turk-dreamworld.com Sitesine Hoşgeldiniz.


4. sayfa - 6 sayfa var BirinciBirinci 123456 SonuncuSonuncu
60 sonuçtan 31 ile 40 arası
  1. #31
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Ayrilik-Bosanma Davalari

    Yurtdışında yaşayan yabancılar arasında görülen en büyük sorunlardan birisidir, boşanmalar. Kuşkusuz bunun çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Etrafımızda sürekli duyduğumuz bu tür davaların işleyişini ve nelerin yapılması gerektiğini kısaca buraya alıyoruz.

    Evli kişiler; evlilik birliğinin artık mümkün olmadığını kabullenmeleri durumunda, boşanmak için kaldıkları yerin Aile Mahkemesine başvurada bulunarak dava açarlar. Burada önemli olan evli kişilerin hangi ülkenin vatandaşı olduklarıdır, ki söz konusu olan hangi ülkenin hukuku odluğudur. Eğer eşlerden birisi alman ise boşanma davası Almanya’da açılabirlir. Fakat buna rağmen Almanya’da boşanma davası açmak zorunluluğu yoktur. Çünkü eşlerden birisinin Türkiye vatandaşı olmasından dolayı boşanma davası pekala Türkiye’de de açılabilir.

    Eşlerden birisinin Alman olmasından dolayı Almanya aile hukukuna göre ilgili mahkeme, taraflara en azından bir yıl ayrı yaşamalarını beyan eder. Taraflar bir yıl ayrı yaşadıktan ve her iki taraf boşanmayı kabul ettikten sonra evlilik birliğinin sarsılmış olduğu kabul görür. Taraflar üç yıl ayrı yaşadıktan sonra her halukarda evlilik birliğinin sarsılmış olduğu kabul görmekte, tersi iddia edilememektedir.

    Ayrıca Almanya aile hukukuna göre bir yıl ayrı yaşamadan da boşanmak mümkündür. Bunun için her iki tarafın anlaşarak mahkemeye birer dilekçe vermeleri gerekmetedir.

    Eşlerden birisinin birisi Türkiye vatandaşı olduğundan, Türkiye aile hukukuna göre boşanma davası açılabilir. Türkiye aile hukukuna göre eşlerin bir dönem ayrı yaşama zorunluluğu bulunmamaktadır. Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin, diğerinin davasını kabul etmesi halinde (anlaşmalı boşanma), evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Mahkeme boşanmanın mali sonuçları ve varsa çocukların durumu hususunda tarafların düzenlemesini uygun bulduktan sonra tarafları boşar.

    Boşanma davalarına; eşlerden birisinin nüfusa kayıtlı olduğu yerdeki Aile Mahkemesi yoksa Asli Hukuk Mahkemesi bakar. Taraflar kendileri veya vekalet verdikleri birer avukat aracılığıyla da başvuruda bulunabilirler.

    Türk medeni kanununa göre; zina, cana kast, pek fena muameleler, cürüm ve haysiyetsizlik, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin sarsılması veya müşterek hayatın yeniden kurulamaması boşanma gerekçeleri olarak kabul edilrler. Mahkeme tarafların boşadıktan sonra boşanma kararının ilgili nüfus müdürlüğüne ibraz edilmesi gerekmektedir.

    Türk medeni kanununa göre; boşanan kadın, boşandığı kocasının soyadını kullanamaz. Boşandığı kocasının soyadını kullanabilmesi için bu konuda hakimde karar alması gerekir. Koca, boşandığı eşine kendi soyadını kullanmasına izin vermeyebilir. Yine Türk medeni kanununa göre; boşanan erkek ise boşanma kararından sonra hemen evlenebilir. Kadın ise kanun gereği 300 günlük bekleme süresini doldurmadan evlenemez.

    Bunlara ek olarak: Alman mahkemelerinin verdikleri boşanma kararları doğrudan Türkiye’de icra edilememektedir. Ayrıca Türk mahkemelerinde de dava açmak zorunluluğu bulunmaktadır. Türkiye’de açılan tanıma / tenfiz davası denilen bu davalar, her ne kadar çekişmesiz de olsa, usul yönünden diğer davalarla aynı prosedüre tabidirler. Dolayısıyla davadaki usul işlemleri asıl dava kadar zahmetli ve uzayıcı olmaktadır.

    Bu tür davalarda genellikle yaşanan sorun ise yabancı mahkemeden alınmış boşanma kararlarının Türkiye’de nüfus siciline kayıt edilmemeleridir. Bu durum bilinmediğinden ancak yeni bir evlilik işlemi yapılacağı sırada öğrenilmekte ve zaman darlığı nedeniyle evlenmek istiyen kişiler mağdur olmaktadır. Bunun için yabancı ülkede alınan mahkeme kararının ve kesinleşme şerhi içeren belgenin Türkçe çevirisiyle birlikte, Türkiye’deki mahkemeye sunulması zorunludur. Aksi halde yabancı ülkede boşanmış kişi, Türkiye’de nüfus sicilinde halen evli gözüktüğünden yeni bir evlilik işlemi yapamayacaktır.

    Avrupa ülkelerindeki boşanmaya ilişkin mahkeme masrafları avukat ücretiyle beraber 4-5 bin Euro’yu bulmaktadır. Özellikle her iki tarafın da Türk olması halinde Türkiye’de dava açılması her yönden isabetli olacaktır.

    Özet olarak: Eşlerden birisi yabancı olsa dahi yabancı ülkede boşanma davası açmak zorunluluğu yoktur. Keza Türk Mahkemelerinin boşanma kararları yabancı makamlara sunulduğunda resmi geçerliliğe sahiptir. Böylece ayrıca tanıma / tenfiz davası açılmasına gerek kalmadan, doğrudan boşanma davası açılmış olunacaktır. Hatta eşlerden birinin yabancı olması halinde dahi, masrafın az olması nedeniyle Türkiye’de dava açılması tercih edilmelidir.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  2. #32
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    AB'de Serbest Yerlesim Hakki

    Bildiğiniz gibi AB üyesi ülkelerin vatandaşları serbest dolaşım ve yerleşim haklarına sahip bulunmaktalar. Türk vatandaşı olmanız ve Türkiye’nin AB üyesi olmaması nedeniyle, ne yazık ki istediğiniz AB üyesi bir ülkeye yerleşemezsiniz, ama Almanya’da sahip olduğunuz oturum sayesinde serbest dolaşım hakkına (3 aya kadar) sahipsiziniz. Çok özel durumlarda ve işveren olarak istediğiniz AB ülkesine yatırım yapabilirsiniz. Bunun için hangi ülke sözkonusu olacaksa, o ülkenin yerleşme hakkı için hangi şartları koştuğunu bilmek gerekmektedir. Bunun için Hollanda makamlarıyla ilişkiye geçmenizi öneririz.

