turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


2. sayfa - 3 sayfa var BirinciBirinci 123 SonuncuSonuncu
22 sonuçtan 11 ile 20 arası
  1. #11
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Köpeklerde Tüy Dökülmesi
    Köpeklerde pek çok nedene bağlı olarak görülen ve tüm pet sahiplerinin ortak şikayeti olan tüy dökülmeleri en yaygın problemlerden biridir.

    Allopecia yani tüy dökülmesi, sözlük anlamı ile vücudun genel veya bölgesel olarak tüysüz kalmasıdır. Doğmasal veya edinsel (bir etkene bağlı) olarak şekillenebilir.

    Doğal olarak her kılın bir ömrü vardır ve bu süre sonunda tüyler canlılığını yitirir ve dökülür. Dökülen bu ölü tüylerin yerine yenisi çıkar. Genellikle yılda iki kez özellikle bahar aylarında görülen aşırı tüy dökülmeleri kimi zaman tüm yıl boyunca sürebilir. Ancak normal sayılan bu dökülmeleri patolojik tüy dökülmelerinden ayırt etmek gerekir. Bu amaçla bir veteriner hekimin klinik muayene veya mikroskobik bakı ile dökülen tüylerin yapısını kontrol etmesi faydalıdır. Normal olarak ölü tüyler mat, kabarık ve cansızdır ayrıca elle çekildiğinde kolayca yerinden çıkar. Bazen öbek öbek olan bu kıl dökülmesine karşın deride her hangi bir lezyon ve tüylerde açılma yoktur. Bu tüyün mikroskobik bakısında ise kılın kök ve gövde yapısı düzgün olarak tespit edilir.

    Köpeklerde mevsimsel olarak tüy değişimi dışında bazen takılan tasmanın sürtünmesine bağlı olarak mekanik bir tüy dökülmeside söz konusudur. Sıkça görülebilen bu durumda çoğunlukla patolojik değildir. Ancak sürtünme nedeniyle deride yaraların oluşması ve enfekte olması nedeniyle tüysüz alanların yaygınlaşması gibi bir durumda söz konusu olabilir.

    İri ırk köpeklerde özellikle dirsek bölgesinde şekillenen tüy dökülmeleri de mekanik olarak sürtünme nedeniyle şekillenir ve normal kabul edilir.

    Köpeklerde normal olarak kabul edilen bu tüy dökülmelerinin dışında ayrıca doğmasal olarak kılsız ırklar olan Mexican Hairless Dog, Chinese Crested Dog, Inca Hairless Dog ve American Hairless Terrier ırklarındaki kılsızlıkta normaldir. Doğmasal olarak kılsızlığın diğer bir sebebi ise anomali olarak görülen kıl folliküllerinin yetersizliği veya yokluğudur. Doğmasal hipotrikozis olarak adlandırılan bu durum oldukca nadir olarak görülür.

    Patolojik bir tüy dökülmesi söz konusu olduğunda genellikle dökülen tüylerin yerine yenisi çıkmaz ve tüysüz alanlar şekillenir. Yaygın veya bölgesel alanlar şeklindeki bu bölgelerde etkene bağlı olarak değişen deri lezyonları da görülebilir. Bu tür bölgelerden alınan kıl örneklerinin mikroskobik bakısında çoğu zaman kıl yapısı deforme olmuştur ve tüy dökülmesine neden olan etkene (mantar, parazit gibi) ait bulgularda tespit edilebilir.

    Paraziterler, mantarlar, endokrin sistem bozuklukları, otoimmun sistem bozuklukları, stres, travmalar, beslenme bozuklukları, dermatitisler ve allerji gibi pek çok nedenle patolojik tüy dökülmeleri görülebilir.

    Tüm bu etkenlere bağlı olarak görülen tüy dökülmesi bu hastalıkların ortak belirtisi olmasına karşın, dökülmenin bölgesine, yaygın veya lokal oluşuna, kaşıntının olup olmamasına, deride lezyonların varlığına ve tüylerin tekrar çıkışına kadar pek çok fark vardır. Bu farklar hastalıkların ayrıcı tanısının yapılmasında büyük önem taşır. Örneğin endokrin sisteme ait hormonal bir bozukluk olan hyportroidizme bağlı olarak görülen tüy dökülmeleri iri ırk genç köpeklerde genel bir tüy dökülmesine neden olurken, hyperadrenocortizme bağlı olarak şekillenen tüy dökülmeleri küçük ırk köpeklerin özellikle karın altı bölgesinde daha fazla görülür.

    İleri derecede deri hasarına ve tüy dökülmesine neden olabilen otodectes, demodex, notoedres ve sarcoptes türü uyuz etkenleri tarafından oluşturulan deri hastalıklarında karakteristik belirti kaşıntı ve tüy dökülmesidir. Bu lezyonlarda tüy dökülmesi kimi zaman kaşınmaya bağlı travma gibi mekanik bir etkiyle dahi şekillenebilir. Ancak bu hastalıklarda genellikle tüyün morfolojik yapısında ciddi deformasyonlar söz konusudur ve kıl follikülleri ileri derecede etkilenebilir. Bu uyuz etkenlerinin tümü köpeklerde hastalığa neden olabilir. Ancak Demodex canis ve Sarcoptes scabiei tarafından oluşturulan uyuza köpeklerde daha sık rastlanılır.

    Dermatophysosis; microsporum ve tricophytosis türü mantarlar tarafından oluşturulan bir deri hastalığıdır. Özellikle ağız ve burun çevresi ile çene altında olmak üzere pati araları ve tırnak çevresi de dahil olmak üzere tüm vücutta lokal lezyonlara ve tüy dökülmesine neden olabilir. Köpeklerde ayrıca Candidiasis ve Malasseziasis\e bağlı tüy dökülmeleri kaşıntı, eritem, renk değişiklikleri ve deri kalınlaşmaları ile karakterize şekilde yaygın veya bölgesel olarak şekillenebilir.

    Pire allerjisi ve buna bağlı tüy dökülmeleri de köpeklerde sık rastlanılan problemlerden birisidir. Genellikle karın altı, kalça ve arka bacaklarda görülen dökülmelerle birlikte deride kızarıklıkta belirgindir. Tüylerin dökülmesinde kaşınmaya bağlı mekanik etkide sözkonusudur.

    Ayrıca tüy dökülmesinin bir nedeni de enjeksiyon allerjisi olarak tanımlayabileceğimiz ve bazı grup ilaçlara karşı derinin gösterdiği allerjik reaksiyonlardır. Özellikle glikokortikoid, progesteron enjeksiyonu ve droncit ile kuduz aşısının deri altı uygulamaları sonrasında görülebilen lezyonlar sınırlı plaklar şeklinde kalınlaşmalar ve kaşıntı ile belirgindir. Genellikle bu tür dökülmelerde tüyler bir süre sonra kendiliğinden çıkar. Kronik vakalarda ise çoğu zaman operatif olarak hasarlı bölgenin alınması tercih edilir.

    Tüy dökülmesine neden olan önemli faktörlerden birisi de beslenme bozukluklarıdır. Esansiyel yağ asitlerinin azlığı, A vitamini fazlalığı, diyetin dengesiz olması, aşırı protein alımına bağlı olarak şekillenen allerjiler ve sistemik bozukluklar tüy yapısının bozulmasına, tüylerin güçsüzleşmesine ve tüy dökülmelerine sebep olabilir. Örneğin Labrador, Golden Retriever gibi ırklarda gıda allerjisine bağlı tüy dökülmeleri oldukça yaygındır.

    Stres tüm türlerde olduğu gibi köpeklerde de tüy dökülmesinin sebebi olabilir. Lokal olabileceği gibi yaygın olarak tüm vücutta görülebilen bu dökülmelerin tedavisi ancak strese neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması ile mümkündür.

    Tüm bu nedenlerden farklı olarak bazı köpek ırklarında spesifik olarak görülen tüy dökülmeleri vardır. Bunlar doğrudan genetik yapıyla ilgili olarak şekillenir ve sadece belli ırklarda görülür. Örneğin Doberman Pincher\larda görülen ve kıl gövdesinde anormal melanin dağılımı ile ilişkili olan gelişim bozukluğu sonucu görülen renk mutant anomalisi veya Greyhoundların nedeni bilinmeyen uyluk kelliği, Dachshundlarda ergenlik döneminden başlayarak gelişen ve nedeni henüz bilinmeyen Canine pattern baldness olarak adlandırılan bölgesel simetrik tüy dökülmeleri gibi. Bu durum ayrıca Chihuahua, Whippet, Manchester terrier gibi kısa tüylü ırklarda da görülebilir. American ve Portekiz su spaniellerinde farklı bir formda da olsa benzer bir durum görülebilmektedir.
    AlıntıAlıntı

  2. #12
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Köpeklerde Stres
    Stres organizmanın beyin ve bedensel faliyetlerinin normal çalışması üzerine etkili olan her türlü iç yada dış etmeni ve bunların neden olduğu fizyolojik değişiklikleri ifade eder.Strese organizmanın verdiği t epki çoğunlukla duygusal olmaktadır. (belirsiz yada sosyal olarak yerini bulamama) Bu etki strese neden olan etkinin azalması yada ortadan kalkmasıyla azalır yada tamamen kaybolabilir. Ayrıca tekrarlanan deneyimler sonucunda da (eğitim gibi) bu etki azalabilir.

