Adı lazım değil, bir başbakan, şoförünün kullandığı limuzin ile kırsal
alanda hızla yol almaktaymış.
Derken, yanından geçtikleri köyün domuz çiftliğinden kaçan bir domuz
yolun ortasına çıkmış.
Şoför direksiyonu kırsa da domuza çarpmayı engelleyememiş.
Domuz ölmüş.
Durmuşlar.
Başbakan şoföre talimat vermiş: "Git şu çiftliğe, domuzu öldürdüğünü
söyle, ne isterlerse ver."
Şoför arabadan inip çiftliğe gitmiş.
Aradan yarım saat geçmiş.
Geri dönmüş. Elinde bir şişe şampanya, yanaklarında rujlu öpücük
izleri, saçı başı darmadağın.
Başbakan hayret içinde şoföre sormuş: "Yahu ne oldu da bu kadar geç kaldın
?"
Şoför anlatmaya başlamış: "Çiftlik sahibi bir şampanya açtı, güzel
karısı beni yanaklarımdan öptü, hatta elime biraz da para
tutuşturdular..."
Başbakan sinirlenmiş: "Ne dedin ki onlara ?"
Şoför yanıtlamış: "Valla başbakanım, sadece doğruyu söyledim:
"Ben başbakanın şoförüyüm, domuzu öldürdüm. Onu haber vermek için geldim."
dedim