    Öte yandan Almanya’da oturum sahibi birisi olarak bilmeniz gereken bazı önemli hususlar vardır. Oturma iznine sahip kişiler de yurt dışında uzun süre kaldıklarında, Almanya’daki haklarını kaybedebilirler. Yurt dışında geçirilen her tatil veya her ziyaret doğal olarak oturma haklarınızın yitirilmesi anlamına gelmez. Ama ilgili kişilerin yurt dışına çıkmaları geçici bir zamanı kapsamayıp, devamlılık kazanan bir durum ise (örneğin Almanya’daki konutu terk etme), Almanya’daki oturma izni yurt dışına çıkıldığı andan itibaren derhal ve otomatikman kaybolur. Bu gibi durumlarda yurtdışına geçici bir müddet için gidilse bile, tehlike vardır. Altı aydan fazla yurt dışında kalındığında, oturma veya yerleşme izni genellikle doğrudan kaybolur. Bundan dolayı uzun süreli yurt dışı ziyaretleri yapmak niyetinde iseniz, yabancılar dairesiyle durumunuzu konuşmanızda yarar vardır.

    Genel olarak: Hollanda’ya aile birliği ile yerleşmek isteyen birisinin sahip olması gereken şartlar kısaca şöyledir: 15 Mart 2006 tarihinden itibaren Hollanda’ya uzun bir süre için gelmek isteyen ve geçici oturum müsaadesine (MVV) ihtiyacı olan yabancıların bir kısmının, yerleşim temel bilgi sınavına girmesi gerekecektir. Bu durum Hollanda’daki bir şahısla aile oluşturmak isteyen veya Hollanda’da yaşayan aile fertleri ile yeniden birleşmek isteyen yabancılar için geçerlidir.

    Hollanda’da yaşayan kişi eşini yanına alabilmesi için en az 21 yaşını doldurmuş olması, yeterli büyüklükte bir konuta sahip olması ve 3500 Euro teminat ödemesi gerekmektedir.

    Hollanda’dan davet eden şahıs, Hollanda Adalet Bakanlığı’nın Göçmen ve Vatandaşlık Dairesine (IND), MVV müracaatı için başvurduğu takdirde işlem başlar. IND, müracaatın eksiksiz ve hatasız olup olmadığını inceler. IND, Hollanda’dan davet eden şahsın koşullarının yeterli olup olmadığını inceler. Olumlu bir karar verildiği takdirde, Elçilik veya Başkonsolosluk müracaat eden kişiye -koşullara uyması şartıyla- MVV’yi verebilir. Müracaat edenin, başvuru formunu doldurup gerekli belgeleri hazırlaması gerekir. Müracaat eksiksiz ve doğru bulunduğu takdirde Elçilik veya Başkonsolosluk MVV’yi verebilir.

    Yukarıdaki şartları yerine getirdiğiniz taktirde, dört aydan daha uzun bir süre Hollanda’da kalma niyetiniz varsa, oturmak istediğiniz belediyenin kişisel durum kütüğüne Hollanda’ya geldikten sonra beş gün içerisinde kaydınızı yaptırmak zorundasınız. Burada bazı istisnalar vardır. Eğer bu istisnalar sizin durumunuz için geçerli ise o zaman kaydınız gereksizdir: Hollanda’da ikamet etmeniz yasal olmalıdır. Yabancılar Polisi’nden ikamet izni almak zorundasınız.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  3. #33
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Almanya'da Emeklilik

    Bir kişinin emekliliğe hak kazanması için daha önce prim ödemiş ve sigorta hukuku ile ilgili kişisel koşulları yerine getirmiş olması gerekir. Emeklilik sigortası ödemeleri ancak sigortalının en azından belli bir süre için sigortaya üye olması durumunda talep edilebilir. Bu asgari sigorta süresi bekleme süresidir. Yaşlılık dolayısıyla emeklilik, iş gücü kaybından ötürü emeklilik ve dulluk aylığı haklarını edinmek için gerekli genel bekleme süresi, prim ödenen süreler ve yedek sürelerle birlikte toplam beş yıldır. İşsizlikten ötürü ya da yaşlılık dolayısıyla yarı zamanlı çalışmadan ötürü bağlanacak emeklilik aylığı için ve 60 yaşını dolduran kadınlara bağlanacak yaşlılık dolayısıyla emeklilik aylığı için bekleme süresi yine prim ödenen ve yedek sürelerle birlikte toplam 15 yıldır. Uzun süreli sigortalılar ve ağır engelli insanlar için emeklilik aylığı 35 yıllık bekleme süresini şart koşmaktadır. Bu süre için prim ödemeden muaf tutulan ve dikkate alınması gereken süreler de hesaba katılır. Prim ödeme muafiyeti olan süreler örneğin belli eğitim süreleri, hastalık ve işsizlik süreleridir.

    İş gücü kısmi kaybından ötürü emeklilik: Bu tür emeklilikler, sigortalının kısmen ya da tamamen iş gücü kaybına uğraması durumunda aylık kazancın yerini alır. Bunun için aranan ön şartlar şunlardır: İş gücü kaybı durumunda, sigortalının bu dönemden önceki son 5 yıl içinde (yedek bekleme süreleri, dikkate alınacak diğer süreler, çocuk eğitme dolayısıyla dikkat alınması gereken süreleri dahil olmak üzere) en az 36 ay zorunlu prim ödemiş ve iş gücü kaybına uğramadan önce 5 yıllık bekleme süresini doldurmuş olması gerekir. İstisna: İş gücü kaybı, genel bekleme süresinin yerine getirildiği sayılacak bir durum dolayısıyla meydana gelmişse, yukarda belirtilen ön koşul aranmaz.

    İş gücü kısmi kaybından ötürü emeklilik: Kısmi iş gücü kaybı, sigortalının sağlık nedenlerinden ötürü çalışma yetisinde azalma yaşaması ve bundan ötürü genel iş piyasasının olağan şartları altında günde en azından altı saat çalışamaması durumunda söz konusudur. Kısmi iş gücü kaybından ötürü bağlanan emeklilik aylığı iş gücü tam kaybı durumunda bağlanan emeklilik aylığının yarısına eşittir.

    2. İş gücü tam kaybından ötürü emeklilik: İş gücü tam kaybı, sigortalının sağlık nedenlerinden ötürü çalışma yetisinde azalma yaşaması ve bundan ötürü genel iş piyasasının olağan şartları altında günde en azından üç saat çalışamaması durumunda söz konusudur. Henüz en azından üç, ama artık her gün 6 saat çalışmayıp geri kalan çalışma kapasitelerini işsizlikten ötürü ücretli bir işte kullanamayanlara da iş gücü tam kaybından ötürü emeklilik aylığı bağlanır. İş gücü tam kaybından ötürü bağlanan emeklilik aylığı ağır engelli insanlar için malulen emeklilik durumunda bağlanan aylığa eşittir.