    Stresin nedenleri

    Hastalıklar
    sıcak
    soğuk
    egzersiz
    köpek döğüşleri
    gebelik
    emzirme
    büyüme olarak bölümlendirilebilir.
    Stresin azı zararlı olmadığı gibi uyum mekanizmalarını güçlendirdiği için yararlı dahi sayılabilir. buna EUSTRES adı verilir. Stresin daha fazlası ise zararlı olur ve bunada DİSTRES adı verilir. Distres vucutta başlıca protein ve C vitamini olmak üzere muhtemelen tüm besin maddelerinin emilimii azaltır. Bağışıklık sisyemini baskı altına alır ve hastalıkların ortaya çıkmasını yada yeni hastalıklara yakalanma riskini artırır. Stresin varlığı sres etmenlerinin varlığının zamanla uzaması sonucu azalabilir hatta tamamen yok dahi olabilir. /strese alışma)Bu düzelme sırasında tekrarlanan stres faktörleri stresin tekrar oluşmasına neden olabilir. (Eğitimde olduğu gibi). Bu durum belirli bir isteği n yapılmasını sağlamak için telore edilebilir stresle karşı karşıya bırakmak şeklinde açıklanabilir.
    Bunun tersine azalmakta olan stresin tam iyileşmeden tekrarlanması kötüye giden bir stres tablosu oluşturur. bu biriken stres olarak da adlandırılır. Buraya kadar kısaca şunu diyebiliriz. Köpeğinize yada kedinize eğitim veriyorsunuz ve ona otur komutunu oğretmeye çalışıyorsunuz. Bu çalışama dostunuz için bir stres nedenidir. ve anlayamadığı bu yeni komut ve olaylar onun strese girmesine neden olur. bir süre sonra dostunuz size karşı ilgisini keser. Bu durumda yapılamsı gereken stresin ortadan kaklasını beklemek yani eğitimi bir süre ara vermektir. dostunuzun ilgisi tekrar düzeldiğinde onunla kaldığınız yerden devam edebilirsiniz ki eğitiminde bu sefer daha hızlı öğrendiğini göreceksiniz. Stres durumunda tekrar etmenin sadace dostunuza zararı vardır.
    AlıntıAlıntı

  3. #13
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Zehirlenmeler
    Zehirlenmeler kedi ve köpeğinizin başına gelebilecek en tehlikeli olaylardan birisidir. Zehirlenmenin türüne göre uygulanacak tedaviler farklılık gösterdiğinden mutlaka veteriner hekim müdahalesi gerektirir. Örneğin kimyasal bir maddeyle zehirlenmede uygulanacak tedavi ile bozuk bir gıdanın alımı sonucu oluşan zehirlenmede uygulanacak tedavi aynı değildir. Ancak sizin yapabileceğiniz basit bir iki müdahale olayın riskini azaltması açısından önemlidir.

    Bozuk gıda alımlarında, temizlik maddelerinin yutulması durumunda, fazla miktarlarda ilaç yutulması gibi durumlarda toksik etki yapan maddelerin vücuttan uzaklaştırılması için yapılacak en önemli ilk iş hastanın hemen kusturulmasıdır. Bu amaçla yarım çay bardağı ılık suya 2 çorba kaşığı tuz atıp bu karışımı içirmeniz onun kolayca kusmasını sağlayacaktır.

    Eğer zehirlenmeye neden olan madde kostik etkiliyse yani yakıcı etkisi varsa (örneğin asitler veya alkaliler gibi) hastayı kusturmak sakıncalıdır. Bunun yerine hemen veteriner hekime başvurulmalıdır. O size alınan maddenin cinsine göre ne vermeniz gerektiğini söyleyecek veya çağıracaktır. Asit veya alkali maddeler olarak çamaşır suyu, tiner, deterjanların büyük bir kısmı örnek gösterilebilir.

    Zehirlenmeye neden olan maddeyi biliyorsanız özellikle kutusunu yanınıza alarak acilen veterinerinize gitmelisiniz. Bu ilaç zehirlenmelerinde son derece önemlidir çünkü zehirin ne olduğunun bilinmesi eğer varsa kullanılacak antidotun belirlenmesini kolaylaştırır.

    Eğer zehirlenme belirtileri (Titreme ve kasılma, koma , güç solunum gibi) gezme dönüşü başlamışsa muhtemelen kimyasal bazlı bir zehirdir ve çok kısa bir sürede etki gösterebileceğinden vakit geçirmeden hemen kusturulmalı ve veteriner hekime ulaşılmalıdır.

    Evdeki zehirlenme olaylarını en aza indirgeyebilmek için; temizlik maddelerini kapalı bir yerde saklamak, fare veya karıncalar için kullanılan zehirlerin ulaşılması mümkün olmayan yerlere bırakılması ve sayılarının bir yere not alınması (bir zehirlenme durumunda bunlar sayılarak ihtimal ortadan kaldırılabilir), kullanılan ilaçların bir dolapta saklanması ve evdeki çöp tenekelerinin açılamıyacak şekilde kullanılması gibi önlemler sayılabilir.

    Juen Pet Bilgi Portalı
    AlıntıAlıntı

  4. #14
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Evde Köpek
    Seçmiş olduğunuz yavruyu eve getirmeden önce onun kalacağı yeri hazırlamalı ve gereken ihtiyaçları almalısınız.Bu ihtiyaçların en önemlisi yavruyu içine koyacağınız metalden bir kafes olacaktır.Ev kurallarına uyum sağlaması ve yavruyu kontrol altında tutabilmeniz için son derece gereklidir ve büyük ölçüde işinizi kolaylaştıracaktır.Köpekler doğal olarak yabani yaşam içinde bir inde yaşadıkları için gelecek olan yavrunuzda böyle bir yer isteyeCek ve bu alanda kendini güvende hissedecektir.

    Bu kafesi koyacağınız yer;.

    · Yavrunun rahatlıkla uyuyabileceği ve rahatsız edilemiyeceği bir yer seçin.

    · Hazırlayacağınız yer elektrik kabloları,kimyasal,zehirli maddeler,kesici aletler,kolayca açılabilir ve kırılabilir cisimlerden uzak olmalıdır.

    · Bu yer kuru,gerekli aydınlatma düzeni ve havalandırması olan,güneş ışığını kolayca alabilen ve çok sıcak olmayan gerektiği zaman kolayca temizlenebilecek bir yer olmalıdır.

    · Genellikle köşeleri seçin.Herkesin kolay ulaşamıyacağı bir yer olmalı.Yavrunun kolayca hareket edebileceği,yatabileceği kadar yer olduğundan emin olun.

    · Kafesin bir köşesini yumuşak, yavrunun ölçülerine uygun üzerine kıvrılıp yatacak bir battaniye veya sizin için uygun olan kolayca temizlenebilecek başka bir tekstil ürünü ile kaplayınız.Şimdilik bir yavru yatağı almanıza gerek yok çünkü bazı kazalar olabilir verdiğiniz para boşa gitmesin.Kafesin diğer köşesini her zaman taze su ile dolu olacak su kabı ile donatınız.Yemek kabını ise sadece yemek saatinde koyunuz ve yavrunuz yemeğini bitirdiği zaman alarak yıkayınız ve yeni öğün için temiz kalmasını sağlayınız.Eğer yavru yemeğini tamamlamadı yememek istiyor ise yine yemek kabını yavrunun önünden alınız.

    · Yavrunun sıkılıp oynayarak zaman geçireceği oyuncaklarından birkaç tanesinide kafese koyunuz.Yokluğunuzda yavrunun size alışmasını sağlamak ve evde olmadığınız zamanı yavruya hissettirmemek için üzerinizde kokunuz bulunan bir atletinizide gerektiğinde kullanmak üzere hazır bulundurun.

    Sıra Yavruyu Almaya Geldiğinde;

    Üretici ile birlikte kararlaştırdığınız yavruyu almak için beklediğiniz o gün gelince birkaç önemli noktayı gözden geçirmeniz gerekiyor.

    · Yavrunuz eve geldikten hemen sonra birkaç hafta sürecek yoğun tempoya ayak uydurmanız gerekecek.

    · Günün büyük çoğunluğunda evde bir kişinin bulunması gerekiyor.Eğer böyle bir avantajınız yok ise kısa süre için kendinize zaman yaratmalı veya işlerinizi ertelemelisiniz.

    · Tatile çıkmak veya zaman alacak bir plan yapmadığınızdan emin olun.Eğer böyle bir düşünceniz var ise üretici ile konuşarak zaman isteyin.

    · Doğum günü,mezuniyet töreni yada toplantı gibi bir güne denk gelmemesine özen gösterin.

    · Almak istediğiniz günü ve saati üretici ile kararlaştırınız.Üretici bu süre içerisinde yavruyu araba seyahatine hazırlamak için yemek vermeyecektir.

    · Seçtiğiniz yavrunun yanına koyulmak için üzerinde kokunuz bulunan bir atletinizi yavruyu almadan birkaçgün önce üreticiye veriniz.Bu davranış yavrunun sizin kokunuzu tanıması için önemli.Aynı zamanda yavrunun yanına bırakılan atletinize diğer kardeşlerinden kokusu sinmiş olacak ve kardeşlerinden ayrıldığı zaman sizin kokunuzla birlikte kardeşlerinin de kokusunu alacağı için işler kolaylaşacak.

    Yavruyu diğer kardeşlerinden ayırıp eve getirmek için en iyi zaman sabah saatleridir.Günün büyük çoğunluğu siz ve aile bireyleri ile olacak, ilk yemeğini sizin elinizden yiyeceği için az da olsa alışacak ve ilk geceyi kardeşlerinden ayrı olarak daha rahat geçirecektir.

