turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


3. sayfa - 6 sayfa var BirinciBirinci 123456 SonuncuSonuncu
60 sonuçtan 21 ile 30 arası
  1. #21
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Ilticacilar Icin saglik Hizmetleri

    Her yıl çeşitli sebeplerden dolayı Almanya’ya binlerce mülteci gelip, iltica başvurusunda bulunmaktadırlar. Doğal olarak bunların da sağlık sorunları olmaktadır. Kimi zaman bazı resmi daireler veya memurlar keyfi olarak ilticacıların sağlık sorunlarına yeterince kulak verememekte ve zamanında yapılması gereken bir tedaviyi zamana yayarak, geçiktirmekteler.

    Bu haftalık yazımızda mültecilerin mağdur duruma düşmelerini engellemek için kısaca sahip oldukları sağlık hizmetlerini derledik:

    ‘İltica Başvurusu Sahiplerine Hizmetler Yasası’ uyarınca Sağlık Hizmetleri

    İltica başvurusu sahipleri, Almanya’yı terk etmeleri şart olan kişiler veya siyasi hatta insani nedenlerden ikametlerine katlanılan kişiler normal şartlarda yasal sigortaya giremezler.

    Bu kişiler (başvuru sonucu) daha önce mülteci olarak kabul edilmedikleri sürece, en erken üç yıllık süreden sonra yasal sağlık sigortasına alınabilir. Bu kişiler ‘İltica Başvurusu Sahiplerine Hizmetler Yasası’

    (Asylbewerberleistungsgesetz) kapsamındaki hizmet haklarına sahiptir. Bu hak, akut ve ağrılı hastalıklarda sınırsızdır.

    Ancak yasal sigortadan farklı olarak belirli sınırlamalar bulunmaktadır. Örneğin; özellikle diş tedavisi, diş protezi ve ortopedik çene müdahaleleri için bu kısıtlamalar söz konusudur.

    Tedavi hakkı ancak akut müdahale gerektiren veya ağrı yapan hastalıklarda talep edilebir. Diş protezi sadece tedavi ertelenemeyecekse, edilmediğinde netice olarak başka zararlara yol açabilecekse veya yol açmışsa karşılanır.

    Kronik hastalıklarda da sınırlamalar vardır. Burada sadece sağlık için zorunlu müdahaleler karşılanır. Bu hak sadece tedavi olmazsa sağlığın kötüleşeceği, başka hastalıklara veya kalıcı bedensel engellere yol açabileceği durumlarda geçerlidir. Eğer bir ilticacı olarak hakkınız olan bir hizmeti alamadığınız kuşkusuna kapılırsanız, hasta danışma birimleri (Patientenberatungsstellen) veya hasta destek gruplarına (Selbsthilfegruppen) başvurabilirsiniz. Bu birimler sizin durumunuzla ilgilenip ve yardımcı olabilirler.

    İltica Başvurusu Sahiplerine Hizmetler Yasası’na göre hakkınız olan hizmetler: Gebelik sırasında koruyucu muayene, doğum yardımı ve doğum sonrası bakım, asal sağlık sigortasındaki gibi tıbbi erken tanı araştırmaları: Çocuklar için U1’den J1’e kadar, jinekolojik erken tanı araştırmaları, kadınlar için 20, erkekler için 45 yaşından sonra yıllık kanser erken tanısı araştırmaları, 35 yaşını geçen kadın ve erkeklere genel sağlık kontrolleri (her iki yılda bir),

    Çocuklar ve 18 yaş altı gençler için yılda iki kez, erişkinler için yılda bir kez diş hekimi kontrolleri,

    Rutin çocuk aşıları, erişkinler için tetanoz, difteri, çocuk felci aşıları, bireysel risklere göre ek aşılar (bunları yaptırırken geldiğiniz ülkedeki sağlık durumunu düşünmelisiniz).

    ‘İltica Başvurusu Sahiplerine Hizmetler Yasası’ndaki haklarından yararlanmak için, doktora bir bakım kağıdı (Krankenschein) göstermek gerekir. Bu bakım kağıdını sosyal müdürlük (Sozialamt) veya yararlanılan diğer hizmetlerdeki birimden almak mümküdür. Bu belge her defasında üç ay için bir defa verilir ve kullanılır.



    ‘İltica Başvurusu Sahiplerine Hizmetler Yasası’ndaki haklardan yararlanan doktor muayene-hanesi ücreti (Praxisgebühr), ilaç ücreti ve hastanede yataklı tedavi ve yardımcı malzemeleri vs. için katkı payı sayılan ek ödemelerden muaf tutulurlar. Bu muaf belgesini iltica başvurusu sahipleri hizmetleriyle ilgilenen makamlardan veya bağlı olunan sigortadan temin edebilir.

    YEK-KOM Beratungsstelle, Graf Adolf Str. 70a 40210 Dusseldorf

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  2. #22
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    ‘İssizlik Parasi II’ Alanlar ve Kira Yardimi

    Sosyal Güvenlik Kanunu II (SGB II) işsizlerin temel giderlerinin ve 22. maddesi ise (§22 Abs. 1) konut (kira) ve ısınma masraflarının devlet tarafından karşılanmasını sağlar. Bu yardımlar, kişi tarafından ödenmesi gereken gerçek ve kanunların uygun saydığı masrafları kapsar.

    Gerçek kira gideri, örneğin kirayla oturanların aylık ödedikleri soğuk kira (Nettokaltmiete) artı ısınma/kalörifer, temizlik, bakım gibi yan masraflardan ibaret sıcak kirayı (Bruttowarmmiete) kapsar. Konut sahibi olanlarda ise evleriyle ilgili tüm masrafları kapsar. Bu masraflara örneğin ipotek, faizi dahil edilir, fakat aylık kredi taksitleri gerçek kira gideri olarak sayılmaz.

    Kira miktarı ne kadardır?

    Uygun sayılan kira giderleri (Bruttowarmmiete) hanede kişi sayısına göre aylık sıcak kira yaklaşık olarak; 1 kişilik hanede (45-50qm) 360 Euro, 2 kişilik hanede(60qm) 444 Euro, 3 kişilik hanede(75qm) 542 Euro Euro, 4 kişilik hanede (85-90qm) 619 Euro, 5 kişilik hanede (+90qm) 705 Euro ve 5 kişiden büyük haneler için bu miktar kişi başına (10qm) 50,00 Euro artırılarak hesaplanır.

    İstisnai durumlarda, örneğin evi olmayanlarda veya evden çıkarılan kiracılarda, çocuklarıyla tek başına yaşayan kişilerde, hamilelerde ve uzun yıllar aynı evde oturan ve alışılmış çevresinden kopamayan 60 yaşından büyük kişilerde ve geçici süre için başvurmuş kişilerde yukarıda öngörülen rakamların yüzde 10’a kadar oynaması, yani artması söz konusu olabilir. Genelde konut değiştirme yani yeni bir eve taşınma durumunda yukarıdaki kira sınırları geçerlidir ve bu sınırların aşılması söz konusu olamaz.