    Engelliler için iş gücü tam kaybından ötürü emeklilik: Beş yıllık genel bekleme süresini doldurmadan önce iş gücü tam kaybı olan ve o zamandan itibaren sürekli iş gücü tam kaybı olan sigortalıların, 20 yıllık bekleme süresini tamamlamaları durumunda iş gücü tam kaybından ötürü emeklilik hakkı vardır.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  4. #34
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yeni Yasal Uygulamalar

    1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe giren bazı yeni yasalar: Almanya’da 1 Temmuz’dan itibaren emeklilik, sağlık, yurt dışında cep telefonuyla yapılan görüşmeler, çocuk nafakası ve vergi numarası gibi bazı değişiklikler yapıldı.

    Buna göre: 10 bin Euro sınırı: AB ülkelerine giriş ve çıkışlarda nakit para bulundurma sınırı 15 binden 10 bin Euro’ya düşürüldü.

    Federal Almanya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan uyarıda, ülkeye girip çıkan kişilerin yanlarında en az 10 bin Euro nakit bulundurmaları durumunda, üzerlerindeki para miktarını kendilerine sorulmadan beyan etmek zorunda olduklarına dikkat çekildi. Beyanda bulunmayan kişilerin parasına el konulabileceği ve paranın nereden geldiğine ilişkin soruşturma başlatılabileceği ifade edilen uyarıda, yanlarındaki para miktarına göre kişilerin bir milyon Euro’ya kadar para cezasına çarptırılabilecekleri ifade edildi. Yeni uygulamanın, Alman gümrük kapılarında kara para aklanmasını ve yasadışı örgütlere para transferini önlemek amacıyla 15 Haziran’da başlatıldığı kaydedildi. Uzmanlar, Yurtdışına tatile gidecekleri uyararak, üzerlerinde 10 bin Euro’dan fazla para bulundurmamaları gerektiğini belirtiyorlar. Almanya dışında cep telefonuyla konuşma;

    AB’nin yeni düzenlemesine göre cep telefonlarıyla yurtdışı görüşmelerinin fiyatlarına bir üst sınır getiriliyor. Yeni düzenlemeye göre cep telefonu işletmecileri ‘Avrupa Tarife’si olarak adlandırılan ve 27 AB ülkesinde geçerli olacak uygulama ile roaming ücretlerinde aramalarda üst sınır olarak 49 cent, gelen telefonlarda ise üst sınır olarak 0,24 cent belirleyebiliyor. Üst sınırlardaki bu sınırlamalar 2. ve üçüncü yıllarda ise 46/43 ve 22/14 cent’e düşürülüyor. Avrupa Tarifesi 4 hafta içerisinde uygulama için tüm cep telefonu müşterilerine teklif olarak verilmesi gerekiyor. Bu teklif sonrası cep telefonu müşterilerine tekliflerden birisini seçmesi için iki ay süre tanınacak. Bu süre içerisinde herhangi bir tarife seçmeyen müşteriler ise otomatik olarak yeni ‘Avrupa Tarifesi’ne geçirilecek. Emeklilik maaşı;

    26 milyon emekli, için 2003 yılınan beri ilk emekli maaşı artışı gerçekleşti. Emekliler 1 Temmuz’da yüzde 0,54 fazla emekli maaşı alacak. 1000 Euro emekli maaşı alan birisinin maaşı 1005,4 Euro’ya çıktı. Sosyal Demokrat Münteferring’in deyişiyle, ekonomik gelişmeden emeklilere bu pay düştü. Emeklilik maaşının artışı sosyal yardım ve Hartz IV’e göre alınan ALG II’nin de artması anlamına geliyor. ALG II ve sosyal yardım, 345 Euro’dan 347 Euro’ya yükseliyor. Sağlık reformu;

    Sağlık reformunun son aşaması olan eskiden özel sağlık sigortalarına üye olanların veya şu an sigortasız olanların veya serbest meslek sahiplerinin bir taban fiyatıyla özel sigortalı olma haklarının tanınması uygulaması başladı. Özel sigortalar kronik hasta veya yaşlı olması nedeniyle kimseyi geri çeviremeyecekler. Aylık prim de yasal sigortalardaki asgari primi (şu an maksimum 500 Euro) geçmeyecek. Çocuk nafakası;

    Almanya tarihinde ilk kez bu yıl boşanmış ailelerin çocukları az nafaka alacak. Nafakalarda yaklaşık yüzde 2 oranında azalma yapılacak. Şu an Batı Almanya’da yaşlarına ve nafaka veren ebeveynin gelirine bağlı olarak çocuklara 202- 662 Euro arasında nafaka veriliyor. Doğu Almanya’da ise nafaka vermesi gerekenlerin gelirlerinin düşük olması nedeniyle nafakalarda daha da azalma olacak. Düsseldorf Eyalet Üst Mahkemesi tarafından nafakalarla ilgili olarak düzenlenen Düsseldorf Tabela’sı ödenmesi gereken nafakanın üst sınırı konusunda belirleyici olarak kabul ediliyor. Ömür boyu geçerli tek vergi numarası;

    1 Temmuz’dan itibaren tüm vergi mükelleflerine “Taxpayer Identification Number” TIN adı verilen 11 rakamlı bir vergi numarası verilecek. Bu numara ömür boyu geçerli olacak ve ölümden 20 sene sonra kayıtlardan silinecek.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  5. #35
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yeni Mahkeme Kararlari

    Almanya’da son tarihlerde çıkan ve bağlayıcı özelliği olan bazı yeni mahkeme kararlarını siz okurlarımız için iki bölüm olarak derledik.

    - Hartz IV anayasaya aykırı değil!

    Kassel’deki Federal Sosyal Mahkeme’de görülen davanın karara bağlanlanması ile acı gerçek bir kez daha teyit edilmiş oldu: Hartz IV alarak yaşamını idame ettiren işsizler her ay verilen 345 Euro ile yetinmek zorundalar.

    Mahkeme kararına gerekçe olarak, Baden Württemberg’te ikamet eden davacı kadının yardıma ihtiyacı olmadığı, zira geçimini sağlayabilecek durumda olması gösterildi. Yargıç işsizlik parası verilirken eşlerin gelirlerinin hesaplanmasının anayasaya aykırı olmadığı kararını verdi. Yardıma muhtaç kişilere yaşamlarını insanca idame ettirebilmeleri için devlet kasasından ödenen miktarı belirleyen esasların asgari geçim düzeyiyle uyumlu olduğu belirtildi. Sonuç olarak Hartz-IV esaslarınca belirlenen aylık 345 Euro’nun kişinin insanca yaşaması için yeterli olduğu mahkemece teyit edilmiş oldu.