    Yavrunuz ile arabınızda yapacağınız yolculuk da önemlidir.Bu kısa seyahati yavru için yeterli olacağı kadar konforlu hale getirmelisiniz.Onu rahat ve kolayca içinden çıkamıyacağı bir kuyuya koyun.Kutu gazete kağıdı veya daha önce belirttiğim yumuşak tekstil ürünü ile kaplanmış ve içine oyuncuklar bırakılmış olmalıdırYukarıda belirttiğim, üzerinde sizin ve kardeşlerinin kokusu olan atletinizi de kutunun içine bırakmayı unutmayın. Kutunun altına, arabanızın yavrunun gerçekleştireceği olası bir kazada kirlenmemesi için plastik ile kaplayın ve birmiktar kağıt havlu veya peçete bulundurun.Yavru kutunun içinde elinizde veya dizinizin üzerinde olmaktan kendini daha güvende hissedecektir.Yukarıda da belirttiğim gibi köpekler inde yaşayan hayvanlar oldukları için doğallıkla kapalı bir yer isteyeceklerdir.Eğer yolunuz uzun ise her iki saatte bir yavruya tuvalet ihtiyacını gidermek için mola verin eğer hava çok sıcak ise yavruya su vermeyi ihmal etmeyin.

    Eğer küçük çocuklarınız size bu seyehatte eşlik ediyorlar ise,onlara köpeğe (ne kadar zor olsa da) dokunmamalarını ve onu rahatsız edecek korkutacak davranışlarda bulunmamalarını,yavrunun yalnız kalması gerektiğini söyleyiniz.

    Seyahat boyunca yavrunuzu direkt gün ışığından koruyunuz.Eğer hava çok sıcak ise arabanın içi daha sıcak olur ve siz bu sıcakta bunalıyor iseniz yavru köpeğiniz kendini sizden daha kötü durumda hissedecektir.Bunun için yavruya küçük damlacıklarla su püskürten bir fıs-fıs yardımcı olacaktır.Size eşlik eden yaşça büyük genç aile bireylerinden birine yavruyu yolculuk boyunca gözlemlemesi için görev veriniz.Kutunun veya yavruyu koyduğunuz kafesin devrilmesini engellemeli ayrıca yavruyu temiz tutması gerekiyor.Ancak bunları yaparken yavruyu kutudan çıkarmamalısınız.

    Yavruyu üreticiden alıp arabaya koymadan önce on dakika çeverede gezinmesine izin veriniz.Bu arada eğer secereli bir köpek alıyor iseniz.üreticiden gerekli evrakların hepsini aldığınızı konrol edin.

    Yolculuk esnasında aramanızı herzamankinden daha yavaş ve dikkatli sürün ani dönüşler ile tümseklere,çukurlara dikkat edin.

    Eve Döndüğünüzde:

    Eve vardığıızda yavru köpeğiniz yolculuk sonunda yorulmuş olacak.Arabadan dışarıya çıkartarak tuvaleti ve serin havayı ciğerlerine çekmesi için ona biraz izin verin.Evin diğer üyelerine heyacanlı olmamalarını komşularınızı bir hoşgeldin partisine davet etmemeleri için öğüt veriniz.Eve varış anından itibaren yavruya evin kokusuna,çevreye,eşyalara alışması için izin vermelisiniz.Daha sonra onu önceden hazırladığınız yuvasına götürünüz ve uyuması için zaman veriniz.Ancak altın kuralı unutmayınız:hiç kimse uyuyan yavruyu rahatsız etmemeli ve uyandırmamalı.

    Yavru uyandıktan sonra kendini daha rahat hissedecek ve ilk yemeğini yemesi için hazır olacak.Onu kısa süre için dışarı çıkartın tuvaletini yapması için izin verin eğer yapar ise severek ödüllendirin,daha sonra yuvasına alarak sıcak su ile yumuşattığınız ve soğutmaya bıraktığınız yemeğini yavruya ikram ediniz,taze suyu da unutmayın herzaman dolu ve taze olarak yuvada kalması lazım.Eğer yemeğini yemedi ise bu yemeği yavrunun önünde bırakmayın.Yemeğini yedikten hemen sonra onu tekrar dışarı çıkartın ki tuvaletini yapsın.Her yemekten sonra bu hareketi tekrarlamalısınız.Eğer kaza ile eve yapar ise sakın yavruya bağırmayın ve onu cezalandırmayınYavru tuvaletini yapmadı ise her 10-15 dakika da tuvaletini yapıncaya kadar dışarı çıkarınız..Tuvalet eğitimi ile ilgili ayrıntılı bilgileri ileride ki sayfalarda bulabilirsiniz.

    Yavru günün son yemeğini yedikten sonra ki günde 3-4 öğün yemesi gerekiyor ,eğer hava şartlarıda uygun ise dışarı çıkararak yine kendini rahatlaması için izin verin ve oyunuda ihmal etmeyin.Yavruyu yuvasına götürmeden önce tuvaletini yaptığından emin olun.

    Yavrunun yatağı sıcak, temiz ve size daha önce anlattığım kolay temizlenen tekstil ile kaplı ve oyuncakları içerisinde olmalıdır.Bir kez daha su kabının dolu ve taze olması gerektiğini hatırlatıyorum.

    Şu Geceler Olmasa:

    En zor anlardan birisi de gece saatleridir.Yavrunuz ile istemesenizde günün büyük bir çoğunluğu beraber olduğunuz için yavru bir anda yalnız kaldığında tedirgenliğe düşecek, çünkü bu onun ilk yalnız gecesi daha önce hep kardeşleri ile birlikte sıcacık uyudu.

    Yavru bu dönemede alışacak ama gelin ona bu ilk günlerinde yardımcı olalım. Nasıl mı?

    · Eğer soğuk bir kış günü ise ve eviniz soğuk ise sıcak su torbasını doldurarak yavrunun yanına koyunuz.Böyle bir şey yok ise bir-iki litrelik pet meşrubat şişeleride size yardımcı olur.Suyun çok sıcak olmadığından emin olun.Bu hareketimiz ona kardeşlerinin sıcaklığını sağlayacak.

    · Daha önce üreticiden yavrunun kafesine koymasını istediğiniz atletinizi tekrar kafese koyunuz.Unutmadıysanız çamaşırın üzerinde kardeşlerinin kokusu mevcut.

    · Kendini yalnız hissetmemesi için tik-tak vuruşlu bir saat ya da kısık sesli bir radyoyu kafesin yanına koyunuz.

    · Yavrunun havlamasına ve acıklı ağlamasına cevap vermeyin.Biliyorsunuz ki o şu an olamadığı kadar güven içinde.Yalnızca yalnız kalmaya alışık değil o kadar, bu yüzden tedirginlik hissediyor.Eğer yavru havlıyor ağlıyor diye yanına giderek ona cevap verirseniz: yavru bunu kısa sürü içinde öğrenerek,size karşı kullanmaya başlar.Unutmayın ki köpekler insan davranışlarını çok iyi yorumlar ve kullanırlar.Bunun için köpeğinize bir ip ucu vermeyin.

    · Hazırladığınız kafesi kendi yatağınızın yanına da alabilirsiniz ve yavru gece geç saatlerde ağlamaya başlayınca kolunuzu uzatarak yavruyu kısaca sevmeniz yeterli olur.Ancak bazı kurallara uyarak.Yavru ilk günlerde yanınızda iken,ilerki günlerde yavaş yavaş sizden uzaklaşmalı.Örneğin ilk günler yatağınızın yanında iken daha sonraki günlerde yatağın köşesinde,odanın köşesinde,kapının yanında ve odanın dışında gibi.Bu eylemi en son olarak yavrunun kalmasını istediğiniz yerde son vereceksiniz.Eğer herzaman yanınızda kalmasına izin verseydiniz ileride tedavisi çok zor olan Ayrılık Korkusu adlı hastalığa zemin hazırlamış olursunuz.Bu davranışı engellemek için eğitim programınıza ekleyerek yavrunun belli süre sizden ayrı kalmasını sağlamalısınız.

    Günaydın:

    Yorucu gecenin ardından yeni ve değişik bir sabah artık sevimli yavrunuz hayatınıza renk katacak.

    Sabah yavruyu karşılamak için eski elbiselerinizi giyiniz,çünkü gece yavru bir kaza yapmış veya suyunu dökmüş olabilir, kirli,ıslak patileri ile üzerinizi kirletmesin.Hemen onu dışarı çıkartın sindirim sistemi gayet iyi çalışmasına rağmen şu sıralarda tuvaletini tutmakta zorlanıyor.Eğer kafesi kirli ise temizlemeyi unutmayınız.

    Yavruya sabah kahvaltısını sunun,tuvaleti ve oyun için tekrar dışarı çıkarın ve veterinerinze telefon açarak ilk kontrol için randevu alın.Veteriner kontrolunü ihmal etmeyin ve geciktirmeyin.Veteriner size parazitler,hastalıklar ve aşı takvimi hakkında bilgi verecek,bundan önemlisi köpeğinizi kontrol edecektir.Veterinere giderken yanınıza köpeğin sevdiği oyuncak veya bisküvisini almayı unutmayın ve bu yiyeceği veterinerden muayene anında ve köpeğiniz ile tanışma esnasında vermesini isteyin bu davranış ona veteriner önlüğünün iyi bir şey olduğunu anlatacak..Veteriner muayenehanesi genelde köpeğe küçükde olsa acı veren bir yer olduğu için,muayene dışında da veterineri ziyaret ederek yavrunun bu ortamı kötü tecrübeler ile tanımamasını sağlayın.Unutmayın köpeklerin ilk tecrübeleri en derin kalıtımı sağlar.

