turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


2. sayfa - 6 sayfa var BirinciBirinci 123456 SonuncuSonuncu
60 sonuçtan 11 ile 20 arası
  1. #11
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Avusturya Yerlesme Hakki

    Gerek Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan okurlarımıza ulaşmak ve gerekse onları ilgilendiren genel konular hakkında bilgilendirmeyi esas almaktayız. Bu anlamda köşemizi Avusturya’ya ayırarak, oradaki sosyal konuları özet olarak işleme çalışacağız. (Kaynak olarak Avusturya Göçmen Danışma Merkezin’den yararlandık)

    1.Bölüm:

    Avusturya’da Aile Birleşimi

    01.01.2006 tarihinden itbaren Avusturya, Avrupa Ekonomik Sahası içi ve Avrupa Ekonomik Sahası dışı ülke vatandaşlarının aile bireylerinin yerleşme şartları Yerleşme ve Oturma Yasasıyla (Niederlassungs und Aufenthaltsgesetz) yeniden düzenlendi.

    Yetkili makam her durumda Eyalet Başkanları olur. Bu görevi Viyana’da Yabancılar Hukukuna ilişkin işler Dairesi (MA 20) üstlenmiştir.

    Serbest dolaşma hakkından yararlanan Avusturya veya Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşlarının aile bireyleri, sadece ikamet haklarını “belgelemek”le yükümlüdür.

    Serbest dolaşma hakkından yararlanamayan Avusturya veya Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşlarının aile bireyleri ve diğer ülke vatandaşlarının aile bireyleri, Avusturya’da yasal kalabilmeleri için, bir “ikamet ünvanı” na ihtiyaçları vardır.

    Norveç, İzlanda, Liechtenstein ve Avrupa Topluluğu (AT) ülkelerinin vatandaşlarına Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşları denir. İsviçre vatandaşları da Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşları gibi işlem görür. Bunların dışında kalan diğer ülkelerin vatandaşlarına ‘Avrupa Ekonomik Sahası dışı ülke vatandaşı’ denir.

    Serbest dolaşma hakkından, kimin yararlanacağının kimin yararlanamayacağının tespiti oldukça zordur ve her şahıs için ayrı inceleme yapılması şarttır. Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşlarının aile bireyleri serbest dolaşma hakkından her halde yararlanabilirken, Avusturya vatandaşlarının aile bireyleri bu haktan sadece istisnai durumlarda yararlanabilirler.

    Kolay anlaşılabilmesi için bu bildirimizde sadece Avusturya vatandaşlarının serbest dolaşma hakkından yararlanamayan aile bireylerine ve Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşlarının serbest dolaşma hakkından yararlanan aile bireylerine yer verildi. Ayrıca metnimizi sadece Avrupa Ekonomik Sahası dışından gelen aile bireyleriyle sınırladık.

    Oturma ya da Yerleşme izni alabilmek için genel şartlar!

    Aileye göre uygun büyüklükte ev, asgari emeklilik düzeyinde gelir (1 kişi 690 Euro, 2 kişi 1.055,99 Euro, 72,32 çocuk başına), bütün rizikoları kapsayan Sağlık Sigortası, engelleyici nedenlerin olmaması (oturma yasağı, yurtdışı kararı vb.)

    Avusturya vatandaşlarıyla aile birleşimi

    a) Avusturya vatandaşlarının aile bireyleri:

    Avusturya vatandaşlarının 18 yaşını doldurmamış bekar çocukları ve nikahlı eşleri, yukarıda yazılı genel şartları yerine getirdiklerinde, kontenjana tabi olmadan “İkamet Ünvanı-Aile Bireyi” (Aufenthaltstitel Familienangehöriger) denilen izni alma hakkına sahiptirler.

    Bu kişilere 5 yıl sonra “Sürekli Oturma - Aile Bireyi” (Daueraufenthalt - Familienangehöriger) denilen izin verilir. Bu izin süresiz olmasına rağmen, her 5 yılda bir yenilenmesi gerekir.

    Eşlerin ve çocukların çalışma iznine ihtiyacı yoktur. 18 yaşını bitiren çocukların Serbest Çalışma izni (Befreiungsschein) alma hakları vardır.

    İlk başvuru genel olarak yurt dışında bulunan Avusturya devletinin temsilciliklerinde yapılır. Eğer kişiler, vizesiz giriş yapma hakkına sahiplerse veya bir vizeyle Avusturya’da bulunuyorlarsa, başvuruyu yurt içinden de yapabilirler. Eğer bu yasal kalma süresi içinde Yerleşme izni verilmezse, başvurunun sonucunu yurtdışında beklemeleri gerekir.

    Avusturya vatandaşlarının aile bireylerinin Entegrasyon Anlaşması’nı (Integrationsvereinbarung) yerine getirmeleri gerekir. Bu anlaşmayı yapmayanlara veya kursları başarıyla bitirmeyenlere cezalar uygulanır. Sürekli oturma izinleri bu kurslar başarıyla bitirilmeden verilmez. Ancak bazı kişilerin (örneğin lise mezunları, Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşları v.b.) bu anlaşmayı yerine getirmeleri gerekmez.

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Adres: Graf Adolf Str. 70a / 40210 Düsseldorf
    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  2. #12
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Avusturya Yerlesme Hakki (2)


    2. Bölüm

    b.) Avusturya vatandaşlarının aile yakınları

    Aşağıda yazılı kişilere, genel şartları yerine getirdiklerinde ve yanına geldikleri kişinin “Mesuliyet Belgesi” (Haftungserklarung) vermesi halinde, kontenjana tabi olmadan “Yerleşme İzni-Aile Yakını” (Niederlassungsbewilligung - Angehöriger) denilen izin verilebilir.

    * Geçimlerini karşıladıkları yukarıya doğru akrabaları (Anne-Baba, Dede-Nine)

    Ülkelerinde tanıdıkları ve geçimlerini karşıladıkları halen ilişkileri süren hayat arkadaşları;

    Diğer aile yakınları;

    * Önceden, ülkelerinde geçimleri karşılanmış kişiler (yetişkin çocuklar, kardeş vb.)

    * Özellikle getiren kişi tarafından sağlıksal bakıma muhtaç kişiler. Çalışmak için iş Kurumundan (AMS) bir izin almak gereklidir. Ayrıca yerleşme kontenjanında da yer olması gerekir (Viyana’da 2006 için 300 kişi). Şu anda işsizlik yüksek olduğu için, bu imkan hemen hemen hiç yoktur.

    Bu kişilere 5 yıl sonra “Sürekli Oturma - AT (Avrupa Topluluğu)” (Daueraufenthalt - EG)” denilen izin verilir. Bu izin süresiz olmasına rağmen, her 5 yılda bir yenilenmesi gerekir. Bu izin çalışma hakkını da kapsar.

    İlk başvuru genel olarak yurtdışında bulunan Avusturya devletinin temsilciliklerinde yapılır. Eğer kişiler, vizesiz giriş yapma hakkına sahiplerse, başvuruyu yurtiçinden de yapabilirler. Eğer bu yasal kalma süresi içinde Yerleşme izni verilmezse, başvurunun sonucunu yurtdışında beklemeleri gerekir.

    Avusturya vatandaşlarının aile yakınlarının ‘Entegrasyon Anlaşması’nı (Integrationsvereinbarung) yerine getirmeleri gerekir. Bu anlaşmayı yapmayanlara veya kursları başarıyla bitirmeyenlere cezalar uygulanır. Sürekli oturma izinleri bu kurslar başarıyla bitirilmeden verilmez. Ancak bazı kişilerin (örneğin lise mezunları, Avrupa Ekonomik Sahası vatandaşları v.b.) bu anlaşmayı yerine getirmeleri gerekmez.

    * Avrupa Ekonomik Sahası (EWR) dışı ülke vatandaşlarının aile bireyleri Avusturya’ya yerleşmiş olan Avrupa Ekonomik Sahası dışı ülke vatandaşlarının 18 yaşını doldurmamış bekar çocukları ve nikahlı eşleri, yukarıda yazılı genel şartları yerine getirdiklerinde, kontenjana tabi olan “Yerleşme izni - Sınırlı” (Niederlassungsbewilligung- beschrankt)” denilen izni alma hakkına sahiptirler. Ayrıca, yanına gelecekleri kişinin belirli bir ikamet, ünvana sahip olması veya Entegrasyon Anlaşması’nı yerine getirmiş olması gerekir.

