turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


5 sonuçtan 1 ile 5 arası
  1. #1
    Senior Member asemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    5.366
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    722 Toplam

    Standart Rüya nedir..

    Bilim adamları arasında uzun yıllar araştırmalara rağmen bir türlü çözüme kavuşturulamayan rüyanın varlığı hala sırrını korumakta ve keşfedilmeyi beklemektedir.
    Rüya konusunda Doğu ve Batı bilginleri arasında zaman zaman farklı yaklaşımlar sergilenmiş ; Batı bilginleri genelde rüyanın insanın günlük yaşantısı sonucu gördüğü şey olarak yorumlarken , Doğu bilginleri bu görüşe katılmakla birlikte Allah'tan gelen ilahi bir mesaj olarak ta görmüşlerdir.
    Hazret-i Peygamber'e inen vahyin sadık rüya ile başlaması ve Kuran-ı Kerim' in bir çok ayetinde bazı peygamberlere rüya ile birtakım gerçekleşecek olaylar hakkında işaretler verilmesi İslam alimlerini rüyanın üzerinde yoğunlaşmasına sebep teşkil etmiştir. Mesela Kur'an-ı Kerim'de Yusuf (AS)'ın rüyası , Hazreti İbrahimin , oğlunu kurban etmek hususunda gördüğü rüya ile amel etmesi İslam alimleri açısından bir örnek olmuştur. Erzurumlu İbrahim Hakkı , Marifetname isimli eserinde insan kalb ve ruhunun uyku ve ölümle temizlendiğinden bahsederek şöyle der: "Ehlullah demişlerdir ki; Ruhun berzah alemine açılmış iki penceresi vardır: uyku, ilham.
    Rüyada bazen insan ilerde başına gelecek halleri aynen, bazen de rumuzlu görür ki, bu ancak tabir ettirilmekle öğrenilir. Eğer duyu organları dış aleme kapalı , gönül aynası her türlü kötülüklerden temizlenmiş , cilalı ise Levh-i mahfuzdaki manevi suretler ve bilinmeyen emirler gönül aynasına akseder ve görülür. Eğer duyu organları dış alemle meşgul, gönül aynası paslı ise , ruh, bu alemi seyredemez.
    Ruh rüyada , duyuların hafızada bıraktığı hayallerle uğraşır." Mevlana Celaleddin-i Rumi-nin meşhur Mesnevi'sini şerh eden büyük İslam bilginlerinden Sarı Abdullah ise, rüya hakkında şöyle demektedir: "İnsanda iki nevi ruh vardır: Biri hayvani ruh, ötekisi de rahmani ruhtur. Hayvani ruh, daima insandan ayrılmaz.
    Tuzun eti muhafaza ettiği gibi, insanı kokmadan korur. Rahmani ruh ise, insana uyku halinde alemi melekutu seyrettirir; ahvali gaybı havassa aksettirir." Batılı bilginler ; özellikle Freud, Fromm, Jung rüya konusunda çeşitli ve uzun yılları alan araştırmalar yapmışlar ve rüyayı insan hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olarak görmüşlerdir. Freud, rüyayı çocuksu ve akıldışı arzularımızın bir tatmini olarak görmektedir. Rüyalarımızı oluşturan motifleri akıldışı arzularımız ve düşüncelerimiz olarak yorumlamaktadır. Uykumuzda, gündüzleri varlıklarından haberdar olmadığımız veya olamadığımız dürtülerimiz canlanmaktadırlar. Bilincimiz tarafından bastırılan ve dışlanan akıldışı nefret, hırs, kıskançlık ve özellikle de çarpık cinsel arzular, rüyalarımızda birdenbire ortaya çıkıverirler.
    Freud bu akıldışı arzuları içimizde taşıdığımızı , fakat toplumun etkisi nedeniyle onları bastırmakla kurtulamadığımızı iddia etmektedir. Uyku sırasında bilincimiz tarafından uygulanan kontrol azaldığından, bu arzular canlanırlar ve kendilerini rüyalarımız aracılığı ile belli ederler. Jung'un rüya yorumuna gelince , onun rüya yorumuna yaklaşımı rüyanın amacını sorgulamak ve bilinçaltının belirli bir sembolü neden seçtiğini ve rüyayı gören kişiye kendi yaşamı ve yaşamına karşı tutumu hakkında ne göstermeye çalıştığını anlamaktı. Jung sembollerin rüyayı görene özgü bir gücü olduğunu ve dar bir yorumla sınırlanamayacağını iddia etmektedir.
    Büyük rüya yorumcularından Erich Fromm ise rüyaları unutulmuş bir dil olarak görür ve geçmişin insanlar için rüya ve hayallerin zihnin en önemli ifadeleri arasında olduğunu söyler. Ona göre rüya sembolleri evrensel, geleneksel ya da rastlantısaldır. Rastlantısal semboller kişiseldir ve bireysel çağrışıma ilişkindirler. Geleneksel semboller tek anlamlıdır. Evrensel sembollerin -örneğin güneş- sıcak ve ışık gibi evrensel anlamları vardır.