    - Hartz IV mağduru genç kız hakkını mahkeme kararıyla aldı

    Berlin Sosyal Mahkemesi 15 yaşındaki kızın bağlı olduğu İş Ajansı’na sosyal yardım talebiyle yaptığı başvuruyu haklı buldu. Sosyal Mahkemenin 103. Dairesi tarafından sosyal yardım almasına karar verilen 15 yaşındaki kızın talebi işsiz olan annesi ile evlenmeden birlikte yaşadığı erkek arkadaşının gelirini gerekçe gösterilerek reddedilmişti. Bunun üzerine kızın avukatının sosyal mahkemeye yaptığı başvuru üzerine alınan acil kararda Hartz IV yasalarında yapılan ve bir kişinin evlenmeden birlikte yaşadığı hayat arkadaşının çocuğunun mesuliyetini üstleneceği yönündeki değişikliğin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Görevli hakim, bu durumdaki bir çocuğun annesinin hayat arkadaşını kendi masraflarını ödemeye zorlayamayacağına karar verdi. Hakim, ayrıca şimdiye kadar yapılmayan ödemelerin de yapılmasına karar verdi.

    - Akrabanın verdiği düzenli harçlık, ALG2 etkiliyor

    Federal İş Ajansı, 2. İşsizlik Parası ALG2 alan bir işsize teyzesinden her ay düzenli gelen 511 Euro harçlığı, “sabit gelir” kabul ederek, o güne kadar ödenmiş devlet yardımını geri talep etti. Konu mahkemeye yansıdı. Aachen Sosyal Mahkemesi, işsiz kişinin “Evet bu para geliyordu ama ben de oğluma veriyordum” şeklindeki gerekçesini bağlayıcı görmedi. Sosyal Mahkeme, iş bulma ajansına yeterli bilginin verilmediğini de gözönünde tutarak, işsiz kişinin, o güne kadar “haksız” yere tahsil ettiği 7215 Euro devlet yardımının geri ödemesi gerektiğine karar verdi. 10 Ekim 2006 tarihli karar dosya numarası şöyle: AZ: Sil AS75/06.

    - Almanya’da doğan çocuğun ikamet statüsüne yeni boyut

    Federal Anayasa Mahkemesi, Almanya’da dünyaya gelen yabancı çocukların ikamet statüsünün sadece annenin konumuna bağlı olamayacağına ve babanın da ikamet statüsünün bu konuda belirleyici olması gerektiğine karar verdi. 6 yaşındaki bir Türk kız çocuğu adına yapılan başvuruyu inceleyen Federal Anayasa Mahkemesi, babanın 25 yıldır Almanya’da yaşadığını ve sınırsız oturma iznine sahip olduğunu dikkate alarak, “Anne evlilik yoluyla 1997 yılında Almanya’ya gelmiş ve bu evlilik 2002 yılında sonuçlanmış. Yabancılar dairesi mevcut yabancılar yasasının öngörüsüne dayanarak, bu evlilikten doğan çocuğun oturma iznini planlarken, sadece annenin kısa süreli ikamet statüsünü belirleyici olarak alamaz. Yani, çocuğun oturma izni, annesi gibi “Duldung” uygulaması içinde görülemez” dedi. Mahkeme kararında ayrıca, bu uygulamanın eşitlik ilkesine de ters düşeceği belirtiliyor ve “Annesi oturma hakkı olan bir çocuk ile babası benzeri bir hakka sahip olan çocuk arasında bir fark olamaz ve her ikisinin de yasalar önünde eşit muamele görmesi gerekir” ifadesi göze çarpıyor. Federal Anayasa Mahkemesi’nin konuya ilişkin karar dosya numarası şöyle: AZ: 2 BvR 524/01.

    - Yapacak iş yoksa bile, işveren ücreti ödemek zorunda

    Hessen Eyalet Mahkemesi, bir işyerinde üretim siparişinin azalması halinde ve çalışanların yapacak işi olmamasına rağmen, önceden belirlenmiş maaş ve ücreti işgörene ödemek zorunda olduğunu hatırlattı. Olayın özet konusu şöyle gelişti: Bir arazi ölçüm firmasında süreli sözleşme ile çalışan bir teknisyen, bazı günlerde yapacak birşey kalmadığı için şef tarafından evine gönderildi. Süreli sözleşmenin bittiği gün yapılan son hesaplamada, işveren, çalışanına mesai saatlerindeki eksiklikleri öne sürerek, son maaşını ödemeye yanaşmadı ve hakkı olan 10 günlük izni de ödemek istemedi. Sorunu mahkemeye taşıyan tekniker, hakimler tarafından haklı bulundu ve işverene “Üretim olmasa bile, siz çalışanlara, sözkonusu maaş ve ücreti ödemek zorundasınız. Yapacak bir şey olmaması, çalışan kişinin sorumluluğu değildir. Ortada bir üretim yoksa, bunun riski işverene aittir” dedi. Konuya ilişkin karar dosya numarası ise şöyle: AZ: 11 Sa 1207/04.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  6. #36
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Yeni Mahkeme Kararlari (2)

    Almanya’da son tarihlerde çıkan ve bağlayıcı özelliği olan bazı yeni mahkeme kararlarını, siz okurlarımız için derledik.

    *

    Hasta personel işten çıkartılır mı?

    Frankfurt İş Mahkemesi, hastalık vizete belgesini personel dairesine zamanında vermeyen bir işçi hakkındaki çıkış kararını bozdu ve “Çalışan kişinin bu hatası, iş mukavelesine göre ikincil derecede önemli yan bir faktördür. Olsa olsa, bu tür bir hata, hastalık parasını etkileyebilir” dedi. Dava konusuna göre, işveren, hastalığını gerekçe gösterip işe gelmeyen ve doktor raporunu yönetime geç teslim eden personelini birkaç kez uyardı, ancak sonuç değişmeyince kendisine süresiz çıkış mektubu yolladı. İşveren mahkemenin farklı yorumu yüzünden davayı kaybetti. Karar dosya numarası şöyle: AG Frankfurt/Main: AZ: 9 Ca 6978/00.

    İşçinin hastalık süresi belirsiz ise;

    Rheinland Pfalz Eyaleti İş Mahkemesi’nin sonuçlandırdığı bir davaya göre, işverenler, hastalık süresi belirsiz olan işçisine, istediği takdirde çıkış verebiliyor. Kararda ayrıca, “bu sürenin belirsizliği yüzünden personelin ne zaman işbaşı yapacağı belli değilse, o zaman işveren, iki yıllık bekleme süresine uyarak, çıkış mektubunu gönderebiliyor. Bu süre zarfında yedek bir elemanla hasta olan personelin işi yapılabilir” ibaresi de yer alıyor. Karar dosya numarası: LAG-Rheinland-Pfalz: AZ: 9 Sa 1087/01.