    Önemli: Verdiğimiz bu kira sınırları özürlüler için geçerli değildir. Kiranız öngörülen sınırları aşarsa ne olur?

    İlk sene oturulan evin kirası ve yan masrafları bir yıl boyunca olduğu gibi ödenir. Bir sene sonra ev kirasının uygun olup olmadığı araştırılır, uygun bulunmaz ise 6 ay zarfında evin değiştirilmesi veya kiranın düşürülmesi için önlem almanız istenebilir, örneğin yan kiracı bularak (Untervermietung) veya devlet yardımının bağlanmasına zemin olan gelirinizin yasal anlamda dışındaki bir mali olanakla aradaki kira farkını kendiniz ödeyebilirsiniz.

    Taşınmanızı veya kiranın düşürülmesini önleyen istisnalar olabilir mi?

    Ağır hastalardan veya özürlü kişilerden, tek başına iki veya daha fazla çocuğa bakmakla yükümlü olan kişilerden veya bir defaya mahsus yardım isteyen kişilerden taşınmaları veya kira miktarını azaltmaları genelde beklenemez.

    Taşınma durumunda nelere dikkat edilmesi gerekir?

    Yeni eve taşınmadan ve kira kontratını imzalamadan önce ilgili yardım dairesinden kiranın karşılanacağına dair onay belgesi alınması gerekir.

    Taşınmanız gerekmiş ise veya ilgili yardım dairesi tarafından taşınmanız şart koşulmuş ise ve taşınacağınız evin kirası yukarıdaki cetvele göre uygun ise, bu onay belgesinin verilmesi zorunludur. Taşınmayı gerektiren sebepler örneğin kaldığınız kentin dışında iş bulmak, veya eşlerin ayrılması veya aşırı derecede dar veya sağlıksız konutlarda yaşamak gibi durumlar kabul edilir.

    Yasalar açısından keyfi sebepler, örneğin semt değiştirmek için veya daha güzel bir eve taşınmak için veya reşit yaşa gelen çocuğun anne babasının yanından ayrılmak istemesi gibi sebepler taşınmayı gerektirmez.

    Taşınma masraflarını kim karşılar?

    Yeni evin bulunması için yapılan masraflar (örneğin taşınma esnasında çift kira ödenmesi kaçınılmaz ise veya kooperatif üyeliği (Genossenschaftsanteile), taşınma masrafları ve ev sahibine ödenen depozito masrafları bağlı bulunduğunuz Job-Center tarafından önceden onay belgesi verilmiş ise karşılanır. Bu onay belgesinin verilmesi, taşınmanızın şart görülmüş veya gerekli olmasına bağlıdır.

    Taşınma masrafı olarak neler karşılanır?

    Prensip olarak taşınma işini kendi başınıza ve özel çabalarınızla yapmanız gerekir.

    Kiralanan arabanın (kamyonun), aldığınız taşınma kartonlarının masrafları, ayrıca yardım edenler için günde kişi başına 20,00 _’luk yemek parası daire tarafından karşılanabilir. Geçerli sebeplerden dolayı taşınma işini kendi başınıza yapmanız mümkün değil ise bir taşınma şirketine yaptırabilirsiniz. Bunun için 3 ayrı şirketten masrafları gösteren belge ibraz etmeniz gerekir. İçinden en uygun olan teklif kabul edilir ve ödenir.

    Tamir ve tadilat masrafları ödenir mi?

    Tamir ve tadilat masrafları geçerli kira ve konut yardımları kapsamında ödenemez ve SGB II’nin 20. md çerçevesinde bağlanan yardımla ödenmiş farzedilir.

    Kira ne zaman ev sahibine doğrudan ödenir?

    Verilen kira yardımı, geçmiş zamanda muntazaman ödenmemişse veya ödenmeyeceğine dair bir şüphe uyanmışsa kira borcu oluşmaması için kira yardımı yetkililer tarafından doğrudan ev sahibine ödenebilir

    Kira borçlarını kapatmak için yardım ödenir mi?

    Verilen yardımlar kira masraflarının karşılanması için ödendiğinden kira borcu oluşmaması gerekir, dolayısıyla prensip olarak bu borçlar ödenmez. Fakat geçerli sebeplerden dolayı borç birikmiş ise ve bundan dolayı evinizi ve yeni bulduğunuz işinizi kaybetme durumu ile karşı karşıya kalırsanız, yardım kredi şeklinde verilir. Kira borçları için ayrıca Sozialamt başvurabilirsiniz.

    Birikmiş kira borçlarının ödenmesi, istisnai durumlarda mümkün olabilir. Herkes bağlanmış olan mali yardımları amacına uygun muntazam ve vaktinde kullanmakla (yani örneğin kiralarını ödemekle) yükümlüdür. Bu sorumluluğu taşıyamayan kira kontratındaki yükümlülüğünü çiğnemiş olur ve suçlu duruma düşer. Ayrıca kirası uygun görülmemiş konutların kira borcu ödenmez.

    YEK-KOM Beratungsstelle, Graf Adolf Str. 70a 40210 Dusseldorf

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  3. #23
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Duldung Sahiplerine Oturma Hakki

    Bu taslak bilindiği gibi sayıları 200 bini bulan geçici oturum sahibi yabancıları ilgilendiren yasal düzenlemeleri içermekteydi.

    17 Kasım 2006 tarihinde Nürnberg kentinde toplanan Eyalet İçişleri Bakanları Konferansı, bu taslakta bazı değişikliklere giderek son hailini aşağıdaki gibi karara bağladı.

    Verilen bu oturum (§ 23 Abs. 1 AufenthG) hakkından yararlanmak için şu şartlara sahip olmak gerekir:

    - Ailelerin en az 6 yıldan buyana kesintisiz olarak Almanya’da yaşıyor olmaları,
    - Yalnız yaşayanların ise en az 8 yıldan buyana Almanya’da kesintisiz oturmaları,
    - Ailelerin kreşe veya okula giden en az bir çocuğunun olması, ki bunun okul karneleri veya belgeleriyle ispatlanması gerekmektedir,
    - Çalışıyor olmak veya 30 Eylül 2007 tarihine kadar kendilerine bir iş bulmak,
    - Kendisini ifade edecek derecede Almanca (Stufe A2 des GERR) bilmek,
    - Yeterli büyüklükte bir konuta sahip olmak.

    Yukarıdaki şartları yerine getirmemelerine rağmen bu haktan yararlanacaklar:

    - Meslek eğitimi alan gençler,
    - Almanya’ya geldiklerinde yaşları küçük olan ve şu anda reşit olan bekar çocuklar,
    - Çocuklu ailelerin geçici olarak sosyal yardım almaları,
    - Yalnız başına çocuk yetiştirip de sosyal yardım alanlar,
    - Çalışamayacak derecede sağlık sorunu veya bakıma muhtaç olanlar,
    - 65 yaşı ve üzerinde olup da ülkesinde kimsesi olmayanların, varsa Almanya’da bulunan akrabalarının yanında kalmaları mümkün olacaktır. Ancak bunun için akrabalarının herhangi bir sosyal yardım talebinde bulunmamaları gerekmektedir.