    Veteriner kontrolü bittiğinde ilk sosyalleştirme ve eğitim aşamaları başlayacak ve köpeğiniz ile 10-14 yıl sürecek bir ilişkinin nasıl olacağınına dair ipuçları veren dönem başlayacak.Köpeğinizin sosyalleştirilmesi tamamen size bağlı.Şunu unutmayın ki yapacağınız işler,köpeğin öğrenmesi için çaba sarfetmesinden daha kolay olacak Çünkü burada hayatı değişen taraf yeni yavrunuz.

    NEDEN KAFES KULLANMALIYIZ.

    Size şöyle bir soru sorsam nasıl cavap verirsiniz? Bebeklerimizi neden özel olarak yapılmış bebek karyolasına yatırırız?Şuna emin olunki vereceğiniz cevap,yavru köpeğimiz için aradığımız cevaptır.Bebeği ne için o karyolaya yatrıyor isek yeni yavrumuz içinde kafesi o yüzden kullanacağız..İster inanın ister inanmayın köpek eğitim teknikleri çoğunlukla "Çocuk Bakımı ve Eğitimi " kitaplarından esinlenerek hazırlanmıştır.

    Yeni yavrunuzun ev ve tuvalet eğitimine yardımcı olmanın yanısıra kafes yavrunuz için güvenli bir ortam oluşturur.Bir çok kişi kafes kullanmanın yararını bilmemektedir.Onun şu günlerdeki sevimli yaramazlıklarını kafes ile kolayca önleyebilirsiniz.Örneğin kafes kullanarak yavruyu elektrik kablolarından,zehirli maddelerden uzak tutabilir ve terlik,ayakkabı veya masa ayaklarının yavrunun o doymak bilmeyen kemirme arzusundan koruyabiliriz.

    Kafes doğru şekilde kurulduğunda ve kullanıldığında yeni yavrunuz bu ortamdan oldukça hoşnut kalacak.kendisi için konforlu,sessiz ve rahatça uyuyabileceği bir yere sahip olacaktır.

    Daha önce de belirttiğim gibi kafesin bir köşesini kolay temizlenen bir tekstil ürünü ile ki yavru bu kısımda uyuyacak ve yemek yiyecek,diğer kısmını ise yavrunun tuvaletini yapması için (Tercih sizin isterseniz dışarı çıkarabilirsiniz.)gazete kağıtları ile kaplamalısınız.Kafesin içine herzaman dolu kalacak su kabını (Saat 19:00 dan itibaren tuvalet eğitimini kolaylaştırmak için kaldıracağız.) ve birkaç oyuncağını koymayı unutmayacağız.

    Çocukların bilmesi gereken en önemli nokta kafesin yavrunun "evi" olduğu ve içindeyken özellikle uyurken rahatsız edilmemesi gerektiğidir.

    Yavrumuza ev kurallarını kademe kademe öğretmeliyiz.Amacımız ilk önce yavrunun güvenini kazanmak.Bu işlemi yavrumuzla rahatlatıcı bir ses tonu ile konuşarak ve ani hareketlerden kaçınarak yapacağız

    Yavrumuzu kafese koyarak orada saatlerce kalmasına izin veremeyiz..

    İlk Günler: Eğitime yavrunun eve geldiği ilk günden itibaren başlıyabilirsiniz.Yavruyu kafese alıştırmak için bütün yemeklerini kafes içinde vermeliyiz,yavru için diğer lezzetli yiyecekler ve kemirmesi için aldığınız kemikleride yavruya burada sunacağızEğer halının üzerinde uyumuş ise onu yavaşça uykusuna devam etmesi için kafese koyacağız.Uyandığı zaman övgü ve rahatlatıcı bir ses tonu ile kafesten alıp tuvaletini yapması ve oyun için dışarı çıkaracağız .Hiç bir zaman havlıyor ve ağlıyor diye kafesten çıkarmayacağız. İlk hafta içinde kafesin yanınızda bulunmasında fayda var,böylece yavrunun ağlamasını ve havlamasını önlemiş oluruz.Kafesin kapağını açık bulundurun,bırakın biraz çevreye alışşın ancak yavrunun gözünüzden kaybolmasına izin vermeyin ve onu takip edin.Yavruya ilk günler evin içinde koşup oynamasına izin vermeyeceğiz.Çünkü evimizin yavru için yaşayacağı yer değil sadece kafesin onun evi olduğunu anlatmaya çalışacağız.

    İkinci Hafta : Bu hafta içerisinde yavrunun kafes içerisinde yalnız kalmasını sağlamamız gerekiyor.Bu işlem ayrılık korkusu hastalığının önüne geçmek için oldukça gerekli.Yavru kafesde iken yanından uzaklaşıyoruz yada kafesi başka bir köşeye alıyoruz ve evden çıkıyoruz.İlk etapta sadece 15 dakika yeterli..Eve döndüğümüzde ise hemen yavrunun yanına giderek ona sevgi gösterisinde bulunmayın sadece yanına uğrayarak evde bulunduğunuzu belirtin ve 2-3 dakika sonra yavrunun yanına giderek kafesin kapağını açın.Tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkarın ve oyuna başlayın.Ayrı kaldığımız süreyi gün geçtikçe artıracağız.Örneğin ertesi gün aynı işlemi 30 dakika,daha sonraki gün ise 50 dakika olarak uygulayın.Bu uygulamayı sizin evde ayrı kaldığınız çalışma süreniz kadar uzatınız.

    Yavrunuzun gerektiği kadar tuvalet eğitimini aldığına inandığınızda kafesin kapağını açık bırakarak yavrunun ev içinde serbest ve gözetmeksizin hareketini sağlıyacağız.Yine aynı prosedürü uygulayarak yani ilk etapta 15 dakika ikinci etapta 30 dakika ve daha fazlası olmak üzere yavruyu serbest bırakın bu arada kafesin kapağını açık bırakın ki istediği zaman içeri girebilsin.

    Dikkat edeceğimiz önemli bir nokta yavrunun kafese zorla sokulmaması ve yine zorla çıkarılmaması.
    AlıntıAlıntı

  5. #15
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Temel İtaat Eğitimi
    Her köpeğin mutlaka alması gereken eğitimdir.Bütün görev köpekleri temel ve ileri itaat eğitimi altındadır.Köpeğin görevi ne olursa olsun temel itaat eğitimini almadan görevini yapamaz.Temel itaat eğitimi köpeğin öğrenmeyi öğrenme aşamasıdır.Bu eğitim dönemi içinde köpeğin sahibine itaat etmesi için gerekli komutlar ve davranışlar öğretilir.

    Eğitimin başarılı olabilmesi için köpeğin sosyalleşmesi maximum düzeyde olmalıdır,sosyal bir köpek sahibi olmak eğitimli bir köpek sahibi olmaktan çok daha önemlidir.Bu yüzden köpek sahibinin temel itaat eğitimine kadar yavruyu olabildiği kadar sosyalleştirmesi ve ona dünyayı tanıtması gerekir,aksi takdirde yeteri kadar sosyal olmayan bir yavru köpek eğitimde başarı sağlamayacak ve sorunlara yol açacaktır.Eğer köpeğinizde sosyal davranış sorunları gözlemledi iseniz hiç vakit kaybetmeden bu sorunların önüne geçmeniz gerekir.Ancak sorunlar çözüldükten sonra köpeğiniz temel itaat eğitimi için hazır olacaktır.

    Temel itaat eğitimine giriş yaşı altı ila oniki ay arasında olabilir.Koruma eğitimi için hazırlanan köpeğe temel itaat eğitimi,köpeğin koruma ve kendine güven duygusunun zayıflatılmaması için onikinci ay içinde verilmeli ancak bu ana kadar köpek koruma içgüdüsü ve cesaretini kuvvetlendirmek için çalıştırılmalı ve temel itaat komutlarına alıştırılmalıdır.

    Eğer köpek görev için değil, arkadaşınız olacaksa eğitimine altıncı ay içinde başlayabilirsiniz ancak bu ana kadar yani sekizinci haftadan başlayarak köpeğinize komutları kesinlikle zorlamadan ve oyun arasında en fazla beş dakikanızı ayıyarak öğretebilirsiniz..Bu anlar köpeğinizle geçirdiğiniz en güzel ve eğlenceli günlerdir,unutmayın ki o henüz çok genç,şu an bebeklik döneminde ve bir bebekten olağanüstü bir hafıza veya düşünce bekleyemeyiz.Şu anlar köpeğinizin birşey anlamadığını düşünmeyin çünkü siz farkında olmasanız bile köpeğiniz öğrenmeye başladı ,önemli olan ona doğru hareketleri öğretmek ve geliştirmek yalnız sabır ile, her şey yavaş yavaş olacak

    Temel itaat eğitiminde köpeğiniz size itaat etmeyi öğrenir ve verdiğiniz komutları uygulamaya çalışır.Bu eğitim dönemi içinde köpeğiniz yedi adet temel komut öğrenecektir.Köpeğin bu komutlara tamamen uyum süresi 30-40 gün arasındadır.Temel itaat eğitimi için verilen esas süre yirmibir gündür.Ancak bu süre çoğu köpek sahibinin, köpeğini yeteri kadar sosyalleştiremediği ve bu yüzden köpeğin, eğitime ve dış dünyaya yeteri kadar uyum sağlayamadığı için süre uzamaktadır.