    Hastalık halinde sözleşme yenilenir

    Frankfurt İş Mahkemesi’nin bir başka kararında, “Sürekli biçimde hasta olan ve işyerine gelemeyen personelin, sözleşmeye konu görevini yerine getiremediği dikkate alınarak, iş mukavelesinde benzeri bir değişikliğe gidilmesi ve maaşında indirim yapılması yasalara aykırı değildir” deniliyor. Alman Posta İdaresi ile bir personeli arasında yaşanan görüş ayrılığı mahkemeye yansıdı. Dava konusuna göre; Posta İdaresi, görme bozukluğu başlayan şoförüyle yapılmış sözleşmeyi değiştirip, hastalık iznine de çıkmasını dikkate alarak, o güne kadar aldığı maaşta da indirime gitti. Bu değişiklik, şoförün maaşında 75 Euro azalmaya yol açtı ve mağdur personel “bunun sosyal yanının olmadığı” gerekçesiyle dava açtı. Ancak mahkeme, işvereni haklı buldu ve “Bir personel, mukaveleye konu vazifesini yerine getiremiyor ise işveren tarafından başka bir servise, ücreti az da olsa, nakledebilir” dedi. Karar dosya numarası: AG Frankfurt/M. AZ: 7 Ca 261/00.

    Hasta hakkında bilgiler dosyalanır

    Frankfurt İş Mahkemesi, personel ile yönetim arasında hastalığına ilişkin bilgilerin personel dosyasına işlenmesi yüzünden çıkan uzlaşmazlığı sonuçlandırdı ve “İşveren, böyle bir hakka sahiptir” dedi. Mağdur personel, “hastalık döneminde yapılan konuşmalarda seslendirilen ve not alınan bilgiler ile ne kadar süre ile hastalık izni yaptığı yolundaki enformasyonların kendi dosyasına işlenmiş olmasını yasalara aykırı olarak yorumladı ve işçi temsilciliğinin bu konuda izni olması gerektiğini öne sürdü. Mahkeme heyeti ise durumun bu düşünülenden farklı olduğuna karar verdi ve; “Eğer bir işyerinde hastalık üzerine personel ile konuşmak, sıkça olan birşey ise elbette o zaman dosyaya not düşülür. Bu notların, gizli bir uyarı olarak yorumlanması yanlıştır. Bu notlar olsa olsa işverene, personeli hastalık yüzünden çıkartabilmek için nihai karara ulaşırken bir yön verebilir. İşverenlere de bu konuda herhangi bir yaak getirilemez” görüşünü açıkladı. Dava dosya numarası şöyle: AG Frankfurt am Main: AZ: 6 Ca 7153/96.

    Hastalık parası ödeme süresi ne kadardır?

    Frankfurt İş Mahkemesi, bir işverenin, personeline hastalık döneminde en fazla 6 hafta süreyle maaşını ödemekle yükümlü olduğunu açıkladı. Mahkeme kararında bu konuda bazı istisnai durumlar olduğu belirtiliyor ve: “personelin örneğin alkollü araç kullanırken sebep olduğu kaza sonucu gelen hastalık izni döneminde de bu hakkını yitirdiği belirtiliyor. Kararda ayrıca, bir başka istisna olarak: “Bir de, kişi, kendi bariz hatası sonucu hasta olmuş ise işveren maaş ödeme yükümlülüğünden kurtulur.” Örneği de dikkati çekiyor. Dava konusuna göre, işyerindeki depodan dondurulmuş yiyecek paketini raftan indirmek isteyen kişi, gerektiği halde merdiveni kullanmadan bu işi yapmaya yeltendi ancak ayağı kayıp düşünce, 4 hafta süreyle işe gelemedi. Firma yönetimi, personelin kendi hatası sonucu hasta olduğunu öne sürüp, 1800 Euro maaşını ödemeye yanaşmadı ancak, personelin itirazı üzerine durum mahkemeye yansıdı. Mahkeme de, personelin deneyimli bir işgörenden beklenmeyecek ölçüde bariz bir hata yaptığı sonucuna vardı ve işverenin maaş ödemeye yanaşmamasını yasalara uygun buldu. Karar dosya numarası: LAG Frankfurt AZ: 6 Sa 437/04.

    Özel mektubu firmadan göndermek çıkış sebebi

    Frankfurt İş Mahkemesi’nde sonuçlanan bir dava hakkındaki karara göre, özel mektuplarını firma üzerinden yollayan kişiye verilen süresiz çıkış kararı iş yasalarına ters düşmüyor. Kararda ayrıca: “Mektup masrafı az bile olsa, işveren çıkış verebilir” deniyor. Karar numarası şöyle: AZ: 22 Ca 966/06.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  7. #37
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Alman Emeklilik Sigortasi Primlerinin Türkiye Yurttaslarina Iadesi

    Avrupa’ya yabancı işçi olarak gelen 1. ve 2. kuşaklar emeklilik yaşlarına haliyle gelmiş bulunmaktadırlar. Almanya’da emeklilik yaşının 67 olarak değiştirilmesi ve yaşam koşullarının hergün biraz daha zorlaşması nedeniyle burada çalışmış birçok yabancı, keldiği ülkesine geri dönüş yapıp oraya Alman Emekli Kasasına ödedikleri primlerini aktararak emekli olmak istiyorlar. Hepimizin bu durumda olan mutlaka bir akrabası veya tanıdığı bulunmaktadır. Bu durumda olanların yapmaları gerekli olan işleri bilmeleri ve ona göre hareket etmeleri önemlidir. Bundan dolayı bu konuyu köşemizde kısaca da olsa ele almayı gerekli görüyoruz.

    - Sigortalı için prim iadesi hakkı
    Türkiye yurttaşlarına prim iadesi hakları üzerinde karar verirken Alman hukuksal mevzuatı uygulanır ve Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi mevzuatı ve gene 02.11.1984 tarihli Ek Sözleşme dikkate alınır. Prim iadesi için yazılı dilekçenin verilmesi şarttır. Dilekçe verileceği zaman, prim iadesi için gerekli koşulların varolması esastır.