    Verilen bu oturum hakkından kesinlikle yararlanamayacaklar:

    - Yabancılar Dairesine yanlış bilgi veya düzmece belge verenler,
    - Oturumun sona ermesini çeşitli gerekçelerle geciktirenler veya erteleyenler,
    - Ceza Kanunu’nu (Strafrecht) ihlalinden dolayı 1-50 güne, Oturum veya İltica Kanunu’nu (Aufenthaltsgesetz /Asylverfahrensgesetz) ihlalinden dolayı ise 90 güne takabül eden para cezaları alanlar,
    - Aşırı veya terör örgütleriyle ilişkileri olanlar,
    aileden birisinin cezasının olması durumunda, bu tüm aileyi bağlamakta ve dolayısıyla tüm ailenin bu haktan yararlanmaları mümkün olamamaktadır. Ayrıca çocukların durumu ana-babadan ayrı olarak da ele alınabilir.

    Hali hazırda çalışanlar, ki bu farklı farklı işyerleri de olabilir, yukarıdaki diğer şartları yerine getiriyorlarsa, derhal bağlı oldukları Yabancılar Dairelerine başvurabilirler. Eyaletlerin bu yeni düzenleme ile ilgi gerekli mevzuatı en kısa sürede yayılayarak işleme koymaları gerekmektedir.

    Ancak bu konunun kapsamlı olması durumunda biraz zaman alabilir. Bundan dolayı yapılan başvurulara hemen cevap verilmeyebilir. Fakat yinede gerekli işlemlerin başlatılması gerekmektedir.

    Yukarıda sayılan tüm şartlara sahip birisi en geç 6 ay içerisinden bu haktan yararlanmak için başvuru yapmak zorundadır. Aksi takdirde bu haktan yararlanamayacaktır.

    Henüz bir işi olamayanlar ise en geç 30 Eylül 2007 tarihine kadar kendilerine bir iş bulmaları durumunda bu haktan yararlanmak için müracaat edebileceklerdir.

    Oturum hakkı ilk başta 2 senelik bir süre için verilecektir. Bunun uzatılıp uzatılmaması ise gerekli şartların yerine getirilip getirilmemesine bağlı olacaktır.

    Yukarıdaki şartlara sahip olmayan yabancılar ise ne yazık ki 3-6 ay içerisinde sınırdışı edilme ile karşı karşıya kalacaklardır.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  4. #24
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Emeklilik Sistemi Degisiyor

    2007 tarihinden itibaren 3201 sayılı Yurtdışı Hizmet Borçlanmasına İlişkin Kanun’a göre, yurtdışında çalışan Türkiyeli vatandaşların, yurt içinde çalışanlarla aynı koşullarda emekli olmaları öngörülerek, yani yurtdışında geçen çalışma sürelerinin tamamını veya Türk yasalarınca emekli olmak için gerekli süre kadarını borçlanabilmekte ve böylece hizmet sürelerini arttırabilmektedirler.

    Buna göre; Türkiye’deki sigortalılar, nasıl prim yatırıyor ise yurt dışında çalışıp, borçlanmak isteyenler de aynı şartlara tabi olacak. Mevcut uygulamada 3.5 dolar olan günlük borçlanma tutarı, yeni yasada SSK prim tabanı ile prim tavanı arasında değişecek. Yurt dışında iken borçlanma isteğinde bulunacak sigortalı veya hak sahipleri, YTL olarak bildirilecek borç tutarını döviz cinsinden, Türkiye’de ise Yeni Türk Lirası olarak ödeyecekler.

    Yeni düzenlemeye göre borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek tutarın yüzde 32’si olacak. Bu çerçevede, gurbetçiler, asgari ücrete göre hesaplanan prime esas alt veya üst kazanç tutarından ya da alt ve üst limit arasında kalan herhangi bir tutardan borçlanabilecek.

    Borçlanma tutarı, YTL olarak hesaplanacak. Emekli aylığı da, gurbetçinin seçtiği prime esas kazanç üzerinden belirlenecek. Gurbetçiler, kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarını 3 ay içinde yatıracak. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilecek. Prim borcunu tebligat tarihinden itibaren 3 ay içinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranacak. Emekli maaşının ödenmesi için Türkiye’ye kesin dönüş şartı koşulacak Türkiye’den emekli maaşı alabilmek için yurda kesin dönüş yapılması koşulu yeni dönemde de devam edecek. Gurbetçiler, ülkeye kesin dönüş yaptıktan sonra tekrar yurt dışına gittiklerinde veya ikametlerini taşıdıklarında, orada tekrar çalışırlarsa, sosyal yardım veya işsizlik yardımı alırlarsa, Sosyal Güvenlik Kurumu’na dilekçe ile başvurarak Türkiye’deki aylıklarını durduracaklar. Gurbetçilerin bu başvuruyu yapmaması ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun durumu tespit etmesi halinde söz konusu aylıklar, mevcut sistemde olduğu gibi faiziyle birlikte geri alınacak.

    Yurt dışında yeniden çalışmaya başladığı, sosyal yardım ya da işsizlik yardımı aldığı için maaşı kesilen kişiler, eski durumuna döndüklerinde yeniden maaşa hak kazanacaklar.

    Borçlanmada kesin dönüş koşulu aranmıyor

    Yeni uygulamada, kişinin borçlanabilmesi için Türkiye’ye dönmesi şartı aranmayacak. Ancak aylık alma aşamasında hak sahibinin Türkiye’ye dönüş yapması ve bunu belgelemesi gerekecek. Sosyal Güvenlik Kurumu’na göre yeni sistemle: “Yeni Yasada 3.5 dolar yerine, kişinin maddi imkanlarına uygun ve Anayasa’daki herkesin eşit olduğu ilkesinden yola çıkarak, yeni bir sistem getirilmiş bulunmaktadır. Bu şekilde, Türkiye içerisinde bir sigortalı, hangi esas ve usullere göre prim yatırıyorsa, aynı usul ve esasları yurtdışındaki vatandaşlar için de geçerli kılınmaktadır. Durumu uygun ise en üst kazancı seçerek, daha fazla aylığa hak kazanacak. ‘Benim durumum uygun değil. Alt kazançtan şunu tercih ediyorum’ derse, bu defa ona göre borçlandırıp, ona göre maaş bağlacaktır.”

    Ödemeler ne kadar olacak?

    Türkiye’deki mevcut sistemde, SSK’de prime tabi alt ve üst limitler, 6 ayda bir Bakanlar Kurulu’nca belirleniyor. Bugüne kadar geçerli olan günlüğü 3,5 dolar karşılığı Türk Lirası alınarak yurtdışı hizmet borçlanması yapılması uygulamasına son verilerek, bunun yerine yurtdışında çalışılarak geçirilen her gün için en az günlük asgari ücretin %32’si oranında ödeme yapılması uygulamasına geçilecek.

