak hareket etmesine sebep olur. Hipnik kas seğirmesi olarak bilinen bu duruma neyin sebep olduğu hala net olarak açıklanabilmiş değil. Fakat tahminler, beynin kontrolü ele geçirmek için uyku sırasında her gece yaşadığı ‘savaşın’ bir yan etkisi olduğu yönünde.
Vücudumuz, uykuya daldığımız sırada felç halindedir. En hareketli rüyaları gördüğümüz zamanlarda dahi kaslarımız hareketsizdir. Dış dünyada meydana gelen olaylar da bizi etkilemez. Uygulamanızı tavsiye etmesek de bununla ilgili yapılmış bazı deneyler var. Örneğin gözlerinizi açık kalacak şekilde bantlayıp uykuda daldığınızda birinin gözlerinize lamba tutsa dahi rüyanızın bundan etkilenmediği ortaya çıkmış. Yine de rüya gören kişinin dış dünya ile arasındaki kapı tamamen kapalı değildir. Rüya gören insanın beyninden kaçan iki tür hareket vardır ve etkileri de farklılık gösterir.
Beyinde savaş

Uyurken en sıklıkla yaptığımız şey, hızlı göz hareketleridir. Rüya gördüğümüz esnada gözlerimiz, o an ki yaşanan gelişmelere göre hareket eder. İstem dışı kol-bacak hareketleri olan ‘hipnik seğirmeler’ ise bundan çok daha farklıdır. Hipnik seğirme, uyku felci vücudunuzu ele geçirmeye başlarken hareketlerinizi kontrol altında tutan motor sisteminizin vücudunuz üzerinde hala bir kontrol uyguladığına işarettir.
Uyku hali ve uyanıklık

Beynin derinliklerinde retiküler aktivasyon sistemi adı verilen, iki zıt sisteminden bir tanesi bulunur. Bu sistem tam kapasite halinde çalışırken biz de tam uyanık ve hareket etmek ister bir haldeyizdir. Bunun tam karşı tarafında ise ventrolateral preoptik çekirdek bulunur. Ventrolateral, beynin altında ve de kenarında, preoptik ise göz sinirlerinin geçtiği noktadan hemen önce anlamına gelir. Kısaca VLPO adı verilen bu sistem insana uyku hali verir ve sinirlere yakınlığı sebebiyle de gece ve gündüzü birbirinden ayırarak uyku döngümüzü düzenler.


Peki hipnik seğirmelerin oluşmasına sebep olan şey ne?

Hipnik seğirmeler, normal gündüz motor kontrolünün son çırpınışlarıdır. Bu seğirmelerin genellikle rüyalarında düşerken ortaya çıktığına dair bir inanç var. ‘Rüyayla bütünleşme’ adı verilen bu olgu, çalar saat gibi dış dünyadan gelen etkenlerin rüyada etki göstermesi anlamına geliyor. Bunun meydana gelmesi, zihnimizin makul hikayeler yaratma kapasitesini göstermektedir.
Hipnik seğirmeler, zihnin geçişi esnasında uyanıklık ve uyku arasındaki mücadeleden kaçıp kurtulan hareketlerdir. Uyanıkken bizi çevreleyen olayları anlamaya çalışırız; fakat rüya esnasında zihnimiz kendi faaliyetlerine anlam vermeye çalışır. Uykuda dalış esnasında gerçek dünyayla bağlantımız kopma noktasına gelirken ortaya çıkan hipnik seğirmeler, kendi bedenimize ait olan hareketlerdir ve uyuyan bilincin dikkatinden kaçarak rüyalarımıza nüfuz ederler.
Kısacası uyku sırasında yaptığımız iki hareket türü arasında bir simetri vardır. Hızlı göz hareketleri, uyanmakta olan dünyada görülebilecek rüya kalıntılarıdır. Hipnik seğirmeler ise rüya dünyasına ‘destursuz’ giren uyanık yaşam kalıntıları gibidir.