turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


9 sonuçtan 1 ile 9 arası
  1. #1
    Senior Member dmda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Bulunduğu yer
    Gurbet Ellerden...
    Mesajlar
    1.354
    Total 'Thanks' Received by This User :
    7 Bu Konu icin
    9.101 Toplam

    Standart Hanımla iyi geçinmek

    Hanımla iyi geçinmek



    Sual: Beş vakit namazını kılan ve tesettürlü yani saliha hanımım var ancak ev işlerinde çok gevşektir. Ütüyü geç yapar, çamaşırları geç yıkar. Yemekleri tatsız tuzsuzdur. Bunu bırakıp da dört dörtlük birisi ile evlenmem uygun mudur?


    Cevap: Din kitaplarında yazıyor ki, kadın çamaşır yıkamaya, yemek pişirmeye ve hatta çocuğuna bakmaya mecbur değildir. Mecbur olmadığı işlerde onu, çamaşırcı, aşçı, hizmetçi gibi kullanmaya kimsenin hakkı yoktur.

    Yer yüzünde dört dörtlük kadın olmaz. Hepsinin iyi yönü olduğu gibi kötü yönü de olabilir. Bir atasözü var: Elin karısı ele kız, elin tavuğu ele kaz görünür derler. Kadından çok şey beklemek dini bilmemenin alametidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
    (Kadın, eğri kaburga kemiğinden yaratıldı. Hiç bir şekilde tam doğru olamaz. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın. Kırılması boşanması demektir.) [Buhari]

    Kur’an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları sebebiyle geldiği bildiriliyor. Fudayl bin İyad hazretleri, (Eşim huysuzluk yapınca, dine aykırı bir iş yaptığımı anlardım. Hemen o şeye tevbe edince, eşimin huysuzluğu da giderdi. Böylece tevbemin kabul edildiğini de anlardım) buyurdu. O halde, Müslüman erkek, eşi ile iyi geçinir.

    Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
    (Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir. Allah’ın emanetine yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]

    şu halde kimin emaneti olduğunu düşünmeli, Allah’ın emanetine hıyanet etmemeli.

    Erkek, hep kendini kusurlu görmeli, (Ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı) diye düşünmeli. Eşinin iyiliğini, iffetini Allahü teâlânın büyük nimeti bilmeli. Onun huysuzluklarına iyilikle muamele etmeli, iyiliği çoğalıp, her işi seve seve yapınca, ona dua etmeli ve Allahü teâlâya şükretmeli. Çünkü, uygun bir kadın büyük bir nimettir. İyi davranmak, sadece hanımı üzmemek değil, onun verdiği sıkıntılara da katlanmak demektir. Yani bir erkek, ben iyi bir kocayım diyorsa, hanımından gelen sıkıntılara katlanması gerekir. Hadis-i şerifte, (Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükafatlara kavuşur) buyuruldu. İyi Müslüman olmak için hanım ile iyi geçinmek şarttır. Allahü teâlâ, (Onlarla iyi, güzel geçinin!) buyuruyor. (Al-i İmran 19)

    İyi geçinme, güzel geçinmek, ne demektir? İyi erkek, sadece eşine kötülük etmeyen değil, eşinden gelen sıkıntılara da katlanandır. Eğer bir erkek, eşinden gelen sıkıntılara katlanamıyorsa, iyi birisi olduğunu iddia edemez, buna hakkı da yoktur.

    Mürşid-i kâmil olan büyük zatlar, talebelerine, "Hanımını üzeni sevmeyiz. Allahü teâlâ evin içini hanıma vermiştir. Bir erkek evin içine ne kadar çok karışırsa, dünyada ve ahirette o nispette çok sıkıntı çeker” buyururdu. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
    (İman yönünden en üstün mümin, hanımına, en iyi davranandır.) [Tirmizi]
    (Eşine güler yüzle bakanın defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R. Nasıhin]
    (Eşinin haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]

    Erkek, eşinin yemeğine karışmaz, temizliğine karışmaz, ütüsüne, eşyaları düzenlemesine karışmaz. Onun dünyası evidir. İstediğini yapar. Yemek yapmamışsa, olsun peynir ekmek yeriz demesi gerekir. Tuzlu tuzsuz yapmışsa ses çıkarmaz. Yemek yanmışsa hiç görmemesi gerekir. Eğer erkek bunları yaparsa, kadın kocasına hayran olur, kendisi utanır, düzeltmeye çalışır. Aksine niye böyle yapıyorsun denirse, iş çığırından çıkar. Kadın zayıftır, tez üzülür, tez sevinir, çok şeyi bir anda silip atar. Bütün iyiliklerini unutur. Bunun için boşama hakkı erkeğe verilmiştir. Erkekten daha dirayetli, kadın olmaz mı; elbette olur, ama istisnalar kaideyi bozmaz.