    Küçük bir hesaplama ile kıyaslama yapacak olursak: Halen yurtdışı borçlanmasının günlük tutarı olan 3,5 dolar yani 4,725 YTL (1 $=1,35 YTL). Buna göre eski sistemde bir aylık hizmet borçlanması bedeli 4,725 YTL x 30 gün = 141,75 YTL’dir. 1 Ocak 2007’den itibaren geçerli olacak yeni sistemde ise, bu miktar en az 531 YTL asgari ücret x 0,32 = 169.92 YTL olacaktır.

    Mevcut sistemde, yurtdışı borçlanması için süre olmadığı gibi, ödeme için de süre yoktur. Yani, yurtdışı sürelerini borçlanmak için müracaat eden kişi, tarafına çıkarılan borcu dilediği zaman ödeme hakkına sahiptir. Oysa ki, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren borcu ödemek için süre getiriliyor, yeni uygulamaya göre; “borçlanmaya ilişkin kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.”

    Yurtdışı borçlanmasından sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler iade edilecektir, ancak iade edilecek tutara faiz uygulanmayacaktır.

    Türkiye ile aralarında ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz. Yurtdışına gitmeden önce Türkiye’de sigortası yok ise ilk defa sigortalı olduğu tarihten borçlanma tutarı kadar geriye ***ürülür.

    Bir sosyal güvenlik kurumundan emekli olanlar, emekli olduktan sonra hem emekli aylıkları alıp hem de sosyal güvenlik destek primi ödemek şartıyla iş piyasasında çalışmaya devam edebilmektedirler. Ancak, yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanlar, diğer emekliler gibi hem emekli aylıklarını alıp hem de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri gereğince sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamazlar.

    Bu düzenlemeden yararlanmak istiyen gurbetçiler, yurtdışında bulunan Türk Konsolosluk veya Çalışma Ataşeliklerine başvurabilirler.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  5. #25
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yeni Yasal Degisiklikler

    2007 yılında Almanya’da yürürlüğe girecek bazı önemli yasal değişiklikleri iki bölümlük yazı olarak sizlere sunuyoruz:

    Ebeveyn parası-Elterngeld

    Almanya’da ebeveynlerin çocuk bakımı sebebiyle işi bırakmaları durumunda, 14 aya kadar ödenecek “Ebeveyn Parası-Elterngeld”, 1 Ocak 2007’den itibaren başlıyor.

    Hükümetin kararlaştırdığı yasa, 01.01.2007 tarihinden sonra doğan çocuklar için geçerli olacak. Ebeveyn Parası’nın, 01.01.2007’den sonra doğan çocukların ilk ayını doldurmasından sonra ödenecek. Söz konusu yasayla “babaların da çocuğun büyütülmesine katkıda bulunmasını teşvik etme ve aile birliğinin korunması” amaçlanmaktadır.

    Kime ödeme yapılacak?

    Yasaya göre, çocuğun doğumu dolayısıyla çiftlerden işi bırakana ödeme yapılacak. Çalışma saatlerini azaltana da ödeme yapılacak. Ancak haftada 30 saatin üzerinde çalışılıyorsa, çalışanlar “ebeyven parası”ndan faydalanamayacaklar.

    Ne kadar ödeme yapılacak?

    Yasaya göre, kazancının yüzde 67’si oranında ve 12 ay boyunca “ebeveyn parası” ödenecek. Ancak ödeme 1800 Euro’yu geçmeyecek. Çok az geliri olanlara veya Hartz IV yardımıyla geçinenlere ise 300 Euroluk bir ödeme yapılacak. Bunun yanında Çocuk Parası (Kindergeld) ödemesi sürecek.

    Ne kadar süre ödenecek?

    Yasaya göre, en fazla 12 ay ödeme yapılacak. Babanın da işini kaybetmesi durumunda “Baba Bonusu” adı altında 12 aya ek olarak iki ay daha ödeme yapılarak bu süre 14 aya kadar uzatılabilinecek. Çok çocuklu ailelere de en az 75 Euro olmak üzere 10% daha fazla ödeme yapılacak.

    Ebeveyn Parası-Elterngeld’e başvurmak isteyenler çocuğun doğumundan 7 hafta önceden yazılı bir dilekçeyle, çocuğun doğumundan sonraki iki yılın hangi aylarında ‘Elternzeit-Çocuk Bakım İzni’ alınacaksa, bunu ilgili daireye bildirmesi gerekiyor. Uygulamalarda bazı değişikliklerin olması sözkonusu olabilir.

    Çocuk parası (Kindergeld)

    Bilindigi gibi çocuk parası, çocuk 18 yaşının doldurana kadar veriliyordu. Eğer çocuk okula gidiyor veya meslek eğitimi (Ausbildung) yapıyorsa ve yıllık geliri belirli bir sınırı aşmıyorsa Çocuk Parası, 27 yaşına kadar devam ediyordu. Fakat 2007’den itibaren bu yaş sınırı 27’den 25’e indirilecek. Bu durumda olan aileler, eğer 25 yaşından sonra da okula devam ediyorsa ve geliri yetmiyorsa, bu çocuğa anne veya babası bakım (Unterhalt) masrafı gösterebilirler. Almanya’da bir kişiye belirli şartlarda 7.680 Euro’ya kadar bakım masrafları gösterilerek, sene sonunda vergiden düşürebilirler.

    Daha detaylı bilgiler için eyalet aile dairelerine başvurulabilir.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  6. #26
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yeni Yasal Degisiklikler (2)


    01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren Alman Göç Kanunu’na göre; bir yabancının sahip olduğu süreli oturumun uzatılması, o kişiye verilen oturum için öngörülen gerekçelerin varolup olmadığına bağlı olarak düzenlenecektir. Bundan dolayı Yabancılar Daireleri geçmişte yürütülen dernek çalışmalarını bahane ederek, Kürtlerin süreli oturumlarını uzatmamakta ve onları sınırdışı etmekle tehdit etmektedirler.

    Bu yazımızda kısaca sınırdışı edilmenin önündeki yasal engelleri ele alacağız.

    Alman Göç Kanunu’na göre:

    Madde 60: Sınırdışına Sürme Yasağı

    (1) Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 28 Temmuz 1951 tarihli Anlaşmanın (Federal Resmi Gazete 1953 II Sayfa 559) uygulaması çerçevesinde bir yabancı; ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle hayatının veya özgürlüğünün tehdit altında bulunduğu bir devlete gönderilemez. Bu hüküm, Federal Almanya‘da yabancı mülteci statüsünü taşıyan veya Federal Almanya dışında, Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Anlaşma anlamında yabancı mülteci olarak tanınmış olan yabancılar için de geçerlidir. Belirli bir sosyal gruba mensubiyet nedeniyle takibat, yabancının hayatına, vücut bütünlüğüne veya özgürlüğüne yönelik tehditin sadece cinsiyete bağlı olması halinde de mevcut olabilir.