    alinti:
    AlıntıAlıntı

  2. #2
    Senior Member asemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    5.366
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    722 Toplam

    Standart İlgi: Rüya nedir..

    Rüya ve Uyku

    Uyku Vücudun büyük dengeleyici sistemi.(Dr. Selim Aydın )
    Size Geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü çalışasınız diye aydınlık olarak yaratan Allah’tır. (Yunus; 10:67)

    Beden ve zihninizin yorgunluğunu uyku ile giderir, bu savede, yeniden canlılık ve zindelik kazanırsınız. Eğer kısa sürede uykuya dalmanın yollarını ve iyi bir din*lenme için ne ka*dar uyuyacağınızı bilirseniz, hem za*man kazanır, hem de daha zinde uyanırsınız.

    Psikiyatri ve nöroloji sahasındaki istatistiklere bakıldığında. günümüzde giderek artan sayıda insanın gerçekten iyi bir uyku uyuyamama problemi yaşadığı görülür. Kaliteli ve dinlendirici bir uyku konusunda bilgi bulma şansımız, beslenme ve egzersiz hakkında bilgi elde etme şansından daha azdır. Diğer yandan ise hayatimızın yaklaşık üçte biri veya dörtte biri uykuda geçtiğinden. dengeli bir hayat sürmede dinlendirici uykunun ehemmiyeti kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

    Uyku yetersizliği, iç dengenin mühim bir kaynağı olan REM (rüya zamanı devresi) eksikliği anlamına da gelir. Hasta şikayetlerinin % 20'si bitkinlik, yorgunluk ve tü*kenmişlik belirtileri ile ilgilidir. Doktora giden bitmiş ve tükenmiş haldeki insanların yarıdan fazlası. yeterli miktarda uyku uyuyamamadan muzdariptirler. işin daha da enteresanı, uyku yetersizliğinden muzdarip olan insanların büyük bir kısmı, bunun farkında bile değildir. Eğer uyku. sağlığımız açısından bu kadar önemli ise ve hayatimızın üçte birini uy*kuda geçiriyorsak. niçin bir çok insan bu temel dengeleyici ihtiyacı yeterli ölçüde karşılayamıyor? Bundan dolayı da hayatımızdaki pek çok şeyi, dengeden uzak bir şekilde yapmak zorunda kalıyoruz?

    Uykunun Önemi

    Dinlendirici uyku, dengeli bir hayat için şarttır. Uyku esnasında vücut dinlenir, kendini temizler, saflaştırır, tamir eder, yeniden inşa eder, büyür ve kendini tedavi eder. Uyku esnasında, gün boyunca biriken stresler, gerginlikler ve sinirlilik halleri serbest hale gelip vücuttan kolayca salınır. Rüyalarımızda da bir dereceye kadar, bu gerilim ve stres çözülür. Rüyalarda zihin, insanın iç benliğini keşfetmeye açık hale gelir ve hayata ışık tutan, kılavuzluk eden derin manalara muktedir olur. Derin uyku esnasında beynimiz ça*lışma temposunu yavaşlatır. Çalıştırdığımız bütün zihnî programlar işleyişin durdurur. Ve şuuraltımızın güvenli yatağında saf halde dinlenmemize izin verir. Beyindeki sinir ağlarından oluşan devreler, stresle çalışamaz hale geldiğinde, bitmiş vaziyette ya*tağa kendimizi atar ve belli bir saat uyuduktan sonra alarmla uyanırız. Fakat uyku esnasında, uykunun o esnada bize ne gibi faydalar kazandırdığını idrak etme, bilme ve anlama şansımız çok azdır.