    Eşler ve çocuklar, ilk bir yıl içinde çalışmak isterlerse, ancak iş Kurumundan (AMS) alınan bir izinle mümkündür. şu anda işsizlik yüksek olduğu için, bu imkan hemen hemen hiç yoktur.

    Bu kişilerin bir yıl Avusturya’ da kaldıktan sonra, iş Kurumundan (AMS) getiren kişinin elinde olan çalışma belgesine eşit bir izni (Beschaftigungsbewilligung, Arbeitserlaubnis, Befreiungsschein) alma hakları vardır.

    Eğer yanına geldikleri kişinin “Yerleşme izni - sınırsız” (Niederlassungsbewilligung- unbeschrankt)” veya “Sürekli Oturma - AT “ veya “Yerleşme Belgesi” (Niederlassungsnachweis) varsa, aile bireylerinin de 1 yıl sonra “Yerleşme izni - sınırsız” (Niederlassungsbewilligung- unbeschrankt) denilen izni alma hakkı vardır.

    “Sınırsız Yerleşme İzni” (Niederlassungsbewilligung-unbeschrankt) çalışma hakkını da kapsar.

    Bu kişilere 5 yıl sonra “Sürekli Oturma - AT” (Daueraufenthalt - EG) denilen izin verilir. Bu izin süresiz olmasına rağmen, her 5 yılda bir yenilenmesi gerekir.

    “Sürekli Oturma - AB” (Daueraufenthalt - EG) çalışma hakkını da kapsar. İlk başvuru genelolarak yurtdışında bulunan Avusturya devletinin temsilciliklerinde yapılır. Eğer kişiler, vizesiz giriş yapma hakkına sahiplerse, başvuruyu yurtiçinden de yapabilirler. Eğer bu yasal kalma süresi içinde yerleşme izni verilmezse, başvurunun sonucunu yurtdışında beklemeleri gerekir.

    Avrupa Ekonomik Sahası dışı ülke vatandaşlarının aile bireylerinin Entegrasyon anlaşması’nı yerine getirmeleri gerekir. Bu anlaşmayı yapmayanlara veya kursları başaramayanlara cezalar uygulanır. Süresiz yerleşme iznieri bu kurslar başarıyla bitirilmeden verilmez. Ancak bazı kişiler (örneğin lise mezunları) bu kurslara gitmek zorunda değildir!

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Adres: Graf Adolf Str. 70a/ 40210 Düsseldorf
    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  3. #13
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Türk Vatandaslari Icin Dogum Kayit Islemleri

    1587 sayılı Türk Nüfus Kanununun 74.maddesi uyarınca, Türk vatandaşlarının doğan çocuklarını 30 gün içerisinde Türkiye’de kayıtlı bulundukları nüfus müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir. Bu süre geçirildiği takdirde Nüfus kanununun 52.maddesi uyarınca para cezası uygulanır.

    Yurt dışında doğan çocukların nüfusa kayıt işlemleri, vatandaşların bağlı bulundukları Konsolosluklar’da yaptırılabilir. Olağanüstü durumda uluslararası doğum belgesi ile baba veya kanuni vekili Turkiye’de bağlı bulundukları Nüfus Müdürlüklerine başvurarak nüfusa tescil işlemini yaptırabilir.

    Doğum Tescili İçin Gereken Belgeler

    İkametgahı, bağlı bulunduğu Konsolosluğa uzak olan Türk vatandaşlarının yeni doğan çocuklarının, aşağıda belirtilen belgelerin gönderilmesi durumunda, posta ile nüfusa kaydı yapılmaktadır.

    1. Anne veya babanın nüfus cüzdanları,

    2. Evlenme cüzdanı,

    3. Çocuğun doğum belgesi, (Geburtsurkunde)

    4. Nüfus cüzdanı bedeli

    5. Anne ve babanın pasaport cüzdanları

    6. Çocuk ayrıca, annenin pasaport cüzdanının refakat hanesine kaydedilecek ise babanın, babaya ait pasaport cüzdanının refakat hanesine kaydedilecek ise annenin, vereceği muvafakatname (noterde yaptırılacak) gerekir.

    Not: Yeni doğan çocuğun 30 gün içinde Konsolosluğa kaydının yaptırılması gereklidir. Eğer çocuğun doğumu üzerinden 30 günden fazla bir zaman geçtiyse, babanın veya annenin yukarıdaki belgelerle birlikte bizzat Konsolosluğa başvurması gerekmektedir.

    Doğum işlemleri için babanın müracaatı yeterli olup, anne ve çocuğun gelmesine gerek yoktur. Babanın olmaması halinde ise anne de işlemleri yaptırabilir.

    Yukarıdaki hususlar sadece evlilik içinde doğan çocuklar için geçerlidir.

    Evlilik dışı doğan çocukların nüfus işlemleri

    a. Evlilik dışı doğan cocuğun nesep düzeltmesi:

    Türk Medeni Kanunumuzun 247. Maddesi uyarınca, resmi nikah öncesi doğup da anne ve babası daha sonra birbirleriyle evlenen çocukların doğum kayıtları, anne ve babanın müşterek imzası ile yapılmaktadır. Evlilik içinde vuku bulan erken doğumlarda, doktor raporu aranır. Bu takdirde, anne veya babadan birisinin imzası yeterlidir.

    Ancak, evlilik dışı olarak doğmuş ve annenin kütüğüne kızlık soyadı ile kayıt edilmiş olan çocuğun nesebi ana ve babanın birbirleriyle evlenmesi sonucu herhangi bir ek işleme gerek duymadan düzeltilir.

    b. Anne ve babanın her ikisinin de bekar olması halinde :

    Çocuğun babasının ilgili Konsolosluğun Noter Servisinde yapacağı 5 nüsha “Babalığı Tanıma Senedi” ne istinaden babanın soyadı ile babanın kütüğüne “evlilik dışı olarak” kaydedilir.

    c. Babanın evli annenin bekar olması halinde:

    Anayasa mahkemesinin 28.2.1991 tarih ve 1990/15 Esas, 1991/15 sayılı kararı ile, Türk Medeni Kanunu’nun 292. Maddesinde yapılan küçük bir değişiklikle, evli erkeklerin evlilik dışında doğan çocuklarını yine 5 nüsha düzenlenecek “Babalığı Tanıma Senedi” ile nüfuslarına kaydettirebilecekleri hükmü getirilmiştir.

    d. Annenin evli olması halinde:

    Bu durumda, çocuğun kaydı normal evlilik içi doğum gibi yapılmakla birlikte, çocuğun baba adı olarak annanın evli olduğu erkeğin adı belirtilir ve çocuk kadının evli olduğu erkeğin nüfus kütüğune kaydedilir. Bu takdirde, anneden durumu belirten bir dilekçe de alınır. Ayrıca, kadının evli bulunduğu erkeğe, Konsolosluk tarafından bilgi verilerek, “çocuğu red davası” açması telkin edilir.

    Kadının kocasından boşanması durumunda ve başka bir erkek ile ilişkisi sonucu iddet müddeti içinde doğum yapması halinde de yukarıdaki şekilde kayıt işlemleri yaapılir.

    e. Annesi bekar olan ve babası bulunamayan çocuğun kaydı:

    Medeni Kanununun 290. Maddesi uyarınca, evlilik dışında doğan çocuk, annesi tarafından nüfusa kaydedilebilir. Bu takdirde, ilgili Konsolosluk’ta yapılan işlemler sırasında çocuğun baba adı sorulur; anne, babanın adıni söylemek zorundadır. Söylemediği takdirde, anneye açıklamada bulunularak, çocuğun nüfusa kayıt edilmesinin mümkün olmadığı, Konsolosluk’ta kayıt edilse dahi, Türkiye’deki ilgili Nüfus Müdürlüğünce tescil işlemlerinin yapılmasının reddedileceği belirtilerek, çocuğa baba adı olarak doğa isimlerinden “Deniz”, “Kaya” vb adlar verilmesi önerilir. Anne bunu da kabul etmediği takdirde, kayıt işlemi yapılamaz.

    f. Her ikisi de başka şahıslarla evli kadın ve erkeğin müşterek çocuklarının kaydı:

    Bu durumda çocuk, yukarıda (d) şıkkında belirtildiği üzere, kadının evli olduğu erkeğin nüfusuna, yine evli olduğu erkeğin adı baba adı olarak zikredilmesi suretiyle kaydedilir. Daha sonra, kadının kocası, yine yukarıda (d) şıkkında belirtilen yöntemlerle çocuğu mahkeme kararı ile reddedip dava sonuçlandıktan sonra gerçek baba, “Babalığı Tanıma Senedi” ile çocuğu kendi nüfusuna kaydettirir.

    g. Annenin yabancı uyruklu olması halinde :

    Anne bekar ise, erkeğin bekar veya evli olması babalığın tanınmasına bir engel teşkil etmez. Çocuğun nüfusa kayıt edilebilmesi için Türk vatandaio olan babanın, ayrıca Türk hukukuna göre de tanıma yaptırması gerekmektedir. Bu durumdaki çocuğun babanın pasaportuna kaydettirilmek istenmesi halinde, annenin de şahsen Konsolosluğa gelerek yazılı olarak buna muvakatını bildirmesi gerekmektedir.

