turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


4. sayfa - 9 sayfa var BirinciBirinci 12345678 ... SonuncuSonuncu
82 sonuçtan 31 ile 40 arası
  1. #31
    Vip Member kalkan99 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2012
    Bulunduğu yer
    Adana/Türkiye
    Mesajlar
    11.063
    Total 'Thanks' Received by This User :
    2 Bu Konu icin
    33.637 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    AlıntıAlıntı

  2. Teşekkür edenler:

    goenenly (14.04.2018) , iyikosan (13.04.2018)

  3. #32
    Senior Member Sami Ertaga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Bulunduğu yer
    GAZİANTEP
    Mesajlar
    2.649
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    570 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Miraç Kandili'niz mübarek olsun.
    Mega 180 cm hareketli parabol anten,
    24" motor kolu, Sharp beyaz LNB
    DM 900 UHD 4K - Open ATV 7.4
    AlıntıAlıntı

  4. Teşekkür edenler:

    iyikosan (13.04.2018)

  5. #33
    TDW Team-S-Mod. iyikosan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2014
    Mesajlar
    35.104
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    425.567 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun
    AlıntıAlıntı

  6. Teşekkür edenler:

    goenenly (14.04.2018)

  7. #34
    Senior Member goenenly - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2012
    Mesajlar
    390
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    377 Toplam

    Standart

    Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun...
    Friendly Forum
    Duo@4K
    AlıntıAlıntı

  8. Teşekkür edenler:

    iyikosan (13.04.2018)

  9. #35
    Senior Member atikveli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2012
    Bulunduğu yer
    Balıkesir
    Mesajlar
    172
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    234 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Kandiliniz mubarek,dualarınız kabul olsun...
    AlıntıAlıntı

  10. Teşekkür edenler:

    iyikosan (13.04.2018)

  11. #36
    Vip Member AspavA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2016
    Mesajlar
    1.948
    Total 'Thanks' Received by This User :
    1 Bu Konu icin
    5.642 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Miraç kandiliniz mübarek olsun.
    AlıntıAlıntı

  12. Teşekkür edenler:

    iyikosan (13.04.2018)

  13. #37
    Senior Member gökbörü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    119
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    98 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Lütfen bu makaleyi okumadan hic kimse cevap yazmasin!

    [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız][Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]


    KANDİL GECELERİ, İSLAM'DA VAR MI YERİ ?

    Bilgi kirliliği, beraberinde inanç kirliliğini getirir. İnanç kirliliği ise insanları felâkete götürür. Kandil gecelerine ait bilgiler de bilgi kirliliğinin bir parçasını oluşturmaktadır. Her duyulanı söylemek günah olarak yettiği gibi, her rivayet edileni "hadis" diye niteleyip insanlara aktarmak bunun da ötesi bir vebaldir. Üç Ayların Fazileti ile ilgili baştan aşağı uydurma ve hurafelerle dolu, ilgisiz, bilgisiz, belgesiz yazı yazılınca, bu konuya değinmem İslâmî ve insanî yönden zorunlu hale geldi.

    Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler; Osmanlılar döneminde II. Selim zamanından başlayarak, minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı için "Kandil" olarak anılmaya başlamıştır.(1)

    1. Kadir Gecesi

    Kur'ânî anlatımla " Bin aydan hayırlıdır" ifadesi, kesretten kinaye olup Kur'an indiği gecenin bir ömürden daha üstün olduğunun, dolayısıyla sayısız üstünlüğün ifadesidir. Kadir gecesi, zamanımızda Müslümanlarca ihya edilmeye çalışıldığı gibi herkesçe bilinen bir gece olmayıp, aksine gizlenmiştir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bile Kadir gecesinin Ramazanın kaçıncı gecesi olduğunu bilmiyordu.

    Kadir gecesinin ihyası ile ilgili olarak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden bir dua haricinde herhangi ibadet tavsiye edilmemiştir. Fakat Âişe validemizin bildirdiğine göre Peygamberimiz Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde geceleri ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırır ve itikâfa girerdi. (2)

    Bir gün Âişe validemiz, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve selleme: "Ey Allah'ın elçisi! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu anlarsam o gece nasıl dua edeyim?" diye sormuş, Peygamberimiz de ona: "Şu duayı oku" buyurmuştur:

    "Allahım! Sen affedicisin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet." (3)

    2. Beraat Gecesi / Kandili

    Beraat gecesinin fazileti ile ilgili olarak da Peygamberimizden nakledilen birkaç hadis bulunmaktadır. Peygamberimizin ve sahabe-i kiramın mescidlerde bu geceyi ihya etmek için toplandığı, özel dualar ettikleri, bugün özellikle ülkemizde olduğu gibi bu geceye has namaz kıldıkları şeklinde tek bir rivayet dahi gelmemiştir.

