turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


4 sonuçtan 1 ile 4 arası
  1. #1
    Senior Member AhKaDeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    105
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    674 Toplam

    Standart Hepatite nasıl yakalanılır? İşte tüm merak edilenler...

    Hepatite nasıl yakalanılır? İşte tüm merak edilenler...


    Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında sokak etkinliği yapıldı. Halkı bilinçlendirmek için doktorlar hepatit hakkında merak edilen sorular hakkında bilgi verdi

    Kaynak: HaberTürk, 28 Temmuz 2017 Cuma, 15;33:17 Güncelleme: 15;43:16

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ve DHB (Dünya Hepatit Birliği) tarafından hepatit hastalıklarına dikkat çekmek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla belirlenen “Dünya Hepatit Günü”, Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından 28 Temmuz Cuma günü Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda yapılan sokak etkinliğinde ele alındı. Dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olan viral hepatitlerin, özellikle Hepatit B ve Hepatit C’nin önemine dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak için düzenlenen etkinlik kapsamında kurulan çadırda; hekimler tarafından halka bilgilendirme yapılarak, soruları yanıtlandı. Hepatit hastalıklarıyla ilgili broşür, puzzle ve şapka dağıtımı yapıldı.

    HEPATİT
    Karaciğer, insan vücudundaki en büyük iç organ olup yaklaşık 1,5 kg ağırlığındadır. Karaciğer gıdaların metabolizma, depolanma, detoksifikasyon ve protein üretimi fonksiyonundan sorumlu, kompleks bir organdır. Karaciğer kendi kendisini yenileyebilme yeteneğine sahiptir. Sağlıklı bir karaciğerin yüzde 75’i çıkartıldığında, karaciğerin geri kalanı birkaç ay içerisinde karaciğeri kendi orijinal boyutuna getirebilir. Hepatit karaciğerin iltihabıdır, bu durum karaciğer fonksiyonlarını bozabilir.

    HEPATİT B (HBV)
    Tüm dünyada kronik HBV enfeksiyonu taşıyan insanların sayısı 350 milyondur. Ülkemizde kanında hepatit B virusunu taşıyanların oranı yaklaşık yüzde 4 civarındadır. HBV ayrıca son derece bulaşıcıdır – AIDS virüsünden 100 kat daha fazla bulaşıcıdır.

    Hepatit B (HBV) enfeksiyonuna nasıl yakalanırsınız?
    HBV insandan insana virüs taşıyan kan ya da vücut sıvılarına temasla bulaşır. Batı Avrupa’da enfeksiyonların büyük bölümü hasta kişiyle cinsel temas ya da iğne ve enjektör paylaşımı yoluyla bulaşır. Asya ve Orta Doğu’da HBV en yaygın olarak anneden çocuğa geçer. Diğer bulaşma yolları ise virüsü taşıyan bireylerle diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyaların ortaklaşa kullanılması ve dövme ile piercing için sterilize edilmemiş alet kullanımıdır.

    Hepatit B virüsü bulaşmış olan karaciğer ne gibi sağlık sorunları yaratır?
    Hepatit B ile enfekte çoğu birey herhangi bir belirti ya da semptom göstermez. Ancak siroz ve karaciğer kanseri açısından çok daha büyük bir risk taşırlar. Hastalık yenidoğan döneminde virüs bulaşan bireylerin yaklaşık yüzde 90’ında, çocukluk döneminde bulaşanların yüzde 20, erişkin dönemde bulaşanların yüzde 5’inde kronik (müzmin) hale gelir. Hepatit B virüsü açısından inaktif taşıyıcı olarak adlandırılan bireylerde virüsün çoğalma hızı oldukça düşük ve karaciğer testleri normaldir. Bu gruptaki hastalar tedavisiz izlenmektedir.

    Enfekte kişilerin yüzde 15-25'inde virüsün çoğalma hızı yüksektir ve HBV kaynaklı karaciğer hastalığı gelişir. Virüs yüküne de bağlı olmakla birlikte genç yaşta enfekte olanlarda 15-20 yılda, ileri yaşta enfekte olanlarda 7-8 yıl içinde, normal karaciğer dokusunun yerini ölü skar dokusunun alması demek olan siroz ortaya çıkar. HBV tüm dünyada kronik karaciğer hastalıklarının ve karaciğere bağlı ölümlerin baş sebebidir.

    Hepatit B’li bir kadın gebe kalıp çocuk doğurabilir mi?
    Evet. Ancak anne adayının doktor takibinde olması gerekir. Gebeliğinin son aylarında gerekirse hepatit B için tedavi alması ve doğumun hemen ardından bebeğin aşılanması gerekir. Doğum yönteminin sezeryan ya da normal doğum olması bulaş için dezavantaj teşkil etmez.

    Hepatit B nasıl tedavi edilir?
    Kronik HBV’yi vücuttan tamamen yok edecek bir tedavi seçeneği günümüzde yoktur. Ancak daha ağır ve hayati tehdit oluşturan hastalıkları önlemeye yardım eden iki tip tedavi bulunmaktadır. İnterferon tedavisi antiviral ve bağışıklık sisteminin enfeksiyona yanıtını güçlendirmek yoluyla etki gösterir ve iğne şeklinde uygulanır. Direk etkili antiviral tedavi ise virüsün çoğalmasına müdahale ederek, böylece kandaki virus miktarını azaltmak suretiyle etkili olur ve tablet şeklinde kullanılır.

    Tedavi şunları hedefler:
    * Kandaki virüs miktarının azaltılması
    * Bu miktarın zaman içerisinde mümkün olan en düşük seviyede tutulması
    * Tedavinin sonlandırılması ise HBsAg’ye karşı bağışıklığın (Anti-HBs) oluşması ile gerçekleşir.

    KORUNMAK İÇİN BASİT ÖNLEMLER VAR!
    Hepatit B’nin yayılmasını önlemenin en iyi yolu nedir?
    Aşılama HBV’ye karşı başlıca korunma yöntemidir. Gebelik sırasında mutlaka HBV için tarama yapılmalıdır. HBV’nin yayılmasını önlemek için risk faktörlerini anlamak ve virüse maruz kalmaya yol açabilecek durumlardan kaçınmak gerekir.

    HEPATİT C (HCV)

    Hepatit C nedir?

    Hepatit C karaciğere zarar veren bir hastalıktır. Hastalığa hepatitis C denilen bir virüs neden olur. İnsandan insana kan ve kan ürünleri ile bulaşır. Ayrıca ortak iğne kullanımı ve cinsel temas yoluyla da bulaşabilir.

    Hepatiti C ‘nin belirtileri nelerdir?
    Hepatit C’li birçok hastada bulgu ya da belirti yoktur. Ancak bazı hastalarda halsizlik, yorgunluk, bulantı, kas eklem ağrısı ve kilo kaybına neden olabilir. Hepatit C hastalığı tedavi edilmediğinde uzun yıllar sonra karaciğerde sertleşme, büzüşme ile kendini gösteren siroza neden olabilir. Sirozu olan hastaların çoğunda da şikayet yoktur. Sirotik hastalarda ileri dönemde karında şişme, kol ve bacaklarda incelme, ciltte sararma, morluklar, kanamaya eğilim artışı, nefes darlığı, aniden gelişen şuur değişikliği ve koma görülebilir.

    Hastalığın yaygınlığı nedir ve doğal seyri nasıldır?
    Tüm dünyada 170 milyondan fazla insan hepatit C ile yaşamaktadır. Ülkemizde hepatit C sıklığı yaklaşık yüzde 1 civarındadır. HCV bulaşan kişilerin yaklaşık yüzde 15-20’si 6 aylık bir sürenin sonunda tamamen iyileşir. Yüzde 80-85’i ise kronik hepatit C ile infekte birey haline gelir. Bu kişilerin yüzde 20'sinde ise sonunda karaciğer kanserine dönüşme riski olan siroz gelişir.