    Dinlendirici Uyku

    Daha iyi nasıl dinleneceğinizi öğrenme*de güçlü bir anahtar, uykunun safhalarımnı anlamak ve kendi uyku devirlerinizi bilmekle kazanılır. Her biri yaklaşık 90 dakika süren uykunun safhaları, bize uyuma dengesi hakkında çok şey öğretebilir. İlk uykuya daldığınızda yoğun, yan şuurlu olarak, hayal etme ve görüntüleme periyodundan geçersiniz. Hemen sonra rüyada çok kısa bir zaman geçirirsiniz. Bundan sonra daha derin, daha huzurlu ve rüyasız bir safhaya dalış yaparsınız. Bu zaman diliminde beyin dalgalarınız saniyede 13 titreşim olan delta frekanslarına doğru yavaşlar. Ve bu esnada esnada siz, derin ve rüyasız bir uyku durumundasınızdır. Bu safha, uykunun dördüncü kademesi olarak adlandı*rılır. Bu kademe uykunun en derin, en iyileştirici ve en uygun dinlenme noktasıdır. Bu rüyasız devrede iç dengede en nihai konuma ulaşırız.

    Uykuya daldıktan sonra yaklaşık doksanıncı da*kikada, uykunun en hafif dönemine ulaşırız. Bu noktada uyanma ihtimalimiz çok yüksektir veya çev*remizdeki sesler, hareketler, içimizdeki ağrılar veya üzüntülerle aniden uyanıp canlanabiliriz. Tekrar uy*kuya geri sek, bütün devreler yeniden başlar.

    Bir kere daha derin şekilde uykuya dalarsak, ki bu bir önceki kadar derin olmayabilir, tekrar rüya görü*rüz. Daha sonra seslerle veya hareketlerle uyanma şansımızın yüksek olduğu hafif uyku safhasına geçe*riz. Bu şekilde uyku devreleri, gece boyunca devam ederek, bizi ritmik bir şekilde, derin uyku. rüya gör*me ve hafit uyku devrelerinin dengeleyici devridaimlerinde dolaştırıp dururlar. Her bir doksan dakikalık devrenin sonunda uykumuz daha hafif ha*le gelir ve uyanma durumuna doğru daha çok yaklaşırız. Yaratılıştan sahip olduğumuz uykunun bu devrelerini anladığımızda, bazı gerekli ve faydalı prensipleri yakalayabiliriz.

    Hayatımızın yaklaşık üçte bir veya dörtte biri uykuda geçtiğinden, dengeli bir hayat sürmede dinlendirici uykunun ehemmiyeti kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. İlk uyku devresinde en derin uyku hali gerçek*leşir. Kazandığınız dinlenme miktarı, müteakip devrelerde giderek azalır. Eğer uyumak için sınırlı bir zamana sahipseniz, o zaman uykunuzu 1,5; 3; 4,5 veya 6 saatlik zaman dilimlerinden birine göre planlayınız.

    Çalar saat kurma ihtiyacı hissediyorsanız, alarmı bu 90 dakikalık devrelerin sonuna denk gelecek şe*kilde kurunuz. Uyku devrenizin tam ortasında uyanırsanız, kendinizi halsiz, yorgun ve dağınık hisset*me ihtimaliniz artar.

    Her insan rüyaya ihtiyaç duyar. Başı sonu net olarak hatırda kalan, kabussuz bir rüya; sağlıklı ve dengeli bir hayat için gereklidir. İnsanların rüya görmesinin engellendiği çalışmalarda, bu kişiler, kolay*ca sinirlenmeye, sersemleşmeye ve tehlikeli şekilde dengesiz davranışlarda bulunmaya başlamışlardır. Nefes alıp verme ve su içmeden sonra, hayanınız için en hayatî fonksiyona sahip olan vücut fonksiyo*nu, rüya görmedir.

    Vücudumuzun en sırlı ve kompleks organı olan beynimiz, yürüttüğü her türlü faaliyetinin bir neticesi olarak elektrik dalgalan neşreder. Bir monitörden incelenen beyin dalgalarını takip ederek, şahsın hangi uyku devresinde olduğu tespit edilebilmektedir.