    "Kaynakların be*lirttiğine göre Berat gecesine ait özel bir namaz yoktur. Yüz rek'at namaz olduğu rivayetiyle ilgili Ali el-Kârî, bu rivayetin uydurma olduğunu belirterek Berat gecesi namazının h. 400 (m. 1010) yılından sonra Kudüs'te ortaya çıktığını kaydetmektedir. Bu namazın ilk defa h. 448 (m. 1056) yılında Kudüs'te Mescid-i Aksâ'da kılındığına ve zamanla yaygınlık ka*zanarak sünnet gibi telakki edildiğine dair bir rivayet de nakledilmektedir." (4)

    3. Regaib ve Mirac Kandilleri

    Recep ayında bulunan Regaib ve Mirac kandilleri ve faziletleri hakkında da herhangi bir delil bulunmamaktadır. Özellikle tasavvufi eserlerde yer alan, Bazı eserlerde Peygamber efendimizin Regaib gecesinde ana rahmine düştüğü doğrultudaki ifadelerin doğru olması bir yana ayıptır, Hz.Amine anamıza ve Peygamberimize saygısızlıktır.Recep ayının ilk Perşembe günü oruç tutup gecesinde Regaip namazı adıyla bir namaz kılmanın sevap olduğu ve bu gecenin birçok faziletinin bulunduğu yönündeki rivayetlerin "asılsız" olduğu hadis âlimlerince belirtilmiştir.

    Bir de halk arasında "üç aylar" olarak bilinen Recep, Şa'ban ve Ramazan ayları hakkında rivayet edilen: "Recep Allah'ın ayıdır, Şa'ban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." Sözü hakkında âlimlerin çoğu "bu uydurmadır" demiştir. Ayrıca yine Recep ayının fazileti hakkında: "Kim o ayda şu kadar namaz kılarsa ona şu kadar sevap verilir, kim o ayda istiğfar ederse ona şu kadar ecir verilir." Şeklinde hadis diye rivayet edilen sözlerin hepsi mübalağadır, hepsi âlimler tarafından tekzib edilmiştir. Özellikle Regaip gecesi ile ilgili olarak halk arasında meşhur olan Regaip namazıyla ilgili rivayeti, 1023 (h. 414) yılında vefat eden Ali b. Abdullah b. Cehdâm isimli Mekkeli sûfî bir zatın ihdas ettiği / ortaya çıkardığı kaynaklarda belirtilmektedir. Yine kaynaklarda Regaip gecesiyle ilgili özel ibadet ve kutlamaların hicri 4. yüzyılda (miladi 10. yy) ortaya çıktığına ve bu gecenin ilk defa "kandil" olarak kutlanmasına hicri 448 (m. 1056) yılında Kudüs'te, 480 (m. 1087) yılında da Bağdat'ta kutlanmaya başladığına dikkat çekilmektedir.

    "İslam âlimlerinin büyük bir kısmı Hz. Peygamber, sahâbe ve tâbiîn dönemlerinde Regaib kandilinin bilinmediğini, kandil geceleri kutlanmasının diğer dinlerin tesiriyle ortaya çıktığını, dolayısıyla bu gecede özel bir ibadet yapmanın dinde yeni ibadet ihdası anlamına geleceğini, Resul-i Ekrem tarafından genel olarak bidatlerin yasaklanmasının yanı sıra Cuma günü ve gecesi özel bir ibadet yapılmasının da yasaklandığını,(5) bu sebeple Regaib günü ve gecesinde muayyen ibadetler yapmanın dinen sakıncalı olduğunu belirtmişlerdir." (6)

    Yalnız Recep ve Şa'bân ayları hakkında bir kaç söz söylenmesi gerekmektedir: Recep ayı "dört haram ay"dan bir tanesidir. Diğerleri Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Bu aylarda savaşmak haram kılınmıştır. Dolayısıyla bu ayların diğer aylara göre bir fazileti bulunmaktadır. Âlimler bu aylarda oruç tutmanın müstehab olduğunu söylemişlerdir. Fakat Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden ve ashab-ı kiram'dan "özellikle" bu ayda oruç tutmanın faziletine dair herhangi bir sahih rivayet nakledilmemiştir.

    Şa'bân ayına gelince: Sahih rivayetlere göre Peygamberimizin Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Şa'bân ayıdır. Üsâme b. Zeyd (r.a) şöyle bir hadis rivayet etmiştir: "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Şa'bân ayında tuttuğu orucu hiçbir ayda tutmamıştır.

    4. Mevlid Kandili

    Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan Rebiulevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtimî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır. Eyyûbîler döneminde birçok tören ve bayram kaldırılmış olduğundan Mevlid kutlamaları Erbil Atabegi Begteginli Muzafferuddin Kökböri (ö. 629/1232) tarafından büyük törenlerle yeniden kutlanmaya başlamıştır. Peygamber Efendimizin doğum günü olan bu günün / gecenin faziletine dair de herhangi bir delil mevcut değildir.