    1. Cümlede takibat;

    a) devlet tarafından,

    b) devlete veya devletin egemenlik alanının önemli bölümlerine hükmeden partiler veya örgütler tarafından veya,

    c) uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere (a) ve (b) bentlerinde belirtilen aktörlerin; ülke içersinde bir kaçış alternatifinin mevcut olması hali dışında ülkede devletin yönetim gücünün mevcut olduğu veya olmadığı durumu dikkate alınmaksızın kanıtlanmış bir şekilde takibata karşı koruma sağlayacak durumda olmamaları veya bu iradeye sahip olmamaları halinde gayrı resmî aktörler tarafından yapılabilir.

    Yabancının bu fıkra hükmüne göre bir sınırdışına sürme engelinin mevcut olduğunu ileri sürmesi halinde, 2. cümlede belirtilen durumlar dışında Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, İltica İşlemleri Kanunu’na göre yürütülen bir iltica işlemi çerçevesinde sözkonusu engel ile ilgili şartların mevcut olup olmadığını tesbit eder. Federal Dairenin kararına karşı sadece İltica İşlemleri Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.

    (2) Bir yabancı, işkenceye tabi tutulması yönünde somut tehlikenin mevcut olduğu bir devlete gönderilemez.

    (3) Bir yabancı, bir suç nedeniyle arandığı ve ölüm cezası tehlikesinin bulunduğu bir devlete gönderilemez. Bu hallerde suçluların iadesine ilişkin mevzuat tatbik edilir.

    (4) Başka bir devletin usulüne uygun iade talebinde veya iade talebi ile bağlantılı bir tutuklama talebinde bulunması halinde yabancı, iade kararının alınmasına kadar, sadece Ceza Davalarında Uluslararası Adli Yardımlaşma Hakkındaki Kanun’un 74. maddesine göre iade etme izni verilmesi için yetkili dairenin muvafakatıyla bu devlete gönderilebilir.

    (5) 4 Kasım 1950 tarihli İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme (Resmi Gazete 1952 II Sayfa 686) hükümlerine göre sınırdışına sürmenin caiz olmadığının anlaşılması halinde bir yabancı sınırdışına sürülemez.

    (6) Başka bir devlette cezai takibata uğranılabilme ve cezalandırılabilme yönünde genel bir tehlikenin mevcut olması ve 2.- 5. fıkra hükümlerinden başka bir sonuç ortaya çıkmaması halinde bir başka devletin hukuk düzenine göre yasal cezaya çarptırılmaya yönelik somut bir tehlikenin mevcudiyeti, sınırdışına sürmeye engel teşkil etmez.

    (7) Bir yabancının vücudu, hayatı veya özgürlüğü için önemli ve somut bir tehlikenin sözkonusu olduğu başka bir devlete gönderilmesinden sarfı nazar edilmelidir. Bu devlette, halkın veya yabancının mensubu bulunduğu halk grubunun genel olarak maruz kaldığı tehlikeler, 60a maddesinin 1. fıkrası 1.cümlesine göre verilecek kararlarda dikkate alınır.

    (8) 1.fıkra hükmü; yabancının, önemli nedenlerden ötürü Almanya Federal Cumhuriyeti’nin güvenliği açısından bir tehlike olarak telâkki edilmesi veya bir cürüm ya da özellikle ağır bir yasa ihlali sonucu en az 3 yıllık kesinleşmiş bir hapis cezasına çarptırılmış olması nedeniyle toplum için bir tehlike oluşturması halinde uygulanmaz. Aynı hüküm; yabancının barışı ihlal, savaş veya insanlık suçlarına ilişkin hükümlerin belirlenmesi amacıyla ikmal edilmiş olan uluslararası sözleşmeler anlamında bir barışı ihlal suçu, bir savaş suçu veya bir insanlık suçu işlemiş veya mülteci olarak ülkeye kabulünden önce Almanya Federal Cumhuriyeti dışında siyasi olmayan ağır bir suç işlemiş ya da Birleşmiş Milletler’in amaç ve temel ilkelerine aykırı düşen fiiller nedeniyle suç işlemiş olduğuna ilişkin varsayımı haklı çıkaran önemli nedenlerin mevcut olması hali için de geçerlidir.

    (9) İltica talebinde bulunmuş bir yabancıya, 8. fıkrada belirtilen hallerde, İltica İşlemleri Kanunu hükümlerinden farklı olarak sınırdışına sürme ihtarı verilebilir ve icra edilebilir.

    (10) 1.fıkrada belirtilen şartların kendisi için sözkonusu olduğu bir yabancının sınırdışına sürülmesinin gerekli olması halinde, sınırdışına sürme ihtarının yapılmasından ve ülkeyi terk etmesi için uygun bir süre verilmesinden sarfı nazar edilmeyebilinir. İhtarda, yabancının gönderilemeyeceği devletler belirtilir.

    Madde 60a: Sınırdışına Sürmenin Geçici Olarak Ertelenmesi (Erteleme)

    (1) En yüksek eyalet mercii, Devletler Hukuku’ndan kaynaklanan nedenlerle veya insani nedenlerle veya Almanya Federal Cumhuriyeti’nin siyasi çıkarlarının korunması amacıyla belirli devletlerden gelen yabancıların veya sair şekilde belirlenen yabancı grupların mensuplarının genel olarak sınırdışına sürülmelerinin veya belirli devletlere gönderilmelerinin en fazla 6 aylık bir süre için ertelenmesi talimatını verebilir. 6 aydan daha uzun bir süre için 23. maddenin 1.fıkrası hükmü uygulanır.

    (2) Sınırdışına sürmenin, fiili veya hukuki nedenlerle mümkün olmadığı ve oturma izni verilmediği sürece bir yabancının sınırdışına sürülmesi ertelenir. (3) Sınırdışına sürülmesi ertelenmiş olan bir yabancının ülkeyi terk yükümlülüğü devam eder.

    (4) Yabancıya, sınırdışına sürülmesinin ertelendiğine ilişkin bir belge düzenlenir.

    (5) Sınırdışına sürmenin ertelenmesi, yabancının ülkeyi terk etmesiyle son bulur. Erteleme, sınırdışına sürmeye engel teşkil eden nedenlerin ortadan kalkmasıyla iptal edilir. Yabancı, ertelemenin hükmünü kaybetmesinden hemen sonra, bunun yenilenmesi hali hariç, yeni bir ihtara ve süre verilmesine gerek olmaksızın sınırdışına sürülür. Sınırdışına sürmenin, 1 yıldan daha fazla bir süre ertelenmiş olması halinde, ertelemenin geçerlilik süresinin sona ermesi veya iptal edilmesi nedeniyle öngörülen sınırdışına sürme, 1 ay önceden bildirilir. Bildirim, ertelemenin 1 yıldan fazla bir süre için yenilenmiş olması halinde tekrarlanır.