    Yine büyük zatlar buyuruyor ki:
    (Hanım, evde hizmetçi değil, sultandır. Hanımını üzmek akıllı insanın yapacağı iş değildir. Bir Müslüman hanımını nasıl üzer, akıl almıyor. Aklı olan karı koca, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alametidir. Zalim, huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur. Sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hasıl olur. Hayat arkadaşı hasta olan bir eş, mahvolmuş, mutluluğu sona ermiş demektir. Eşinin hizmet ve yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer. Bütün bu felaketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki bu pişmanlığının faydası olmaz. O halde; eşine yapılacak huysuzluğun zararı kendine olur. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalışmalı! Bunu yapabilen, rahat ve huzur içinde yaşar, Allahü teâlânın rızasını da kazanır!)

    Kadın, erkek iyi geçinmek için yalan söyleyebilir. Bir hadis-i şerif meali:
    (Erkek, eşini, eşi de, beyini idare etmek için yalan söylerse günah olmaz.) [Müslim]

    İbni Erkam hazretleri, Hazret-i Ömer’e, (Eşim, bana sevmediğini söyledi. Beni sevmeyen bir kadınla birlikte yaşayamam, ayrılmak istiyorum) dedi. Hazret-i Ömer, kadına sordu:
    - Kocana, seni sevmiyorum dedin mi?
    - Evet dedim.
    - Niçin?
    - Bana sordu. Ben de yalan söyleyemedim. Yoksa burada yalana izin var mıdır?
    - Elbette burada yalan söylemeye izin vardır. Bir kadın, kocasını sevmese de, onu üzmemek için, yalan söylerse günah olmaz.

    Hanımı idare etmek, onu haramdan korumak, neşelendirmek birinci vazife olmalıdır.

    Evliya zatlar buyuruyor ki:
    (Talebeye ne yapılırsa, hocasına gider. Evlada yapılan bir şey, babaya yapılmış gibidir. İyilik de kötülük de.)

    O halde büyükleri üzmemek için saliha hanımla iyi geçinmek zorundayız.

    Saliha hanım, bulunmaz nimettir, Cennet nimetidir. Cennet nimetinin kıymetini bilmek, muhafaza etmek her Müslümanın vazifesi olmalı.

    Çocukları kavgalı, stresli bir ortamda yetiştirmemeli. Yarının büyüğü olarak yetiştirmeli. Ivır zıvır şeylerle bu hayatı kendimize, çoluk çocuğumuza zehir etmemeliyiz. Problemli ailelerin çocuklarıyla kimse oğlunu kızını evlendirmek istemez. Bu da ayrı bir konu.

    Bütün sıkıntılar ölümü unutmaktan, hak ve hukuka riayet etmemekten yani dine uymamaktan ileri gelir. Bir zat anlatır:
    (Bir gün bana bir arkadaş geldi. Hanımı ile hiç geçinemiyormuş. Evde her gün basit şeyler yüzünden tartışma oluyormuş, bıkmış bu tartışmalardan, artık ondan ayrılmak istiyordu. Bunların münakaşaları yüzünden iki taraf aileleri de birbirine girmiş. Hanımı bunun tarafına, bu da hanımının tarafına düşman vaziyette. Kanlı bıçaklı deniyor ya aynen öyle imişler. Yine bir gün perişan bir vaziyette geldi, hiçbir nasihat dinleyecek halde değildi. Ya Rabbi, ben buna ne diyeyim diye düşündüm. Sonra ona, “Ayrılsan da fark eden bir şey olmayacak, bir ay kadar ömrün kaldı, ne istiyorsan git yap” dedim. Bu sözü duyan arkadaş şok oldu, rengi attı, yine perişan bir durumda çıkıp gitti.

    Sonra arkadaşlardan ve kendisinden dinlediğim için ne yaptığını anlatayım. Kapıdan çıkar çıkmaz özel kalemdeki arkadaşlarla helalleşmeye başlamış. Rastladığı herkesle helalleşiyormuş. Eve gidince kavgalı hanımına, (Hatun gel demiş, bunca zamandır seni üzdüm, sana iyi kocalık yapamadım, istediğini alamadım, hakkına riayet edemedim, ne olur beni affet, bana hakkını helal et) demiş. Tabii bunu ağlamaklı diyor, gerçekten diyor.