    Değerlendirme

    Dinde sonradan ortaya çıkan ve hakkında herhangi bir delil bulunmayan bu gibi durumlar hakkında Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

    "İşlerin en kötüsü sonradan ihdas edilenler / ortaya çıkarılanlardır." (7)

    "Sonradan ihdas edilen her şey bid'attir" (8)

    "Her bidat dalalettir, her dalalet de ateştedir." (9)



    İmam Malik'in konuyla ilgili şu sözünü hatırlamakta da büyük fayda vardır:

    "Kim, bu ümmet içerisinde (din adına) geçmişte olmayan bir şey ihdas ederse (ortaya çıkarırsa) bu kişi, Hz. Peygamber'in Allah tarafından kendisine verilen risalet (elçilik) görevine ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü Allah Teala "…Bugün dininizi olgunlaştırdım; size olan nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâm'ı uygun gördüm…" (Mâide, 5/3) buyurmuştur. Bu yüzden, o gün din olmayan (dine dâhil olmayan) şey bugün de din olamaz!" (10)

    Sonuç olarak şu söylenebilir ki; ne Kur'an'da ve ne de sünnette bugün geniş halk kitleleri tarafından kutlanan kandil gecelerine işaret vardır. Bu gecelerde, diğer gecelerden farklı olarak Peygamberimizin belli bir rekât sayısı ile namaz kıldığına dair bize gelen sağlam bir rivayet yoktur. Mübarek kabul edilen bu geceler, Peygamber Efendimiz ve ashabından çok sonra Mısır ve Kudüs'te kutlanmaya başlanmış, daha sonra İslam dünyasının çeşitli bölgelerine yayılmıştır. Bu kutlamalar kesinlikle İslam'ın bir emri veya bir tavsiyesi değildir. Müslüman toplumlar tarafından ortaya çıkarılmış ve gelenek haline gelmiştir. Osmanlı padişahlarından II. Selim döneminden itibaren ‘kandil' adını alan bu geceler miraciye, regaibiye, mevlüt gibi çeşitli etkinliklerle ihya edilmiştir. Kandil gecelerini kutlayan her toplum kendi kültüründen bir şeyler eklemiş ve böylece bu geceler gelenekselleşmiştir. Günümüzde de kandil geceleri halk camilere akın etmekte, kandil simidi ve tebrikleşmelerle son derece yoğun bir şekilde kutlanmaya devam etmektedir

    Bu gibi gecelere milli piyango vasfı gibi bir vasıf atfedilmesi fevkalâde yanlıştır. Yılbaşı piyangosu gibi belli gün ve gecelerdeki ibadetlerin, diğerlerine nazaran kat kat üstün olmasına inanmak İslâm mantığı ile bağdaşmaz. Geceleri kutlayalım, bunun faydası var, zararı yok ama İslâmî öğreti ile, örf ve adetleri karıştırmayalım lütfen.

    __________________________________________________ ________ 5 Mayıs 2011

    ( 1) Nebi Bozkurt, "Kandil", Diyanet İslam Ansiklopedisi (DİA), İstanbul, 2001, c. 24, s. 300.

    (2) Buharî, Fadlu Leyleti'l-Kadr 5, Müslim, Îtikâf 8, (1175); Ebu Dâvud, Salât 318; Tirmizî, Savm 73; Nesâî, Kıyâmu' l-Leyl 17.

    (3) Tirmizi, Daavât, 84

    (4) İhyâ, el-Mecmû ve el-Esrâru'l-Merfûa gibi kaynaklardan naklen; Halit Ünal, "Berat Gecesi", DİA, c. 5, s. 475.

    (5) Müslim, Sıyâm, 146 (1143).

    (6) Hamdi Tekeli, "Regâip Gecesi", DİA, c: 34, s: 535.

    (7) Müslim, Cuma, 43

    (8) Nesâi, Îdeyn, 22; İbn Mâce, Mukaddime, 7.

    (9) Müslim, Cuma, 43; Ebu Davud, Sünnet, 6.

    (10) Ebu Muhammed İbn Hazm, el-İhkâm, fî Usûli'l-Ahkâm, Dâru'l-hadîs, Kahire, 1984, c: 6, s: 225, (Sül. Vkf.)
    AlıntıAlıntı

  14. #38
    Senior Member gökbörü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    119
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    98 Toplam

    Standart Regaib Gecesine Referans Olan Ayet

    [COLOR="#696969"][COLOR="#000000"][Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]
    Hasan Karagüzel
    [SIZE=5]
    Regaib Gecesine Referans Olan Ayet





    Kandil gecelerinin İslam'da yeri var mı, Regaip nedir ne değildir konusu üzerinde duracağım.

    Niçin mi?

    Bir önceki Cuma, (25 Nisan 2014) Cuma namazını cenaze vesilesiyle Adapazarı merkezdeki bir camide kıldım.

