Bir gün bir antropolog, bir fizikçi, bir matematikçi, bir
kimyacý ve bir jeologdan oluþan grup bir bölgede araþtýrma yapmak için
açýk araziye çýkarlar...
Sonra bir anda yaðmur baþlar ve bunlar ýslanýp hasta olmamak
için yakýnlarda bulunan bir dað evine giderler...
Evin sahibi onlarý odada oturtur ve sýcak bir þeyler getirmek
için evin mutfaðýna gider...
Odada oturan grubun ilgisi bir anda sobaya çevrilir...
Çünkü adamýn sobasý yerden yarým metre yüksekte ve altýnda da
taþlar dizilidir...
Odadakiler bu durumu tartýþmay a baþlarlar.
Fizikçi :
- Köylünün sobayý yarým metre yükseðe kurmasýnýn nedeni
konveksiyon sayesinde odanýn daha çabuk ýsýnmasýný saðlamaktýr, der.

Kimyacý :
- Köylü, aktivasyon enerjisini varsayarak sobayý daha çabuk
yakmak için yarým metre yükseðe kurmuþ, der.

Jeolog :
- Köylü, bu bölgenin fay hattýna yakýnlýðýný bildiðinden bir
deprem esnasýnda sobanýn yere deðil de taþlarýn üzerine devrilmesini
ve dolayýsýyla yangýný önlemeyi amaçlamýþtýr, der...

Matematikçi :
- Köylü odayý daha verimli ýsýtmak için sobayý geometrik
açýdan odanýn tam ortasýna kurmayý amaçlamýþ, der.

Antropolog :
- Bu köylü eski dönemlerdeki ateþe tapmak dinine baðlý
olduðundan ateþe saygý mahiyetinde bu sobayý yarým metre yukarda
tutmuþ, der.

Bu esnada Köylü içeri girer... Hepsi birden sobayý neden yarým
metre yukarýda kurduðunu sorarlar... Köylü gayet saf bir þekilde þöyle
cevap verir:
- Boru Yetmedi!