    Uykuya Nasıl Dalabilirim?

    Gün boyunca ürettikleri stresi nasıl serbest bıra*kacaklarını öğrenen insanlar, genellikle daha derin ve dinlendirici şekilde uyuyabilirler. Uykuya dalmak için şu hususlara dikkat edilmelidir:

    · Bütün vücudunuzu gerin ve bir an için gergin vaziyette tutunuz. Sonra tamamen kendinizi gevşetin ve rahatlatınız. Sonra tekrar kendinizi bir öncekinin yarısı kadar sıkınız. Bu işlemi 4-5 kere tekrarlayınız.

    · Fıtratlarımız farklı olup kendi tabiî uyku devrelerimizi ve uyku ihtiyacımızı anlamayı öğrenmek mecburiyetindeyiz. Bazı insanlara beş saatlik bir uy*ku yeterli olabildiği halde, bazılarımız bu yetmez. Sihhatli olarak dünya islerini yürütebilmek için herkesin kendine göre belli bir uyku süresine ihtiyacı vardır.

    · Eğer mümkünse, bol oksijenli, yeterince hava*landırılmış, sessiz, karanlık bir odada uyumaya çalışınız.

    · Battaniye veya yorgan kullanın, ancak elektrikli battaniye kullanmaktan kaçınınız. Çünkü onlar vücudunuzun biyoelektriki alanını bozup dengesiz hale getirmektedir. Eğer mutlaka kullanmak gerekiyorsa yatağa gitmeden önce açılmalı; yatağı, odayı ısıtmalı ve yatarken söndürülmelidir.

    · Düzenli bir uyku saati ayarlayınız. Uykulu oluncaya kadar yatağa gitmeyiniz. 20 dakika içinde uykuya dalamıyorsanız, kalkınız ve uykunuz geldiğinde tekrar yatağa gidiniz.

    · Gece yatmadan önce uyku getirici içecekler, uykuya dalmanıza yol açsa da uykuyu dinlendirici yap*maz. Uykunuz daha az derin ve dinlendirici olur, kolaylıkla uyanabilirsiniz.

    · Yatağa gitmenize 3-4 saat kala. kafeinli içecekler içmekten kaçınınız. Dinlendirici uykunuzu bozacağından sigara içmemeye gayret ediniz.

    · Eğer mümkünse uyku hapları almaktan kaçını*nız. daha tabiî şekillerde uyumanın yollarını öğreniniz. Uyku hapları bağımlılık yapabilir, bu yüzden çok sınırlı ve kontrollü kullanılması gerekir. Arka arkaya üç geceden fazla uyku hapı kullanmayınız. Uy*ku hapları dengesiz uyku devrelerine ve gün boyu uyuşukluğa yol açar. Bilhassa kafein ihtiva eden içe*ceklerle birlikte uyku hapları da kullanılırsa, durum daha da kötüleşir.

    · Eğer kronik veya ciddi seviyede uyku problemi çekiyorsanız. mutlaka bir doktora gidip, uyku kliniğinde kendinizi detaylı şekilde muayene ettiriniz.

    Zihin Açıklığı İçin Kafein mi?

    Günün bazı anlarında gözlerimizi açık tutmada veya elimizde kalemi tutmada zorlanırız. 20-30 da*kika sonra ise tekrar zihnimiz açılır ve işe odaklanı*rız. Bunun sebebi, gerçekte gün boyu devam eden uykunun 90 dakikalık çevrimleridir. Bunu anladığımızda gün boyunca enerji seviyelerimizi dengeleme ve optimize etme konusunda bazı önemli kavramalara ve ipuçlarına sahip olabiliriz. Enerjinizin tabiî olarak tükenmekte olduğu an*larda kafein içeren içecekler(çay kahve gibi) alarak, kendinizi canlandırmaya çalışmanız akıllı bir seçim değildir. Katein alma kısa bir süre enerjilerinizi sunî olarak artırabilir ve dikkatinizi toplamanıza ve*sile olabilir. Ancak bedeninizin tabiî dengeleyici me*kanizmaları üzerine bindir*me yaptırdığından. bedeni*niz aşırı bir yük ve gerilim altına girer. Kafein; yorul*muş bedeninizin ihtiyaç duyduğu dinlenmeyi gecik*tirmek için biyokimyanızda ve enerji seviyenizde basitçe bir değişiklik yaparak vücudunuzun daha çok çalısmasını sağlar.