    Hutbeyi okuyan hoca efendi, sözü üç aylar ve reğaib gecesine getirerek bu geceye referans olan ayeti ortaya koyunca çoğu Cuma namazlarında olduğu gibi cumam yine sıkıntı ile geçti maalesef.

    Cami imamı, reğaib gecesine güya referans olan şu ayeti okudu:


    "Yalnız Rabbine yönel" ( 94/ İnşirah 8)

    Hani ' gel buradan yak' denir ya işte böyle bir şey.

    Yönelmek tabi ki Rabbe olacaktır.

    Bunun reğaib gecesiyle ne alakası var?

    Bu ayet Reğaib gecesiyle ilgili olmuş olsa ne olur biliyor musunuz?

    Reğaib gecesinde 'Rabbe yönel' demek olur.

    Yalnız Reğaib gecesinde mi Rabbe yönelinecek?

    Bu nasıl bir anlayıştır?

    Birilerinden aferin alayım derken Allahın gazabını almamalıyız!

    Allah aşkına bu ayet "rağbet etmek, yönelmek" anlamına gelen رغب kökünün türevini taşıdı diye reğeib gecesiyle irtibatlandırılması nasıl izah edilecek?

    Vallahi, hesab günü bazıları için çok zor olacaktır.

    Dinimizde bir şeyin var olması için Kuranda yeri olması ve Peygamberimizin uygulamalarında yer bulması gerekir.

    Kuranda yoksa, Peygamberimizin as uygulamalarında mevcut değilse bunu var demenin imkanı yoktur.

    Herkes bir şeyler yazabilir, okuduğu her şeyi doğru zannedebilir.

    Bu yazıya ters ifadelerin bulunduğu kes yapıştır vari yazıları okuyabilirsiniz.

    Söylediklerimi ve söyleyeceklerimi, yazdıklarımı ve yazacaklarımı her ortamda isteyen herkesle tartışmaya hazırım.

    Hele bu tartışma, canlı yayında olursa daha da güzel olacaktır.

    İslami bir konudan bahsedenler kaynak göstermek zorundadırlar.

    Kuran ve Kurana uygun olan Peygamberimizin uygulamaları dışında birtakım uygulama veya örf adetleri aklı başında olanlar kaynak (mehaz) diye gösteremezler.

    Hele hele, Peygamberimizden yüz yıllar sonra ortaya konan bir takım uygulamaları islamdan saymak akıl işi değildir, sapıklıktır.

    Reğaib gecesi, örf ve adetlerimizde vardır, İslam öğretisinde yoktur.

    İnsanların kabulleri yanlış olsa da doğru olmadığını söyleyip inandırmak fevkalade zor bir iştir.

    Bununla kalmaz, önemli oranda tepki almaya da hazır olmalısınız.

    İdeal sahibi insanlar bu tepkilere aldırış etmeden doğruların yanında yer alan insanlardır.

    Durup dururken kendimi hedefe koymak gibi bir yanlışın içinde asla olmam, olamam.

    Yıllardır dinlediğiniz, izlediğiniz, okuduğunuz bu kardeşiniz, olmadık yerde kendini hedef tahtası yerine koyması için aklını kaybetmesi gerekir.

    İnsanlara şirin gözükeyim deyip var olmayanı var demek sahte inanç sahiplerinin işidir.

    Hele hele bu söylem, İslami konuda ise bunu yapmak Allahtan utanmamaktır.

    Allahtan hayâ eden ve bir gün ona hesap vereceğine iman edenler doğruları söylemekten çekinmezler.

    Yaptıklarımızdan, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan, söylediklerimizden, söylememiz gerekirken söylemediklerimizden bir gün gelecek hesaba çekileceğiz.

    İşte bu inanca samimi olarak sahip olanlar, insanların değil Allahın ne diyeceğini hesap eden insanlardır.

    Yüce Mevlam şahid olsun ki her yazımı bu duygu ve inançla sizler için hazırladım ve böyle devam edeceğim.

    Hasan Hoca hiçbir zaman sizi aldatmadı ve aldatmayacak.

    Bilhassa İslami konularda sizi aldatmanın, Allahı aldatmaya kalkmakla eş anlam taşıdığının farkındayım.

    Bendeniz, Peygamberimin yaşadığı zamanda uygulanan İslamı arıyorum.

    Peygamberimin zamanındaki İslama aşığım aşık!

    Geleneksel İslam ile gerçek İslamın bir birine zıt olduğunu ve bunların birbirine karıştırılmaması gerektiğini her zaman ifade etmişimdir.

    İşte, Peygamberimizin İslami öğretisinde olmadığı halde çok sonraları ortaya çıkan, elektrik olmadığından Osmanlı döneminde bu gecelerde minarelerde kandil yakıldığı için kandil geceleri diye adlandırılan geceler örf ve adetlerimizle ilgili gecelerdir.