    Nasıl tanı konulur?
    Tanı ancak bu hastalığı aramaya yönelik testler yapıldığında konulabilir. Önce anti-HCV testi yapılır. Anti-HCV pozitif bireylerde eğer virüsün çoğalmasını gösteren HCV RNA testi pozitif ise HCV infeksiyonundan bahsedilebilir. Ancak anti-HCV pozitifliği kişide bağışıklığın geliştiği anlamına gelmez. Bireyde ileride yeniden HCV bulaşı olur ise tekrar hasta olabilir.

    Hepatit C (HCV) enfeksiyonuna nasıl yakalanırsınız?
    İğne ve şırıngaların ortaklaşa kullanılması, virüs bulaşmış kan ile yapılan nakiller ya da enfekte kişilerden alınan organ nakilleri ve anneden çocuğa aktarma bu bulaşma yolları arasındadır. Hepatit C virüsü taşıyan kişiyle cinsel temas ve enfekte kişinin kanının bulaşmış olabileceği tıraş bıçağı ya da diş fırçası gibi kişisel bakım eşyalarının ortak kullanılması da bulaşmada rol oynar.

    Anneden bebeğe hepatit C bulaşır mı?
    Hepatit C virüsü taşıyan anne, mikrobu bebeğine bulaştırabilir. Bu olasılık yüzde 5 civarındadır. Virüs bebeğe doğumdan önce ya da doğum sırasında geçebilir. Virüs, sütle bulaşmaz. Hepatit C’li annelerin bebeklerinin kanında 18. aya kadar anneden geçen anti-HCV antikoru bulunabilir. Bundan dolayı bu süre tamamlana kadar, bebekte saptanan anti-HCV çocukta hastalık olduğu anlamına gelmez.

    Hepatit C virüsü bulaşmış karaciğer ne gibi sağlık sorunları yaratır?
    HCV ile enfekte olan kişilerin çoğu hiçbir belirti ya da semptom göstermez. Kronik HCV zamanla siroza ve karaciğer yetmezliğine yol açabilir. HCV ile ilişkili siroz, hastaların yüzde 20-25'inde karaciğer yetmezliği ve ölüme neden olur. HCV ile ilişkili siroz, günümüzde karaciğer nakillerinin önde gelen sebeplerinden biridir. HCV karaciğer kanserine de yol açabilir.

    Karaciğer nakli olan hastada yeni karaciğerde de hepatit C ortaya çıkar mı?
    Eğer karaciğer nakli öncesi hastada virusun çoğaldığını gösteren HCV RNA testi pozitif ise nakil yapılan karaciğerde de HCV enfeksiyonu gelişir.
    Karaciğeri korumak için neler yapılabilir?
    Alkolden kaçınılmalı, ideal kilo korunmalı, hepatit A ve B için aşılanmalı, reçetesiz ilaç kullanmadan önce doktora danışılmalıdır.

    Hepatit C’den sonra hayatım nasıl olacak?
    Hepatit C’li hastaların çoğu normal yaşam sürebilirler. Birçok vakada tedavi ile tam iyileşme elde edilebilir. Eğer hepatit C’niz var ise kendinizi çevreden soyutlamayın. Bu virüsün öpüşmekle, sarılmakla, çatal kaşık, tabak ortak kullanımı ile, öksürük-hapşırma ile ya da emzirme ile bir başkasına geçtiği gösterilememiştir.

    Hepatit C nasıl tedavi edilir?
    Avrupa’da tahmin edilen ortalama tedavi oranı yüzde 3,5’dur; ABD’de hepatit C enfeksiyonu olduğu bilinenlerin yüzde 10’undan daha azı tedavi edilmiştir. Tedavinin öncelikli hedefi hastanın vücudundan virusun yok edilmesi ve tam iyileşmenin sağlanmasıdır. Ancak yapılan başarılı tedavi mikrobun yeniden bulaşması ve tekrar enfeksiyonu önleyemez.