    Daha iyi nasıl dinleneceğinizi öğrenmede güçlü bir anahtar, uykunun evrelerini anlamak ve kendi uyku çevrimlerinizi bilmekle kazanılır. Her biri yaklaşık 90 dakika süren uykunun evreleri, bize uyuma dengesi hakkında çok şey öğretebilir.

    Öğle Uykusunun Gücü

    Odaklanma kabiliyetiniz ve enerjiniz sönmeye yüz tutmuşsa. kısa bir öğle uykusuna dalınız. Dok*san dakikalık bir uyku devresi kadar uyumaya zama*nınız yoksa, 'theta anahtarı' adı verilen kısa süreli harika bir metodu uygulayabilirsiniz. Theta rüyalarda derin dinlenme ve rahatlama anlarında veya meditasyonun derin ve açık durumlarında en hakim olan beyin dalgalarının durumuna verilen isimdir. Uykuya dalma anındaki hislerinizin ne olduğunu az çok hatırlarsınız. Bedeniniz dökülmüş ve kendini koyvermiş durumdadır. Uykuya dalmışken ani bir kıpırdanma ve sallanma hareketi, bedeninizin büyük bir stresi ve gerilimi, uyanma eşiğinden theta safhasına geçerken serbest bıraktığını gösterir.

    Bundan dolayı, hedefe yönelik bir theta kıpırdanması yapmak için, öğle yemeğinden sonra ve*ya kendinizi uykulu hissettiğiniz öğle vaktinde masanıza oturunuz. Ellerinizi ya masanın üstüne veya sandalyenin yan kenarları üzerine koyunuz. Gözlerinizi kapatinız,nefes alıp vererek rahatlayınız, ses ve düşüncelerin zihninizde yüzmesine izin yeriniz. Bu şekilde derin bir uykuya dalınız. Uyukladığınızda geriliminizi kaybedeceksiniz: elleri*niz yanlara düşecek ve büyük ihtimalle de uyana*caksınız. Uyandığınız zaman tekrar kollarınızı masaya veya sandalyenin kenarlarına koyarak bu iş*lemleri tekrarlayınız. Bir iki kıpırdanma hareketinden sonra enerjinizi, dikkatinizi ve uyanıklılık durumunu kontrol ediniz. İnsanların çoğu bu kısa birkaç dakikalık egzersizden sonra, ne kadar tazelenip yenilendiklerini ve canlandıklarım kolayca farkedebileceklerdir.

    İlk uyku çevriminde uyku evresi gerçekleşir. Kazandığınız dinlenme miktarı, müteakip çevrimlerde giderek azalır. Eğer uyumak için sınırlı bir zamana sahipseniz, o zaman uykunuzu 1.5, 3, 4, 5 veya 6 saatlik zaman dilimlerinden birine göre planlayınız.

    Enerji Seviyesini Ayarlama

    Hayatinızın ve işinizin kalitesi. büyük ölçüde enerjinizi akıllı ve bilgili şekilde yönetmenize bağlı*dır. Eğer siz günde % 20 verimlilikle 12 saat çalışırsanız çok çalışmış olabilirsiniz, ama bu işinizi çok kaliteli yaptığınız manasına gelmeyebilir. Öte yan*dan enerjinizi daha tesirli ve akıllı şekilde yönelerek % 60-80 verimlilikle çalışırsanız. 6-8 saat çalışarak daha fazla iş başarabilirsiniz. Bilgi işçisi olarak ta*nımlanan insanların hayatından biliyoruz ki, yarım saatlik aşk ve şevk içindeki konsantrasyonla vapılan bir işi: günler, haftalar, hatta aylar bile harcasanız başaramayabilirsiniz.