    Kandilin mübarek olsun diyen ileri derecedeki dostlarıma:

    Benim kandilim yok, filorasanım var diyerek latife yaptığım olmuştur.

    Peygamberimiz (as) zamanında adlarından bir kere bile bahsedilmeyen, Peygamberimizden takriben 350 yıl sonra Mısır'da, Şii Fâtimî Devleti döneminde kutlanmaya başlanan bir geleneği nasıl olur da İslamdan sayabilirim?

    Kınayan kınasın, gıybetimi yapan yapsın, hamdolsun ahiret var, hesap var.

    Bunları izah etmemin sebebi ise kardeşlerimin bilmedikleri konuda gıybet yaparak günaha girmemeleridir.

    Gıybetten dolayı kardeşlerimin günahımı yüklenmesini arzu etmiyorum.

    İsterim ki hiç kimse başkasının günahını almasın kendi günahı ile baş başa kalsın.

    Ben doğruları söyledim, söyleyeceğim, kim ne söylerse söylesin umurumda değil.

    Bilgi kirliliği, beraberinde inanç kirliliğini getirir. İnanç kirliliği ise insanları felâkete götürür. Kandil gecelerine ait bilgiler de bilgi kirliliğinin bir parçasını oluşturmaktadır. Her duyulanı söylemek günah olarak yettiği gibi, her rivayet edileni "hadis" diye niteleyip insanlara aktarmak bunun da ötesi bir vebaldir.

    Değerli okurlarım bilir ki doğruluğuna kesin inanmadığım bir konuda iddialı olmam.

    Sizlere her zaman doğruları söyledim ve söylemeye devam edeceğim.

    Bu hususta kınayanların kınaması asla önemli değildir.

    Allahlın kınaması önemlidir.

    O, razı olduktan sonra gerisi hiç ama hiç önemli değil.

    Yazdıklarıma, söylediklerime karşı çıkanlar olacağını çok iyi biliyorum.

    Onlara diyorum ki:

    Belge getirin, belge ile konuşun.

    Bana göre, sana göre İslam olmaz, olamaz.

    Söylediklerimizden, söylememiz gerekirken söylemediklerimizden bir gün sorguya çekileceğiz.

    Onun içindir ki bir şey söyleyeceğimiz zaman bin düşünüp bir söylemeliyiz.

    Üstelik bu söyleyeceğimiz İslam'la ilgiliyse kılı kırk yarmalıyız.

    Yani sizin anlayacağınız, belge ile konuşacağız.

    ÜÇ AYLAR

    Hicri ve kameri aylar arasında " üç aylar " diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylar olarak kabul edilirler. Bu ayların Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının sebepleri arasında, rivayetlere göre Hz. Peygamberin bu aylar hakkında verdiği haberler gösterilİyor.

    Üç aylar hakkında rivayet edilen hadislerin tamamına yakını ya zaif yâda uydurma haberlerdir.

    Mesela Peygamberimiz Receb ayı girince," Alladım! Receb ve Şabanı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır" diye dua ettiğine dair rivayet zaif olup sahih bir rivayet değildir.(bak. Diyanet İslam Ansikl).

    Diyanet Ansiklopedisinde bu rivayetin sahih olmadığı söylenir ama beri taraftan diyanet görevlileri bu ve buna benzer rivayetleri tesirli olsun diye söylemekten çekinmezler.

    Üç Ayların Fazileti ile ilgili baştan aşağı uydurma ve hurafelerle dolu, ilgisiz, bilgisiz, belgesiz yazılar yazılıp TV ekranlarında diğer konularda olduğu gibi bu konuda da belgesiz, uydurma bilgiler aktarılınca, konuya değinmem İslâmî ve insanî yönden zorunlu hale geldi.

    KANDİL GECELERİ

    Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler; Rabiulevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid, Recep ayının ilk cuma gecesi olan Regaib, yine Recep ayının yirmiyedinci gecesi olan Mirac, Şaban ayının on beşinci gecesi olan Beraat ve Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olan Kadir Gecesidir.

    Kandil geceleri denen gecelerde özel bir ibadet yoktur.

    İbadet ve tevbeyi özel gün ve gecelere hasretmek İslam'a aykırıdır, cehalettir.

    Geceler içinde doğru olan sadece KADİR Gecesidir.

    Kadir gecesi Ramazan ayının içindedir.

    Peygamberimiz bile Ramazan ayının kaçında olduğunu bilmezken bizler onu biliyor ve Ramazanın 27. Gecesinde olduğunu ilan ediyoruz maalesef.

    Kadir gecesinin faziletini anlatan ve aynı adla anılan sürede Kuranın inişine, dolayısıyla İslam'ın doğuşuna vurgu yapılmaktadır.

    Gerek Resulüllah gerekse Ashap döneminde (kadir gecesiyle ilgili) kutlama niteliğinde herhangi bir etkinliğe rastlanmamıştır( Diyanet, İslam Ansiklop. KANDİL Mad. C. 24, s.300-301)

    Kuran ise 610 tarihinde Ramazan ayının bir gecesinde inmeğe başlamıştır.