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Graf Adolf Str. 70a, 40210 Düsseldorf

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  4. #14
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yaz Tatiline Cikanlar Icin Öneriler

    Yurtdışı için özel ek sağlık sigortaları İzin sürecinde yurtdışı özel sigorta yaptırmanız sizin lehinize olacaktır. Çünkü Alman yasal sağlık sigortaları, örneğin acil hastalık durumlarında Almanya’ya dönüş giderlerini ve bunun gibi hizmet masraflarını kanunen ödeyemiyorlar. Ayrıca her ülkenin kendi hukuki durumuna göre ayarlanan ilaç ödemeleri ve masrafları da Alman yasal sağlık sigortaları tarafından ödenmesi söz konusu değildir.

    Herhangi bir Avrupa ülkesinde veya Türkiye‘de tatil yapmak isteyen herkese, tatile gitmeden önce Yurtdışı Hastalık Belgesini (Auslandskrankenschein) almaları tavsiye edilir. Bu belge; geçici bir süre Türkiye’de bulunanların oradaki sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeyi hak ettiklerini gösterir. Böylece sigortalı olan kişi, Sosyal Sigortalar Kurumu‘na (SSK), Dispansere veya SSK ile anlaşması olan bir doktora gidebilir ve kendisini tedavi ettirebilir. İlaç ve muayene masraflarında oluşacak ek ödemeleri sigortalı kendisi ödemek durumundadır. Eğer kişinin gittiği yerde tüm bunlar bulunmuyorsa, devlet doktoru, belediye doktoru veya devlete ait bir sağlık merekezine de başvurmak mümkün.

    Türkiye ile Almanya arasında uzun yıllardır, burada yaşayan Türklerle ilgili olarak bir sosyal sigorta anlaşması mevcuttur. Bu anlaşmaya göre tüm hizmetler ve haklar belirlenmiş durumdadır. Bu anlaşma elbetteki tüm AOK, DAK, BKK, Barmer ve TK gibi tüm zorunlu yasal sağlık sigortaları için geçerlidir.

    Kalp krizi, apantist ameliyatı, kaza veya hatta diş doktorunu gerektirebilecek acil durumlarda tüm doktor masrafları ve ameliyat ücreti, Türk yasaları çerçevesinde karşılanıyor. Yani eğer kişinin sağlık durumu Almanya‘ya dönmeyi beklemeye elverişli değilse, acil müdahale edilmesi söz konusuysa tabi ki masraflar sigorta tarafından ödeniyor.

    Özel doktor veya hastane tercihi gibi bir durumda sigortalı önce kendi masrafını karşılamak zorunda. Daha sonra bu masrafı sağlık sigortasından talep edebilir. Bunun için ise bazı şartlara dikkat etmek gerekir: Eğer sigortalı Auslandskrankenschein (T/A 11) belgesine sahip ise, masraflarını henüz Türkiye‘deyken bile alabilir (AOK üyeleri için geçerli). Bunun için yapılan masrafların belgeleri ve makbuzları ile SSK‘ya başvurmak gerekiyor. Bu belgeler SSK tarafından kontrol ediliyor ve orada öngörülen miktara göre ödeme yapılıyor.

    Yapılan her türlü masrafın orjinal makbuzu sağlık sigortasına verilmesi çok önemli, aksi halde ödeme yapılması mümkün değil. Bunun dışında tabi ki Almanya‘ya dönünce sigortadan bu parayı talep etmek de mümkün. Eğer sigortalı T/A 11 belgesine sahip değil ise, Almanya‘ya döndükten sonra sağlık sigortasına başvurabilir. Bu durumda sağlık sigortası da Türkiye‘de gerekli araştırmayı yapıyor ve en fazla SSK normlarına uygun olan parayı ödüyor. Fakat aradaki farkı sigortalı kendisi karşılamak durumunda. Bu gibi durumlarda tatile gitmeden önce, özel bir yurtdışı sağlık sigortası yaptırmakta fayda var. Böyle bir sigorta zorunlu değil ama kesinlikle tavsiye edilir. Çünkü bir hastanın mesela acil durumda Almanya‘ya getirilmesi, yasal sigortaların hizmetine girmez, ama özel sigortalar bu hizmeti sunuyor.

    Türkiye’de doktor ve hastane tedavisi

    Türkiye’de T/A11 Hastalık Sigorta Belgeniz ile Sosyal Sigortalar Kurumu’nun herhangi bir polikliniğine veya anlaşmalı doktoruna gidebilirsiniz. İlaç ve muayene masraflarında oluşacak ek ödemeleri kendinizin ödemesi gerekiyor.

    SSK’nın anlaşmalı bulunmadığı diğer hastane ve doktor ziyaretlerinde ise yapmanız gereken, ilk önce ödemeyi yapmak ve daha sonra faturayı Sosyal Sigorta Kurumu’na veya izin dönüşünüzde hastalık sigortanızın ilgili şubesine iletmek olacaktır.

    İzin dönüşünde, masraflarınızın karşılanması için aşağıdaki noktaları unutmayınız:

    Tedavinizin belgesini ve faturasını

    Tedavi gören kişinin adı

    Tedaviyi yapan doktorun adı ve adresi

    Gördüğünüz tedavinin tarihi

    Tedavi yöntemi: Röntgen mi çektiniz? Ya da ışın tedavisi mi gördünüz?

    Yoksa sadece doktorla mı görüştünüz?

    Hangi teşhis konuldu?

    Hangi ilaçlar yazıldı?

    Eğer Türkiye’de SSK ya ait olan bir hastaneye sevk edildiyseniz, tedaviniz ücretsiz yapılacaktır. Sizin sadece gerekli belgeyi sunmanız ve masrafların karşılanması konusunun düzenlenmesini rica etmeniz yeterlidir.

    Sosyal Sigortalar Kurumu dışında bir hastanede tedavi görürseniz, masraflarınızın karşılanması için yukarıda belirtilen noktaları hatırlayınız.

    Arabayla yolculuk

    Bu yıl araba ile izine gidenler, transit olarak geçecekleri ülkelerde sağlık sorunları olursa ne yapmaları gerkektiğini kendi hastalık sigortalarından öğrenmelerini tavsiye ederiz. Sigortanızdan her ülke ile ilgili bildirileri talep edip, hangi hizmet haklarınızın olduğunu ve özel sigorta yaptırmanızın gerekli olup olmadığını danışınız.

    Ayrıca Alman otomobil kulübü ADAC’tan tatile gideceğiniz veya arabayla transit geçeceğiniz ülkelerdeki teknin ve hukuki sorunlarınız için gerekli belge ve bilgileri temin edebilirsiniz.

    Pasaport, kimlik belgesi veye banka kartı gibi değerli belgelerin kaybolması veya çalınması durumlarında, ilgili kurumlara derhal bildirilmelidir. Aksi halde kayıp belgeleri kullananlar çıkacaktır. Doğal olarak bunun sonucunda istenmeyen sonuçlar çıkalabilir.

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Graf Adolf Str. 70a, 40210 Dusseldorf
    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  5. #15
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yaz Tatiline Cikanlar Icin Öneriler (2)

    Yurtdışı için özel ek sağlık sigortaları

    İzin sürecinde yurtdışı özel sigorta yaptırmanız sizin lehinize olacaktır. Çünkü Alman yasal sağlık sigortaları, örneğin acil hastalık durumlarında Almanya’ya dönüş giderlerini ve bunun gibi hizmet masraflarını kanunen ödeyemiyorlar.

    Ayrıca her ülkenin kendi hukuki durumuna göre ayarlanan ilaç ödemeleri ve masrafları da Alman yasal sağlık sigortaları tarafından ödenmesi söz konusu değildir.