    1. Hakkın kazanılmasıiçin koşullar
    Yasal emeklilik sigortalarının bütün kollarında, isteğe bağlı olarak sigortalı olabilmek hakkı elde edilmeden sigortalı olma zorunluluğu sona ermişse ve sigortalılık zorunluluğunun sona ermesinden sonra 24 takvim ayı geçmişse, Alman yasal emeklilik sigortalarındaki primler geri ödenirler. Bu arada, Türkiye’deki zorunlu sigorta primleri –hangi Türk sigorta dalına, yani kurumuna ödenmiş olursa olsun–Alman zorunlu primine eşit sayılırlar. Bundan dolayı, Federal Almanya Cumhuriyetinin terk edilmesinden, yani oturumun Türkiye’ye veya AB dışında başka bir ülkeye nakledilmesinden sonra, Türk yurttaşlarına emeklilik sigortası primleri, eğer Almanya’da veya Türkiye’deki Sosyal Güvenlik Kurumlarındaki zorunlu emeklilik sigortasının bitiminden sonra 24 takvim ayı geçmisse geri ödenir.
    Almanya’daki işsizlik parası, işsizlik yardımı veya 1 Ocak 2005’ten sonra işsizlik parası II veya hastalık parası gibi kazanç yerine geçerli yardımlar alınması halinde de zorunlu prim ödenmektedir. Böyle durumlarda 24 takvim ayı olan süre bu ödemenin sona ermesinden sonra işlemeye başlar.
    Bir AB üyesi olan bir ülkede yasal olarak oturan Türk yurttaşları için, 1 Temmuz 2003 tarihinden itibaren prim iadesi hakkı artık yoktur.
    Alman emeklilik sigortası primleri en erken Aralık 2005 tarihinden itibaren iade edilebilirler, zira 24 takvim ayı olan süre, işsizlik parası alınmasından dolayı zorunlu prim ödenmesinin bitiminden sonra başlar. Tabii gerekli olan diğer bir koşulda, Kasım 2003 tarihinden itibaren Almanya’da veya Türkiye’de yeniden zorunlu prim ödenmemesidir.

    2. Geçici uygulama
    Almanya’yı 17. Mart 1987’ye kadar devamlı olarak terketmiş olan Türk yurttaşlarına primleri, Ek Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önceki mevzuata göre iade edilir. Bunun anlamıda, Türkiye’de zorunlu prim ödense bile, bu durumdaki kişilerin Alman emeklilik sigortası primlerinin iadesinin mümkün olacağıdır.

    3. Bekleme süresinin dolmamasında prim iadesi
    Genel yaşlılık aylığı yaşını dolduran ve genel bekleme süresi olan 5 yılı (60 takvim ayı) doldurmamış olan sigortalılar, Almanya’da ikamet etseler bile, bekleme süresi dikkate alınmaksızın prim iadesinden yararlanabilirler.

    - Geride kalanlar içinprim iadesi hakkı
    Bekleme süresi dolmamış olması sebebiyle, ölümden dolayı aylık hakkı yoksa, Alman emeklilik sigortası primlerinin dul erkeğe, dul kadına veya yetimlere iade edilmesi mümkündür. Alman ve Türk sigorta süreleri, bu koşulların incelenmesinde birleştirilirler. Yetimlerin prim iadesine hak kazanabilmeleri için, Alman emeklilik sigortasından yetim aylığında aranan kişisel koşulların olması gerekir. Yarı yetimlere prim iadesi yapılması ancak, bir dul erkek/kadın olmaması halinde mümkündür. Birden fazla yetim olduğunda prim iadesi tutarı eşit olarak paylaştırılır.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  8. #38
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Alman Emeklilik Sigortasi Primlerinin Türkiye Yurttaslarina Iadesi (2)

    Primlerin yalnız sigortalı tarafından yatırılan miktarı iade edilir. Bu da normal olarak, yatırılmış olan primin yarısı(= işçi hissesi) olup, sigorta kartlarında veya hizmet cetvelinde kayıtlı olan kazançlar yüzde 7- 9,95’tir. Kazanç yerine geçen ödemeler (hastalık parası, yaralı parası v.b.) için sigortalının üstüne aldığı prim kısımlarının tamamı geri ödenir. Sigortalının hiçbir katkıda bulunmadığı zorunlu primler ve kazanç yerine geçerli olan (işsizlik parası, işsizlik yardımı v.b.) ödemeler için yatırılmış olan primler iade edilmez. İşveren hissesinin geri ödenmesi mümkün değildir. Herhangi bir emeklilik sigortası tarafından yapılmış bir para veya ayni yardımdan önceki primlerin geri ödenmeside mümkün değildir. Aylık ödemeleri ve özellikle rehabilitasyon tedbirleri (tedavi için kur), işhayatına katılım ve çocuklar için özel tedavi ve hastalık sonrası kur’u gibi ek yardımlar da bu çeşit yardımlardandır. Primi iade edilecek olan kişinin sigortasından, sigortalının kendisi eşi veya çocukları için verem hastalığından dolayı 31 Aralık 1983 tarihine kadar yapılmış olan tedaviler de bu çeşit yardımlardan biri sayılır. Katılan(eski Doğu Almanya) bölgede 1.7.1990 tarihinden önce ödenen primler geri ödenemez. Alman sigorta süreleri dikkate alınmadan bağlanmış olan bir Türkiye vatandaşın aylığı prim iadesini etkilemez.

    - Prim İadesinde Yöntem

    1. Başvuru için gerekli belgeler
    Dilekçe ancak, prim iadesi için gerekli koşulların varolması anında, yani genellikle 24 aylık bekleme süresi bitiminde yurtdışından gönderilir. Başvuru için iki dilde bastırılmış olan “T” dilekçe formunun kullanılması ve bu dilekçenin, bütün sigorta evrakları da eklendikten sonra Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) yetkili şubeleri kanalı ile gönderilmesi gereklidir. 24 takvim ayı olan bekleme süresi Almanya’nın terk edilmesinden önce bitmişse, Alman polisinden alınacak ÇIKIŞ BELGESİ(Abmeldung) eklenerek, Alman yerel idaresinden veya Alman sigorta daireleri üzerinden gönderilebilir. Çıkış Belgesinde, yeni oturum yerinin Avrupa Birliği dışında (Türkiye v.b.) olacağı belirtilmelidir.
    Oturumun nakledildiğinin delili için, yurtdışı makamının (yerel idare v.s.) düzenleyeceği oturum belgesinin verilmesi gerekir. Ama bu belgenin ikametin naklinden sonraki tarihte düzenlenmiş olması gerekir. Ayrıca, mümkün ise pasaportun fotokopisinin veya hiç olmazsa, üzerinde kimliğin ve Türk sınır makamlarınca basılan giriş mühürünün bulunduğu sayfalarının fotokopisinin de arkasından gönderilmesi gerekir.
    Prim iadesi dilekçesini hak sahibi kendisi tarafından imzalanmamışsa, dilekçe veren için düzenlenmiş noter onaylı bir vekaletname gereklidir. Eşlerden biri, diğer eş için dilekçe verirse, yine de vekaletname vermesi gerekir. İade edilecek primlerin sadece bir kısmının ödenmesi talep edilemez.