    O geceye KADİR Gecesi denmektedir. Bir defa inmeğe başlamıştır. Bunun tekrarı yoktur. İnsanlar, her yıl yaş günlerinde yeniden doğmadıkları gibi her sene Ramazan ayında Kuran inmez.

    Bu geceler, Peygamberimiz zamanında, Ashab zamanında, Emeviler, Abbasiler zamanında bugünkü manada bilinmiyordu.

    Peygamberimizin hicretinden 350 yıl sonra Mısır'da Şii Fatımi Devleti zamanında ilk olarak kutlanmaya başlanmış.

    Kitaplarda yazıldığına göre Fatımiler zamanında ilk ortaya çıkışı kendi devlet başkanlarının doğum gününü idrak etmek, kutlamak için idi.

    Bunu, dini temele oturtmak ihtiyacını hissettiler.

    Durup dururken bir şey çıkarsalar millet, bu da nerden çıktı deyip karşı çıkacaktı.

    Önce Peygamber efendimizin doğum gecesini kutlamak ihtiyacını duydular ki tepki almasınlar.

    İşte Mevlid Gecesi böylece ortaya çıkmış oluyor ki kendi başkanlarının doğum gününe zemin hazırlansın.

    Sonraları diğer geceler kutlanmaya başlanıyor.

    Mevlid ve Regaib geceleriyle ilgili ne hadis ne de Sahabe sözü vardır.

    Şabanın 15. Gecesi olan ? ki Berat Gecesi deniyor- geceyle ilgili Nesai de ve diğer Kütüb-ü Sitte veya Tis'a diye bilinen kitablarda bir iki rivayet vardır.

    İslam âlimleri, bunlarla amel edilemeyecek kadar zaif olduklarını belirtirler.

    Ebu Bekr İbn Arabi ? ki Tirmizinin şerhini yapan kişi olup Tirmizi de geçmektedir - bu konuda hiçbir sahih hadis yoktur diyor.

    Geriye kalan Mirac gecesi ise Kur'an da geçmesine rağmen Peygamberimiz ve Ashab bunun sene-i devriyelerini kutlamamış ve kutlanması için tavsiyede bulunmamıştır.

    Mirac gecesi olan Recep ayının 27. Gecesinin kutlanmasına dair elimizde hiçbir delil yoktur.

    Bu geceleri kutlamak takvalığın gereğidir diyenlere derim ki, ne yani Peygamberimiz takva sahibi değil miydi?

    Muhtemeldir ki bu fikre sahip olanlar Peygamberimizi görseler muttaki olmadığını söylerler.

    Ülkemize has, kandil geceleri diye bilinen geceler; Osmanlılar döneminde II. Selim zamanından başlayarak, minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı için "Kandil" olarak anılmaya başlamıştır.( Diyanet İslam Ansiklopedisi (DİA), İstanbul, 2001, c. 24, s. 300.)

    REGAİB KANDİLİ:

    Regaib reğibenin çoğulu olup "bol sevap ve mükafaat, faziletli amel" anlamlarına gelir.

    Regaib, Arapça bir kelimedir ve "reğabe" kökünden gelmekte olup:

    1-Rağbet olunun şeyler, ikram, ihsan, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak ve onu elde etmek için çaba sarf etmek manalarına gelir.

    2-Regaib,özellikle Maliki fıkıh kaynaklarında sünnetin mukabili olarak ' müstehap, nafile ibadet (farz namazlarla beraber kılınan revatib sünnetleri dışındaki nafile namazlar) anlamlarında kullanılır.

    Regaib,hicri takvime göre yedinci ay olan recebin ilk perşembesini cumaya bağlayan geceye ad olmuştur.

    Regaib kelimesi Kur'an da geçmemektedir. Ancak "رغب reğabe" den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur'an da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe" nin ifade ettiği mana için kullanılmaktadır.(el-Bakara,2/130; el-Nisa, 4/127; et-Tevbe ,9/59,120; Meryem,19/46; el-Enbiya,21/90; el-Kalem,68/32; el-İnşirah, 94/8)

    Recep ayında bulunan Regaib ve Mirac kandilleri ve faziletleri hakkında da herhangi bir delil bulunmamaktadır.

    Hz. Muhammed (as)in Receb in ilk Perşembe gününü oruçla geçirdiği ve Cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere on iki rekât namaz kıldığı kabul edilir. Fakat bu rivayetlerin herhangi bir dayanağı yoktur, uydurma rivayetlerdir.

    Daha da ileri gidilerek özellikle tasavvufi eserlerin bazısında yer alan, Peygamber efendimizin Regaib gecesinde ana rahmine düştüğü doğrultudaki ifadeler, doğru olmaması bir yana ayıptır, Hz.Amine anamıza ve Peygamberimize saygısızlıktır.

