Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: Bir adam gelerek: "Ey Allah'ýn Resûlü iyi davranýp hoþ sohbette bulunmama en ziyaâde kim hak sâhibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu dördüncüyü: "Baban!" diye cevapladý."
Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1, (2548).
- Küleyb Ýbnu Menfa'a ceddi bulunan Küleyb el-Hanefi (radýyallahu anh)'den anlattýðýna göre, kendisi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek sormuþtur: "Ey Allah'ýn Resûlü kime karþý iyilik yapayým?" Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) þu cevabý vermiþtir: "Annene, babana, kýzkardeþine, oðlan kardeþine, bunu takip eden azadlýna. Bu iyiliði de, üzerine vâcib olan bir hakkýn ödenmesi, yani, sýla-ý rahmin yerine getirilmesi olarak yapacaksýn. (Nafile, ihtiyarî, hasbî bir davranýþ tatavvu grubuna giren bir amel olarak deðil)".
Ebu Dâvud, Edeb 129, (5140).
Behz Ýbnu Hakîm babasý tarikiyle dedesi Mu'aviye Ýbnu Hayde el-Kuþeyrî (radýyallahu anh)'den naklediyor. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e: "Ey Allah'ýn Resûlü, kime iyilik yapayým? diye sordum. Bana: "Annene" dedi. "Sonra kime?" diye tekrar ettim. "Annene" dedi. "Sonra kime?" dedim. "Annene" dedi. "Sonra kime?" dedim, bu dördüncüde "Babana, sonra da tedrici yakýnlarýna" diye cevap verdi."
Ebu Dâvud, Edeb 129, (5141); Tirmizî Birr 1, (1898).
Ebu Dâvud bir rivayette þu ziyadeyi kaydeder: "Haberiniz olsun, kiþi azatlýsýndan bir fazlasýný istese, azadlý (mevlâ) bu (ihtiyaç fazlasý)na sâhib olduðu halde yerine getirmese kýyamet günü vermemiþ olduðu bu fazlalýk bir engerek yýlaný olarak kendisine getirilir."
Paylaþ