    Herhangi bir Avrupa ülkesinde veya Türkiye‘de tatil yapmak isteyen herkese, tatile gitmeden önce Yurtdışı Hastalık Belgesini (Auslandskrankenschein) almaları tavsiye edilir. Bu belge; geçici bir süre Türkiye’de bulunanların oradaki sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeyi hak ettiklerini gösterir. Böylece sigortalı olan kişi, Sosyal Sigortalar Kurumu‘na (SSK), Dispansere veya SSK ile anlaşması olan bir doktora gidebilir ve kendisini tedavi ettirebilir. İlaç ve muayene masraflarında oluşacak ek ödemeleri sigortalı kendisi ödemek durumundadır. Eğer kişinin gittiği yerde tüm bunlar bulunmuyorsa, devlet doktoru, belediye doktoru veya devlete ait bir sağlık merekezine de başvurmak mümkün.

    Türkiye ile Almanya arasında uzun yıllardır, burada yaşayan Türklerle ilgili olarak bir sosyal sigorta anlaşması mevcuttur. Bu anlaşmaya göre tüm hizmetler ve haklar belirlenmiş durumdadır. Bu anlaşma elbetteki tüm AOK, DAK, BKK, Barmer ve TK gibi tüm zorunlu yasal sağlık sigortaları için geçerlidir.

    Kalp krizi, apantist ameliyatı, kaza veya hatta diş doktorunu gerektirebilecek acil durumlarda tüm doktor masrafları ve ameliyat ücreti, Türk yasaları çerçevesinde karşılanıyor. Yani eğer kişinin sağlık durumu Almanya‘ya dönmeyi beklemeye elverişli değilse, acil müdahale edilmesi söz konusuysa tabi ki masraflar sigorta tarafından ödeniyor.

    Özel doktor veya hastane tercihi gibi bir durumda sigortalı önce kendi masrafını karşılamak zorunda. Daha sonra bu masrafı sağlık sigortasından talep edebilir.

    Bunun için ise bazı şartlara dikkat etmek gerekir: Eğer sigortalı Auslandskrankenschein (T/A 11) belgesine sahip ise, masraflarını henüz Türkiye‘deyken bile alabilir (AOK üyeleri için geçerli). Bunun için yapılan masrafların belgeleri ve makbuzları ile SSK‘ya başvurmak gerekiyor. Bu belgeler SSK tarafından kontrol ediliyor ve orada öngörülen miktara göre ödeme yapılıyor. Yapılan her türlü masrafın orjinal makbuzu sağlık sigortasına verilmesi çok önemli, aksi halde ödeme yapılması mümkün değil. Bunun dışında tabi ki Almanya‘ya dönünce sigortadan bu parayı talep etmek de mümkün. Eğer sigortalı T/A 11 belgesine sahip değil ise, Almanya‘ya döndükten sonra sağlık sigortasına başvurabilir. Bu durumda sağlık sigortası da Türkiye‘de gerekli araştırmayı yapıyor ve en fazla SSK normlarına uygun olan parayı ödüyor. Fakat aradaki farkı sigortalı kendisi karşılamak durumunda. Bu gibi durumlarda tatile gitmeden önce, özel bir yurtdışı sağlık sigortası yaptırmakta fayda var. Böyle bir sigorta zorunlu değil ama kesinlikle tavsiye edilir. Çünkü bir hastanın mesela acil durumda Almanya‘ya getirilmesi, yasal sigortaların hizmetine girmez, ama özel sigortalar bu hizmeti sunuyor.

    Türkiye’de doktor ve hastane tedavisi

    Türkiye’de T/A11 Hastalık Sigorta Belgeniz ile Sosyal Sigortalar Kurumu’nun herhangi bir polikliniğine veya anlaşmalı doktoruna gidebilirsiniz. İlaç ve muayene masraflarında oluşacak ek ödemeleri kendinizin ödemesi gerekiyor.

    SSK’nın anlaşmalı bulunmadığı diğer hastane ve doktor ziyaretlerinde ise yapmanız gereken, ilk önce ödemeyi yapmak ve daha sonra faturayı Sosyal Sigorta Kurumu’na veya izin dönüşünüzde hastalık sigortanızın ilgili şubesine iletmek olacaktır.

    İzin dönüşünde, masraflarınızın karşılanması için aşağıdaki noktaları unutmayınız:

    Tedavinizin belgesini ve faturasını

    Tedavi gören kişinin adı

    Tedaviyi yapan doktorun adı ve adresi

    Gördüğünüz tedavinin tarihi

    Tedavi yöntemi: Röntgen mi çektiniz? Ya da ışın tedavisi mi gördünüz? Yoksa sadece doktorla mı görüştünüz?

    Hangi teşhis konuldu?

    Hangi ilaçlar yazıldı?

    Eğer Türkiye’de SSK ya ait olan bir hastaneye sevk edildiyseniz, tedaviniz ücretsiz yapılacaktır. Sizin sadece gerekli belgeyi sunmanız ve masrafların karşılanması konusunun düzenlenmesini rica etmeniz yeterlidir.

    Sosyal Sigortalar Kurumu dışında bir hastanede tedavi görürseniz, masraflarınızın karşılanması için yukarıda belirtilen noktaları hatırlayınız.

    Arabayla yolculuk

    Bu yıl araba ile izine gidenler, transit olarak geçecekleri ülkelerde sağlık sorunları olursa ne yapmaları gerkektiğini kendi hastalık sigortalarından öğrenmelerini tavsiye ederiz. Sigortanızdan her ülke ile ilgili bildirileri talep edip, hangi hizmet haklarınızın olduğunu ve özel sigorta yaptırmanızın gerekli olup olmadığını danışınız.

    Ayrıca Alman otomobil kulübü ADAC’tan tatile gideceğiniz veya arabayla transit geçeceğiniz ülkelerdeki teknin ve hukuki sorunlarınız için gerekli belge ve bilgileri temin edebilirsiniz.

    Pasaport, kimlik belgesi veye banka kartı gibi değerli belgelerin kaybolması veya çalınması durumlarında, ilgili kurumlara derhal bildirilmelidir. Aksi halde kayıp belgeleri kullananlar çıkacaktır. Doğal olarak bunun sonucunda istenmeyen sonuçlar çıkalabilir.

    YEK-KOM Beratungsstelle Graf Adolf Str. 70a, 40210 Dusseldorf *Geçen hafta Almanya’nın 8 Eyaletinde tatil olmasından dolayı gazetemiz birçok yere ulaşmadığından dolayı, istek üzerine bu yazıyı tekrar yayınlıyoruz.

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  6. #16
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yurtdisindan Türkiye'ye Esya G*ötürülmesi

    Yurtdışı için özel ek sağlık sigortaları

    İzin sürecinde yurtdışı özel sigorta yaptırmanız sizin lehinize olacaktır. Çünkü Alman yasal sağlık sigortaları, örneğin acil hastalık durumlarında Almanya’ya dönüş giderlerini ve bunun gibi hizmet masraflarını kanunen ödeyemiyorlar.

    Ayrıca her ülkenin kendi hukuki durumuna göre ayarlanan ilaç ödemeleri ve masrafları da Alman yasal sağlık sigortaları tarafından ödenmesi söz konusu değildir.

    Herhangi bir Avrupa ülkesinde veya Türkiye‘de tatil yapmak isteyen herkese, tatile gitmeden önce Yurtdışı Hastalık Belgesini (Auslandskrankenschein) almaları tavsiye edilir. Bu belge; geçici bir süre Türkiye’de bulunanların oradaki sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeyi hak ettiklerini gösterir. Böylece sigortalı olan kişi, Sosyal Sigortalar Kurumu‘na (SSK), Dispansere veya SSK ile anlaşması olan bir doktora gidebilir ve kendisini tedavi ettirebilir. İlaç ve muayene masraflarında oluşacak ek ödemeleri sigortalı kendisi ödemek durumundadır. Eğer kişinin gittiği yerde tüm bunlar bulunmuyorsa, devlet doktoru, belediye doktoru veya devlete ait bir sağlık merekezine de başvurmak mümkün.

    Türkiye ile Almanya arasında uzun yıllardır, burada yaşayan Türklerle ilgili olarak bir sosyal sigorta anlaşması mevcuttur. Bu anlaşmaya göre tüm hizmetler ve haklar belirlenmiş durumdadır. Bu anlaşma elbetteki tüm AOK, DAK, BKK, Barmer ve TK gibi tüm zorunlu yasal sağlık sigortaları için geçerlidir.