    Asıl itibariyle mübarek gece saydığımız herhangi bir gecede Peygamberimizin belli bir rekât sayısı ile namaz kıldığına dair bize gelen sağlam bir rivayet yoktur. Müslümanlar arasında, Regaib gecesinde on iki rekât namaz kılma alışkanlığı, ilk kez XII. yüzyılın başlarında görülmüştür.

    Böyle rekât sayısı belli bir namazın kılınması fıkıh âlimleri arasında tartışma konusu olmuştur. Âlimlerin ekseriyeti aslında böyle bir namazın olmadığı kanaatinde birleşmişlerdir.

    Tartışmaya dahi gerek yok. Doğrusu böyle bir namaz sünnet değil, bidat dır.

    Recep ayının ilk Perşembe günü oruç tutup gecesinde Regaip namazı adıyla bir namaz kılmanın sevap olduğu ve bu gecenin birçok faziletinin bulunduğu yönündeki rivayetlerin "asılsız" olduğu hadis âlimlerince belirtilmiştir.

    İbnü'l-Cevzi, Regaib orucu ve namazıyla ilgili hadisin Zahid Ebü'l ?Hasan Nureddin Ali b. Abdullah b. Cehdam ( ö.414/1024) (isimli Mekkeli sûfî bir zat) tarafından uydurulduğunu ve hadisin başka hiçbir kaynakta geçmediğini belirtir (el-Mevzu'at, II, 47).

    Yine kaynaklarda Regaip gecesiyle ilgili özel ibadet ve kutlamaların hicri 4. yüzyılda (miladi 10. yy) ortaya çıktığına ve bu gecenin ilk defa "kandil" olarak kutlanmasına hicri 448 (m. 1056) yılında Kudüs'te, 480 (m. 1087) yılında da Bağdat'ta kutlanmaya başladığına dikkat çekilmektedir.

    "İslam âlimlerinin büyük bir kısmı Hz. Peygamber, sahâbe ve tâbiîn dönemlerinde Regaib kandilinin bilinmediğini, kandil geceleri kutlanmasının diğer dinlerin tesiriyle ortaya çıktığını, dolayısıyla bu gecede özel bir ibadet yapmanın dinde yeni ibadet ihdası anlamına geleceğini, Resul-i Ekrem tarafından genel olarak bidatlerin yasaklanmasının yanı sıra Cuma günü ve gecesi özel bir ibadet yapılmasının da yasaklandığını ( Müslim, Sıyâm, 146 (1143), bu sebeple Regaib günü ve gecesinde muayyen ibadetler yapmanın dinen sakıncalı olduğunu belirtmişlerdir." ( "Regâip Gecesi", Diyanet İslam Ansklop., c: 34, s: 535).

    DEĞERLENDİRME

    Siz kıymetli kardeşlerime kendi görüşlerimi değil, Diyanet İşleri tarihinde en büyük eseri olan " İslam Ansiklopedisi" nin cilt ve sayfa numarasını kaynak göstererk Peygamberimizin hayatında bu gecelerin anılmadığını, yer almadığını aktardım.

    Dinde sonradan ortaya çıkan ve hakkında herhangi bir delil bulunmayan bu gibi durumlar hakkında Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

    ..ve şer-el umuri muhdesatüha "İşlerin en kötüsü sonradan ihdas edilenler / ortaya çıkarılanlardır." (Müslim, Cuma, 43)

    ... ve küllü muhtesatün bidatün "Sonradan ihdas edilen her şey bid'attir" (Nesâi, Îdeyn, 22; İbn Mâce, Mukaddime, 7.)

    ... ve küllü bidatin dalaletün ve küllü dalaletin finnar "Her bidat dalalettir, her dalalet de ateştedir." (Müslim, Cuma, 43; Ebu Davud, Sünnet, 6.)

    İmam Malik'in konuyla ilgili şu sözünü hatırlamakta da büyük fayda vardır:

    "Kim, bu ümmet içerisinde (din adına) geçmişte olmayan bir şey ihdas ederse (ortaya çıkarırsa) bu kişi, Hz. Peygamber'in Allah tarafından kendisine verilen risalet (elçilik) görevine ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü Allah Teala "...Bugün dininizi olgunlaştırdım; size olan nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâm'ı uygun gördüm..." (Mâide, 5/3) buyurmuştur. Bu yüzden, o gün din olmayan (dine dâhil olmayan) şey bugün de din olamaz!" (Ebu Muhammed İbn Hazm, el-İhkâm, fî Usûli'l-Ahkâm, Dâru'l-hadîs, Kahire, 1984, c: 6, s: 225, (Sül. Vakf.)