    Hanımı bakmış, Allah Allah, bu adama ne oldu da böyle şeyler yapıyor, acımış ona, bey demiş, sen hakkını helal et, ben hep edepsizlik yaptım, seni çok üzdüm demiş. Başlamışlar ağlamaya, sarılıp ağlaşmışlar. Sonra adam, kavgalı olduğu kayınpederlerine gitmiş. Aynı şekilde onlardan ağlamaklı olarak özür dilemiş, size iyi evlatlık yapamadım, hizmet edemedim, ne olur beni affedin, hakkınızı helal edin demiş. Onlar da şaşırmışlar, yavrum demişler, sen hakkını helal et, biz büyüklük yapamadık, sizi hoş göremedik, sizin aranızı çok zaman biz bozduk. Sen bizi affet, hakkını helal et diyerek ağlaşmışlar. Sonra hanımı da bunun kavgalı olduğu annesine babasına gitmiş. Aynı şekilde o da onlardan özür dilemiş, size iyi gelinlik yapamadım, çok edepsizlik ettim, sizi çok üzdüm demiş, helallik istemiş. Onlar da aynı şekilde mahcup olup, asıl sen bizi affet hakkını helal et, biz büyüklük yapamadık, sizi çok üzdük demişler, sarılıp ağlaşmışlar. Evde ise her gün sanki Cennet hayatı yaşıyorlar. Karı koca birbirlerine hizmet ediyor, terlik vesaire getiriyorlarmış. Bir dedikleri iki olmuyormuş.

    Ama arkadaş, benim sözümü hiç söylememiş. Bir ayın dolması için günleri sayıyormuş. Günler yaklaştıkça bunun iyiliği artıyormuş, geceleri ibadeti artıyormuş. Bunun iyiliği artınca hanımının da ve ailelerin de iyiliği artıyormuş. Derken bir ay dolmuş. Ha bugün öleceğim derken, nedense ölmemiş. Kesin bir ay denmedi, bir ay kadar dendi, belki birkaç gün daha var diye düşünmüş. Birkaç gün daha beklemiş, yine ölmemiş. Sonra yanıma geldi, odadan içeri girince, (Efendim ben ölmedim) dedi. Ne ölmesi dedim. Efendim siz bana demiştiniz ki bir ay kadar ömrün kaldı, o bir ay doldu ama ben ölmedim. Kardeşim, ben senin ne zaman öleceğini bilemem, ama şunu biliyorum, ölüm var, bir gün elbette öleceksin. Ölecek adam kavga niza ile hayatını zehir etmez. şu andaki hayatından memnun musun dedim. Evet hiç tartışmamız olmuyor dedi. Haydi böyle devam edin dedim. İki çocukları oldu, gül gibi geçinip gidiyorlar. Bütün mesele ölümü unutmamak. Ölümü unutunca ne oluyor, unutmayınca ne oluyor bu açık bir örnek.)

    Gizli Linkleri Gorebilmek Icin Lutfen Tesekkur Butonunu Kullaniniz.Tesekkur Mesaji Yazmayiniz...
    AlıntıAlıntı

  2. Teşekkür edenler:

    Hezekiel (26.02.2012) , by_kernekli (26.02.2012) , satafat (26.02.2012) , -Ulus- (26.02.2012) , TA69 (25.02.2012) , senkron24 (25.02.2012) , -=sezo=- (25.02.2012)

  3. #2
    Senior Member -=sezo=- - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    7.173
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    878 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Yaw ustan buda nereden cikti simdi
    Evin sulatini evin sefimi oldu
    Simdi eve gelince yemegi benmi yapayim?
    BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKI KANDIR.
    TOPRAK EGER UGRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
    AlıntıAlıntı

  4. #3
    Senior Member dmda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Bulunduğu yer
    Gurbet Ellerden...
    Mesajlar
    1.354
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    9.101 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Artik Senin Anlamana Bagli usta
    Gizli Linkleri Gorebilmek Icin Lutfen Tesekkur Butonunu Kullaniniz.Tesekkur Mesaji Yazmayiniz...
    AlıntıAlıntı

  5. #4
    Vip Member senkron24 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Bulunduğu yer
    Türkey
    Mesajlar
    595
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    532 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    vala eline sağlık süper olmuş
    aynen gerekirse sezo alacan kepceyi pişirecen
    AlıntıAlıntı