    Kalp krizi, apantist ameliyatı, kaza veya hatta diş doktorunu gerektirebilecek acil durumlarda tüm doktor masrafları ve ameliyat ücreti, Türk yasaları çerçevesinde karşılanıyor. Yani eğer kişinin sağlık durumu Almanya‘ya dönmeyi beklemeye elverişli değilse, acil müdahale edilmesi söz konusuysa tabi ki masraflar sigorta tarafından ödeniyor.

    Özel doktor veya hastane tercihi gibi bir durumda sigortalı önce kendi masrafını karşılamak zorunda. Daha sonra bu masrafı sağlık sigortasından talep edebilir.

    Bunun için ise bazı şartlara dikkat etmek gerekir: Eğer sigortalı Auslandskrankenschein (T/A 11) belgesine sahip ise, masraflarını henüz Türkiye‘deyken bile alabilir (AOK üyeleri için geçerli). Bunun için yapılan masrafların belgeleri ve makbuzları ile SSK‘ya başvurmak gerekiyor. Bu belgeler SSK tarafından kontrol ediliyor ve orada öngörülen miktara göre ödeme yapılıyor. Yapılan her türlü masrafın orjinal makbuzu sağlık sigortasına verilmesi çok önemli, aksi halde ödeme yapılması mümkün değil. Bunun dışında tabi ki Almanya‘ya dönünce sigortadan bu parayı talep etmek de mümkün. Eğer sigortalı T/A 11 belgesine sahip değil ise, Almanya‘ya döndükten sonra sağlık sigortasına başvurabilir. Bu durumda sağlık sigortası da Türkiye‘de gerekli araştırmayı yapıyor ve en fazla SSK normlarına uygun olan parayı ödüyor. Fakat aradaki farkı sigortalı kendisi karşılamak durumunda. Bu gibi durumlarda tatile gitmeden önce, özel bir yurtdışı sağlık sigortası yaptırmakta fayda var. Böyle bir sigorta zorunlu değil ama kesinlikle tavsiye edilir. Çünkü bir hastanın mesela acil durumda Almanya‘ya getirilmesi, yasal sigortaların hizmetine girmez, ama özel sigortalar bu hizmeti sunuyor.

    Türkiye’de doktor ve hastane tedavisi

    Türkiye’de T/A11 Hastalık Sigorta Belgeniz ile Sosyal Sigortalar Kurumu’nun herhangi bir polikliniğine veya anlaşmalı doktoruna gidebilirsiniz. İlaç ve muayene masraflarında oluşacak ek ödemeleri kendinizin ödemesi gerekiyor.

    SSK’nın anlaşmalı bulunmadığı diğer hastane ve doktor ziyaretlerinde ise yapmanız gereken, ilk önce ödemeyi yapmak ve daha sonra faturayı Sosyal Sigorta Kurumu’na veya izin dönüşünüzde hastalık sigortanızın ilgili şubesine iletmek olacaktır.

    İzin dönüşünde, masraflarınızın karşılanması için aşağıdaki noktaları unutmayınız:

    Tedavinizin belgesini ve faturasını

    Tedavi gören kişinin adı

    Tedaviyi yapan doktorun adı ve adresi

    Gördüğünüz tedavinin tarihi

    Tedavi yöntemi: Röntgen mi çektiniz? Ya da ışın tedavisi mi gördünüz? Yoksa sadece doktorla mı görüştünüz?

    Hangi teşhis konuldu?

    Hangi ilaçlar yazıldı?

    Eğer Türkiye’de SSK ya ait olan bir hastaneye sevk edildiyseniz, tedaviniz ücretsiz yapılacaktır. Sizin sadece gerekli belgeyi sunmanız ve masrafların karşılanması konusunun düzenlenmesini rica etmeniz yeterlidir.

    Sosyal Sigortalar Kurumu dışında bir hastanede tedavi görürseniz, masraflarınızın karşılanması için yukarıda belirtilen noktaları hatırlayınız.

    Arabayla yolculuk

    Bu yıl araba ile izine gidenler, transit olarak geçecekleri ülkelerde sağlık sorunları olursa ne yapmaları gerkektiğini kendi hastalık sigortalarından öğrenmelerini tavsiye ederiz. Sigortanızdan her ülke ile ilgili bildirileri talep edip, hangi hizmet haklarınızın olduğunu ve özel sigorta yaptırmanızın gerekli olup olmadığını danışınız.

    Ayrıca Alman otomobil kulübü ADAC’tan tatile gideceğiniz veya arabayla transit geçeceğiniz ülkelerdeki teknin ve hukuki sorunlarınız için gerekli belge ve bilgileri temin edebilirsiniz.

    Pasaport, kimlik belgesi veye banka kartı gibi değerli belgelerin kaybolması veya çalınması durumlarında, ilgili kurumlara derhal bildirilmelidir. Aksi halde kayıp belgeleri kullananlar çıkacaktır. Doğal olarak bunun sonucunda istenmeyen sonuçlar çıkalabilir.

    YEK-KOM Beratungsstelle Graf Adolf Str. 70a, 40210 Dusseldorf *Geçen hafta Almanya’nın 8 Eyaletinde tatil olmasından dolayı gazetemiz birçok yere ulaşmadığından dolayı, istek üzerine bu yazıyı tekrar yayınlıyoruz.

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  7. #17
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Almanyadaki Göcmen Ögrencilerin Sorunlari

    Bu haftaki köşemizi, birçok okuyucumuzun bize sorduğu ve önemli bulduğumuz bir konuyu, yani yabancı öğrencilerin Almanya’da üniversite eğitimi için hangi şartları yerine getirilmeleri gerektiğine ayırdık.

    Almanya’da ünversite eğitimi almak istiyen yabancı öğrencileri konu hakkında bilgilendirmek için çok kapsamlı olan bu konuyu biraz anahatlarıyla burada ele almaya çalışacağız:

    Almanya’da Üniversite Sistemi ve Eğitim Yapısı

    Almanya’da eğitim kural olarak federal devletin değil, 16 Eyaletin yetkisine tabidir.

    Almanya’da yüksek eğitim alanında sistem, Üniversiteler ve Meslek Yüksek Okulları (Fachhochschule) şeklindeki bir temel ayrıma dayanır. Meslek Yüksek Okulları ise toplum ve ekonomideki yetişmiş nitelikli personel ihtiyacına cevap vermeye yönelik kısa süreli (3 yıl) ve mesleki odaklı eğitim kurumlarıdır. Genellikle bir üniversiteye bağlı olarak eğitim verirler.

    Almanya’da Üniversite Kabul Şartları / Zulassungsvoraussetzungen;

    Almanya’dakine eş değerde yani 13 senelik eğitimin ardından alınmış ‘lise diploması’ ve yeterli Almanca dil bilgisi (DSH) temel şarttır. Diplomaların denkliği ile ilgili konularda Eyaletlerin Kültür veya Bilim Bakanlıkları’nca oluşturulan makamlardan bilgi alınabilir.

    Bu noktada Türkiye’de lise bitirmiş öğrenciler için lise süresi 11 yıl olmasına rağmen ÖSS Sonuç Belgesi, ÖSS’de Türkiye’de kazanılmış bölüme eş veya benzer bir bölüme herhangi bir Alman üniversitesinde kayıt yaptırabilme imkanını sağlamaktadır. Yani; teorik olarak Türkiye’de girilen eski adıyla ÖSS Sınavı’nda kazanılan bölümü bir Alman üniversitesinde de okumak mümkündür, fakat buna üniversiteler kendileri karar verecektir.

    Bunundan sonrası Almanca Dil Yeterlilik Sınavı / DSH’nın başarılmasına bağlıdır. Bu sınav yaklaşık Orta Derece II (Mittelstufe II) seviyesinde bir dil birikimini gerektirip, sıkı bir çalışma ile aşağı yukarı 6 -12 ay arası süren bir dil kursu eğitimi ile kazanılabilir.

    Studienkolleg / Lise denkleştirme;

    Türkiye’de ÖSS (eski adıyla) Sınavı kazanıldığı halde, eğer üniversite sınavına kadar görülen eğitim 12 yıldan az ise Almanya’da Almanca bilgi durumuna göre iki veya bir sene süren denkleştirme programı öngörülmüştür. Bu eğitim neticesinde basarı seviyesine göre uygun bir üniversiteye kayıt yaptırmak mümkündür. Daha çok ailesi Almanya’da olup liseyi Türkiye’de bitirmiş öğrenciler için uygundur.