    YEK-KOM Beratungsstelle /Adres: Graf Adolf Str. 70a,40210 Düsseldorf
    Tel: 0211 8302925,
    email: [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  7. #27
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Ebeveyn Parasi-Elterngeld


    Almanya’da ebeveynlerin çocuk bakımı sebebiyle işi bırakmaları durumunda, 14 aya kadar ödenecek “Ebeveyn Parası-Elterngeld” 1 Ocak 2007’den itibaren başladı. Örneklerle kime ne kadar ödeme yapılacağını ele alalım:

    ÖRNEK 1: Doğumdan önce çocuksuz ve 2400 Euro brüt maaşı ve tek başına çocuk büyütenler:

    Bu kişiler Vergi Sınıfı 1’e tabi olduklarından, kendilerine yıllık vergi giderlerinden 1410 Euro geri ödeme yapılmaktadır. Bu durumda çocuğun doğumundan sonra 950 Euro “Ebeveyn Parası” hakkı doğmaktadır. Buna ek olarak Anne’nin 120 Euro’ya kadar ‘Kira Yardım’ına ve 127 Euro ‘Geçim Parası’na hakkı vardır. Toplam 14 ay sürecek olan bu uygulama ile, ki buna ‘Çocuk Parası’ da eklenmeli, toplam 1350 Euro ödeme yapılacaktır.

    ÖRNEK 2: Evli çiftlerden birisi 2300 ve diğeri ise en az 1600 Euro brüt maaşı alıyorlarsa:

    Bu çiftlerin Vergi Sınıflarının 3 ve 4 olacağından hareket edildiğinde, ailenin toplam netto geliri 2540 Euro (baba 1710, anne 830) olmaktadır. Sene sonu vergiden geri ödenen miktar 750 Euro tutmaktadır. Bu durumda anne çocuğa bakarsa, aileye “Ebeveyn Parası” olarak 750 Euro ödenecektir. Yaklaşık olarak bu 1710 +750=2460 Euro tutmaktadır. Eğer çocuğa bakma sırası babaya geçerse, ki ailede en çok kazanan olmasında dolayı “Ebeveyn Parası” olarak 1100 Euro ödenecektir. Bu arada anne tekrar işe başladığı için vergi sınıfı 4’ten 3’e göre dezenlenecek ve net geliri 830’dan 1250 Euro’ya yükselecektir. Sonuç olarak ailenin elline ayda yaklaşık olarak 1250+1100=2350 Euro geçecektir. Böylece anne ve babanın ellerine doğumdan önce kazandıklarına yakın bir ödeme yapılacaktır.

    Önemli: “Ebeveyn Parası” miktarı ailenin toplam gelirine göre değişiklik göstermektedir. Fazla kazanan çocuğuna baktığı süreler için fazla ödeme hakkına sahip olur!

    ÖRNEK 3: Evli çiftlerden sadece baba çalışıyor ve 3500 Euro brüt maaşı alıyorsa:

    Babanın vergi sınıfı 3 olcağından net olarak 2330 Euro aylık eline geçecektir. Buna Çocuk Parası da eklendiğnde toplam ailenin geliri 2480 Euro tutacaktır.

    ÖRNEK 4: Evli çiftlerden her ikiside çalışmıyor ve ALG 2(Harz 4) yardımı alıyorlarsa:

    Bu durumda anne ve babaya 310 Euro geçim parası ödenmektir. Yeni doğan bir çocuk için verilen sosyal yardım ise 207 Euro’dur. Kira ve yan giderler ALG 2 tarafından karşılanmaktadır. Bu durumda ailenin eline ayda toplam 1311 Euro geçmektedir. Bu aileye yeni doğan çocuğu için 12 ay süreyle “Ebeveyn Parası” olarak 300 Euro ek ödeme yapılacaktır. Yani toplam olarak ailenin eline 1611 Euro geçecektir.

    ÖRNEK 5: Yalnız yaşayan, çalışmıyan ve ALG 2 (Harz 4) yardımı alanıyorsa: Bu durumda olan bir anne için doğumdan önce kendisine yaklaşık 750 Euro geçim parası ödenmektir. Çocuğun doğumuyla birlikte bu aileye, anne ve çocuk için toplam 1090 Euro geçim parasına ek olarak, 12 ay süreyle 300 Euro “Ebeveyn Parası” ödeme yapılacaktır. Yani toplam olarak ailenin eline 1390 Euro geçecektir.

    Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Genel olarak; çalışanların yeni doğan çocuklarına bakmak için işlerine ara vermeleri durumunda, kendilerine netto maaşlarının 67% si üzeri “Ebeveyn Parası” ödeme yapılacaktır. “Ebeveyn Parası” en az 300 ve en fazla ise 1800 Euro olacaktır.

    Önemli: “Ebeveyn Parası” daha önce verilen “Çocuk Bakım Parası-Erziehungsgeld” yerine ödenecektir. Bunun yanında “Çocuk Parası-Kindergeld” eskisi gibi ödenmeye devam edecektir.

    Daha detaylı bilgiler için eyalet aile dairelerine başvurabilirsiniz. İnternet üzeri kimin ne kadar “Ebeveyn Parası” alacağını hesaplamak istiyenler için: [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  8. #28
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Bakim Parasi Miktari

    Almanya’da çalışan herkes gerek Almanya’da veya gerekse ülkede yaşayan birinci dereceden aile bireylerine bakım parası yardımında bulunabilirler. Yapılan bu yardımlar sene sonunda gider olarak gösterilerek vergiden düşürülerek iade edilirler. Bu durumda kime ne kadar vergi iadesi yapılacağını Federal Maliye Bakanlığı düzenlemektedir. Maliye Bakanlığı burada yaşayan yabancıların geldikleri ülkeleri, hayat standartlarına ve buna bağlı olarak geçinme endekslerine göre dört farklı gelir sınıfına ayırmıştır.

    Bu sınıflandırmaya göre:

    1. sınıf olarak Almanya, Avustralya, Belçika ve bazı gelişmiş Avrupa ülkeleri yeralmaktadırlar. Burada bir kişi için yıllık 8000 Euro vergiden muaf bakım miktarı olarak tespit edilmiştir.

    2. sınıf ülkeler arasında Portekiz, Yunanistan, Kore, Malta, Kıbrıs vb. ülkeler 6000 Euro yıllık bakım parası kişi başına vergiden muaf tutabiliyor.

    3. sınıf olarak Türkiye, Macaristan, Arjantin ve diğer birçok ülke yılda kişi başına 4000 Euro bakım miktarı gösterilmektedir.

    4. sınıf olarak Afganistan, Fas, Pakistan, İran, ve birçok ülke yılda sadece vergiden muaf olarak 2000 Euro kişi başına bakım miktarı karara bağlanmıştır.

    Türkiye’de yaşayan anne, baba, büyük anne-babalara bakım yapma hakkı saklıdır. Bunun için öncellikle bakım belgelerinin temin edilmesi gerekmektedir. Bakıma muhtaç olduğunu beyan eden kişiler, ne kadar gelirleri olduğunu, maliyeden veya vergi danışma bürolarından temin edilebilen Almanca/Türkçe bakım belgelerine yazarak, bunu bağlı oldukları kaymakamlıklarda veya valiliklerde doldurulup onaylatmalıdırlar.

    Bu bakım belgelerinin yanında, yaşı 55 ve daha aşağı olanlar için Türkiye iş ve işçi bulma kurumunun illerdeki şubesinden birkaç dilde hazırlanmış ‘işsizlik belgesi’de mutlaka alınmalıdır.

    Kime ne kadar yardım?

    1) Bakıma muhtaç olan kişilerin kendilerini geçindirecek herhangi bir gelirleri yoksa veya çok azsa, onlara bakım parası yardımında bulunabilinir. Federal Maliye Bakanlığı 2006 yılında bu konuda yeni düzenlemeye giderek, kişi başına en az 8000 Euro asgari gelir miktarı olarak belirlemiştir. Örnek olarak; Almanya’da yaşayan yabancılarda sıkça görüldüğü gibi erkek çalışmış, kadın ise evle ilgilenmiştir. Böyle bir ailenin eline emeklilik döneminde fazla bir para geçmemektedir. Ortalama 1000 Euro emeklilik maaşı üzerinde bunu hesaplarsak, ailenin yıllık geliri 12 bin Euro olmaktadır. Oysa iki kişi için asgari geçim parasının enaz 15.360 Euro olması gerekmektedir. Bu durumda böyle bir ailenin yılda en az 4 bin Euro ek bir yardıma ihtiyaçları olacaktır. Eğer bu ailenin çalışan çocukları varsa, anne-babalarına bu yardımı yaparak, sene sonunda bu yardımları gider olarak gösterip maliyeden vergi iadesi talabinde bulunabilirler.

    Bunun için gerekli bakım belgelerinin doldurulup maliyeye verilmesi gerekmektedir.

    (Burada özellikle dikkat edilmesi gereken hususlar olarak; yardıma muhtaç olan kişinin kesinlikle yıllık 16 bin Euro’dan fazla bir gelire sahip olmaması ve yapılan yardımı belgeleyen banka havalelerinin saklanmasıdır.)

    2) Bakım yapılan kimseler Türkiye’de yaşıyorlarsa; sene başından itibaren bakım paraların düzenli olarak tüm aylara bölünerek gönderilmesi gerekmektedir. Her ay banka havalesi çıkarma yerine, bu yardımları toplu olarak göndermek bugüne kadar fazla sorun olmamaktaydı. Maliye dairelerini bu konuda ikna etmek yer yer zor olmaktadır. Gönderilen paraların Türkiye’deki bankadan alındığına dair ‘Empfangsbestätigung’ mutlaka saklanmalıdır.

    Türkiye’de yaşayan bakıma muhtaç kişi başına yapılacak bakım miktarı 2006 yılından itibaren 4000 Euro’dur.

    3) Federal Almanya’daki çocuklarını ziyarete gelen anne ve babanın, burada kaldıkları sürece bakım miktarları, Almanya’da yaşayan bakıma muhtaç kişilere ödenen miktar kadardır. Yani bu kimseler Türkiye’de iken kendilerine ayda 320 Euro bakım parası hesaplanırken, Almanya’da kaldıkları süre için ise ayda kişi başına 640 Euro bakım miktarı hesaplanmaktadır.

    Bu durumda olanlar, bakım yapılan anne ve babanın Almanya’da kaldıkları sürece ‘Almanya Bakım Belgesi’ doldurulup imzalamaları yeterli olacaktır. Pasaportların birer kopyasını sene sonunda vergi beyanı yapılacak vergi dairesine vermeleri yeterli olacaktır.

    Böylece çalışan herkes, kendilerinden yüksek oranda kesilen vergileri, kısmen de olsa bakım parası olarak hem geri alabilecek ve hem de yardıma muhtaç aile bireylerine de yardım etmiş olacaktır.

    YEK-KOM Beratungsstelle/Adres: Graf Adolf Str. 70a,40210 Düsseldorf
    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Tel: 0211 830 29 25


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  9. #29
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Dogum Islemleri

    587 sayılı Nüfus Kanununun 74.maddesi uyarınca Türk vatandaşlarının doğan çocuklarını, 30 gün içerisinde Türkiye’de kayıtlı bulundukları nüfus müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir. Yurtdışında yaşadığınız için bu kayıt işlemini ilgili Türk konsolosluklarında 30 gün içinde yaptırmak zorundasınız. Eğer çocuğun doğumu üzerinden 30 günden fazla bir zaman geçtiyse, sizin veya eşinizin aşağıdaki belgelerle birlikte bizzat bölgenizdeki başkonsolosluğa başvurması gerekmektedir.

    Almanya’da doğan bir Türk vatandaşı çocuğun doğum tescili için gereken belgeler:

    İkametgahı, bağlı bulunduğu başkonsolosluğa uzak olan Türk vatandaşlarının yeni doğan çocuklarının, aşağıda belirtilen belgelerin gönderilmesi durumunda, posta ile nüfusa kaydı yapılmaktadır.

    Anne veya babanın nüfus cüzdanları,

    Evlenme cüzdanı,

    Çocuğun doğum belgesi, (Geburtsurkunde), çocuğun başka ülke vatandaşlığı var ise o vatandaşlığı belirten belge ve Türkçe tercümesi.

    7,60 EURO. işlem ve posta ücreti, (toplam 11,75 EURO)

    Anne ve babanın pasaport cüzdanları.

    Çocuk ayrıca, annenin pasaport cüzdanının refakat hanesine kaydedilecek ise babanın, babaya ait pasaport cüzdanının refakat hanesine kaydedilecek ise annenin, herhangi bir Alman noterinde yaptıracağı muvafakatnamenin gönderilmesi gerekir.

    Eğer çocuğun doğumu üzerinden 30 günden fazla bir zaman geçtiyse, babanın veya annenin yukarıdaki belgelerle birlikte bizzat Başkonsolosluğa başvurması gerekmektedir.

    Doğum işlemleri için babanın müracaati yeterli olup, anne ve çocuğun gelmesine gerek yoktur. Babanın olmaması halinde anne de işlemleri yaptırabilir.

    Yukarıdaki hususlar sadece evlilik içinde doğan çocuklar için geçerlidir. Evlilik dışında doğan çocukların doğum kayıt işlemleri farklıdır.