  6. #5
    Member yalnızkurt3865 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2009
    Mesajlar
    54
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    11 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Biride erkeklerin kadın üzerindeki hakları yazsın
    bu kadınları şimarta şimarta başa taç ettiğimiz yetmiyor gibi kral kesildiler şu hadiside ben hatırlatayım cehennemin % 80 kadın görmüş efendimiz nedenini sormuş ashab efendimizde kocalarına asi olanlar demiş
    AlıntıAlıntı

  7. Teşekkür edenler:

    -=sezo=- (25.02.2012)

  8. #6
    Junior Member mike78 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Mesajlar
    20
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    0 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Hanimla iyi gecinmek sürekli olara, erkekligin sonu demek bence.
    Iyi davranican, her istedigini yapacan(alacan) , sesini yükseltmiycen, disariya ciktiginda ne yaptin nereye gittin sormiycan , para kontrolu onda olacak,
    ara sira cicek ***ürecen ara sira telefon acacan, daha cok sey var yazacak okuyacak arkadaslarin kafasi sismesin kisa keseyim...
    Söylediklerimi yapmassaniz yandin anca öyle iyi gecinirsin baska yolu yok kadin milletiyle gecinmek...

    Dip NOT. Arkadaslar sakin kontrolü brakmayin yanarsiniz benden söylemesi
    AlıntıAlıntı

  9. #7
    Senior Member -=sezo=- - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    7.173
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    878 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Bu konu DT´den Cok ama cok daha önemli bir konu.
    Bu konuya egilelim
    BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKI KANDIR.
    TOPRAK EGER UGRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
    AlıntıAlıntı

  10. #8
    Senior Member -=sezo=- - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    7.173
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    878 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Ben dmda ustanin paylastigi yaziyi okuyunca,gidip hanimin ayaklarini öpesim geldi
    Yaw Ben ne kadar gaddar adammisin dedim kendi kendime.preh preh preh.
    BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKI KANDIR.
    TOPRAK EGER UGRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
    AlıntıAlıntı

  11. #9
    Senior Member yasinyurt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2012
    Mesajlar
    235
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    187 Toplam

    Standart Cevap: Hanımla iyi geçinmek

    Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır.

    Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı, başkasının nazarını kendi mehâsinine celb etmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir. Madem mü'min olan kocası, sırr-ı imana binaen, onunla alâkası hayat-ı dünyeviyeye münhasır ve yalnız


    --------------------------------------------------------------------------------


    hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle alâkadardır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, belki ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Elbette ona mukabil, o da kendi mehâsinini onun nazarına tahsis ve muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-yı insaniyettir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder.

    Şer'an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır.

    Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.

    Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim" diye takvâya girer.

    Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer.

    Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.

    Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.


    Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve karı mâbeyninde bir emniyet-i mütekabile ve samimî bir hürmet ve muhabbetle devam eder. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık, o emniyeti bozar, o mütekabil hürmet ve muhabbeti de kırar. Çünkü, açık saçıklık kılığına giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzeli görmediğinden, kendini ecnebîye sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından daha iyisini görür. Ve yirmi adamdan ancak bir tanesi, karısından daha güzelini görmüyor. O vakit o samimî muhabbet ve hürmet-i mütekabile gitmekle beraber, gayet çirkin ve gayet alçakça bir his uyandırmaya sebebiyet verebilir. Şöyle ki:

    İnsan, hemşire misilli mahremlerine karşı fıtraten şehvânî his taşıyamıyor. Çünkü mahremlerin simaları, karâbet ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve muhabbet-i meşruayı ihsas ettiği cihetle, nefsî, şehvânî temâyülâtı kırar. Fakat bacaklar gibi şer'an mahremlere de göstermesi caiz olmayan yerlerini açık saçık bırakmak, süflî nefislere göre, gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü mahremin siması mahremiyetten haber verir ve nâmahreme benzemez. Fakat meselâ açık bacak, mahremin gayrıyla müsavidir. Mahremiyeti haber verecek bir alâmet-i farikası olmadığından, hayvânî bir nazar-ı hevesi, bir kısım süflî mahremlerde uyandırmak mümkündür. Böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyettir!
    AlıntıAlıntı

  12. Teşekkür edenler:

    dmda (9.03.2012)

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.714.554.740.01611 seconds with 21 queries Sayfa Boyutu (265822)