    Burada bir kez daha tekrar etmekte fayda görüyorum.Köpeğinizin eğitimde başarılı olması ve onunla ömür boyu rahat bir yaşam istiyorsanız yavru köpeğinize dünyayı ve insanları çok iyi tanıtmalı ve bu alanlardaki sorunlarını çözmelisiniz.bu sorunlar çözüldükten sonra köpeğinizi temel itaat kursuna vermelisiniz.

    Yürüme-Yavaş Yürüme-Hızlı Yürüme-Koşma.Sol yanınızda sizinle uyumlu olarak,gevşek kayışta yürüme.

    Otur.

    Yat.

    Gel.

    Otomatik oturuş. Siz durduğunuz anda köpeğinizde durarak oturur.

    Yerinde kal. Sol yanızda yürüyen köpeğinize komut vererek onu ayakta bekletebilirsiniz.

    Dur. Size doğru gelen köpeğinizi komutunuz ile ileride durdurabilirsiniz.

    Eğitimde yanlış olarak bazı eğitmenler "Bekle" komutunu kullanırlar.Örneğin köpeğe "Otur" veya "Yat" komutunu verdikten sonra ayrıca "Bekle" komutunu verirler ve köpek bu komuta uyar.Yukarıda da gördüğünüz üzere "Bekle" komutu sıralamada yer almamıştır,çünkü bu komut eğitim için gereksizdir.Zaten köpeğinize "Otur" - "Yat" -"Yerinde Kal" ve "Dur" komutunu verdiğiniz anda köpeğimizden bir dahaki komuta kadar komutu uygulamasını istemekteyiz.Bu yüzden köpeğimize komut vererek yanından ayrıldığımız anda köpeğimiz hareket etmeyerek yeni komutlarımızı beklemelidir.

    Temel itaat eğitiminde köpek yedekli olduğu halde yukarıdda sayılan komutlarınıza itaat etmektedir.Köpeğinizin tasmasını çıkardığınız ve onu serbest bıraktığınız anda köpeğinizin komutlara cevap verme oranı düşer hatta başlarda biraz cevap verirken ileride hiç vermeyebilir.Bunun için trafiğin ve insanların yoğun olduğu bölgede köpeğinizi serbest bırakmamak uygun bir davranış olacaktır.Eğer köpeğinizin tasmasız olarakda komutlarınıza uymasını isterseniz itaat eğitiminin bir üst basamağı olan ileri itat eğitimine geçmelisiniz.
    AlıntıAlıntı

  6. #16
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Köpeklerde Bodyguard Eğitimi
    Koruma ve koku meziyetleri yapan köpeklere SCHTZHUND denir.Bu bir eğitim sistemidir. Bu eğitimde asıl amaç köpeğin sahibini ve yakınlarını korumasıdır. Elbette ki her köpek bu görevi yapamaz yine uygun bir yavrunun eğitim aşamasına kadar çok iyi yetişmiş olması gerekir. Ayrıca iyi beslenmesi ve sağlıklı olması da şarttır. Halk arasında bazı yanlış uygulamalar mevcuttur. Köpeği karanlıkta tutmak, çiğ yemek yedirmek gibi uygulamalar yapılmamalıdır.

    Şayet köpeğin geninde sertlik yoksa ne yaparsınız yapın olmaz, köpeğin özünde olması gerekir, Mizacı sert olması gerkir gerisi makyaj olur ve gerçek anlamda bir tehlike ile karşılaştığında bir tekme yediğinde korkup kaçacak ve sizi yarı yolda tehlike ile burun buruna bırakcaktır. Bu eğitim oldukça zor ve tekniktir çok yetenekli partner gereklidir. Örneğin bir düşman şahsın silahına davranması ile köpeğin bu hareketin ne manaya geldiğini anlayıp düşmana saldırması gerekir veya (tut)komutu ile şüpheli şahsa saldırıp onu etkisiz hale getirmelidir, (BIRAK)komutu ile bırakmalı fakat yinede dikkatti düşmanın üzerinde olmalıdır. Köpekler normalde eğitim almadıkları sürece gerçekten ısırmayı bilmezler.Ancak profesyonel eğitim sonucunda köpekler etkili ısırma tekniği kazandırılır.

    Bu işide provakatörler tabir ettiğimiz partner yapar. Biz onun için size bu çalışmayı yapmayın diyoruz. Isırmayı bilmeyen köpeğe elindeki malzemeyi ustalıkla köpeğe nasıl vermesi gerektiğini provakatör çok iyi bilir. Buna yer tutuşda dahildir. Kısaca özetlersek, dövüş sanatını bilmeyen insanla bilen insan gibidir. Ancak ısırma tekniğini öğrenen bir köpek kolunuzu tuttuğu anda 3 sn. gibi kısa bir sürede sizin kolunuzu kırar ve liflerinizi kopartır ve siz bu kısa zamanda bayılırsınız ve etkisiz duruma düşersiniz. Sanırım işin önemi ve ciddiyetini kavradınız. Şahış koruması yapacak yavru daima sahibi ile birlikte yaşamalı ve eve gelen herkesle haşır neşir edilmemelidir. Ama gözlemlemelidir. Sokakta herkesle temas içinde bulunmamalıdır, çünkü insanlardan aşırı sevgi ve ilgi gören köpek miskinleşir ve ona ileride insan kötü demek çok zor olur. Beynine insanların iyi olduğu kazınmıştır.

    Bu sebeple bu ilişkiyi iyi ayarlamalıyız. Daima uzaktan. Eğitim alanına çıkan acemi bir köpeğe daima kendisinin güçlü kuvvetli olduğu hissettirilir,aslı da böyledir. Hiç bir zaman bir köpeğe güç uygulanmaz, daima köpek kazanır. İnsan hep ondan korkar, bu boğuşma esnasında da böyledir. Burada provakatörün önemi ortaya tekrar çıkıyor.
    AlıntıAlıntı

  7. #17
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Barf Nedir?
    BARF, Biologically Appropriate Row Food (Biyolojik olarak uygun çiğ besin) nin kısa adıdır.Aynı zamanda Bones And Raw Food (kemik ve çiğ besin) in kısaltılmışıdır.Yaşayan her canlının biyolojik olarak uygun bir beslenme düzenine ihtiyacı vardır.Düşünecek olursanız,yeryüzündeki hiç bir hayvan pişmiş besinler yemek üzere evrimleşmemiştir.Bu yüzünden çiğ besin diyeti hayvanlarımız için en uygun biyolojik diyettir.
    Yaşayan her organizma doğru çalışabilmek için uygun besinleri almalıdır.Organizmanın doğasına aykırı beslenme,doğru çalışmasını engelleyecektir.Paketlenmiş kuru yada ıslak mamaların hemen hepsi,koruyucu maddeler,katkı maddeleri ve renkledirici maddelerle hazırlanır ve bir takım ısı işlemlerinden geçirilir.Doğal yapıları ve tazelikleri bozulmuş bu mamalar hayvanınız için uygun biyolojik diyet olmaktan çok uzaktırlar.
    Biyolojik olarak uygun olan BARF diyetinin,vahşi doğada yaşamayan ve avlanmayan hayvanlar için nasıl uygun olabileceği tartışma konusu yaratmıştır.BARF dieti evlerimizde,bahçelerimizde bizlerle yaşayan ve doğal olarak hiç avlanmamış hayvanlarımızın,elbette kendi başlarına bıraklıp avlanarak beslenmelerini öğütlemez.Bunun yerine,hayvanlarımız için en doğal beslenme şeklini kendimiz yaratabiliriz.Yani hayvanlarımızın atalarının beslenme şekli olan çiğ besin alımını taklit edebiliriz.Bunun en iyi örneği onlarca yıldır Amerika ve Avrupanın modern hayvanat bahçelerinde sergilenen uygulamadır.Bu hayvanat bahçelerinde yaşayan ve vahşi doğada hiç bulunmamış hayvanlar biyolojilerine uygun çiğ besinlerle beslenmektedirler ve bu yöntem bütün saygın zoolojistler tarafından kabul görmüş ve uygulanmıştır.Bu sayede hayvanların sağlıkları,psikolojileri maksimum düzeyde tutulmuştur.Bu tez sadece hayvanat bahçelerinde yaşayan vahşi hayvanlar için değil evlerimizde bizlerle yaşayan kedi ve köpekler için de geçerlidir.Hayvanat bahçelerinde yaşayan pek çok evcil kedi köpek ve kuş türleri aynı çiğ diyetle beslenirler.
    BARF dieti,çiğ et,kemik,çeşitli sakatat,çeşitli yağlar,kas dokusu ve sebzenin uygun miktarlarda karışımından ibarettir.Pişmiş yiyecek yemek üzere evrimleşmemiş hayvanlarımızı,aslına en uygun şekilde beslemenin tek yolu budur.
    BARF dietinde kullanılan yiyecekler dünyanın pek çok yerinde derin dondurma yöntemiyle hazır olarak satılmaktadır.Biraz uğraşmayı göze alarak aynı diyeti evde hazırlamakta mümkündür.