    Almanya İçin Vize Alabilme ve Oturum Durumu;

    Öğrenci vizesi başvurularında üniversiteden bir kabul belgesi alındıktan sonra daha kolay sonuç alınabilmektedir. Bunun dışında hiç dil bilinmese de Almanya’da bir dil kursundan alınacak kayıt belgesi de başvuruya dayanak yapılabilir. İlk olarak Türkiye’deki Alman konsolosluğundan kural olarak en fazla üç aya kadar verilen vize, Almanya’da ilgili yabancılar şubesinde (Auslaenderbehörde) gerekli belgeler (kurs veya üniversite öğrenci belgesi ile geçerli teminat belgesi) ***ürülerek problemsiz uzattırılır.

    Öğrenciler ve araştırmacılar Almanya’da somut bir amaca bağlı, geçici bir statü olan “oturum müsaadesi / Aufenthaltsbewilligung” ile ikamet edebilirler. En uzun 2 yıl için verilen söz konusu belgede eğitim yapılacak alan açık olarak belirtilir. Azami oturum süresi 10 yıl ile sınırlanmıştır.

    Almanya’ya 3 farklı öğrenci vizesi verilebilmektedir:

    1. Yüksek Ögrenime Başvuru Amaçlı Vize (Studienbewerbervisum): Eğer bir yüksek okula Kabul veya Başvuru Teyit Belgesı yoksa,

    2. Üniversite Öğrencisi Vizesi (Studentenvisum): Eğer bir yüksek okuldan Kabul veya Başvuru Teyit Belgesi almışsa,

    3. Dil Kursu Vizesi: Eğer Almanya’da sadece dil kursuna gitmek istiniliyorsa, Eğer sıkça rastlandığı şekilde Almanya’da dil kursundan sonra üniversite okumak istiniliyorsa bunun için daha baştan isabetli vize olan ‘Studienbewerbervisum’ veya ‘Studentenvisum’ için başvurulması gerekiyor. Dil Kursu Vizesi Almanya’da Yüksek Öğrenime Başvuru Amaçlı Vize’ye veya Üniversite Öğrencisi Vizesi’ne dönüştürülememektedir!

    Yüksek Öğrenime Başvuru Amaçlı Vize İçin Genellikle Gerekli Belgeler:

    - Geçerli pasaport, 3 vesikalık fotoğraf,
    - Lise Diplomasi ve kazanılmış ÖSS Sonuç Belgesi,
    - Duruma göre kazanılmış eğitim başarısını gösteren belgelerin fotokopileri,
    - Sahip olduğunuz Almanca seviyenizi gösteren belge veya Almanya’da yoğun bir dil kursuna (haftada en az 20 saatlik) kayıt belgesi,
    - Öğrenim süresi boyunca finansal olarak güvencede olacağınızı gösteren teminat belgesi.

    Dil Kursuna Katılım Vizesi İçin Gerekli Belgeler:

    - Geçerli pasaport, 2 vesikalık fotoğraf,
    - Bir dil kursuna kaydolduğunuza dair belge (Kayıt Belgesi, yapılan ön ödemenin makbuzu...)
    - Almanya oturumunuz boyunca geçerli hastalık sigortasının belgesi (Normal olarak bu ilk başvuruda değil, Almanya’da daha sonra uzatmaya başvurduğunuzda talep edilir)
    - Kurs ve geçim masraflarınızı bizzat veya bir üçüncü kişinin desteği ile finanse edebileceğinize dair belge,
    - Dil kursu boyunca kural olarak çalışamazsınız!
    - Eğer sadece dil kursu vizesi almışsanız, dil kursunu bitirdiğinizde Almanya’dan ayrılmanız gerekiyor. Almanya’da dil kursu vizesinin başka türlü oturum müsaadesine çevrilebilmesi Almanya’da mümkün değildir.
    - Almanya’da üniversite öğrencisi olarak (dil kursu öğrencisi değil) yılda üç aylık çalışma iznine sahipsiniz.
    - Finansmanınızı Türkiye’den veya başvurunun yapıldığı başka bir ülkeden bir kişi karşılayacak ise bu kişi öğrenim süreniz boyunca bütün masraflarınızı karşılayacağını ispat etmekle yükümlüdür. (Aylık maaş bordrosu veya gelir belgesi, Ticaret Sicilinden kayıt sureti vs.)

    Gerekli belgelerin tam olarak başvuruda verilmiş olması vize verileceği anlamına gelmiyor. Sonuç Konsolosluk ve Hukuk Departmanlarının incelemesinden sonra ortaya çıkıyor. Bu doğrultuda vize verilmesi duruma göre ek belgelerin getirilebilmesi şartına da bağlanabilir.

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Adres: Graf Adolf Str. 70a,40210 Düsseldorf
    Tel: 0211 8302925, email: :hukukyardim@gmx.net


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  8. #18
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Almanya’da Ilticacilarin Calisma Hakki

    Genel olarak Almanya’da yaşayan İlticacıların yaşamlarını sürdürmede kendilerininde katkılarının olması gereğinden hareket ederek, varolan her türlü imkanlardan yararlanma yollarını aramaları gerekliliğine inanıyoruz. İlticası daha kabul olmamış birisi kısmen de olsa geçimini kendisi sağlıyorsa, bu onun için her zaman bir avantaj olacaktır. Örneğin uzun süredir burada olan ilticacılar oturma ve çalışma iznini bu sayede daha kolay elde edebiliyorlar.

    İşe başlamanın şartları

    Yabancılar yasasına göre şartlar;

    İlticaya baş vurduğunuz ilk yıl içinde (Verbot der Aufnahme einer Erwerbstätigkeit (§ 3 ArGV)), yani bu süre içinde çalışamanız yasaktır ve para kazanamazsınız. Size verilen oturuma izin belgesinde “Erwerbstätigkeit nicht gestattet” mühürü vardır. Bu demektirki çalışma izniniz yoktur. Bu süreyi Alman dilini öğrenmek için kullanmak en iyi yöntem olacaktır. Daha sonra oturma izin belgesine “unselbstständige Erwerbstätigkeit mit einer gültigen Arbeitserlaubnis gestattet” (serbest olmayan bir işte geçerli çalışma müsaadesi) ile çalışabilirsiniz. Bunun izin belgesine vurulmasına dikkat ediniz. Çünkü bu kağıtla işçi bulma kurumuna (Arbeitsamt/Agentur für Arbeit) iş izni almak için müracat edebilirsiniz gerekecektir.

    İlticası kabul edilmemiş ve geri gönderilmeyi kendileri engellemiş olan İlticacılar (Duldung sahibi) bir işte çalışamazlar. Bir işte çalışamaz mühürü (Duldung durumunda) yazılı bır açıklama olmadığı takdirde hukuksal olarak çelişki olduğu daha önce verilen birçok mahkeme kararı bulunmaktadır. Örnek bir karar: VG Lüneburg; Az 6B 169/03

    Çalışma İzni

    Çalışma izninin koşulları;

    Şayet bir iş yeri bulursanız işe başlamak için önce işçi bulma kurumuna (Agentur für Arbeit) çalışma izni (Arbeitsgenehmigung) için başvurmanız gerekir.

    Herhangi bir iş yerinde meslek öğrenmeniz içinde çalışma iznine sahip olmanız gerekir. Çalışma izni olmadan işe başlarsanız, Kaçak işçi (yasal olmayan) durumuna düşersiniz. Bu sigortasız çalışma anlamına gelir ve vergi kaçakçılığına girer, ki Alman yasalarına göre bu ceza gerektiren bir suçtur.

    Çalışma izni iki çeşittir: (1.) çalışma hakkı (2.) çalışma müsaadesi. Çalışma müsaadesi çalıştığınız yerin İşçi bulma Kurumundan, çalışma hakkı oturduğunuz yerin İşçi Bulma Kurumu’ndan alınır.