    2. İade edilecek paranın ödenmesi
    Primler ancak Almanya’nın terk edilmesinden sonra havale edilirler. Hak sahibi dilekçesinde, paranın Almanya veya Türkiye’de bulunan bir banka hesabına havale edilmesini istediğini yazabilir. Ödemenin, Almanya’da veya Türkiye’de bulunan bir vekile de yapılması mümkündür. Bu durumda noter onaylı bir vekaletnamenin gönderilmesi gerekir.

    3.Yetkili Makam
    Prim iadesi dilekçesinin işlemi için, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre İrtibat Kurumları yetkilidir. Alman Emeklilik sigortalarına bağlı olarak çalışmış olan kişiler için yetkili olan İrtibat Kurumu olan Deutsche Rentenversicherung Nordbayern /Yukarıve Alman Emeklilik Sigorta Kurumu haricinde yetkili olabilecek diğer kurumlar şunlardır:

    -Deutsche Rentenversicherung Bund
    Adres:Ruhrstraße 2, 10709 Berlin, Tel: 0800 3331919, [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    -Deutsche Rentenversicherung Knappschaft-Bahn-See
    Adres:Pieperstraße 14 -28, 44789 Bochum, Tel: 08000 200502, [Değerli Ziyaretci, linki görmeniz icin bu mesaja cevap yazmanız gerekiyorÜye olmak icin burayı tıklayınız]

    - Prim İadesinin Sonuçları
    Prim iadesi yapılmasıyla o zamana kadar olan emeklilik sigortası iptal edilir. Emeklilik sigortalarının bütün kollarındaki çocuk yetiştirme süreleri, çocuk dikkate alma süreleri dahil Alman sigorta süreleri dolayısıyla o zamana kadar elde edilen diğer haklar da kaybolur. Böylece yapılmış olan olası bir ayni yardım veya para yardımından önceki primler iade edilmemesine rağmen, bu süreler de geçerliliğini kaybeder.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  9. #39
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    SCHUFA Kayitlari


    Schufa nedir?
    Schufa(Genel Kredi Güvencesi İçin Koruma Birliği) Almanya’nın kredi verilerini toplayan özel bir kuruluşdur. Almanya’da para ile ilgili herhangi bir işlem yapan herkesin, ömür boyu kaydını tutan Schufa, yaklaşık 64 milyon kişinin ödeme durumlarını arşivleyerek değerlendiriyor. Çoğu şirketlerden gelen kişi hakkındaki soruları yanıtlayan Schufa, onun verdiği kayıt bilgisi olmadan örneğin; cep telefonu, taksitle televizyon, otomobil vb. satın almak mümkün değildir. Şahsi bilgileriniz SCHUFA’nın sizin hakkınızda topladığı bilgileri içerir. Soy isim, isim, doğum tarihi ve yeri, güncel ve eski adreslerin yanında genellikle eski ortaklarınızın bildirdiği beyanlar bulunur. Örneğin:
    • Kredi- veya leasing- sözleşmeleri, onların meblağları, süreleri ve olabilecek erken ödemeler,
    • Bir cari hesabın açılması veya bir kredi kartın verilmesi,
    • Bir telekomünikasyon hesabının açılması,
    • Ticarette kullanılan müşteri hesapları. Ayniyat çeki üzerinde yapılan bir işaret, e-işletme veya bir elektronik ortamdaki mezat evinin, isim ve adres gibi kişisel bilgilerinizi, elektronik bilgi akışındaki güvenliği daha iyiye taşımak amacıyla kontrol ettiğini gösterir. İcabında, sözleşmelere aykırı davranışlar da belirtilir. Örneğin:
    • Günü gelmiş, hatırlatılmış, itiraz edilmemiş ve ödenmeyen borçlar,
    • Mahkeme kararı ile verilen ödeme talimatnameleri ve onların ödemeleri,
    • Kullanma yasağı koyduktan sonra bir cari veya kredi hesabının suiistimali.
    • Resmi teyit beyanı, resmi teyit beyanını verdirmek için tutuklama emri,
    • Özel iflas davasının açılması,
    • Düşük değerinden dolayı tüketici iflas davasının reddi ve kaldırılması, •
    Kalan borcun iptaline yönelik bilgilendirme.

    Kim hangi bilgilerini görebilir ve ne ne zaman silinir?
    Eksiksiz bilgilerin tümünü sadece siz görüyorsunuz. Yetkili şirketlere sadece bir sözleşme kararı için önemli olan bilgiler verilir. Kişi ile ilgili toplanan bilgilerin saklama ve saklama süresi ile ilgili farklı yasal temeller vardır. Bu süreler bir taraftan sözleşme ortaklarının çıkarlarını korumalıdır: şirketler iş risklerini tahmin edebilmelidirler. Diğer taraftan tüketicileri de düşünüldüğünde hareketle,olumsuz bilgiler uygun bir süreçten sonra silinir.

    Örneğin aşağıdaki gibi bilgiler kaldırılır:
    • Kapandıktan sonra cari veya kredi hesapları hakkındaki bilgiler,
    • Kayıt tarihinden üç yıl geçtikten sonra veya bunların kapatılmasının bildirilmesinden hemen sonra sevkıyat hesapları hakkındaki bilgiler,
    • Geri ödeme yapıldığı yıldan sonraki 3 yıllık geçen krediler hakkındaki bilgiler,
    • Kayıttan sonraki üçüncü yılın sonunda sözleşmeye aykırı yapılan işler hakkındaki bilgiler,
    • Sulh mahkemelerinin borçlular kayıtlarından alınan bilgiler, üç yıl sonra silinir. Mahkeme kayıtlarından düşmesi SCHUFA’ya da bildirilirse, daha erken de silinebilir,
    • Resmi belgelenmiş taleplerin, işlemin tamamlanmasından sonra 3 yıla kadar kayıtlı kalır.

    Benim kendi bilgilerimde neden başvurular var?
    Kredi alanında bir işletme ile çalışma yapmak istiyorsanız, o zaman SCHUFA-anlaşma ortakları, yönetmelik gereği kişisel bilgilerinizi sorarlar. Bu talepleri bir yıl boyunca kayıtlı tutulur. Böylece bir yıl boyunca kim, ne zaman ve ne için sizin hakkınızda bilgi istediğini takip edebilirsiniz. Taleplere karşılık, Ortaklara verilen bilgiler genelde 10 gün boyunca iletilir.
    Okunma: 772


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

  10. #40
    Vip Member Batu55 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    5.946
    Total 'Thanks' Received by This User :
    0 Bu Konu icin
    12.120 Toplam

    Standart Cevap: Avrupa'da Yasayan Gurbetciler Icin Hukuk Kösesi !!!