    Bu süre geçirildiği takdirde Nüfus kanununun 52.maddesi uyarınca para cezası uygulanır. Söz konusu işlem yaptırılmadığı takdirde, çocuklar Türk vatandaşı sayılmamakta ve miras işlemlerinden yararlanamamaktadırlar. Ayrıca Türkiye’yi ziyaretleri sırasında yabancı vatandaş muamelesi görmektedirler. Fevkalade durumda uluslararası doğum belgesi ile baba veya kanuni vekili Türkiye’de bağlı bulundukları Nüfus Müdürlüklerine başvurarak nüfusa tescil işlemini yaptırabilir.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  10. #30
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.119 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Almanya'da Aile Birlesimi

    Avrupa Birliği vatandaşı olmayan göçmenlerin Almanya’da ‘Aile Birleştirmesi’

    Üçüncü ülke vatandaşları Almanya’ya gelişte ve kalma durumunda İkamet Yasası’na tabidirler. İkamet yasası iki ayrı oturma izni tanımlar: Süresiz ‘yerleşme izni’ (Niederlassungserlaubnis) ve süreli ‘oturma izni’ (Aufenthalterlaubnis). Üçüncü ülke vatandaşlarının yasal konumlarıyla ilgili diğer farklılıklar ise ikametin amacına ve buna bağlı olarak verilen oturma iznine göre belirlenir.

    Aile Birleştirmesi

    Üçüncü ülke vatandaşlarıyla ilgili aile birleştirmesi konusundaki kurallar çok ayrıntılıdır. Aile üyelerinin birleşme amacıyla yanına gelmek istedikleri kişinin, Almanya’daki oturma statüsü özellikle önemlidir.

    Aile üyelerinin Almanya’da çalışma hakları, yanına geldikleri kişinin böyle bir hakka sahip olup olmadığına bağlıdır. Bundan dolayı birleşme amacıyla gelmiş aile üyeleri temelde aynı haklara veya aynı kısıtlamalara tabidir. Üçüncü ülke vatandaşları statüsündeki kişilerle yapılacak aile birleştirmesi durumlarında diğer bazı şartların da yerine getirilmesi gereklidir (örneğin yeterli büyüklükte konut ve Almanya’daki geçim masraflarının garanti altında olması gibi). İstisnai durumlar ancak sığınma hakkı almış kişilere (iltica hakkı olanlar ve Cenevre Konvansiyonu uyarınca mülteci sayılanlar) uygulanır. Zira bu kişiler için aile birleştirmesi sadece Almanya’da mümkündür. Öte yandan aile birleştirmesi çerçevesinde gelecek olan kişilerle ilgili çeşitli koşullar vardır:

    Eşler (aşağıda a), ilgili kişinin çocukları (aşağıda b) ve bazı durumlarda kişinin diğer aile üyeleri (aşağıda c) birleştirme hakkına sahip grubu oluşturur.

    a) Eğer Almanya’da yaşayan eş yerleşme iznine sahipse eşini yanına getirme hakkına da sahiptir. Bazı durumlarda sadece oturma izni yeterli sayılabilir. Söz konusu olan durum (oturma izni), sığınma hakkına sahip mülteciler, beş yıldan beri oturma hakkına sahip kişiler ve üçüncü ülke vatandaşının Almanya‘ya geldiğinde evli olması ve eşin bir yılın üzerinde oturmasının beklendiği durumlar için geçerlidir. Bu şartların yerine getirilmemesi halinde (örneğin evliliğin Almanya’ya girişten sonra yapılması gibi), ilgili daire takdir hakkını kullanarak karar verir.

    b) Çocuklar, eğer velileri veya bakım hakkına sahip velisi Almanya’da yaşıyorsa ve oturma veya yerleşme iznine sahipse, sadece 16 yaşını dolduruncaya kadar birleşme hakkına sahiptir. Ayrıca söz konusu çocuklar 16 yaşını doldurmuşsa bu hak halen geçerlidir. Böyle bir durumda, Almanca dilini konuşması aranır veya çocuğun Almanya’ya hızlı bir şekilde uyum sağlayacağından yola çıkılır. Aynı durum, çocuğun velileri veya bakım hakkına sahip velisi ile yaşamını Almanya’ya taşıması ve bu kişilerin oturma veya yerleşme iznine sahip olmaları durumunda geçerlidir. Sığınma hakkına sahip kişilerin reşit olmayan çocukları 18 yaşını dolduruncaya kadar birleşme hakkına sahiptir. Eğer bu şartlar yerine getirilmiyorsa, ilgili dairenin çocuk birleştirmesi konusunda olumlu veya olumsuz takdir hakkı vardır. Böyle bir durumda çocuk için sadece mağduriyet durumu geçerliyse birleşmeye izin verilir.

    c) Bazı durumlarda ailenin diğer üyeleri (reşit çocuklar veya büyük anne ve babalar) aile birleştirmesi çerçevesinde gelebilirler. Ancak böyle bir durumun koşullarını yerine getirmek zordur. “Çok özel mağduriyet durumu”nun var olması gereklidir. Örneğin her iki tarafta yaşayan aile üyelerinden (Almanya’da ve yurt dışında) bir tarafın hastalık veya yaşlılıktan dolayı diğer bir tarafa bakım için acilen ihtiyacı olması, böyle bir durumu oluşturur.

    (Not: Alman vatandaşlığına sahip kişilerin aile birleşmesi şartları daha kolaydır. Örneğin böyle bir durumda üçüncü ülke vatandaşı konumunda olan çocuklar, reşit yaşa kadar Almanya‘ya gelebilirler. Geçim taahhüdü gibi konularda garantiler tam olmasa bile böyle bir durum, Almanya’da yaşayan diğer aile üyeleri yurt dışında yaşamaya zorlanamayacağından dolayı, aile birleştirmesini reddetmek için geçerli neden sayılmaz.)

    (Not: Cenevre Konvansiyonu’na dahil ve sığınma hakkı almış kişilerle ilgili aile birleştirmesinde olumlu ayrıcalıklar vardır (örneğin geçim masrafları garantisi zoraki şart değildir). Buna karşın uluslararası hukuktan veya insancıl nedenlerden dolayı oturma izni almış kişilerin aile birleştirmesi bir dizi kısıtlamalarla doludur.)

    Sormak istediginiz sorularınızı bize mektupla da gönderebilirsiniz! Sorularınızın cevaplarını en kısa süre içerisinde Hukuk Köşesi’nde bulabileceksiniz! *


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

 

 
3. sayfa - 6 sayfa var BirinciBirinci 123456 SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. Kokoreç Almanya'da...
    Von asemo im Forum Haberler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.10.2009, 17:40
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.07.2009, 21:10
  3. Almanya'da Yoksulluk Gercegi
    Von Batu55 im Forum Haberler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 20.05.2009, 23:50
  4. Gurbetciler Sinirdan Sorunsuz Gececek
    Von Batu55 im Forum Türkiye Yolu
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.05.2009, 19:52
  5. Almanya'da Löw kanunları
    Von metin88 im Forum Futbol
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.03.2008, 19:18

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.713.438.212.62804 seconds with 23 queries Sayfa Boyutu (330623)