    Barf diyeti çiğ besin tüketimi üzerine kuruludur.Çiğ besinlerin hayvanlara zararlı olduğu görüşü tamamıyla yanlıştır ve bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.Çiğ etin hayvanlara zarar verebileceği söylensede çiğ ette hayvanların sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duyduğu enzimler bulunur.Bu enzimler ısıtma işlemi geçirdiklerinde kaybolurlar.
    BARF Diyeti Yağ KaynaklarıAyçiçek yağı
    Zeytin Yağı
    Balık Yağı
    Tohum yağları ( bu yağlar mutlaka buzdolabında saklanmalıdır)

    BARF Dyieti Kalsiyum KaynaklarıKemik
    Yumurta kabuğu
    Barf diyetinin kemikli etleri tercih etmesinin sebebi kemiklerin bol miktarda kalsiyum ve fosfor içermesidir.Kemiksiz etleri vermeyi tercih ettiğiniz zaman bunun yanında bol miktarda çiğ kemikle takviye yapmalısınız.Ayurıca parçalanmış yumurta kabukları da kalsiyum açısından zengindir.

    BARF Diyeti Protein Kaynakları
    Çiğ tavuk,hindi eti
    Çiğ dana,koyun kuzu eti
    Çiğ taze balık
    Az miktarda (haftada 1 kez) sakatat
    Yoğurt
    Süt
    Yumurta

    BARF Diyeti Vitamin&Mineral Kaynakları
    Sebzeler (ıspanak,brokoli,havuç,sarımsak ve diğer mevsim sebzeleri)
    Meyveler(elma,armut,böğürtlen,muz,avokad o,şeftali)
    Sarımsak
    Sarımsak Barf diyetinde önemli bir yer tutar.Enfeksiyonlara karşı antibiyotik görevi yapar.İç ve dış parazitlere karşı korur.Mide ve bağırsak solucanı oluşmasını engeller.Kanser oluşumunu önler.
    Elma Sirkesi
    Elma Sirkesi de Barf diyetinin vazgeçilmezlerindendir.Midedeki asit oranını dengeler,sindirime ve besin emilimine yardımcı olur.Mide gazını önler ve bağırsak kokusunu azaltır.İdrar yolu enfeksiyonlarını engeller.Her 30 kilo için bir sofra kaşığı sirke,yemeklere yada suya karıştırılmalıdır.

    SEBZE VE MEYVELER
    Hazırlayacağınız her sebze yemeğinin içine bir miktar sarımsak koyun.25 kg bir köpek için her gün bir diş sarımsak yeterli olacaktır.Sarımsak parazitlerle savaşmada antibiyotik görevi yapar.Ayrıca her yemeğe elma sirkesi ekleyin.Her 30 kilo için bir sofra kaşığı sirke yeterlidir.Meyveleri ve sebzeleri mevsim sebze ve meyvelerinden seçin.Meyve olarak elma kullandığınızda çekirdeklerini çıkarın.Kullandığınız sebzelerin iyi yıkanmış olmasına dikkat edin.

    Kullanmayı tercih ettiğiniz sebze ve meyveleri püre haline getirin.Ispanak,brokoli ve havuç mutlaka kullanılmalıdır. Bunlara mevsim sebzeleri ve patates ekleyebilirsiniz.Çok koyu bir karışım elde edersiniz biraz su ekleyebilirsiniz.Sebze ve meyveleri püre haline getirmeniz şarttır çünkü bu hayvanın sindirimi için gereklidir.
    Elde ettiğiniz karışımın içine bir yada iki yumurta ekleyin.Yumurtaları kabuklarıyla birlikte kullanabilirsiniz.Yumurta kabukları kalsiyum açısından zengindir.Sebze karışımlarınıza bir miktar elma sirkesi,balık yağı yada bitkisel yağlardan katmalısınız.Yağın miktarı bir öğün için bir yada iki çay kaşığı olabilir.Bu miktar yeterlidir.
    Sebze yemeğini köpeğinize tek başına verebilirsiniz yada et yemeğiyle birlikte yedirebilirsiniz.Bu uygulayacağınız diete bağlıdır.Et ve sebze yemeklerini bir arada vermek isterseniz sebzenin içine yumurta karıştırmayın.Haftanın 3 günü sebze diğer günlerde et verebilirsiniz.Bu karışımları her öğün hazırlamak zor olabilir.Bu durumda fazla hazırlayıp derin dondurucuda saklayabilir ve öğünlerde çözdürerek kullanabilirsiniz.Bu tamamen güvenlidir.







    ET&KEMİK YEMEKLERİ
    Barf dietine ilk başladığınızda en uygun et tavuk yada hindi boynu olacaktır.Bu etlerde kemik ve et oranı hemen hemen yarı yarıyadır.Haftanın 2 yada 3 günü beyaz et kırmızı kemikli etlerle değiştirilebilir.Tavuk yada hindi butu kullanılabilir.Tavuk kemiğinin köpeklere zararlı olabileceği bilinmektedir.Ama bu yalnızca pişirilmiş kemikler için geçerlidir.Pişmemiş tavuk kemikleri kolay
    yenebilir haldedirler.Sakatat Barf diyetinin vazgeçilmezlerindendir.
    Haftada bir kaç gün küçük porsiyonlar olarak kullanılmalıdır.Tavuk yada dana yürek,böbrek,ciğer kullanılabilir.Yukarıdakiler barf diyetinin en temel uygulamalarıdır.Değişik ırklardan,farklı yaş ve ağırlıklarda köpeğin ihtiyaçları da farklı olacağından köpeğinizin neyi ne kadar yemesi gerektiğini veteriner hekiminizden öğrenmeli ve Barf yemeklerini ona göre hazırlamalısınız.

    Aşağıda örnek olarak normal kiloda yetişkin bir Cocker Spaniel’in 1 günlük Barf yemek reçetesini bulacaksınız.Kendi köpeğiniz ve kediniz için uygun Barf dietini öğrenmek için lütfen hekiminize danışın.
    *3-4 adet tavuk kanadı yada 5-7 adet tavuk boynu yada 1 adet hindi boynu
    *Eşit miktarda brokoli,ıspanak ve havuçtan hazırlanmış 2 tas sebze püresi.(küçük bir diş sarımsak,1 yada 2 çay kaşığı balık,zeytin yada ayçiçek yağı ve sirke sebze karışımına eklenmelidir)
    * Yemekten en az 2 saat önce yada sonra küçük bir muz,elma,şeftali,bir avuç böğürtlen gibi meyveler verilebilir.
    *Tavuk yada hindi eti yerine haftada bir kez bir parçalara ayrılmış dana yüreği,dana böbrek yada dana ciğeri,haftada 2 gün 2-3 dana pirzola kullanılabilir.(diğer kemikli etler uygun miktarda kullanılabilir)
    *Zaman zaman et yerine yoğurt ve peynir verilebilir.
    *Kemikli etler yerine zaman zaman parçalara ayrılmış yada kıyma halinde kırmızı yada beyaz et kullanabilirsiniz fakat bunu sıkça yapmanız köpeğin kalsiyum alımını engeller.
    *Köpeğinize ödül bisküvileri yerine,havuç,elma yada muz verin.

    Tercümeler İçin Sevgili Sibel Aköze Teşekkür ederiz

    Kaynaklar:
    touchmoon
    barfworld
    panpet
    AlıntıAlıntı

  8. #18
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Apartmanda Köpek Beslenir mi Beslenmez mi?
    Çeşitli konulardaki sorunlarla uğraşanlar, bunlar için harcanan sürelerin dağılımı hakkında şu gözlemi bilmem paylaşırlar mı?


    Sorunun tanımlanması için %5


    Sorunun çözülmeye çalışılması için %25


    Bulunan çözümün uygulanmaya çalışılması için %7




    Uygulamanın bu denli zaman alması, hatta genellikle başarısızlıkla sonuçlanması yani uygulama süresinin matematik olarak sonsuza doğru uzanması, sorunun tanımlanmasına ayrılan sürenin bu kadar az (hatta daha da az) olmasından kaynaklanır.


    Halbuki şu basit kurala uyulsa, harcanan toplam süre ve kaynaklar çok daha az olabilecektir. Kural şudur: Bir sorun için harcanan toplam kaynaklar (zaman, beyin enerjisi, para vbg), sorunun “doğru” tanımlanması için harcanan kaynaklarla üssel olarak ters orantılıdır.


    Yani, “doğru tanımlama” için hiç zaman harcanmazsa toplam süre sonsuza uzanır, doğru tanımlamak için uzun süre harcanırsa bu defa da toplam süre kısalmaya başlar.


    Gazete haberlerine göre, bir vatandaşın açtığı dava sonunda Yargıtay, “apartmanda köpek beslemenin yasak olduğuna” karar vermiş.


    Bu haber -sanmıyorum ama doğruysa-, sorunun “doğru” tanımlanmaması halinde nasıl çözümsüzlük doğabileceğini gösteren somut bir örnektir. Yarın bir diğer vatandaş (ya da bu karardan cesaret alan aynı vatandaşımız), apartmanda saksı çiçeği bulundurulmaması için de dava açabilir ve de kazanabilir. Çünkü, çiçeğin fazla sulanıp alt kat(lar)a zarar verme ya da çiçeklerin geceleri ürettiği karbonmonoksidin apartman havasını bozma olasılığı vardır.


    Artık bundan sonra gerisi gelir ve apartmanlarda çocuk büyütmek (gürültü yapabiliyorlar), iyi pişmemiş kuru fasulye yemek (nedeni bellidir) ya da müzik dinlemek de dava konusu olabilecektir.


    Sorunları “doğru” formüle edememenin, onları “doğru soru”lar haline getirememenin bedeli, bir yandan insanlar arasındaki barışın bozulması, bir yandan da adalet duygusunun zedelenmesidir.