    Kalb dinlenerek çalışan bir kastır. Bu açıdan, di*ğer bütün kaslardan farklı bir hususiyeti vardır. Kolunuzdaki veya karın bölgenizdeki kaslar, sizi durdu*racak kadar yorulmadan önce kaç tane yumruk atmanıza izin verir dersiniz? Fakat kalb kasınız, hayatı*nız devam ettiği sürece yorulma işaretleri gönder*meden çalışmaya devam eder. Yorulduğunu ve dur*mak istediğini size söylemez. Çünkü kalbin atımı sı*rasındaki her bir kasılmaya ilave edilmiş bir dinlen*me fazı vardır. Bizim biyolojik kalbimiz, dinlenerek çalışan bir sistemdir. Bütün vücudumuzu ve kalbimizi en ince detayına kadar bilen Kudreti Sonsuz Rabbimiz. dinlenme ve günlük meşgalelere tekrar başlama için uykunun gerekli olduğunu şu iki önemli ayet ile bizlere bildiriyor:

    "Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp çalışma zamanı yapan, O'dur". (25/47) "Uykunuzu bir dinlenme kıldık. (78/9)
    AlıntıAlıntı

  3. #3
    Senior Member asemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    5.366
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    722 Toplam

    Standart İlgi: Rüya nedir..

    Rüya Kaç saniye sürer
    Bilim adamları rüyanın süresi üzerinde kesin bir sonuca varamadılar. Bir kısmı birkaç saniye sürdüğünü iddia ederken bazıları da saatlerce devam eden rüyaların mevcut olduğu fikrinde ısrar etmekteydiler. Bu tartışmalar devam ederken, Dr. B. Klein adında Amerikalı bir bilim adamı yardımcıları ile birlikte hummalı çalışmalara koyuldu. Gönüllü olarak seçtiği bazı kimseleri hipnotize ederek uyuttu. Belli bir süre sonra uyandırıp rüyalarını dinledi. Neticede, bir rüyanın yirmi saniyeyi geçmeyecek kadar kısa sürdüğünü tespit etti. İşin enteresan tarafı şuydu ki ; uyandırdığı gönüllüler üç beş saniye süren rüyalarını saatlerce anlatabiliyorlardı. Hatta bir kısmının rüyası yazılsa ortaya kalınca bir macera romanı çıkabilirdi. Dr. Klein yılmadan tecrübelerini sürdürdü. Bu iş üzerinde sarf ettiği pek çok mesai sonunda vardığı netice; en uzun rüyanın doksan saniyeyi geçirmediği idi. Bu konudaki çalışmaların ardı arkası kesilmedi. Chicago Üniversitesi uzmanlarından Dr. Kleitman ve öğrencisi Aserinsky 1953 yılında geniş çapta çalışmalara başladılar. Objektif deneylerini daha sonra nörofizyolojik sahada devam ettirdiler. Dr. Kleitman otuz yıldan beri kendisini rüyadan mahrum etme denemeleri yapmaktaydı. Fakat hiç bir zaman bir haftadan fazla tahammül gösterememişti. Otuz yıllık çalışması aradığı sonucu vermeyince başkaları üzerinde değişik denemeler yapmaya başladı. Deneyin sonunda , rüya esnasında kısa ve uzun süren süratli göz hareketlerine şahit oldu. Denemeye tabi tuttuğu kimseleri, göz hareketlerinin başladığı ve bittiği devrenin muhtelif bölümlerinde uyandırdı. Böylece her defasında kişilerin rüya görmekte olduğunu öğrenmiş oldu. Bu tespitin doğruluğunu ilim çevrelerine delilleriyle sunmak gereğini duydu. Ömrü boyunca hiç rüya görmediklerini iddia eden kimseleri toplayıp onlar üzerinde tecrübeler yaptı. Göz hareketlerinin başladığı anda uyandırdığı bu kimseler hayret ve şaşkınlık içinde ilk defa rüya gördüklerini söylediler. Dr. Kleitman bundan şu sonucu çıkardı. Herkes rüya görmekte, fakat bazı kimseler rüyalarını hatırlayamamaktadır. Rüyanın objektif olarak en kuvvetli delili ise uyumakta olan kimsenin süratli göz hareketleridir.


    alinti:
    AlıntıAlıntı

  4. #4
    Senior Member asemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    5.366
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    722 Toplam

    Standart İlgi: Rüya nedir..