    1. Arbeitsberechtigung (çalışma hakkı) ile Almanya’nın her bölgesinde çalışabilirsiniz. Bu hakkı alabilmeniz için şu şartlara “Oturma müsaadesi” (Niederlassungserlaubnis) veya “Oturma hakkı” (Aufenthaltserlaubnis) iznine sahip olmalısınız. Ayrıca bu hakkı alabilmek için Anayasada belirtilen (§286 SGB III) aşağıda yazılı şartlarıda yerine getirmeniz gerekir:

    Almanya’ya 18 yaşını doldurmadan gelmiş, burada bir okul veya Meslek öğrenimi yapmış veya böyle bir okula başlamış olmanız; veya en az 5 yıl bir iş yerinde sigortalı olarak çalışmış olmanız; ya da Almanya’da aralıksız 6 yıl ikamet etmiş olmanız;

    2. Oturma müsaadeli (Aufenthaltsgestattung) veya müsamalı (Duldung) İlticacılar için süreli Çalışma müsaadesi söz konusudur. Bağlı olduğunuz Arbeitsamt (Agentur für Arbeit) tarafından sınırlı bir şekilde belli firmalar, meslekler ve şubeler için verilir. İş alabilmeniz Arbeitsamt’ın o günkü iş koşullarına ve en önemli şartta sizin oturma sürenizin ne kadar oduğuna bağlıdır. Örneğin; bir ay gibi oturma müsadeniz varsa, çalışma müsaadesi için başvurmuşsanız, çalışma izni alamazsınız. Oturum statüsü üç aylık “Müsama” (Duldung) olan birisine çalışma izni veriliyor, ama bu üç aylık oturumla da iş bulmak zor oluyor.

    İstisna olarak “küçük iltica” (kleines Asyl) diye adlandırılan hakka sahip iseniz (sınırdışı edilmekten muaf eski adıyla § 51, Abs. 1, AuslG). Almanya içinde dolaşma kimliği ve oturum hakkı ile birlikte, Çalışma hakkı (Arbeitsberechtigung, §2, Abs. 1.3 ArGV) alabilirsiniz.

    Çalışma iznine başvuru;

    Çalışacağınız işyerinin bulunduğu yerin İşçi bulma Kurumundan sarı renkte “Çalışma iznine başvuru Formu” (Antrag auf Arbeitsgenehmigung) ve birde işveren için ek form almalısınız. Başvuru Formunu işverenle birlikte doldurunuz.

    Arbeitsamt başvurunuzu incelenir. İş verenin yasalara uygun olarak mı bu işi size verdiğini, alacağınız ücreti Arbeitsamt araştırır. Aynı zamanda bu iş yerine Almanların ve AB-ülkelerinden gelenlerin, Alman göçmenlerin veya ilticası kabul edilmiş ilticacıların öncelik sıralamasında olduğunu göz önünde bulundurarak size 4 veya 6 hafta içinde işe alınıp alınamayacağınıza dair verdiği kararı bildirir.

    Çalışma müsaadesinin uzaltılması;

    Eğer geçici çalışma müsaadesi (befristete Arbeitserlaubnis) aldıysanız, çalışma müsaadeniz bitmeden, 4 hafta önce Arbeitsamt’a uzatma başvurusunda (Antag auf Verlängerung) bulunmalısınız. Öncelilik sıralaması için incelemeler ve bekleme zamanı gözönüne alınmalı. Çalıştığınız işyerini veya işvereninizi değiştirdiğiniz takdirde de yeniden İşçi bulma kurumuna çalışma müsaadesi için başvurmalısınız.

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Adres: Graf Adolf Str. 70a,40210 Düsseldorf


    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  9. #19
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Sinirdisina Sürülme

    01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren Alman Göç Kanunu’na göre; bir yabancının sahip olduğu süreli oturumunun uzatılması, o kişiye verilen oturum için öngörülen gerekçelerin varolup olmadığına bağlı olarak düzenlenecektir.

    Bundan dolayı Yabancılar Daireleri geçmişte yürütülen dernek çalışmalarını bahane ederek, Kürtlerin süreli oturumlarını uzatmamakta ve onları sınırdışı etmekle tehdit etmektedirler. Bu durumda yapılması gereken ilk iş bir Avukat tutmak ve gerekli karşı girişimlerde bulunmak gerekir. Çünkü aynı kanunun aşağıda vereceğimiz maddelerine göre sınırdışı edilmeyi engelleyen yasal gerekçlerde bulunmaktadır. Bu maddelerden yararlanmanın yolu bir hukukçuya başvurmaktır.

    Alman Göç Kanunu’na göre:

    Madde 56: Sınırdışı Edilmeye Karşı Özel Koruma; Bir yabancı,

    - yerleşme izni hamili olması ve en az 5 yıldan beri yasal olarak Federal Almanya’da ikamet etmesi,

    - oturma izni hamili olması ve Federal Almanya’da doğmuş veya Federal Almanya’ya reşit olmadan gelmiş ve en az 5 yıl yasal olarak Federal Almanya’da ikamet etmiş olması,

    - oturma izni hamili olması, en az 5 yıl yasal olarak Federal Almanya’da ikamet etmiş olması ve 1. ve 2. fıkralarda belirtilen bir yabancıyla evlilik veya hayat arkadaşlığı birliği içinde yaşaması,

    - bir Alman aile ferdiyle veya hayat arkadaşıyla, aile veya hayat arkadaşlığı birliği içinde yaşaması, iltica hakkı tanınmış olması, Almanya’da bir yabancı mültecinin hukuki statüsüne sahip bulunması veya 28 Temmuz 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Anlaşma (Resmi Gazete 1953, II. Sayfa 559) uyarınca kendisine Almanya Federal Cumhuriyeti’nin bir dairesi tarafından seyahat belgesi tanzim edilmiş olması hallerinde sınırdışı edilmeye karşı özel korumadan yararlanır.

    Özel korumadan yararlanan bir yabancı, sadece kamu güvenliği ve düzenini tehdit eden önemli nedenlerden ötürü sınırdışı edilir. Kamu güvenliğini ve düzenini tehdit eden önemli nedenler, kaideten 53. madde, 54. maddenin 5, 5a ve 7. bentlerinde belirtilen hallerde mevcuttur. 53. maddede belirtilen şartların mevcut olması durumunda yabancı, kaideten sınırdışı edilir. 54. maddede belirtilen şartların mevcut olması durumunda ise sınırdışı etme hakkında takdire bağlı olarak karar verilir.

    (2) Federal Almanya’da büyümüş ve yerleşme iznine sahip 18-21 yaş grubundaki bir yabancı ile oturma izni veya yerleşme iznine sahip reşit olmayan bir yabancının sınırdışı edilmesi ile ilgili olarak 53. ve 54. maddelerde belirtilen hallerde takdire bağlı olarak karar verilir. Anne ve babasının veya velayeti tek başına üstlenen anne veya babasının yasal olarak Federal Almanya’da ikamet etmesi halinde reşit olmayan bir kişi, sadece 53. maddede belirtilen hallerde sınırdışı edilir; sınırdışı etme hakkında takdire bağlı olarak karar verilir.

    (3) 24. madde veya 29. maddenin 4. fıkrasına istinaden oturma izni hamili olan bir yabancı, sadece 24. maddenin 2. fıkrasında belirtilen şartların oluşması halinde sınırdışı edilebilir.

    (4) İltica talebinde bulunmuş olan bir yabancı sadece, iltica işleminin, iltica hakkı kesin olarak tanınmaksızın veya 60. maddenin 1. fıkrasına göre sınırdışına sürmeye engel teşkil eden bir neden tespit edilmeksizin sonuçlandırılması şartıyla sınırdışı edilebilir. Bu şarttan, 1. 1.fıkraya göre sınırdışı etme işlemini haklı kılan bir durumun mevcut olması veya

    2. İltica İşlemleri Kanunu’na göre yapılmış olan bir sınırdışına sürme ihtarının icra edilebilir olması hallerinde sarfı nazar edilir.

    Düzeltme: Geçen haftaki yazımızda ilticacıların çalışma müsadesi için neler yapabileceklerini ve nereye başvurmaları gerektiğini belirtmiştik. Yapılan son yasal değişiklere göre ilticacılar, çalışma müsadesi için ilk başvuruyu Arbeitsamt’a değilde bağlı oldukları Yabancılar Dairelerine yapmak zorundalar. Okuyucularımıza hatırlatırız.

    YEK-KOM Beratungsstelle
    Adres: Graf Adolf Str. 70a,40210 Düsseldorf
    Tel: 0211 8302925, email:hukukyardim@gmx.net


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  10. #20
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.117 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Sinirdisina Sürülme (2)

    01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren Alman Göç Kanunu’na göre; bir yabancının sahip olduğu süreli oturumun uzatılması, o kişiye verilen oturum için öngörülen gerekçelerin varolup olmadığına bağlı olarak düzenlenecektir. Bundan dolayı Yabancılar Daireleri geçmişte yürütülen dernek çalışmalarını bahane ederek, Kürtlerin süreli oturumlarını uzatmamakta ve onları sınırdışı etmekle tehdit etmektedirler.