    En hayvan dostu kişiler dahi apartmanda yalnız bırakılan bir köpeğin sesinden -acıma duygusu ya da komşusunun düşüncesizliği nedeniyle- rahatsız olur. En müzik sever kişi de benzer şekilde kendisine zorla dinletilen müzikten -sesin yüksekliği, bestecisine olan antipatisi ya da komşunun duyarsızlığı sebebiyle- yine rahatsız olur. Bu nedenlerden dolayı mahkemeye başvurması, yapılabilecek en medeni davranıştır.


    Medeni olmayan, bu ve benzeri rahatsız edici davranışın kaynağının köpek ya da müzik değil, bunu bir biçimde önlemeyen sahibi olduğunun idrak edilemeyişidir.


    İşte, arasına katılmak için pek istekli göründüğümüz medeniyet ailesiyle bizi birbirimizden ayıran kalın duvar budur.


    Cezalandırılmak gereken, bu evrenin bir parçası olan hayvanlar değil, onlarla iletişim kuramayan ya da komşularını hiçe sayan dangalak hayvan (ya da çocuk, çiçek ya da müzik kaynağı) sahipleridir.


    İnsanları rahatsız etmek için hayvan sesi şart değildir. Mahkemenin aldığı bu karar da, birçok hayvan severi derinden “rahatsız” etmiştir. Asıl cezalandırılması gereken bu rahatsız ediştir.


    Bu karar, köpek besleyenlerin hayvanlarını sokağa atmalarına yol açmayacağına göre, bir tek -zorunlu olarak- yol kalmaktadır. O da, köpeğini şikayet etmesi olasılığı bulunan komşusunu, daha erken davranıp bir başka -ve yapay- nedenle şikayet etmek ve dava açılınca da intikam duygusunu kanıt olarak ileri sürmektir.


    Sorunu doğru formüle edememek bakınız nelere yol açacaktır. Hukuk, insan mutluluğunun bir aracı olarak değil de kağıt üzerindeki kuralları körü körüne uygulamak olarak anlaşıldığı sürece daha çok öğreneceğimiz var demektir.


    Toplumumuzda insanlar birbirlerine hayvan adlarıyla hakaret etmeyi adet edinmişlerdir. Bu bizim toplumumuzun hayvan sevmezliğinin -aslında insan sevmezliğinin de- bir göstergesidir.


    Herhangi bir nedenle (hayvan ya da bir başka şey aracılığıyla) başkalarını rahatsız etmenin cezası, ona yol açanı, daha doğrusu o davranışı cezalandırmaktır. Köpeğine hakim olmayan ya da olamayan kişiler büyük bir ihtimalle başka yollarla da (araçlarını yanlış park ederek, yüksek sesle konuşarak, çocuklarına hakim olmayarak vs) komşularına zarar vermektedirler. Dolayısıyla böyle bir karar pratik olarak da işe yaramayan bir karardır.


    Yanlıştan dönmek erdem, ısrar ise ilkelliktir. Biz ilkel olmak istemiyoruz. Öyle mi, değil mi? Doğru soru budur!

    Tınaz Titiz
    AlıntıAlıntı

  9. #19
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Rottweiler Karakter Testi
    Rottweiler Sizin Için Dogru Bir Seçim midir ?

    Rottweiler’den bahsederken bu sorunun üzerinde dikkatle durmak ve ciddi bir sekilde cevaplandirmak zorundayiz. Amerikan Rottweiler Kulübü su ifadeyi kullanmaktadir: “Rottweiler çok sevkli bir arkadastir ama hiçbir sekilde sizin esiriniz olmaz”. Kisaca bu köpekler herhangi bir seyi yaptirmak için zorlayamayacaginiz ölçüde güçlü ve kararli köpeklerdir. Karakter özelliklerini izah ederken söyledigimiz hususlari katiyen gözden uzak tutmamalisiniz. Rottweiler’ler sevip saydiklari sahipleri için hizmetten kaçinmazlar. Güçlü bir köpegin kontrol altinda tutulmasinin titiz davranmakla bir alakasi yoktur, bu husus bir zarurettir. Bir Sibirya köpeginin veya bir Basset’in kontrol disina çikmasi çok fazla zarar yaratmaz,onlar nihayet topragi kazarlar, ulurlar, kaçabilirler, misafirlerinizi biraz rahatsiz edebilirler, fakat kontrolden çikmis, Rottweiler gibi güçlü bir bekçi köpeginin yaratabilecegi problemler çok ciddi sonuçlar dogurabilir. Rottweiler, sogukkanli, kendine güveni çok yüksek ve efsanevi cesarete sahip bir köpektir.Kendi ailesine karsi çok sevecen olmakla beraber yabancilara karsi soguk davranir. Onlarin, ziyaretçilerle, veterinerlerle veya karsilasabilecekleri diger kisilerle mutlaka tanistirilmalari gerekir. Kizginlik aninda yapilan bagiris çagirislarla, neseli bir toplantida atilan çigliklar arasindaki farki onlara izah etmek olanaksizdir; bir kavga sirasindaki itis kakislarla, futbol oynarken yapilan sert hareketlerin farkliligini kavrayamazlar. Keza gerçekten kötülük yapmak isteyen birinin sinsice hareketleri ile, saklambaç oynayan çocuklarin sessiz sedasiz hareketlerini birbirinden ayirt edemezler. Onlarin yaninda halat çekisme gibi bir tarafin diger tarafa galebesi esasina dayanan oyunlar oynamaktan kaçinilmasi gerekir. Hiçbir sekilde, baglanip zincirlenmeye gelemezler. Yasli ve çelimsiz kisiler onlarla basa çikamazlar. Bu köpeklerin çok küçükten baslayip disiplin altinda yetistirilmeleri gerekir. Çocuklari iterek veya omuz vurarak yönlendirmek isterler, bu itibarla özellikle okul çagina gelmemis çocuklar için asla iyi bir arkadas olamazlar. Diger hayvanlarla çok küçük yasta alistirilirlarsa geçinebilirler. Hemcinsleri ile münasebetlerinde ayni cinsiyete mensup olmalari halinde , birbirlerine karsi agresif tavir takinabilirler.

    Bir rottweiler sahibi olmaya hazir misiniz ? O zaman testimizi deneyin !

    Karsinizda birbirine benzeyen yavrularla dolu bir batim var ve siz hangisinin sizin için en uygun yavru oldugunu karar vermekte zorlaniyorsunuz.
    Asagidaki kisilik testini deneyin.

    Yavrularin tepkilerine en çok uyan harfleri kayit edin. En ideali, yavrularin dikkatlerinin en az dagilacagi bir ortamda kardeslerinden uzakta test edilmeleridir.

    1-Yavruyu bir kaç metre uzaginiza koyarak yaniniza çagirin.

    A - Kuyruk havada hevesle geldi, atlayip elinizi isirmaya basladi.
    B - Kuyruk havada hevesle geldi, pati atip ellerinizi yaladi.
    C - Kuyruk havada hevesle geldi.
    D - Kuyruk asagida geldi.
    E - Kuyruk asagida çekinerek geldi.
    F - Hiç gelmedi.

    2-Yavrunun sizi gördügünde emin, sözel olarak onu cesaretlendirerek kalkip ondan uzaklasin.

    A - Kuyruk havada hevesle geldi, ayak altina dolasti ve isirmaya basladi.
    B - Kuyruk havada hevesle geldi, ayak altina dolandi.
    C - Kuyruk havada geldi.
    D - Kuyruk asagida geldi.
    E - Kuyruk asagida çekinerek geldi.
    F - Hiç takip etmedi, baska yöne gitti.

    3-Yavruyu kibarca sirt üstü yuvarlayin ve 30 saniye öyle tutun.

    A - Siddetle mücadele etti, isirmaya çalisti.
    B - Siddetle mücadele etti.
    C - Önce mücadele etti, sakinlesip göz kontagini korudu.
    D - Birazcik mücadele edip sakinlesti.
    E - Kuyrugu bacaklarinin arasinda hiç mücadele etmedi.
    F - Hiç mücadele etmedi, göz kontagindan kaçindi.

    4-Yavruyu size 45°açiyla oturtun. Onu oksayip yüzünüzü yaklastirin.

    A - Atlayip pati atti, hirlayip isirmaya çalisti.
    B - Atlayip pati atti, yaladi.
    C - Size sokulup yalamaya çalisti.
    D - Sessizce oturup, oksamalari kabul etti, elinizi yaladi.
    E - Sirt üstü devrilip göz kontagindan kaçindi.
    F - Kalkti gitti ya da uzak durdu.

    5-Yavrunun dikkatini burusturulmus bir kagit topla çekin. Size bakiyorken kagit topu birkaç metre ileri firlatin. Yavru pesinden gidince bir kaç metre geri gidip yaniniza çagirin.

    A - Nesneyi takip etti, onu yerden aldi.
    B - Nesneyi takip etti, üzerinde durdu; ama geri getirmedi.
    C - Nesneyi takip etti, alip geri getirdi.
    D - Nesneyi takip etti, onsuz size geri döndü.
    E - Takip etmeye basladi, ilgisini kaybetti.
    F - Hiç takip etmedi.

    6-Yavruyu odanin ortasina koyun ve sert bir ses çikarin. Büyük metal bir kasik ile tencere ise yarayabilir.

    A - Sesin yerini tespit etti, havladi, ona dogru yürüdü.
    B - Sesin yerini tespit etti, ona dogru yürüdü.
    C - Sesin yerini tespit etti, merak gösterdi, o yöne bakti.
    D - Sesin yerini tespit etti.
    E - Korkup geri çekildi, saklandi.
    F - Sesi duymazdan geldi, hiç merak göstermedi.