    Rüya ile Amel edilir mi?
    İnsanın sorumlu olduğu saha vardır. Bu da uyanıklık halidir. Yani insan uyanıklık halinde sorumludur, uyanıklık haricinde uyku ve baygınlık gibi yaptığı işlerden sorumlu tutulmamıştır. Dolayısıyla insan rüyasında yaptığı iş ve davranışlardan, söylediği sözlerden sorumlu değildir. Hatta bir insan rüyasında dinden çıkacak kelimeler söylese dinden çıkmış sayılmaz. Konuya bu açıdan baktığımızda ister olumlu ister olumsuz manada rüyalarla gelen haberler objektif bir değer ifade etmez. Bağlayıcı bir delil kabul edilemez. Rüya yorumunda rüyanın iyi ve isabetli yorumlanması esastır. Bundan dolayı da ruya yorumlayacak kişinin ehil olması şarttır. Rüyada Kur'an ve Sünnete aykırı ,ters bir durum olduğu takdirde bununla amel edilmesi mümkün değildir. Mesela rüyanızda size bir insanı öldürmeniz emrediliyorsa veya intihar etmeniz isteniyorsa bununla amel etmek söz konusu olamaz. Çünkü bir insanı öldürmek ve intihar etmek Kur'an-ı Kerimde ve Sünnette haram kılınmıştır. Bu rüyayı bir insan defalarca aynı şekilde görse yine de gördüğü rüyayla amel edemez ve Kuran ve Sünnet dışına çıkamaz. Kuran ve sünnette tespit edilen hükümler doğrultusunda amel etmek zorundadır. Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bununla beraber, rüyaların mübah meselelerde, rüyayı görene münhasır kalmak şartıyla, yönlendirici bir fonksiyonunun olduğu da kabul edilebilir. Yalnız bunun bile Kur'an ve sünnette ictihad edilerek çıkarılmış bir hüküm ölçüsünde ağırlığının olduğu söylenemez

    alinti:
    AlıntıAlıntı

  5. #5
    Senior Member asemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    5.366
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    722 Toplam

    Standart İlgi: Rüya nedir..

    Rüyalar kayıt edilebilir mi?
    RÜYA ELEKTRONİK CİHAZLARLA TESBİT EDİLEBİBİLİR Mİ? Dr. Kleitman, uykularını müşahede altında tuttuğu kimselerin (EEG) elektroensefalogranik ve (EKG) elektrokardiagramlarını cihazlarla tespite başladı. Bu çalışmaların sonucunda; rüyanın varlığına delil olarak gösterdiği göz hareketlerine , heyecana bağlı kalp atışlarını da ilave etmiş oldu.
    EEG'nin verdiği sonuç oldukça dikkat çekiciydi. Rüyanın başladığı andan itibaren, ağır bir ahenk içinde devam eden uyku halini gösteren çizgiler ritmik bir hal alıyor, uyanıklık halindeki şekilleriyle cihazın kağıt şeridi üzerine kaydoluyordu.
    Sekiz kişi üzerinde yapılan bu deneyler on gün devam etti. Her defasında elektronik cihazın kaydettiği eğri büğrü çizgiler dikkatle incelendi. Ve şu sonuca varıldı: Rüya, uykunun yüzde yirmilik bir bölümünü teşkil etmektedir. Bu durumda ; sekiz saat uyuyan bir insanın uykusunun ilk saati ağır ve rüyasız geçmektedir. Bundan sonraki on dakika içinde rüya görülmekte ve sonra yine bir buçuk saat sürecek ağır uyku devresi başlamaktadır. Sonra yirmi dakikalık bir rüya ve yine bir buçuk saatlik ağır uyku... Uykunun bundan sonraki kısmında ise otuz dakikalık bir rüya faslı daha vardır.
    Nihayet yine uyku ve onu da uyanma takip eder.

    alinti:
    AlıntıAlıntı

 

 

Benzer Konular

  1. Port Nedir ?
    Von kyoto im Forum Internet ve Genel Konular
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 1.04.2008, 17:17
  2. Hiv nedir..
    Von asemo im Forum TDW Kafe
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 5.01.2008, 13:29
  3. Rüya Tabirleri...
    Von Batu55 im Forum TDW Kafe
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.12.2007, 01:39
  4. Tcp / Ip Nedir ?
    Von as11 im Forum Internet ve Genel Konular
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 5.06.2007, 02:20
  5. Merhaba Ben Geldim :) Rüya Meleği
    Von the_dream_angel im Forum Hoşgeldin
    Cevaplar: 14
    Son Mesaj: 10.04.2007, 17:12

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.718.601.772.82251 seconds with 18 queries Sayfa Boyutu (213834)