    Son yıllarda geliştirilen direk etkili antiviral ilaç kombinasyonları ile tedavide yüzde 95-100’ye yakın kalıcı başarılar elde edilmiştir. Bu yeni tedaviler ağızdan tablet olarak kullanılmakta olup 12-24 hafta sürmektedir. Bu ilaçlar tedaviyi etkileyecek anlamlı bir yan etkiye de neden olmazlar. Yeni geliştirilen ilaçlar Temmuz 2016 itibariyle de ülkemizde kullanılmaya başlanmış ve ilaç bedeli Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından da karşılanmaktadır.

    Hepatit C’’nin yayılmasını önlemenin en iyi yolu nedir?
    HCV için aşı bulunmadığından, tek korunma yolu risk faktörlerini anlamak ve virüse maruz kalmaya yol açabilecek durumlardan kaçınmaktır.

    Karaciğer biyopsisi nedir?
    Karaciğer biyopsisi, karaciğer hasarının derecesini belirleyebilmek için yapılan bir işlemdir. Bölgesel anestezi altında bir iğne aracılığı ile karaciğerden küçük bir parça (karaciğer ağırlığının binde biri kadar) alınır; mikroskop altında incelenir. Biyopsi ile hepatiti -nekroinflamasyonu (karaciğerin iltihablanması ve hücre kaybı), fibrozu (karaciğerin büzüşmesi), sirozu (karaciğer yetersizliği) ve karaciğer kanserini (hepatosellüler kanser) teşhis edebiliriz. Biyopsi işleminin yararı düşünüldüğünde riskleri çok azdır.



    Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz...

    Mustafa Kemal AtaTÜRK.
    AlıntıAlıntı

  2. #2
    Senior Member AhKaDeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    105
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    674 Toplam

    Standart İlerleyen hepatitler karaciğer yetmezliğine yol açabilir!

    İlerleyen hepatitler karaciğer yetmezliğine yol açabilir!

    Hepatit hakkında bilinmesi gerekenleri anlatan Dr. Ramazan Gözüküçük hepatite karşı alınması gereken önlemler hakkında da bilgi verdi

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Korunmasız cinsel ilişki ve vücut sıvıları gibi durumlarla insandan insana bulaşan ve çoğunlukla belirti vermeyen hepatit, erken teşhis edilmediğinde karaciğer yetersizliği başta olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarıyor!

    28 Temmuz Dünya Hepatit Farkındalık Günü’nde Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük hepatite karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

    ELLER ARACILIĞIYLA HER BESİN VE MADDEDEN BULAŞABİLİYOR
    Hepatit A, virüsü taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyveler) ağızdan alınması ile bulaşır. Bulaşmada ellerin rolü büyüktür. Virüs ellerde saatlerce canlı kalabilir. Okullardaki sıra ve kapı kolları, tuvaletlerdeki musluklar virüs taşıyan dışkı ile kirlenebilir. Buralardan eller aracılığı ile ağızdan bulaşma daha kolay ve yaygın olur.

    CİNSEL İLİŞKİ ÖNCESİ MUTLAKA ÖNLEMİNİZİ ALIN
    Hepatit B ve C, kan ve vücut sıvıları ile bulaşır. Buradaki temel mekanizma, virüsle bulaşmış kan ya da vücut sıvılarının, yeni bir kişinin dolaşım sistemine bulaşmasıdır. Bu nedenle diş çekimi gibi tıbbi girişimler, kan nakilleri, cinsel ilişki başlıca risk faktörlerini oluşturur. Hepatit B’de ise cinsel yolla bulaşma ön planda iken; Hepatit C’de kan yolu ile bulaşma ön plandadır. Hepatit B'li kişilerin cinsel partnerleri mutlaka güvenli seks için önlem almalı (prezervatif kullanımı gibi) ve en önemlisi aşılanmalıdır.

    HER HEPATİT BULAŞICI DEĞİLDİR!
    Hepatit B ve C geçiren kişiyi ziyaret etmek veya taşıyıcı olan biriyle sosyal ilişkiler güvenlidir; çünkü bu virüsler gündelik el sıkışmak, kucaklaşmak, sarılmak, öpmek gibi olağan temasla bulaşmaz.