    Bu yazımızda kısaca sınırdışı edilmenin önündeki yasal engelleri ele alacağız.

    Alman Göç Kanunu’na göre:

    Madde 60: Sınırdışına Sürme Yasağı

    (1) Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 28 Temmuz 1951 tarihli Anlaşmanın (Federal Resmi Gazete 1953 II Sayfa 559) uygulaması çerçevesinde bir yabancı; ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle hayatının veya özgürlüğünün tehdit altında bulunduğu bir devlete gönderilemez. Bu hüküm, Federal Almanya‘da yabancı mülteci statüsünü taşıyan veya Federal Almanya dışında, Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Anlaşma anlamında yabancı mülteci olarak tanınmış olan yabancılar için de geçerlidir. Belirli bir sosyal gruba mensubiyet nedeniyle takibat, yabancının hayatına, vücut bütünlüğüne veya özgürlüğüne yönelik tehditin sadece cinsiyete bağlı olması halinde de mevcut olabilir.

    1. Cümlede takibat;

    a) devlet tarafından,

    b) devlete veya devletin egemenlik alanının önemli bölümlerine hükmeden partiler veya örgütler tarafından veya,

    c) uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere (a) ve (b) bentlerinde belirtilen aktörlerin; ülke içersinde bir kaçış alternatifinin mevcut olması hali dışında ülkede devletin yönetim gücünün mevcut olduğu veya olmadığı durumu dikkate alınmaksızın kanıtlanmış bir şekilde takibata karşı koruma sağlayacak durumda olmamaları veya bu iradeye sahip olmamaları halinde gayrı resmî aktörler tarafından yapılabilir.

    Yabancının bu fıkra hükmüne göre bir sınırdışına sürme engelinin mevcut olduğunu ileri sürmesi halinde, 2. cümlede belirtilen durumlar dışında Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, İltica İşlemleri Kanunu’na göre yürütülen bir iltica işlemi çerçevesinde sözkonusu engel ile ilgili şartların mevcut olup olmadığını tesbit eder. Federal Dairenin kararına karşı sadece İltica İşlemleri Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.

    (2) Bir yabancı, işkenceye tabi tutulması yönünde somut tehlikenin mevcut olduğu bir devlete gönderilemez.

    (3) Bir yabancı, bir suç nedeniyle arandığı ve ölüm cezası tehlikesinin bulunduğu bir devlete gönderilemez. Bu hallerde suçluların iadesine ilişkin mevzuat tatbik edilir.

    (4) Başka bir devletin usulüne uygun iade talebinde veya iade talebi ile bağlantılı bir tutuklama talebinde bulunması halinde yabancı, iade kararının alınmasına kadar, sadece Ceza Davalarında Uluslararası Adli Yardımlaşma Hakkındaki Kanun’un 74. maddesine göre iade etme izni verilmesi için yetkili dairenin muvafakatıyla bu devlete gönderilebilir.

    (5) 4 Kasım 1950 tarihli İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme (Resmi Gazete 1952 II Sayfa 686) hükümlerine göre sınırdışına sürmenin caiz olmadığının anlaşılması halinde bir yabancı sınırdışına sürülemez.

    (6) Başka bir devlette cezai takibata uğranılabilme ve cezalandırılabilme yönünde genel bir tehlikenin mevcut olması ve 2.- 5. fıkra hükümlerinden başka bir sonuç ortaya çıkmaması halinde bir başka devletin hukuk düzenine göre yasal cezaya çarptırılmaya yönelik somut bir tehlikenin mevcudiyeti, sınırdışına sürmeye engel teşkil etmez.

    (7) Bir yabancının vücudu, hayatı veya özgürlüğü için önemli ve somut bir tehlikenin sözkonusu olduğu başka bir devlete gönderilmesinden sarfı nazar edilmelidir. Bu devlette, halkın veya yabancının mensubu bulunduğu halk grubunun genel olarak maruz kaldığı tehlikeler, 60a maddesinin 1. fıkrası 1.cümlesine göre verilecek kararlarda dikkate alınır.

    (8) 1.fıkra hükmü; yabancının, önemli nedenlerden ötürü Almanya Federal Cumhuriyeti’nin güvenliği açısından bir tehlike olarak telâkki edilmesi veya bir cürüm ya da özellikle ağır bir yasa ihlali sonucu en az 3 yıllık kesinleşmiş bir hapis cezasına çarptırılmış olması nedeniyle toplum için bir tehlike oluşturması halinde uygulanmaz. Aynı hüküm; yabancının barışı ihlal, savaş veya insanlık suçlarına ilişkin hükümlerin belirlenmesi amacıyla ikmal edilmiş olan uluslararası sözleşmeler anlamında bir barışı ihlal suçu, bir savaş suçu veya bir insanlık suçu işlemiş veya mülteci olarak ülkeye kabulünden önce Almanya Federal Cumhuriyeti dışında siyasi olmayan ağır bir suç işlemiş ya da Birleşmiş Milletler’in amaç ve temel ilkelerine aykırı düşen fiiller nedeniyle suç işlemiş olduğuna ilişkin varsayımı haklı çıkaran önemli nedenlerin mevcut olması hali için de geçerlidir.

    (9) İltica talebinde bulunmuş bir yabancıya, 8. fıkrada belirtilen hallerde, İltica İşlemleri Kanunu hükümlerinden farklı olarak sınırdışına sürme ihtarı verilebilir ve icra edilebilir.

    (10) 1.fıkrada belirtilen şartların kendisi için sözkonusu olduğu bir yabancının sınırdışına sürülmesinin gerekli olması halinde, sınırdışına sürme ihtarının yapılmasından ve ülkeyi terk etmesi için uygun bir süre verilmesinden sarfı nazar edilmeyebilinir. İhtarda, yabancının gönderilemeyeceği devletler belirtilir.

    Madde 60a: Sınırdışına Sürmenin Geçici Olarak Ertelenmesi (Erteleme)

    (1) En yüksek eyalet mercii, Devletler Hukuku’ndan kaynaklanan nedenlerle veya insani nedenlerle veya Almanya Federal Cumhuriyeti’nin siyasi çıkarlarının korunması amacıyla belirli devletlerden gelen yabancıların veya sair şekilde belirlenen yabancı grupların mensuplarının genel olarak sınırdışına sürülmelerinin veya belirli devletlere gönderilmelerinin en fazla 6 aylık bir süre için ertelenmesi talimatını verebilir. 6 aydan daha uzun bir süre için 23. maddenin 1.fıkrası hükmü uygulanır.

    (2) Sınırdışına sürmenin, fiili veya hukuki nedenlerle mümkün olmadığı ve oturma izni verilmediği sürece bir yabancının sınırdışına sürülmesi ertelenir. (3) Sınırdışına sürülmesi ertelenmiş olan bir yabancının ülkeyi terk yükümlülüğü devam eder.

    (4) Yabancıya, sınırdışına sürülmesinin ertelendiğine ilişkin bir belge düzenlenir.

    (5) Sınırdışına sürmenin ertelenmesi, yabancının ülkeyi terk etmesiyle son bulur. Erteleme, sınırdışına sürmeye engel teşkil eden nedenlerin ortadan kalkmasıyla iptal edilir. Yabancı, ertelemenin hükmünü kaybetmesinden hemen sonra, bunun yenilenmesi hali hariç, yeni bir ihtara ve süre verilmesine gerek olmaksızın sınırdışına sürülür. Sınırdışına sürmenin, 1 yıldan daha fazla bir süre ertelenmiş olması halinde, ertelemenin geçerlilik süresinin sona ermesi veya iptal edilmesi nedeniyle öngörülen sınırdışına sürme, 1 ay önceden bildirilir. Bildirim, ertelemenin 1 yıldan fazla bir süre için yenilenmiş olması halinde tekrarlanır.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

 

 
2. sayfa - 6 sayfa var BirinciBirinci 123456 SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. Kokoreç Almanya'da...
    Von asemo im Forum Haberler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.10.2009, 18:40
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.07.2009, 22:10
  3. Almanya'da Yoksulluk Gercegi
    Von Batu55 im Forum Haberler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 21.05.2009, 00:50
  4. Gurbetciler Sinirdan Sorunsuz Gececek
    Von Batu55 im Forum Türkiye Yolu
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.05.2009, 20:52
  5. Almanya'da Löw kanunları
    Von metin88 im Forum Futbol
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.03.2008, 20:18

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.711.705.677.27489 seconds with 23 queries Sayfa Boyutu (340909)