    Borclanarak Emeklilik

    Özellikle Türkiyeli vatandaşlarının bir kısmı sosyal-ekonomik tedbir düşüncesiyle Türkiye’den yurtdışındaki hizmet süreleri için borçlanarak emekliliğe müracaat etmekteler. Bu konunun kapsamlı olması nedeniyle sadece anahatlarını kısaca buraya alıyoruz: Yurtdışında Geçen Hizmetlerin Borçlanmasını öngören 3201 sayılı kanuna göre; yurtdışında ikamet eden Türkiye vatandaşlarının 18 yaşından sonra yurtdışında Türkiye vatandaşı olarak çalışma süresine sahip olan kişiler, kanundan yararlanabilirler. Yurtdışında Türkiye vatandaşı olarak geçmeyen süreler borçlandırılamaz. Yurtdışında çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri (çalışılmayan süreler) ile ev kadını olarak geçen süreler de borçlanılabilir. Yurtdışı hizmetinin borçlanılması isteğe bağlı olduğundan; müracaat edenler çalışma sürelerinin tamamını veya istedikleri kadarını borçlanabilirler.

    Yurtdışı çalışmalarını borçlanmak isteyenler, borçlanacakları süreleri belgelemek zorundadırlar:


    - Yurtdışındaki çalışmalarını gösterir hizmet belgesi. Türk konsolosluğu tarafından kabul edilen yeminli tercümana Türkçe çevirili bu belgeyi, bağlı olduğunuz Alman Emeklilik Kurumu’ndan, örneğin işçiler Landesversicherungsanstalt’dan, memur veya memur statüsündekiler (Angestellte) ise Bundeanstalt für Angestellte yani BfA’dan alabilirsiniz.
    - Yurtdışındaki yabancılar polisinden Almanya’da ikamete başladığı günden bugüne kadar belgeleyen oturma (ikametgâh) belgesi (Aufenthaltsbescheinigung). Aynı şekilde yeminli tercümandan Türkçe’ye çevrilip konsolosluktaki noter tarafından tasdik edilmesi gerekiyor.
    - Nüfus müdürlüğünden Türk vatandaşlık hakkını koruyup korumadığını, Türk vatandaşlığından çıkış ve tekrar giriş tarihlerini gösterir şekilde açıklamalı vukuatlı nüfus kayıt örneği. Bunu Almanya’da Türk konsolosluğundan veya Türkiye’den nüfus müdürlüklerinden temin edebilirsiniz.
    - Son olarak pasaportun 1., 2. ve 3. sayfalarının ve Türkiye’ye girişin basılı olduğu sayfanın noterden tasdikli fotokopileri.

    06.12.2005 (dahil) tarihinden itibaren borçlanılacak her gün için 3,5 ABD Doları ödenecektir. Borçlarının tamamını veya bir kısmını 5 ABD Doları üzerinden ödemiş olanların 06.12.2005 (dahil) tarihinden itibaren 6 ay içerisinde ait olduğu kuruma yazılı olarak başvurmaları halinde, borçlanma tutarları ve bağlanmış ise aylıkları 3,5 ABD Doları üzerinden yeniden hesaplanır. Borcu ödemek için bir süre bulunmamaktadır. Müracaat edenler borçlarını istedikleri zaman ödeyebilirler. Ancak; borç ödenmedikçe borçlandırılan süreler değerlendirilemeyeceği gibi, ödenecek günlük döviz miktarının değiştirilmesi halinde, ödenmeyen süreler için değiştirilen günlük döviz miktarı geçerli olacaktır.

    Borçlanılan sürelere göre aylık bağlanabilmesi için Türkiye’ye kesin dönüş yapılmış olması şarttır. İlgililer yurtdışında bulunurken borçlanma yapabilmekte, ancak aylık bağlama aşamasına gelindiğinde Türkiye’ye kesin dönüş yapmaları gerekmektedir. Bu haktan yararlanmak isteyenlerin eskiden olduğu gibi yurda kesin dönüş yapmaları, hizmet borçlanması için kendilerine gösterilen borcun tamamını ödemiş olmaları ve aylığın bağlanmasına ilişkin olarak yazılı talepte bulunmaları gerekmektedir. Ayrıca başvurusu esnasında, yurda kesin dönüş yapıldığına dair bir beyan formunu imzalamakta ve pasaportlarının künye bilgilerini içeren sayfaları ile Türkiye’ye son defa girdikleri tarihi gösterir sayfanın noter tasdikli örneğini ibraz edilmelidir. 3201 sayılı kanuna göre borçlanılan süreler de dikkate alınarak bağlanan aylık daha sonra yurtdışına çıkma veya yurtdışında bulunma sebebiyle kesilmez. Ancak; yurtdışında çalışmaya başlanılması halinde kesilir.

    Çifte vatandaş olanlar, sözkonusu haktan aynı kayıt ve koşullarla bu haka sahiptirler. Ayrıca bu durumda olanların F. Almanya’yı bir yıl içinde 6 aydan fazla bir süre ile ikametlerini ülke dışına nakletmeleri nedeniyle, çalışma ve ikamet hukukundan doğan bir dezavantajları söz konusu değildir. Ayrıca emekli aylığının ayda 350 Euro’yu geçmemesinden ötürü, ek bir hastalık sigorta sözleşmesi yaptırmaları da gerekmez. Sağlık yardımları nedeniyle ikili sosyal güvenlik anlaşması gereğince işlem yapılır. Emekli olan veya sigortalı çalışan eşlerinden dolayı hastalık kasaları tedavi ve muayene yardımlarından istifade etmeleri gerekir.


    Lütfen gizli icerikleri görebilmeniz icin soldaki Tesekkür butonunu kullaniniz. Tesekkür butonunu kullandiginiz halede Linkler acilmiyor ise asagidaki nedenlerden kaynaklanabilir!

    Neden 1
    Neden 2


    Neden 3
    Neden 4
    AlıntıAlıntı

 

 
4. sayfa - 6 sayfa var BirinciBirinci 123456 SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. Kokoreç Almanya'da...
    Von asemo im Forum Haberler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.10.2009, 17:40
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.07.2009, 21:10
  3. Almanya'da Yoksulluk Gercegi
    Von Batu55 im Forum Haberler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 20.05.2009, 23:50
  4. Gurbetciler Sinirdan Sorunsuz Gececek
    Von Batu55 im Forum Türkiye Yolu
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.05.2009, 19:52
  5. Almanya'da Löw kanunları
    Von metin88 im Forum Futbol
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.03.2008, 19:18

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Page generated in 1.714.511.876.04703 seconds with 23 queries Sayfa Boyutu (326765)