    Sonuç olarak şu söylenebilir ki; ne Kur'an'da ve ne de sünnette bugün geniş halk kitleleri tarafından kutlanan kandil gecelerine işaret vardır. Bu gecelerde, diğer gecelerden farklı olarak Peygamberimizin belli bir rekât sayısı ile namaz kıldığına dair bize gelen sağlam bir rivayet yoktur. Mübarek kabul edilen bu geceler, Peygamber Efendimiz ve ashabından çok sonra Mısır ve Kudüs'te kutlanmaya başlanmış, daha sonra İslam dünyasının çeşitli bölgelerine yayılmıştır.

    Bu kutlamalar kesinlikle İslam'ın bir emri veya bir tavsiyesi değildir. Müslüman toplumlar tarafından ortaya çıkarılmış ve gelenek haline gelmiştir. Osmanlı padişahlarından II. Selim döneminden itibaren 'kandil' adını alan bu geceler miraciye, regaibiye, mevlüt gibi çeşitli etkinliklerle ihya edilmiştir. Kandil gecelerini kutlayan her toplum kendi kültüründen bir şeyler eklemiş ve böylece bu geceler gelenekselleşmiştir. Günümüzde de kandil geceleri halk camilere akın etmekte, kandil simidi ve tebrikleşmelerle son derece yoğun bir şekilde kutlanmaya devam etmektedir.

    Bu gibi gecelere milli piyango vasfı gibi bir vasıf atfedilmesi fevkalâde yanlıştır. Yılbaşı piyangosu gibi belli gün ve gecelerdeki ibadetlerin, diğerlerine nazaran kat kat üstün olmasına inanmak İslâm mantığı ile bağdaşmaz.

    6/ Enam 160. Ayetini unutmayalım:

    "Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar".

    Herkesin, doğruluğuna bakmadan şuradan buradan okumasıyla, ana-babasından duymasıyla oluşan yanlış bilgilere İslami bilgi veya hüküm demek Allaha iftira atmaktır.

    İslam'ı ortaya koyan Allah, onu en iyi şekilde yaşam alanında tatbik eden ise Resulüllahtır.

    İslam'ın ana kaynağı, rivayetler değil, Kur'an'dır.

    Hadislerin Kur'an'a uygun olma mecburiyeti vardır.

    Kur'ana uygun olmayan rivayetlere aldanmayın, onlara hadis demeyin.

    İnsanlar, uyguladıkları şeylerin zamanla doğru olduklarına inanırlar.

    Milletimizin İslama ters olmayan örf ve adetlerine her zaman saygılıyım.

    Saygı duymak ayrı, bunları İslamın gereği görmek, İslami öğreti demek ise apayrı şeydir.

    Gelenekleri, örf ve adetleri İslam'dan saymayalım.

    İslâmî öğreti ile örf ve adetleri karıştırmayalım lütfen.

    Bu ay ve geceleri vesile kılıp kötü alışkanlıklardan kaçınmak, Kur'anı rehber edinmek için dönüm noktası yapmak tabidir ki tavsiye edilir, hoş karşılanır.

    Ama, bu dönüşüm için böyle geceleri beklemek İslami değildir.

    Bu gece Allahın rahmeti sağanak halinde yağar' gibi ifadeler Allaha iftiradır.

    Ne yani, rahmetin sağanak sağanak yağması bu gecelere mi aittir?

    Diğer gecelerde Allah haşa cimri mi davranıyor?

    Bütün gün ve geceleriniz hayırlı olsun, hayırla dolsun değerli kardeşlerim.

    Yöneldiğimiz tek varlık belli zamanlarda değil her zaman Rabbimiz olsun inşallah!
    Konu gökbörü tarafından (13.04.2018 Saat 20:10 ) değiştirilmiştir.
    AlıntıAlıntı

  15. #39
    Senior Member SABIR39 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Bulunduğu yer
    Philippines
    Mesajlar
    740
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    256 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Mirac kandiliniz mübarek olsun
    AlıntıAlıntı

  16. #40
    Senior Member yeerken - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2008
    Mesajlar
    294
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    81 Toplam

    Standart Cevap: Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.

    Miraç Kandilimiz Mübarek Olsun
    AlıntıAlıntı

 

 
4. sayfa - 9 sayfa var BirinciBirinci 12345678 ... SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun
    Von himm im Forum Hakkın Yolu
    Cevaplar: 25
    Son Mesaj: 4.02.2012, 21:36
  2. Mirac kandiliniz Mübarek olsun
    Von Duezceli im Forum TDW Kafe
    Cevaplar: 8
    Son Mesaj: 28.06.2011, 20:19
  3. Kandiliniz mübarek olsun
    Von TA69 im Forum TDW Kafe
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 8.07.2010, 18:30
  4. Mirac kandiliniz kutlu olsun
    Von yergun_002 im Forum TDW Kafe
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.07.2008, 21:10
  5. Mirac Kandiliniz Mübarek Olsun
    Von as11 im Forum TDW Kafe
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 11.08.2007, 10:40

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.714.667.753.72686 seconds with 24 queries Sayfa Boyutu (297045)