    HER ZAMAN BELİRTİ VERMEYEBİLİR!
    A ve B virüsleri ile oluşan bulaşıcı sarılıklar ülkemizde çok yaygındır. Hepatit geçiren kişide bazen hiçbir bulgu olmayabilir. Özellikle, çocukların büyük çoğunluğunda ve yetişkinlerin de bir kısmında sarılık ortaya çıkmayabilir veya silik kalabilir. Çocuklarda belirtiler daha hafif ve kısa süreli olduğu için özellikle küçük yaş grubundaki çocuklarda hastalık teşhis edilmeden geçip gidebilir. Bazen de ateşten eklem ağrılarına kadar varan ciddi bir tablo oluşabilir. Ancak sıklıkla görülen belirtiler; halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı, bulantı, cilt ve göz renginde sararma ve idrar renginde koyulaşma şeklinde görülebilmektedir.

    HEPATİTTEN ŞÜPHELENİYORSANIZ MUTLAKA BİR KAN TESTİ YAPTIRIN
    Hepatitlerde kesin tanı kan testi ile konulur. Bu nedenle hepatitten şüphelenilen bir durumda hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

    DÜZENLİ DOKTOR KONTROLÜ MUTLAKA ŞART!
    Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Bazı hastaların, hastanede yatarak tedavi olmaları gerekebilir, serum ve diğer ilaçlar kullanılır. Hastaya sindirimi kolay yiyecekler verilir. Yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin menüde yer alması uygundur. İstirahat önerilir. Akut hastalık genel olarak 4-6 haftada kendiliğinden iyileşip şifa ile biter. B virüsü hepatitinde, hasta görünürde iyileşmiş olsa bile, virüs, 6 aydan sonra hala kanda bulunmaya devam ediyorsa, hastalık kronik döneme geçmiş demektir. Bu kişiler için düzenli doktor kontrolü esastır.

    İLERLEYEN HEPATİTLERDE KARACİĞER KONTROL ALTINA ALINMALI!
    İlerleyen (kronikleşen ) hepatit B ve hepatit C enfeksiyonları için tedavi seçenekleri vardır. B ve C virüsü taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini bilmelidir. Her 4-6 ayda bir karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır.

    HEPATİT İÇİN MUTLAKA ÖNLEM ALIN!
    Hepatit A için;
    ●Eğer Hepatit A' ya karşı bağışıklığınız yoksa mutlaka aşılanın.
    ●Dışkı değmiş su ve yiyeceklerle bulaştığı için; her tuvaletten sonra, yemek hazırlamaya başlamadan ve yemek yemeden önce mutlaka ellerinizi yıkayın.

    Hepatit B ve C için;
    ●Hepatit B’ye karşı bağışıklığınız yoksa mutlaka aşılanın.
    ●Diş fırçası, jilet, tırnak makası gibi kişisel bakım malzemelerinizi kimseyle paylaşmayın.
    ●Güvenli seks için mutlaka prezervatif kullanın.
    ●Dövme, piercing gibi girişimlerin riskli olduğunu unutmayın.
    ●İlaç bağımlığınız var ise enjektörünüzü paylaşmayın.
    ●Hepatit B taşıyıcı ya da hastasıysanız tıbbi bir girişim öncesi mutlaka hekiminize haber verin.
    ●Hepatit B taşıyıcı ya da hastasıysanız kesinlikle kan ve organ bağışında bulunmayın.



    Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz...

    Mustafa Kemal AtaTÜRK.
    AlıntıAlıntı

  3. #3
    Senior Member AhKaDeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    105
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    674 Toplam

    Standart Dövme kanser yapar mı?

    Dövme kanser yapar mı?


    Dr. İrem Eren Kutlutürk, dövmelerin özellikle çocuklarda kan hastalıkları yani hemoliz ve ciddi organ hasarına yol açma kapasitesi daha yüksek olduğuna dikkat çekti

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Uzmanlar, dövmenin göründüğü kadar masum olan bir işlem olmadığını, sadece kozmetik sorunların yanı sıra deri kanseri gibi veya bulaşıcı hastalıklar gibi ciddi problemleri de beraberinde getirebilen bir işlem olduğu söyledi.

    Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. İrem Eren Kutlutürk, dövmelerin özellikle çocuklarda kan hastalıkları yani hemoliz ve ciddi organ hasarına yol açma kapasitesi daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Dr. İrem Eren Kutlutürk, "Dövme ister organik ya da Hint kınası ile yapılsın, ister kalıcı olsun deride zararları kanıtlanmış ve hiç de masum olmayan uygulamalardır" dedi.

    "DERİ VE KANSERİ VE İYİ HUYLU TÜMÖR OLUŞTURABİLİR"
    "Dünya çapında yapılan bilimsel verilere bakıldığında birçoğunda dövme materyallerinin içerisinde karsinojenik, kanser oluşturan veya prokarsinojenik yani kanseri tetikleyen maddelerin olduğu belirtildiğini ifade eden Dr. İrem Eren Kutlutürk, "Yine bilimsel olarak bu konuda yayınlanmış 50'den fazla dövme üzerinde oluşan cilt kanseri ve bir o kadar da deri iyi huylu tümörleri yer alıyor. Yani kısacası dövme göründüğü kadar masum olan bir işlem değil. Sadece kozmetik sorunların yanı sıra deri kanseri gibi veya bulaşıcı hastalıklar gibi ciddi problemleri de beraberinde getirebilen bir işlemdir" diye konuştu.

    "DÖVME MATERYALLERİNDE AĞIR METALLER BULUNUYOR"
    Dövmenin yabancı bir materyalin deri altına zerk edilmesi anlamını taşıdığını ve deri için yabancı bir madde oluşturduğunu sözlerine ekleyen Dr. Kutlutürk, "Dövme materyallerinin içerisinde birçok ağır metaller, kurşun, nikel, titanyum ve birçok boyar madde bulunur. Bu maddeler her kişide farklı reaksiyonlara yol açmakla beraber en sık gözlenen sorun uygulanan alanda kızarıklık, şişme, ağrı ile karakterize alerjik reaksiyonlardır. Bu alerjik reaksiyon bazen o kadar şiddetli olabilir ki anaflaksi dediğimiz hayatı tehdit eden yaygınlığa ulaşabilir. Yapılan yerin hijyenik koşulları ve kullanılan iğnelerin sterilizasyonu da çok önemlidir. Sterilizasyona dikkat edilmediği takdirde enfeksiyonlar, Hepatit B ve C, AIDS, tetanos ve verem mikrobu kolayca bulaşabilir. Deri üzerine uygulanan bu yabancı maddeler iyi huylu ve kötü huylu tümöral oluşumların tetiklenmesine de zemin hazırlar" şeklinde açıklamada bulundu.

    "ORGAN HASARLARINA YOL AÇABİLİR"
    Deri üzerine yapılan dövmelerin, çocuklarda kan hastalıklarına ve organ hasarlarına yol açabileceğini de belirten Dr. İrem Eren Kutlutürk, şunları kaydetti:
    "Siyah veya Hint diye adlandırdığımız kına dövmeleri arafenilendiamin kimyasal maddesinin karıştırılması ile daha kalıcı olması sağlanır. Fakat bu madde sadece deri için değil tüm vücut için oldukça toksik ve allerjen oranı çok yüksek bir maddedir. En sık uygulanan bölgede kızarıklık, kabarma, su toplaması, leke oluşması, kalıcı deri hasarı, doku toplaması, akne oluşumu, o bölgede kıllanmada artış, bakteriyel ve viral enfeksiyonlar, deri döküntüleri gibi pek çok yan etkiye rastlanılmaktadır. Organik adı altında uygulanan geçici dövme ajanlarının içerisinde bile bu parafenilendiamin maddesinin yanı sıra kanser oluşumunu tetikleyen kimyasal maddeler var. Burada ciddi bir uyarı da çocuklarımız için olmalı, çünkü bu maddenin özellikle çocuklarda kan hastalıkları yani hemoliz ve ciddi organ hasarına yol açma kapasitesi daha yüksektir. Bu nedenle çocuklarımız için bu konuda daha fazla hassasiyet göstermeliyiz. Dövme derinin alt tabakalarına yapılan bir işlemdir. Bu nedenle bundan kurtulmak istediğinizde çözüm bu kadar kolay olmayacaktır. Dövme sildirme tedavisinde en etkili yöntem lazer tedavileridir ve bu amaçla Q switched lazerler en uygun lazerlerdir. Fakat dövmenin yapılış şekli, derinliği kullanılan boya ve malzemeler dövme sildirme işleminin başarısını etkiler. Dövme sildirme işlemi sırasında yara yeri enfeksiyonu, deride koyu ve açık lekelenmeler, doku toplaması, derin cilt hasarı ile iz kalması, yanıklar, kabuklanma ve su toplaması olabilir. Bu nedenle profesyonel ellerde bu lazer işlemi uygulanmalıdır. Dövme ister organik ya da Hint kınası ile yapılsın, ister kalıcı olsun deride zararları kanıtlanmış ve hiç de masum olmayan uygulamalardır. Bu konuda çocuklarımızı ve gençlerimizi bilgilendirmek önemlidir."



    Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz...

    Mustafa Kemal AtaTÜRK.
    AlıntıAlıntı

  4. #4
    Senior Member AhKaDeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    105
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    674 Toplam

    Standart Tırnak makaslarındaki Hepatit B tehlikesi!

    Tırnak makaslarındaki Hepatit B tehlikesi!


    "Manikür ve pedikür aletleri tek kullanımlık olmadığı takdirde veya sterilizasyon ve dezenfeksiyon kurallarının tam uygulanamadığı durumlarda, yüksek oranda Hepatit B virüsünün bulaşma riski var"


    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Köroğlu ve ekibi tarafından yapılan çalışma Ulusal Hepato-Gastroenteroloji Kongresi'nde araştırma ekibi adına Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş tarafından sunuldu. Araştırmayı yapan bilimsel ekip adına açıklama yapan Prof. Dr. Altındiş, şöyle dedi:

    "Daha önce tırnakta Hepatit B virüsünün bulunduğunu gösteren sadece bir araştırma vardı. Bu çalışmada dünyada ise ilk defa Hepatit B hastalarının tırnaklarında bulunan virüsün miktarı belirlendi. Bu hastaların tırnaklarında virüs bulunması sebebiyle, manikür ve pedikür aletleri tek kullanımlık olmadığı takdirde veya sterilizasyon ve dezenfeksiyon kurallarının tam uygulanamadığı durumlarda, yüksek oranda Hepatit B virüsünün bulaşma riski vardır. Bu nedenle başta kuaförler ve güzellik salonu çalışanları olmak üzere tüm dermatokozmetik sektörü çalışanları bu konuda eğitilmeli ve duyarlı hale getirilmelidir. Ayrıca kamu spotu gibi kitle iletişim araçları kullanılarak, halkımız bu konuda bilinçlendirilmelidir" dedi.

    KİŞİSEL HİJYEN MALZEMELERİNİZİ BAŞKALARIYLA PAYLAŞMAYIN!

    Kişisel eşyaların paylaşılmaması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Altındiş, şöyle konuştu:
    "Araştırma sonuçlarında Hepatit B hastalarının tırnak makasında Hepatit B virüsünün varlığı gösterilmiş ve hastalığın özellikle ortak kullanılan tırnak makasları vasıtasıyla aile içi bulaşmasında önemli bir rol oynadığı ortaya konulmuştur. Tırnak makası, tıraş makinesi, jilet gibi kişisel hijyen malzemelerinin bir başkası ile paylaşılmaması ve yeterince dezenfekte edilmeden tekrar kullanılmaması gerektiği toplum sağlığı açısından vurgulanmalıdır. Bu konuda da halkımız eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir."



    Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz...

    Mustafa Kemal AtaTÜRK.
    AlıntıAlıntı

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.711.638.864.94358 seconds with 19 queries Sayfa Boyutu (251318)