    7-Kapali bir semsiye inceleyebilmesi için yavrunun yüzüne dogru dik tutun.

    A - Hiç sasirmadi, kuyruk havada ona dogru yürüdü, (isirmaya çalisabilir).
    B - Biraz sasirdi, kuyruk havada ona dogru yürüdü, (isirmaya çalisabilir).
    C - Biraz sasirdi, incelemek için ona dogru yürüdü.
    D - Biraz sasirdi, merakli göründü; ama hareket etmedi.
    E - Sasirdi, kendini toplayamayip kuyruk asagida uzaklasti.
    F - Görmezden geldi, hiç merak göstermedi.

    8-Bir havluya ip baglayip yerde yavrunun önünde sagdan sola sürüyün.

    A - Bakti, saldirdi ve isirdi.
    B - Bakti, kuyruk havada üzerine atladi.
    C - Merakla incelemek için harekete geçti.
    D - Bakti, kuyruk asagida ilerlemedi.
    E - Kaçip saklandi.
    F - Görmeden geldi, hiç mreak göstermedi.

    9-Yavruyu karninin altindan dengeleyerek yerden ayaklarini kesin ve 30 saniye öyle tutun.

    A - Siddetle mücadele etti, isirmaya çalisti.
    B - Mücadele etti.
    C - Mücadele etmedi, kuyruk sallayarak sakince durdu.
    D - Mücadeke etmedi, kuyruk asagida sakince durdu.
    E - Mücadele etmedi, kuyruk bacaklarinin arasinda sakince durdu.
    F - Mücadele etmedi, arka bacaklari ve kuyrugu kasilmis vaziyette donup kaldi.

    + Degerlendirme

    Çoğunlukla A ise
    Çok özel bir egitim gerektiren saldirgan egilimleri olan dominant bir yavru.

    Çoğunlukla B ise
    Isirmaya provoke edilebilecek dominant ve kendine güvenen bir yavru. Tecrübeli bir egitmenle bu tür bir yavru iyi bir is köpegi olabilir. Kolay bir aile köpegi olmasini beklemeyin.

    Çoğunlukla C ise
    Muhtemelen ilk defa köpek sahibi olacak bir aile için fazla aktif ve disa dönük bir yavru.

    Çoğunlukla D ise
    Rekabet ortaminda sampiyon olmaktansa bir aile ortaminda dengeli ve güvenilir bir köpek olmaya daha fazla yatkin bir yavru.

    Çoğunlukla E ise
    Belki de çocuksuz yasli bir ailenin yaninda daha sakin bir ev için daha uygun olabilecek kendine güveni nispeten daha düsük bir yavru.

    Çoğunlukla F ise
    Insanlara ilgi göstermeyen çok fazla bagimsiz bir yavru. Bu genellikle irkla (spitz irklari ve tazilar gibi) ilgili bir durumdur. Bu yavru insanlara karsi fazla duygularini belli eden bir köpege dönüsmeyecektir
    AlıntıAlıntı

  10. #20
    TDW Team-Co Admin as11 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    15.889
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    680 Toplam

    Standart İlgi: Köpekler -Temel Bilgiler

    Amerikan Pitbull Terrier Soyunun Hikayesi
    Bir sürü pitbull hikayesi duyabilirsiniz ama bu hikayelerden biri ve aklımızda ençok bulunan hikaye Romalılardan kalma bir hikayedir.

    Giritliler zamanındaki boğa dövüşü halk için gerçekten büyük bir eğlenceydi öyle ki bu spor bir ibadet gibi görülüyordu. O zamanlarda doğada bulunan birçok köpek belki hepsi vahşi ve kudurmuş olarak bulunuyordu. Romalılar keşfettikleri ve fetih ettikleri yerlere de bu sporu beraberlerinde götürüyorlardı. Bu sayede seçilmiş birçok köpek ırkı diğerlerinden ayırt edilir vaziyete geldi.

    1700’lere gelindiğinde başlıca iki tane boğa köpek dövüşü meydana geldi bunlar İskoçya’nın blue poll ve İrlanda’nın alunt’u idi bunlar boğalarla dövüş için bulldog’ları kullanıyorlardı. Aluntlarzamanındaki köpekler great dane ye benziyordu ve ispanyanın alonosuna göre daha başarısız idi.

    Ve diğer köpek dövüşleri de böyle ortaya çıkmış oldu ve insanlar köpeklerin dövüş özelliklerini arttırmak istiyorlardı. Bunun çözümü ise İngiltere de kullanılan seçilmiş dövüş köpeklerinin çiftleştirilmesiydi.

    1800lerin başında seçilmiş ırkların çiftleştirilmesiyle ortaya çıkan köpekler günümüz amerikan pitbull terrierlere benzemeye başladı. Yavaş ekonomi ve hantal hukuk sistemi boğa köpek dövüşünün yasaklanmasına sebep oldu ama bu spor halk için vazgeçilmez bir eğlenceydi.

    1835 yılında boğa köpek dövüşü tamamen yasaklandı. Köpekleri elinde kalan insanlar ise başka çözümler aramaya başladılar. Buda köpek-köpek dövüşlerinin ortaya çıkmasını sağladı.

    Terrierler toprağın altındaki canlıları yakalamakta çok ustaydılar. Köpek dövüşlerine daha büyük paralar yatırılmaya başlandı. Böylece şuandaki İngiltere de nesli tükenmiş olan terrierler boğa dövüşlerindeki köpeklerle çiftleştirildiler. Bulldogların melezlenme çalışmaları İngiltere nin staffordshire bölgesinde yapıldığı için bugünkü staffordshire bullterrierlerin ordan geldiğine inanılır.

    Böylelikle bu yeni oluşturulan soydan gelen çeviklik güç ve dövüşçülük kabiliyeti ile köpekleri diğer köpeklerle dövüştürüyorlardı. Köpek dövüşünün popülerleşmesi ile bütün publar barlar oteller köpek dövüşü için donanımlı hale geldi.

    Amerika ve Kanada daki kolonileşme ile

    İnsanlar gittikleri yere köpekleri ile beraber gittiler.bu köpekler ise genel olarak pitbullar idi.

    Bu ilerleme ile Chauncy Bennet isimli bir köpek dövüşçüsü 1898 yılında ukc yi kurdu. Bununla birlikte amerikan pitbull terrier soyu tam olarak oluşmuş oldu. İnsanlar buraya köpeklerini kayıt ettirdiler ettirmeyenlere ise kayıt ettirmeleri için teşvik ettiler.

    1. dünya savaşı sırasında amerikan pitbull terrier çok sevilen ve arzulanan bir ırk oldu. O zamanlar pitbull lar Amerika nın maskotu oldu ve birçok posterde evleri süslüyordu.

    1917 yılında sgt isimli bir pitbull birkaç tane askerin hayatını kurtararak savaş kahramanı ünvanını almıştır. Hatta sgt 26. yankee tümenindeki Fransız siperlerinde bir alman casusunu yakalamıştır.

    Bir arabanın içinde amerikayı baştan başa dolaşan ilk köpek Bud isimli bir pitbull idi ve beraberindeki ilk insanlar horatio Jackson ve asistanı bisiklet tasarımcısı Sewall Crocker idi. Seyahatten sonra Bud un gözlüklerini washigton daki

    Smithsonian Institute bağışlamışlardır. Seyahatten sonra Bud evinde yaşlanıp ölünceye kadar Jackson u cesurca korudu.

    Fred Astaire, Thomas Edishon, Madonna, Michael J Fox, Brad Pitt, Bernadette Peters, Sinbad, Alicia Silverstone,Linda Blair, Humphrey Bogart, Usher, Mel Brooks, Ann Banfactor, John Stuart, Jan Michael Vincent, Pink, Kellie Williams, Ken Howard, Malcolm Jamal Warner, Stephan Jenkins, Rosie Perez,Amanda Lewis, Amy Jo Johnson, Mary Tyler Moore, Steve ve Terrie Erwin (timsah avcısı), Jack Johnson (havai li şarkıcı), Bill Berloni, Anthony Robbins, Molly Price, eski Amerika başkanlarından Woodrod Wilson, Frankie Muniz, Aj Melean, Barbara Eden,Helen Keller,tenis yıldızı Serena Williams, profesyonel basketbol oyuncusu Desmond Mason, Rashard Lewis, Amare Stoudemire, Alton Ford, Tamika Dixon,Mo Vaughun ve Özlem Tekin gibi bir çok başkanından şarkıcısına sporcusundan oyuncusuna pitbull besliyor.

    Pitbull.Gen.TR için Derleyen : Sait Buyaci
    AlıntıAlıntı

 

 
2. sayfa - 3 sayfa var BirinciBirinci 123 SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. WiNDOWS HAKKINDA BAZI BiLGiLER
    Von Nida im Forum PC Donanım
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 1.02.2009, 09:12
  2. temel we dursun
    Von haluk im Forum Şakalar ve Fıkralar
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 26.02.2007, 11:37
  3. temel ve eşşek
    Von harunsat im Forum Şakalar ve Fıkralar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 8.02.2007, 01:01
  4. temel - papağan
    Von harunsat im Forum Şakalar ve Fıkralar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 7.02.2007, 08:47
  5. Temel ve Inegi
    Von Dreamboxer im Forum Şakalar ve Fıkralar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 5.02.2007, 22:59

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.711.625.675.91549 seconds with 23 queries Sayfa Boyutu (352142)