Türkiye Kasaplar Federasyonu Genel Başkanı Fazlı Yalçındağ, piyasada et fiyatının altında satılan; sucuk, salam ve sosislerin üretiminde soya fasulyesi unu başta olmak üzere tavuk eti, tavuk eti artıkları, manda eti ve hindi eti karışımlarının kullanıldığını söyledi.



Başkan Yalçındağ, 5 YTL'lik sucuklarda kırmızı et miktarının yüzde 10'u dahi bulmayacağını iddia etti.

Kasaplar Federasyonu Genel Başkanı Yalçındağ, Tarım Bakanlığı tarafından 9 yıl önce maliyetin düşürülmesi ve milli servetin korunması gerekçeleri ile, "et ve et karışımları" adı altında yönetmelik çıkarıldığını, bu yönetmeliğe göre tavuk ve tavuğa ait artık ürünlerle birlikte, diğer et ürünleri ve soya kıymasının mekanik kıyma üretimi denilen bir yöntemle karıştırıldıktan sonra piyasaya sürülmesine imkan tanındığını söyledi. Yalçındağ, "Piyasada 5 ile 6 yeni liraya satılan sucukların içindeki kırmızı et miktarı çok iddialı bir söz olacak; ama yüzde 10'u bile bulmaz. Çok ucuz fiyata satılan sucukların üzerinde yüzde 30 ile 40 yağlı olduğuna dair ifadeler yer alıyor. Yani sucuğun yüzde 40'ı yağ. Kalan yüzde 60'ın içinde baharat, tuz başta olmak üzere tavuk eti, hindi eti, manda eti ve birçoğunda da soya fasulyesi unu mevcut. Ayrıca sucukta Türk insanının damak lezzetini yakalamak için kullanılan değişik kimyasallar mevcut. Maliyet bu yöntemle olabildiğince minimuma iniyor. Bu yöntemi, başta büyük et üreticileri olmak üzere birçok firma kullanıyor." dedi.

Kayseri ve Afyon'daki sucuk üreticilerinin bu yönetmelikten büyük zarar gördüklerine dikkat çeken Başkan Yalçındağ, "Bu şartlarda orijinal kırmızı etten üretilen Türk sucuğunun maliyeti 19 ile 20 YTL'den liradan aşağı düşmez. Etin yüzde 70'i sudur. Sucuk beklediğinde içindeki suyu kaybeder ve asgari yüzde 35 fire verir. Bu durumda sucuğun maliyetini 16 YTL'nin altına düşüremezsiniz, mümkün değildir. Biz bu yönetmeliğin çıkmaması için çok mücadele ettik. Ama sonuçta, "et ve et karışımları" diye Avrupa'dan direkt alınıp Türkiye'de uygulamaya konulan, istismara açık ucube bir yönetmelik ortaya çıktı." diye konuştu.

Medyada domuz etiyle ilgili çıkan haberlerin kırmızı et tüketimini darbelediğini anlatan Genel Başkan Yalçındağ, Türkiye Et ve Balık Kurumu ile birlikte, belediyelere ait mezbahaların özelleştirilmesi sonrasında, et ve et ürünlerinin denetiminin devletin kontrolü dışına çıktığının altını çizerek, "Özel işletmeler, kâr amacıyla ne gelirse kesiyor. Ayrıca, devlet büyük marketleri denetleyemiyor. Türkiye'de akşam 17.00'den sonra denetleme işlemi sona eriyor" şeklinde konuştu.

Hangi ürünlerde ne gibi hile yapılıyor?

Ankara Ticaret Odası'nın 2005'te hazırladığı "Sahte Türkiye" raporuna göre tespit edilen gıda sahtecilikleri şöyle:

Dana kıymaya tavuk sakatatı katılıyor. Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor.

Sütün yağı alınıp yerine margarin konuluyor.

Küflü kaşardan eritme peynir yapılıyor. Tavuk dönerlerin içine tavuk derisi, bağırsak, parça ve sakatatlar baharatlanıp karıştırılıyor. Kırmızı bibere kiremit tozu ekleniyor. Hazır limon suyu içerisine su ve limontuzu katılıyor.

Son kullanma tarihi bitmiş sucuklar, yeni yapılan sucukların içine atılarak yeniden imal ediliyor. Ayrıca bu gıdaların raf ömrünü uzatmak için gereğinden fazla nitrat katılıyor. Bu da böbreklere zarar veriyor.

Kakaolu fındık kremasında kakao yerine keçiboynuzu tozu, kakao yağı yerine margarin kullanılıyor. Baklava ve kadayıfın içine fıstık yerine bezelye konuluyor. Tereyağına margarin ve patates karıştırılıyor.

alinti: